Mustafa Kemal Atatürk

Bugün çıksın o mezardan, ben ömrümden 30 yıl vermeye hazırım,razıyım.
Her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var sana..ATAM..!
 
Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu ve Kurtarıcısı Ulu Önder ATATÜRK ...
Son Yüzyılın Dahisi ...
Sana ne kadar dua etsek azdır ruhun şad olsun ...
 
Kimdi bu adam?
7 yaşındayken babasını kaybetti ve yetim kaldı. 8 yaşında okuldan alındı ve köyde yaşadı...
10 yaşında yüzü kanlar içinde kalacak şekilde, yeni okulundaki hocasından dayak yedi. Ailesi onu okuldan aldı.
17 yaşında hayalindeki okulun istediği bölümü için gerekli not ortalamasını tutturamadı.
24 yaşında tutuklandı, günlerce sorguya çekildi ve 2 ay tek başına bir hücrede hapis yattı.
25 yaşında sürgüne gönderildi...
27 yaşında kendisinden bir yaş büyük meslektaşı kendisinin de üyesi bulduğu derneğin çalışmalarıyla kahraman ilan edilirken, kendisi hiç önemsenmiyordu.
30 yaşında kendisi başka şehirleri düşman elinden kurtarmaya çalışırken, doğduğu şehir düşmanların eline geçti.
30 yaşında amiri, onu kendisinden uzaklaştırmak için başka göreve atanmasını sağladı. Yeni görevinde fiilen işsiz bırakıldı. Aylarca boş kaldı.
37 yaşında böbrek hastalığından Viyana'da 2 ay hasta ve yalnız halde yattı.
37 yaşında komutan olarak yeni atandığı ordu, dağıtıldı.
38 yaşında Savunma Bakanı tarafından görevinden atıldı.
38 yaşında bir toplantıda giyebileceği bir tek sivil elbisesi bile yoktu ve başkasından bir redingot ödünç aldı. Ayrıca cebinde sadece 80 lirası vardı. 38 yaşında kendisi için tutuklama kararı çıkarıldı.
39 yaşında idam cezasına çarptırıldı.
Sonra ne mi oldu? 42 yaşında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı oldu!
Bu öykü efsanevi lider Mustafa Kemal Atatürk'e aittir.
Mümin Sekman, bu öyküyü, insanoğlunun azmine örnek olarak yazmış. Diyor ki:
- Başarınızın önündeki engel ne? Paranız mı yok? Atatürk'ün de yoktu! Sağlığınız mı bozuk? Atatürk'ün de bozuktu! Çevrenizde sizi çekemeyenler mi var? Atatürk'ün de vardı! Bazı yakın arkadaşlarınız sizi arkadan mı vurdu? Atatürk'ün de başına geldi! Aileniz çok zengin değil miydi? Atatürk'ünki de değildi! Amirleriniz hakkınızı mı yiyor? Atatürk'ünkini de yemişlerdi! vs..vs...vs..
Özeti: Çaresizlikten yakınmayın.. Çare sizsiniz..

Melih Aşık
 
Atatürkçülük ne demektir?

Atatürkçülük, kısaca ulusal bağımsızlık ve ulusal onur demektir. Atatürkçülük, özetle antiemperyalist bir kurtuluş savaşını başlatan ve sürdüren bir eylem ve öğretidir.

- Amacımız , ulusal sınırlarımız içinde toprak bütünlüğümüzü ve ulusal tam bağımsızlığımızı sağlamaktır. Buna engel olmak üzere karşımıza çıkacak kuvvet, kim ve ne olursa olsun hiç duraksamadan çarpışırız ve başarı kazanırız. Bu konuda karar ve inancımız kesindir.

Atatürkçülüğü, ?tam bağımsızlık? inancından ayırmanın ve çok yönlü uluslararası ipotekleri ?Atatürkçülük? adına savunmanın hiç olanağı yoktur. Kurtuluş Savaşı?nın başlarında Türkiye Büyük Millet Meclisi?nin bütün programlarına dayanağı, şu iki temeldir: Tam bağımsızlık, kayıtsız koşulsuz ulusal egemenlik!..

- Tam bağımsızlık demek, elbette, siyaset, maliye, iktisat, adalet, askerlik, kültür gibi her alanda tam bağımsızlık ve özgürlük demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, ulusun ve ülkenin gerçek anlamı ile bütün bağımsızlığından yoksunluğu demektir. Biz, bunu sağlamadan ve elde etmeden başarıya ve esenliğe erişeceğimiz kanısında değiliz?

İşte Atatürk budur, işet ?Atatürkçülük? budur?

