Türkiye'nin en büyük 2 kulübü Galatasaray ile Fenerbahçe, 26 yıl sonra basketbolda final oynuyor.
Tribün her zamanki gibi gergin, bizim evimizdeki maçlarda da onların evlerindeki maçlarda da sahaya atılan maddeler var. Türkiye'de holiganizmin doruk noktasına ulaştığı bu tip maçlarda aksini de düşünmek abes olur zaten.
Tribündeki gerginliğin aksine sahada oyuncular arasında müthiş bir iletişim var. 4 maç boyunca oyuncular arasında sadece 1 kere elektriklenme oldu ki normal koşullarda her maç 3-4 kere bu tip şeyler yaşanırdı. Bakıyorum Sean May gibi bir adam bile gidip özür diliyor faulden sonra, Tutku'yla Ömer Onan gibi iyi arkadaş olan oyuncuların arasında zaten problem yok, Kaya gibi çıkıntıları da yok sayıyoruz zaten.
4. maçı Fb Ülker kazanmayı garantilemiş, oyuncular tokalaşmaya başlarken Oğuz Savaş denilen herif, son saniyelerde trailer yapıp smaç basıyor ve potaya asılı kalarak taraftarı tahrik ediyor. Oğuz Savaş'ın önceki maçlarda Fbliler tarafından nasıl suçlandığını biliyoruz, bilerek oynamadığı bile iddaa edilmişti. Muhtemelen taraftarının gözüne girmek gibi böyle küçük şeylerin peşinde koşuyor bu arkadaş, aynı Kaya gibi... Oysaki böylesine iyi oynadığı maçtan sonra Fbli taraftarlar onu zaten alkışlardı. Yaptığı şey sahadaki diğer sporculara, Tutku'ya, Ermal'e, hatta Ömer Onan'a bile tek kelimeyle saygısızlık.
Öte yandan 3 senedir bir Preldzic gerçeği var ortada. Gerçekten yetenekli ve iyi bir oyuncu, şuan Türkiye'de onunla eşleşebilecek çok az oyuncu var. Peki her şey sadece yetenekle mi bitiyor? Preldzic 2 sene önce, basketbol izlemek için gittiğim Efes-Fb Ülker final serisinde bile Efesli taraftarlarla ağız dalaşına girmişti. Geçen maç Vildan Abla'yla bir diyaloğu olmuş, bu maç kim bilir kimle oldu.
Milli Takım hepimiz için çok önemli. 12 Dev Adam efsanesi ile çoğu insanın basketbola ilgisi arttı. Şimdi bu takımda Oğuz gibi, Preldzic gibi bu adamlar varken biz nasıl gidelim de bu adamları alkışlayalım?
Bahsettiğim olayın taraf tutmakla alakası yok. En nefret ettiğim oyuncuların belki başında gelen, her maç hakemlere ağlayarak bizi çileden çıkaran Ömer Onan'ı gider Milli Takım'da sonuna kadar alkışlarım. Çünkü Ömer basket attıktan sonra tribüne baksa bile, hakemleri etki altına almayı görev olarak kabul etse bile rakibe saygısı vardır, saha içinde saha dışında...
Sözün özü Milli Takımımız'da oynayabilecek o kadar oyuncu varken, uzun rotasyonunda Ömer Aşık-Enes Kanter-Ersan-Kerem Gönlüm-Furkan gibi oyuncular varken Oğuz denilen oyuncu müsveddesini Milli Takımımız'da görmek istemiyorum. Preldzic konusuna uzun süredir tepkimiz var zaten, yerli olarak Fb Ülker'e uzun süreler hizmet etsin ama Milli Takım'dan uzak dursun lütfen.
Umarım Orhun Ene bu gibi konuları dikkate alır, tüm Türkiye olarak içimize sinen bir takım ortaya çıkarır ve Litvanya'dan dereceyle döneriz.
Tribün her zamanki gibi gergin, bizim evimizdeki maçlarda da onların evlerindeki maçlarda da sahaya atılan maddeler var. Türkiye'de holiganizmin doruk noktasına ulaştığı bu tip maçlarda aksini de düşünmek abes olur zaten.
Tribündeki gerginliğin aksine sahada oyuncular arasında müthiş bir iletişim var. 4 maç boyunca oyuncular arasında sadece 1 kere elektriklenme oldu ki normal koşullarda her maç 3-4 kere bu tip şeyler yaşanırdı. Bakıyorum Sean May gibi bir adam bile gidip özür diliyor faulden sonra, Tutku'yla Ömer Onan gibi iyi arkadaş olan oyuncuların arasında zaten problem yok, Kaya gibi çıkıntıları da yok sayıyoruz zaten.
4. maçı Fb Ülker kazanmayı garantilemiş, oyuncular tokalaşmaya başlarken Oğuz Savaş denilen herif, son saniyelerde trailer yapıp smaç basıyor ve potaya asılı kalarak taraftarı tahrik ediyor. Oğuz Savaş'ın önceki maçlarda Fbliler tarafından nasıl suçlandığını biliyoruz, bilerek oynamadığı bile iddaa edilmişti. Muhtemelen taraftarının gözüne girmek gibi böyle küçük şeylerin peşinde koşuyor bu arkadaş, aynı Kaya gibi... Oysaki böylesine iyi oynadığı maçtan sonra Fbli taraftarlar onu zaten alkışlardı. Yaptığı şey sahadaki diğer sporculara, Tutku'ya, Ermal'e, hatta Ömer Onan'a bile tek kelimeyle saygısızlık.
Öte yandan 3 senedir bir Preldzic gerçeği var ortada. Gerçekten yetenekli ve iyi bir oyuncu, şuan Türkiye'de onunla eşleşebilecek çok az oyuncu var. Peki her şey sadece yetenekle mi bitiyor? Preldzic 2 sene önce, basketbol izlemek için gittiğim Efes-Fb Ülker final serisinde bile Efesli taraftarlarla ağız dalaşına girmişti. Geçen maç Vildan Abla'yla bir diyaloğu olmuş, bu maç kim bilir kimle oldu.
Milli Takım hepimiz için çok önemli. 12 Dev Adam efsanesi ile çoğu insanın basketbola ilgisi arttı. Şimdi bu takımda Oğuz gibi, Preldzic gibi bu adamlar varken biz nasıl gidelim de bu adamları alkışlayalım?
Bahsettiğim olayın taraf tutmakla alakası yok. En nefret ettiğim oyuncuların belki başında gelen, her maç hakemlere ağlayarak bizi çileden çıkaran Ömer Onan'ı gider Milli Takım'da sonuna kadar alkışlarım. Çünkü Ömer basket attıktan sonra tribüne baksa bile, hakemleri etki altına almayı görev olarak kabul etse bile rakibe saygısı vardır, saha içinde saha dışında...
Sözün özü Milli Takımımız'da oynayabilecek o kadar oyuncu varken, uzun rotasyonunda Ömer Aşık-Enes Kanter-Ersan-Kerem Gönlüm-Furkan gibi oyuncular varken Oğuz denilen oyuncu müsveddesini Milli Takımımız'da görmek istemiyorum. Preldzic konusuna uzun süredir tepkimiz var zaten, yerli olarak Fb Ülker'e uzun süreler hizmet etsin ama Milli Takım'dan uzak dursun lütfen.
Umarım Orhun Ene bu gibi konuları dikkate alır, tüm Türkiye olarak içimize sinen bir takım ortaya çıkarır ve Litvanya'dan dereceyle döneriz.