Galatasaray - Karpaty Lviv | UEFA AL. Playoff 1. Maç

Umut Öncel' Alıntı:
ultrAslan içindeki veya maça giden arkadaşlara/abilere soruyorum neden yönetim ve hoca yuhlanmıyor?

ultrAslan kimseyi protesto etmedi aksine protesto sırasında davul ve yeni tezahürat girerek protestoyu engellemeyi çalıştı.
İkinci golden sonra kapalı da büyük bir kavga çıktı.İkinci yarıda Eski Açık karıştı.
Fakat maça gelenler görmüşlerdir ikinci yarı Eski Açık takımı mükemmel ateşledi.
 
Evet, bende biliyorum tribünde o atmosferin içindeyken her ezgi,her beste kulağa hoş geliyor ancak bunun sahaya ve tv'ye yansıması aynı değil.Birşeyleri değiştirmemiz gerekir inanın.Sonuçta tribündekilerde biziz.
 
Bu akşam maçtaydık. Yine büyük hayalkırıklıkları yaşıyoruz...

Maça gelince öncelikle şu tribün olayını aşmamız gerek diye düşünüyorum.

İlk 10 dakikadan sonra tezahürat kesildi, nasıl iştir bu anlamıyorum ?

Islıklamaya gelince oyuncunun ayağına top gelmeden ıslık sesleri yükseliyor stattan..!

İlk yarı farklı, ikinci yarı farklı bir maç izledik. Kimse bu durumdan hoşnut değil.

Aykut, Allah aşkına şu altıpas içinde yaşamanı sürdürmeye bir son ver artık.
Hakan Balta hayatımda gördüğüm en umursamaz oyuncusun, seni ayrıca tebrik ediyorum kardeşim...
 
Mustafa Yanar' Alıntı:
Evet, bende biliyorum tribünde o atmosferin içindeyken her ezgi,her beste kulağa hoş geliyor ancak bunun sahaya ve tv'ye yansıması aynı değil.Birşeyleri değiştirmemiz gerekir inanın.Sonuçta tribündekilerde biziz.

Pardon afedersin kimin için ya da bize ne verdikleri için bizden daha iyisini isteyebilirler ki isteseler de hakları mı aldıkları para gibi ? Tribün sahadan başlar sahada topa boynuz atmaya çalışan bir sol bekin var senin, ne yapacağını hiç bir zaman hiç bir konuda bilmeyen bir kalecin, geri pas yapabilen onu da hatalı yapan bir orta sahan var senin, sağ bekin adı var sadece sadece koskoca şube üç adam üzerine kuruluysa bu destek fazla bile...

Takıma olan sevgi, sadakat, bağlılık farklı bunlar farklı şeyler yanlış anlaşılmasın.
 
Taraftar maça mükemmel başlıyor ancak takım taraftara bir heyecan,umut vermiyor ki taraftar bağırsın.İkinci yarı yetenekleri sınırlı olsada taraftarı ateşleyen kişi Barış'tı.
 
Kagit üstünde baktigimizda;
Baros ve Kewell bir futbolcunun kariyerinde ulasabilecegi belkide en yüksek noktaya ulasmis oyuncular, Sampiyonlar Ligi sampiyonlugu yasamis ve finalde oynamis oyuncular. Baros Euro 2004'de gol krali olmus, Kewell ülkesinin en cok kazanan sporcusu, vs. vs. bunun gibi bir cok basarilari var. Galatasaray takiminda basariya doymus oyuncu varsa akla ilk bu iki oyuncu gelir. Ama nedense takimda - üstelik yabanci olmalarina ragmen - en hirsli, özverili oynayan oyuncular bunlar. Neden takimimizi kaptanimiz, öz cocugumuz, gercek Galatasarayli öz evladimiz Arda degil de Kewell atesliyor? Ya da neden yillardir Galatasaray formasi giyen Ayhan bu görevi üstlenmiyor? Neden bizimkilerde o hirs yok? Anlayamiyorum bunu ben...
 
Çünkü onlarda işlerine saygı yok.

Liverpool maçını izliyorum. Onur kalesini koruyor. Takım mücadele ediyor. Herkes birşeyler katmaya çalışıyor.