Kurtuluş Savaşı, kökeninde ?antiemperyalist? ve ?antikapitalist? düşüncelerin kutsal harcını taşır:

- Biz bu hakkımızı saklı tutmak, bağımsızlığımızı emin bulundurmak için genel kurulumuzca, ulusal kurulumuzca bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı kavga vermeyi uygun gören bir yolu izleyen insanlarız.

Bu sözleri söyleyen ve her adımında ulusal bağımsızlığı, devrimci ve ilerici bir dünya görüşü ile sağlayıp pekiştiren Atatürk?ü bugün içine itildiğimiz ekonomik tutsaklığın temeli ve adı gibi görmek, Atatürk?e ve Atatürkçülüğe karşı yapılabilecek en ağır ve de en sinsi saldırıdır.

Atatürkçülük bağımsızlık demektir, Atatürkçülük ulusal onur demektir, Atatürkçülük devrimcilik demektir. Kurtuluş Savaşımızın ve ulusal devrimlerimizin önderi Mustafa Kemal, bugünkü emperyalist ilişkileri daha o günden görmekteydi:

- Karşılıklı güvenlik ve esenlik, bütün dünya uluslarının üzerinde titremesi gereken bir mutluluk ilkesidir. Ancak bu ilke bütün uluslar için gerçekleşmedikçe, genel bir barışma sağlamaktan çok, sömürülmek istenen birtakım uluslara karşı, bir takım güçlü ulusların yeni davranış ve ayrıcalıklar kazanmasını sağlamak niteliğinde görülse yeridir. Hele uluslararası silah alışverişinin, birtakım ulusların denetimi altında tutulmasını sağlayacak önlemlerin alınması bu kuşkuyu artırmaktadır?

Unutturulan, unutturulmak istenen Atatürk ve Atatürkçülük budur! Televizyon ekranlarında Türk halkına tanıtılmayan, anımsatılmayan sözler de işte bu sözlerdir:

- Biz Batı emperyalistlerine karşı yalnız kurtuluş ve bağımsızlığımızı korumakla yetinmiyoruz. Aynı zamanda Batı emperyalistlerin güçleri ve bilinen her aracı ile Türk ulusunu emperyalizme araç yapmak istemelerine engel oluyoruz. Böylece bütün insanlığa hizmet ettiğimiz kanısındayız?

?Ezilen uluslar bir gün ezen ulusları yok edeceklerdir? diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk?ü, yeniden ezilen ulusların, Asya ve Afrika halklarının bayrağı yapmak, biz Atatürkçülerin, biz devrimcilerin namus borçlarıdır.

- Bütün dünya bilsin ki benim için tek yanlılık vardır. Cumhuriyet yanlılığı, düşünsel ve sosyal devrim yanlılığı?

Atatürk?ün bütün dünyaya duyurduğu bu ilerici ve devrimci düşünceleri ne yazık ki, ülkeyi Atatürk?ten sonra yöneten, yönettiğini sanan politikacılar eliyle hançerlendi ve Atatürk, gerçek nitelikleri ile değil, beylik anma törenlerinin donmuş kalıpları olarak tanıtılmak ve benzetilmek istendi.

Atatürk?ü hiç olmazsa bu yıl, gerçek nitelikleri ile tanıtabilirsek, geçmiş dönemlerin ihanetleri bir ölçüde unutulmuş olur. Kurtuluş Savaşı?nın yüce önderini ?Atatürk Yılı?nda inançla selamlıyoruz:

Hoş gelişler ola Mustafa Kemal Paşa?

UĞUR MUMCU
 
Re: Unutturulan ATATÜRK..!

1981 yılında "Unutturulan Atatürk" başlıklı yazısını kaleme alan Uğur Mumcu, eğer hain bir saldırıya kurban gitmeseydi, 20 yıl sonrasında "Çarpıtılan Atatürk" başlıklı bir yazıyla okurlarına seslenirdi.

Mustafa Kemal´in izindeki Uğur Mumcu da geleceği yıllar öncesinden gören, ulusunu tehlikelere karşı uyaran nadir insanlardandı. Kalemine, yüreğine sağlık diyerek analım usta gazeteciyi.
 
Aslında söylenmesi gereken o kadar çok şey var ki, ama kelimeleri toparlayıp güzel bir yazı yazamamaktan korkuyorum.

2005 yılında Anıtkabir'e ilk ve tek gittiğim zaman anı defterine birşeyler yazmıştım.
Bu başlıkla da alakalı olması tesadüf olsa gerek...


'Atam Seni Asla Unutmayacaz, Unutturmayacaz...

Hep İzinde Olduk Hep İzinde Olacağız

Burak Barut... '
 
Bunca zamandır ülkede neler yaşandı hepimiz biliyoruz. Şu son yıllara kadar Atatürk'ün büstleri kırılmaz, heykelleri yıkılmaz, resim ve silüetleri kaldırılmaz ve en önemlisi de Türkiye Büyük Millet Meclisin'de ki o eşsiz resmine el uzanmaz ve kaldırtılmaya çalışılmazdı..