Bize bakıyorum. Kalecimiz her gördüğünü içeriye alıyor. Oyuncularımız 2 gol yemiş bitsede gitsek modundalar.
 
Ya bizim Yıldız oyuncuya,fantastik oyuncuya ihtiyacımız yok diyenlere şu maç heralde bir kez daha kapak olmuştur.

Çünkü Baros ve Kewell sapına kadar gerçek yıldızlar,eğer 2 si bu akşam olmasalardı ne olurdu acaba?

Bize yıldız lazım değil diyenler bir kez daha düşünelim mi?

Şu kadroda Rosicky,Van der Vaart,Song,Diarra olsa neler olur,lütfen bir kez daha düşünelim....
 
İyi oldu iyi hele 2-0 geriye düşüp 2-2 ye gelmesi çok daha iyi oldu :)

Reijkaard kadro seçiminde eleştirmen ayrıca kadro kötü,kötü oyundan eleştirmem ama bir şeyde eleştiririm.. Bir takım 17 korner kullanıp hiç birinde mi topa kafa vurup bir şekilde kaleye gönderemez.. Hiç mi duran top çalışmıyoruz.. Yada çalışıyorsak artık çalışmayalım bence zaten her maç nerdeyse duran toptan gol yiyoruz ama 17 kornerden bir tehlike yok nerdeyse..


Ayrıca 2 oyuncu transferi diyoruz ya 20 milyon euro ya versinler box to boxa 5 10 kalanı da kaleciye ayırsınlar hatta üstüne aykut ayhan ı falan da verebiliriz..

Skor ilk yarıdaki oyuna göre çok iyi ama benim skora sevinmemim başka nedeni de artık herkes gözünü açtı kimse pembe hayaller kurmayacak doğru düzgün bir kadro olmadıktan sonra.. 2 ggün içinde trasnferi bitirmezlerse o zaman..
 
Mustafa Yanar' Alıntı:
Evet, bende biliyorum tribünde o atmosferin içindeyken her ezgi,her beste kulağa hoş geliyor ancak bunun sahaya ve tv'ye yansıması aynı değil.Birşeyleri değiştirmemiz gerekir inanın.Sonuçta tribündekilerde biziz.

bazı şeyler söylenmiş, bazı şeyler havada kalmış, bildiklerimi paylaşıyorum;

1- Takım oynadıkça taraftar da ateşlenir.. Bu hep böyle olmuştur, ikinci yarı nasıl bir tribün desteği, nasıl bir gaz olduğunu herkes gördü.. Takımın iyi oynamasını bırakın, korner kazandığı dakikalarda bile katılım artıyor.. Bu 100 yıldır böyledir..

2- "Yönetim istifa "diye bağırılmadı, "Adnan Sezgin istifa" diye bağırıldı 2-0 dan sonra.. Bağıranlar kapalı sol arkada takılan çekirdekçi gruptu.. İşlerine gelince bağıran, kafasına göre takılan alkolikler grubu.. Yaş oratalamaları 40..Ama ikinci yarı başında takıma destek verildi ve tribün iyi bir 2. yarı performansı verdi.

3- Tribün performansı , tv'den duyulmakla orantılı değildir.. Yani tv'den ses az geliyorsa , tribün kötüdür anlamına gelmez.. Teknik olarak o ses azaltılıp arttırılabiliyor.. Hatta bir ara aklı evvel Fenerliler Lig Tv'ye mail yağdırıyorlardı, bizim sesimiz kısılıyor diye..

4- Oyuncuları ıslıklamanın bir manası yok.. Hiç birine katılmıyorum.. Aciziyet yönetimden kaynaklanıyor.. Kötü oynuyorsa, elinde yedeğil olur, o oyuncuları koordine eden bir de hoca olur.. Biz de ne yönetim var, ne hoca..

5- Kewell ve Baros maçı çevirdiler ama sadece onlara tezahürat edilmesine karşıyım.. Nitekim kapalı orta " bizim takım el ele " derken Kewell diye bağıranların çıtı çıkmıyordu.. Bu arkadaşlar rakibi alkışlamayı iyi bilirler.. Bir de adam bulurlar kendilerine , burunlarının dikine giderler.. Bu bazen Kewell'dır, bazen Hagi'dir , bazen Işıl'dır.. Orada Kewell , Baros ve Neill diye bağırıldı.. 2. yarı müthiş koşan bir takım vardı.. Mustafa Sarp başı öne eğik soyunma odasına gitmeyi hak etmedi.. Bütün takım çağırılıp onore edilecekti ama beceremedik.. İyi günde herkes Galatasaraylı zaten, bize bu zamanda lazım Galatasaraylı..

6- Sivas maçında da yazmıştım. Şu takımın tartışmasız en formsuz , en bozuk adamı Hakan Balta.. Çağlar nerdeyse bulup getirsin oynatsınlar.. Ali Turan, Hakan Balta , Aykut ... Bu üçü asla oynamaz..

7- Her maçta rakibi ve rakibin gollerini alkışlayıp, kendi takımına destek olmayan , her maça sarhoş gelip kavga çıkartan, kendi oyuncusunu ıslıklayan taraftara ihtiyacımız yok..O koltuklar boş kalsın.. Boş koltuklar da kendi takımına destek olmuyor ama en azından rakibi de alkışlamıyor.. Nereden öğrenmişlerse bunu da.. Sen asıl maça, olmadıysa, beceremediysen maçtan sonra alkışla rakibini çok istiyorsan.. 2. yarı niye alkışlamadınız rakibinizi ?

8- Her maçtan sonra taraftar kötü diye burada yazmanın kimseye bir faydası yok.. Buyrun tribüne alalım sizi.. Hepimize yetecek yer var.. Yer bulamayana ben kartımı vereceğim tribün memnunjiyetsizliğini çözebilecek olana..Taraftar kötü flaan değil.. 1997 yılından beri kapalı tribünün içindedyim.. Gidemediklerim oldu, gitmediklerim oldu, ara verdiğim oldu ama içindeyim.. Tabii ki çok daha iyi günleri oldu bu tribünün ama sanıldığı gibi çok kötü değil.. Sadece profil değişti ve Fenerbahçeli tipli adamlar dadandı tribüne.. Hani onlar Bağdat Caddesinde takılıp geliyormuş ya.. Bizim beyler de aynı havalarda.. Sevgilisiyle maça geliyor, fotoğrafımızı çeker misin diye telefonunu uzatıyor.. Bu adamlarla uğraşıyor tribün.. Ortada 200-300 kişi ile tribün çevirliyor.. Özellikle kapalının eski açık köşesi tam bir felaket.. Tam kapalı alt seyircisi onlar.. O adamlarla hiç bir iş olmaz..
 
mazharozsoy' Alıntı:
pek umudum yok maçtan, stadda çok büyük olayların çıkacağını düşünüyorum. Özellikle kapalıda büyük protestolar olur ters bir sonuçta...

Dediğim çıktı. Ben artık Rijkaard'a olan inancımı tamamen kaybettim. Yok şu yok takımda bu transfer yapılmadı demesin kimse. Milletin dede diye dalga gectigi feldkamp doneminde 3 aşağı 5 yukarı bukadro ile şampiyon olduk. Çok da ateşleyici bir futbol oynadık. Kadıkoy'de yabancısız oynadık, yenilmedik.

Kimse bana şu olsa bu olsa demesin. Rijkaard önce bu kadronun hakkını versin sonra yeni transfer isteyebilir...
 
Rijkaard kadar adam kaybetmeyi becerebilen başka bir antrenör de yoktur heralde. Mehmet Batdal'ı bitirdi sağolsun. Fener maçında golu kaçırdı anında yanına aldı, sivas maçında santraforun yok yedek oturtuyorsun adamı. Bu maçta Baros'un var oynatmıyorsun, sonra Batdal'ı 35'te çıkarıp Baros'u alıyorsun. Baros bu kadar oynayabilecek duzeydeyse neden yedek oturtuyorsun be adam...

Bir yaptığın da tutarlı olsun. Surekli yap boz tahtası gibi oynuyor takımla...
 
"Adnan Sezgin İstifa" diye bağırılırken de kızım sana söylüyorum gelinim sen anla düşüncesi vardır aslında. Bunca gelişmeye rağmen Sezgin´e kol kanat geren, onu göreve getiren kim? Ama kendimizi kandırmayalım, Kapalı ve Eski Açık´ta kolay kolay "Polat istifa" sesleri yükselmez. Yükselse de susturma girişimleri başlar, tıpkı zamanında "I Love You Hagi" diye bağıranların susturulduğu gibi.