Ne yazık ki bu zamanda bütün bunların hepsini görüp şahit olduk ama yinede Ulu Önderimizi ve O'nun devrimlerini unutturmayacağız..
 
1- Atatürk ölümünün 50. yılında açıklaNmak istenilen vasiyeti, dönemin sıkı yönetim komutanı kenan evren tarafından, 1988de devlet arşivlerine kapatıldı.meriç tümlüer adlı araştırmacı bu vasiyeti buldu ve açıklanması için dava açtı. devlet vasiyetin varlığını kabul etti! ancak gizli kalması kounsunda mahkeme karar aldı. iç hukuk yolları tükenmiş dava bugün hala avrupa insan hakları mahkemesinde devam etmektedir...


2- Atatürk bir çok kitap yazdı ve bu kitap millli eğitim bakanlığı nezaretinde eğitim için kullandırdı. bu kitaplar, matematik, fen, coğrafya, hayat bilgisi ve anatomidir. hatta matematikte bugün kullandığımız bir çok kelime Atatürk' ün bizzat türkçeye çevirdiği kelimelerdir. ancak 1952' de mahkeme kararıyla Atatürk'ün kitapları resmen yasaklanmış ve piyasadan toplanmıştır. bu kitaplar devlet resmi arşivlerindedir.

3- Atatürk türkolog' dur. türkoloji bilimini kurmuştur. türk kökenlerinin geçmişlerinin sümerlere hatta kızılderililere dayandığı tezinin resmi sahibidir. Atatürk kayıp kıta mu ve atlantis üzerine yıllar süren araştırmalar yapmıştır. bu araştırmayı kendi el yazısı ile tuttuğu not defterleri hala ama hala Halktan saklı tutulmuş ve gösterilmemiş..

Unutturulan ATATÜRK 'e karşı UNUTMAYAN GENÇLİK
 
Burak'ın dediği gibi; insan böyle bir başlıkta, sözcükleri nasıl yan yana koyacağını bilemiyor. Neresinden başlasam anlatmaya, neresine değinsem, mutlaka sözcüklerim eksik kalacak onun için.

Hani ilkokul çağlarında öğretmişlerdi ya basit bir ifadeyle bize;

- Atatürk olmasaydı ne olurdu yavrum?
- Biz bugün yaşayamazdık öğretmenim.

Belki çoğu insan yine yaşardı; ama bu kadar özgür yaşamayacağını görmek zor olmasa gerek. Bu kadar rahat...

Yalnız, ben şu an bu dünyada olmayacaktım, eğer sarı saçlı mavi gözlü insan bu cumhuriyeti kurmasaydı. Niye bunu yazıyorum? Çünkü annem, doğduğu köyde okuyan ilk kız çocuğudur. Doğduğu yerden eğitimi için ayrılan...

Kimin sayesinde?

Bunun için, bu Onur unutur mu bu sarı saçlı mavi gözlü insanı ya da unutturur mu?
 
Barış, seni çok iyi anlıyorum, destekliyorum fikrini;ama birgün geçmesine rağmen iletilerin sayısı benle beraber iki elin parmak sayısına ulaşıyor. Tugay' ın iletisini gün içerisinde okudum( onu da belirteyim) ben kimsenin fikirlerini de yargılamıyorum, onu da belirteyim. Ben, Atatürkçüyüm. Onun yolunda ilerlemeye çalışıyorum, ama onun hakkında en ufak olumsuz bir şey görmeye dayanamıyorum. İletiyi yazarken yanlış anlaşılmaktan da korkuyorum. Neden korkuyorum, onu da bilmiyorum. Böyle işte, garip.
 
Yiğit yazan kişilerin azlığı bizide üzüyor ama şurada bir yorum dahi okumak inan daha iyi, bardağın boş tarafına bakmaktansa dolu tarafından bakmayı yeğlediğim için bu tür başlıklar ve konulara yapılan yorumlar beni mutlu ediyor.

Ayrıca herkesin fikirlerine saygımız var, istemesek bile bu ülkede yaşadığımız için her fikre saygı duymak zorundayız ancak bu tür konularda ikili tartışmalara ya da atışmalara asla girmem. Benim için bu tür konular sitede var olan konulardan yüz bin kat daha değerlidir o yüzden de konuları batırmam, bu konuda attığım mesaj çok masumcaydı yani o cümleleri yazarken içimde ne kötü bir düşünce ne de art niyet vardı ama bazı kişiler yanlış anlayıp konunun özünü değiştirmeye çalışsada ziyanı yok. Sonuçta konunun özünü şurada yazan insanlar anlamışlar ya o bana yeter.