Her zaman, maç devam ederken oyunculara tepki verilmesine karşı olmuşumdur. Çünkü son 3 dakikaya 1-0 geride girip Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu elde etmek mümkündür bu oyunda. Oysa dün oyunculara tepki verilmesine kızamadım. Çünkü sahadaki vurdumduymazlık had safhadaydı. Ha maç bitmeden rakibi alkışlamak tam bir cahilliktir, orası ayrı.

İçimden bir ses, ya Rijkaard yaşanan transfer sorumsuzluğundan sonra yol yakınken gitmek istiyor ya da oyuncular kendileriyle iletişim kurmayan Rijkaard´ı sabote ediyor diyor.
 
Onur Yavuz' Alıntı:
"Adnan Sezgin İstifa" diye bağırılırken de kızım sana söylüyorum gelinim sen anla düşüncesi vardır aslında. Bunca gelişmeye rağmen Sezgin´e kol kanat geren, onu göreve getiren kim? Ama kendimizi kandırmayalım, Kapalı ve Eski Açık´ta kolay kolay "Polat istifa" sesleri yükselmez. Yükselse de susturma girişimleri başlar, tıpkı zamanında "I Love You Hagi" diye bağıranların susturulduğu gibi.

Her zaman, maç devam ederken oyunculara tepki verilmesine karşı olmuşumdur. Çünkü son 3 dakikaya 1-0 geride girip Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu elde etmek mümkündür bu oyunda. Oysa dün oyunculara tepki verilmesine kızamadım. Çünkü sahadaki vurdumduymazlık had safhadaydı. Ha maç bitmeden rakibi alkışlamak tam bir cahilliktir, orası ayrı.

İçimden bir ses, ya Rijkaard yaşanan transfer sorumsuzluğundan sonra yol yakınken gitmek istiyor ya da oyuncular kendileriyle iletişim kurmayan Rijkaard´ı sabote ediyor diyor.
Onur abi bu sabote etmek kelimesi oldukça ağır bir itham olmuş.Şahsen böyle bir ihtimali hiç düşünemiyorum.Benim fikrim oyuncularımızın bu sistemde kapasitelerinin de altına inmesii.Ayhan ve Barış gibi 2 futbol katilinin başrollerinde şampiyon olmuşduk biz 2 yıl önce.Feldkamp'ın defansi ve mücaedeleci oyunuyla.Ha keza Bursaspor'da sıkıcı bir sistemle ve Krita-Hüseyin-Batalla üçlüsüyle şampiyon oldu.

Şu dakikadan sonra Rijkaard'ın yapması gereken Ayhan-Barış'ı kadro dışı bırakmak ve Cumhur'u- Emre'yi-Musa'yı Cana'nın yanına monte etmeye çalışmasıdır.
 
Arzu, ruh, direnç... Çok önemli kavramlar. İlk yarı takım yerlerde sürünürken de aynı kadroydu, ikinci yarı rakibe baskı kurulurken de. Takımın kendini yukarı çekecek isimlere ihtiyacı var. Bunu yapacak kişiler de liderlerdir. Kewell bunu yaptı. Neden bu kadar sevildiğini gösterdi, 2-0 olduktan sonra takımı ateşlemeye çalışan da oydu, 2-1'den sonra Baros ile birlikte takımı ayağa kaldıran da oydu. ''Kaptan'' bugün pek gününde değildi ama olsun.

Neill bu seneye kötü başlamıştı ama bu maçta biraz daha kendine gelmiş, bildiğimiz gibi bir Neill gördük. Ancak Balta ve Servet'in neler yaptığını anlamak mümkün değil. İlk golde Servet nasıl bir koşu yapıyor, rakibin önüne doğru hamle yapmak yerine, niye ilk önce rakibin arkasına kaleye doğru depar atıyor anlayamadım. Balta orada ne düşünüyor, onu da anlamadım.

Takıma söylenecek çok şey var ama ikinci yarıdaki gayretleri, kendilerine gelmeleri neden işin zora girmesini bekliyorsunuz, dedirtiyor.
 
Dün maçta idik.Hemen hemen hiç bir tezahürata eşlik etmedim diyebilirim.Sadece Paok un gol haberi geldiğinde Papazınçayırına sevgilerimizi gönderdik hepsi o kadar.

Tribüne kızamıyorum çünkü öyle garip bir takım varki sahada inanın insanın sahaya girip bir iki oyuncuyu dövesi geliyor.
Örneğin Serdar Özkan.Nasıl futbolcu olmus bu arkadas ve ne amaçla bizim takıma alınmış şaşırmamak elde değil.
Aykut her saniye gol yiyecekmiş gibi duruyor.30 metreden şut çekiliyor kurtarıyor ve hemen tribüne dönüp "nasıl kurtardım"der gibi bakıyor.Oysa senin görevin bu zaten.Seni gol yiyesin diye koymuyorlar kaleye.

Rijkaard a bir kesim tarafından mesih muamelesi yapılıyor.Yani biz ezik bir kabileyiz ellerimizi göğe kaldırmıs kurtarıcımızı bekliyoruz ve yıllar sonra gelen bu kurtarıcının kıymetini bilmiyoruz.
Mustafa,Ayhan,Barısla Rijkaard ne yapsın diyenler sanki Sivas ın kadrosunda Lampard Gerard mı var sanıyorlar.
Yada Liverpool ile başabaş oynayan/oynamaya çalışan Şenol Güneş in kadrosunda çok üst düzey oyuncular mı var ?

Sürekli kadrodan şikayet/bu adamın degerini bilemiyoruz hezeyanları,o Nirvana dinliyor biz türkü dinliyoruz aşağılaması ama sonuc olarak 1 seneden fazladır takımın basında duran Total Beyimizin bir takım olusturamaması gerceği ortada duruyor.

Unutmadan
Kewel ve Neil e ayrı parantez.Keşke iki tane daha olsa bu oyunculardan.Resmen futbolu öğreterek oynuyorlar.Hiç bir şey bilmeyen biri bile 2 sene bu oyuncularla idmana cıktıgında bir şeyler öğrenir/öğrenmeye çalışır.
Anlayana tabii.
 
Evren YILMAZ' Alıntı:
Dün maçta idik.Hemen hemen hiç bir tezahürata eşlik etmedim diyebilirim.Sadece Paok un gol haberi geldiğinde Papazınçayırına sevgilerimizi gönderdik hepsi o kadar.

Tribüne kızamıyorum çünkü öyle garip bir takım varki sahada inanın insanın sahaya girip bir iki oyuncuyu dövesi geliyor.
Örneğin Serdar Özkan.Nasıl futbolcu olmus bu arkadas ve ne amaçla bizim takıma alınmış şaşırmamak elde değil.
Aykut her saniye gol yiyecekmiş gibi duruyor.30 metreden şut çekiliyor kurtarıyor ve hemen tribüne dönüp "nasıl kurtardım"der gibi bakıyor.Oysa senin görevin bu zaten.Seni gol yiyesin diye koymuyorlar kaleye.

Rijkaard a bir kesim tarafından mesih muamelesi yapılıyor.Yani biz ezik bir kabileyiz ellerimizi göğe kaldırmıs kurtarıcımızı bekliyoruz ve yıllar sonra gelen bu kurtarıcının kıymetini bilmiyoruz.
Mustafa,Ayhan,Barısla Rijkaard ne yapsın diyenler sanki Sivas ın kadrosunda Lampard Gerard mı var sanıyorlar.
Yada Liverpool ile başabaş oynayan/oynamaya çalışan Şenol Güneş in kadrosunda çok üst düzey oyuncular mı var ?

Sürekli kadrodan şikayet/bu adamın degerini bilemiyoruz hezeyanları,o Nirvana dinliyor biz türkü dinliyoruz aşağılaması ama sonuc olarak 1 seneden fazladır takımın basında duran Total Beyimizin bir takım olusturamaması gerceği ortada duruyor.

Unutmadan
Kewel ve Neil e ayrı parantez.Keşke iki tane daha olsa bu oyunculardan.Resmen futbolu öğreterek oynuyorlar.Hiç bir şey bilmeyen biri bile 2 sene bu oyuncularla idmana cıktıgında bir şeyler öğrenir/öğrenmeye çalışır.
Anlayana tabii.
Olay bu.
 

Üst