Artık konunun özüne uygun yorumlar okursak sevinirim..
 
60 yıldır Türkiye?yi yıkmaya çalışıyorlar..Ancak Türkiye öylesine sağlam temeller üzerine inşaa edilmiş ve öylesine deprem kirişleri atılkış ki Şair Eşrefin de dediği gibi: ??Hacıyatmaz gibi düştüğü yerden kalkıyor?? Mimarı kim Mustafa Kemal Atatürk öyleyse önce onu yıkalım dediler..

60 Yıldır Atatürk?ü yıkmaya çalışıyorlar..??Atatürk?ün devri kapandı?? dediler..??Atatürk diktatördü ?? dediler..??Leblebiyle rakı içerdi?? dediler..dediler oğlu dediler..ama yıkamadılar..daha sonrada Devrimciliğini unutturalım Anti emperyalist yönünü gizleyelim Atatürk?ün gerçek yüzünü gizleyelim dediler..Önce ders kitaplarından başladılar..Atatürk ve Karga Hikayeleryle..sonra cebine fındık fıstık kattılar..! Bayram törenlerine karnavala çevirdiler..19 Mayısı çocuklara 23 Nisanı Gençlere yasakladılar..Ulusal Egemenlik Bayramını dünya çocuk şenliğine çevirdiler..( küreselleşiyoruz ya) Olmadı bir Alman devşirmesine ??aşklarını yaz dediler?? ve yazdırdılar..hadi birde Atatürkün insani yönünü atalım ortaya da devrimciliğini unutulsun dediler..yazılarını deyişlerini duvarlardan okullardan indirdiler..yine de başaramadılar..

Anlamadıkları bir şey vardı..Atatürk 70 mlyondu..70 milyon Atatürk tü.Atatürk Cumhuriyetti..Cumhuriyet Atatürk..Atatürk aydınlanma devrimi idi..aydınlanma devri Atatürk..Atatürkün karakteri bağımsızlıktı..bağımsızlığın karakteri Atatürk..işte bunu anlayamadılar.. bu sefer tamam dedikleri yerde Atatürk (ler) karşılarına barikat kuruyordu..anlamaları mümkün değildi..zaten yenilip gideceklerdi..

Biz bu sunularda onların anlayamadığı ve yıllardır çekmece ve karanlık mahzenlerde saklamaya çalıştıkları Atatürk gerçeğini Bursa söylevinden başlayarak hem onlara hem de aydınlanma devrimini yaşayamamış olan yeni kuşağa anlatmaya çalışacağız..

Nadir EYİNNEN
 
Atatürk'ün en büyük özelliği cephedeyken bile kuracağı cumhuriyetin niteliklerini kendi kafasında belirlemesiydi. Yani bir devrimci gibi planlı programlı ve geleceğe yönelik adımlar atması onu diğer silah arkadaslarından ayıran kısımdı.

Bu anlamda her kesimden insan Atatürkçüyüm diyor. Yani bir yerinden Atatürk ismi sulandırılmaya çalışılıyor. Demokrasi, özgürlük, açılım gibi sihirli sözcüklerle Atatürk ün Cumhuriyetinin içi boşaltıldı ne yazıkki.

Bu anlamda ne yapsak boş şu an.Bugüne gelene kadar birşeyler yapılmalı idi ama yapılmadı.

O yüzden burada yalandan Atam izindeyiz falan demiyelim. Çünkü atı alan Üsküdar´ı gecmiş iken, bu sözlerin bi anlamı kalmıyor ne yazıkki.
 
Evren YILMAZ' Alıntı:
Atatürk'ün en büyük özelliği cephedeyken bile kuracağı cumhuriyetin niteliklerini kendi kafasında belirlemesiydi. Yani bir devrimci gibi planlı programlı ve geleceğe yönelik adımlar atması onu diğer silah arkadaslarından ayıran kısımdı.

Bu anlamda her kesimden insan Atatürkçüyüm diyor. Yani bir yerinden Atatürk ismi sulandırılmaya çalışılıyor. Demokrasi, özgürlük, açılım gibi sihirli sözcüklerle Atatürk ün Cumhuriyetinin içi boşaltıldı ne yazıkki.

Bu anlamda ne yapsak boş şu an.Bugüne gelene kadar birşeyler yapılmalı idi ama yapılmadı.

O yüzden burada yalandan Atam izindeyiz falan demiyelim. Çünkü atı alan Üsküdar´ı gecmiş iken, bu sözlerin bi anlamı kalmıyor ne yazıkki.
Peki Evren bırakalım bölünsün Türkiye. Onlarında yapmak istediği bu zaten , insanların dirençlerini kırmak. Sen bi şey yapamıyor olabilirsin ama inan yapan çok kişi var.
 

Üst