Olimpiyat 2012

Potanın Perileri Londra'ya kanatlandı. Bir ara klasik Ceyhun hoca takımı kilitlenmesi yaşadı ama geçen sene hakettiğimiz olimpiyatları hakettiğimiz galibiyetle aldık. 12 Dev Adamda maddi manevi diyene kadar istikrar yakalasaydi şimdi kadın-erkek olimpiyatlardaydık.

Filenin Sultanlarıyla, Potanın Perileri beni çok gururlandırdınız çok.

Şimdi Işıl'ın konuşmasını dinledikten sonra daha da gururlandım. Arada ki farkı gösterdi. Biri (Hidayet) dolmuş cebini daha da doldurmak için başbakanına yaranmaya çalışırken, Işıl böyle bir dönemde Atamıza söz verdik diyerek en ufak dilenciliğe bulaşmadan konuşmasını tamamlayarak neden olimpiyatları hakettiklerini bir kez daha gösterdi.
 
2012 Londra A Grubu: TÜRKİYE, Amerika, Çek Cumhuriyeti, Hırvatistan, Çin, Angola
B Grubu: Rusya, Fransa, Avustralya, Kanada, Büyük Britanya, Brezilya

Grupları ilk 4 sırada bitiren takımlar çarpraz şekilde eşleşerek eleme maçları oynyacak. Ayrıca Bizim adımıza turnuvanın ilk maçı ise Türkiye-Amerika olacak :)
 
Kadromuz şekillenmiş, Devşirme tercihimizi Kuanitra olarak kullanmışız, Nevlin kadroda yok.

Füzen Sönmez​
Koordinatör​
Canan Nilgün Erdoğan​
Menajer​
Ceyhun Yıldızoğlu​
Antrenör​
Ömer Petorak​
Yard. Antrenör​
Erman Okerman​
Yard. Antrenör​
Alper Koç​
Yard. Antrenör​
Ozan Şirikçi​
Kondisyoner​
Gökhan Metin​
Doktor​
Haşim Ay​
Fizyoterapist​
Murat Canbakal​
Masör​
Cemil Karataş​
Masör​
Barış Yılmaz​
Malzemeci​

Oyuncu Kadrosu
NO
Adı-Soyadı
Millilik
Boy
D. Tarihi
Pozisyon
Kulübü
1
Nevriye Yılmaz​
239​
194​
1980​
Center​
Fenerbahçe​
2
Esmeral Tunçluer​
233​
176​
1980​
P. Guard​
Fenerbahçe​
3
Birsel Vardarlı​
186​
174​
1984​
P. Guard​
Fenerbahçe​
4
Nilay Kartaltepe​
179​
172​
1979​
P. Guard​
Botaşspor​
5
E. Tuğba Palazoğlu​
108​
170​
1980​
S. Forvet​
Mersin Bşb.​
6
Bahar Çağlar​
189​
190​
1988​
P. Forvet​
Galatasaray MP​
7
Işıl Alben​
156​
170​
1986​
P. Guard​
Galatasaray MP​
8
Şaziye İvegin​
238​
183​
1982​
S. Forvet​
Galatasaray MP​
9
Yasemin Horasan​
317​
187​
1983​
Center​
Beşiktaş Cola Turka​
10
Tuğçe Canıtez​
112​
190​
1990​
P. Forvet​
Westmont Üni.​
11
Y. Begüm Dalgalar​
105​
185​
1988​
Forvet​
Tarsus Belediyesi​
12
Kuanitra Holingsvorth​
-​
196​
1988​
Center​
Seat Györ/WNBA NY L​
Kuanitira Holingsvorth ismini yeni duyuyorum, yeni mi dahil oldu milli takimimiza acaba? Birde ABD´li mi kendisi aslen?
 
maç programı

28. 07. Cumartesi Saat - 16:30 => Türkiye - Angola

30. 07. Pazartesi Saat - 13:15 => Türkiye - Çek Cumhuriyeti

02. 08. Perşembe Saat - 00:15 => Türkiye - Amerika

03. 08. Cuma Saat - 18:45 => Türkiye - Çin

05. 08. Pazar Saat - 22:00 => Türkiye - Hırvatistan


merakla beklediğim Amerika maçı gecenin 12'sinde, üstelik hafta içi, lanet olmasın
 
Tebrik Mesajı

Ankara'da düzenlenen olimpiyat elemeleri maçları sonunda 2012 Londra Olimpiyatları'na katılma hakkını elde edip kadın basketbol tarihimizde ilk kez olimpiyatlara gidecek olan A Milli Kadın Basketbol Takımımızı tebrik eder, başta oyuncularımız Işıl Alben, Şaziye İvegin ve Bahar Çağlar olmak üzere, diğer sporculara ve teknik heyete, ayrıca emeği geçen herkese bu önemli başarıdan ötürü teşekkür ederiz.
Galatasaray Spor Kulübü

Nevriye'yi unutmuşlar. Resmi olarak imzalamadı mı ki?
 
Yok Kurtuluş Ağabey, resmi sözleşmeyi henüz imzalamadı.Olimpiyat elemeleri sonrası imzalar atılacak dendi ama henüz bir gelişme yok.
 
Amerika olimpiyat elemelerinde hazırlık maçında Brezilyayı 99.67 yenmiş.Gündemimizde olan Whalen 21 sayı 5 asist 5 ribaunt ile Taurasi 16 sayı 7 asist 2 ribaunt ile mücadele etmişler.
 
1976 Montreal
Romanya’dan gelen küçük jimnastikçi kızın, tabelaya yazılmak için bile çok fazla olan 10 tam puanı ile hatırlanan 1976 Montreal Olimpiyatları’nın kadın sporları açısından başka bir önemi daha vardı. Nadia Comaneci’nin kusursuz performansıyla imzasını attığı 1976 Olimpiyatları, kadın basketbolunun da olimpiyatlardaki miladı olmuştu. Basketbolun mucidi James Naismith’in vatanında, Kanada’nın konukları; 1975 Dünya Şampiyonası’nın madalyalı 3 takımı Sovyetler Birliği, Japonya ve Çekoslovakya’nın yanı sıra Avrupa kontenjanından Bulgaristan ve Amerika kontenjanından Amerika Birleşik Devletleri’ydi.

Bu altı takımı tek grupta buluşturan sistem, playoffları içermiyordu 1976 Olimpiyatları’nda. Tek devreli lig usulü ile oynanan grup aşamasını namağlup bitiren Sovyetler Birliği altın madalya ile ödüllendirilirken, fazlasıyla dominant bir performans göstermişti. Maçlarını ortalama 30 sayıyı aşan farklarla kazanan Sovyetler, ABD’yi 112-77 mağlup edip ezeli rakiplerine Olimpiyat tarihindeki en ağır mağlubiyeti yaşatmıştı. Bir nevi final olan bu maçta Sovyetler Birliği’nden çok sağlam bir tokat yiyen ABD, turnuvanın ilk gününde de Japonya’ya mağlup olmuştu. Fakat oynadığı diğer 3 maçtan da galibiyet çıkaran ABD, gümüş madalyaya uzanmıştı turnuva sonunda. Amerika ile aynı galibiyet sayısındaki Bulgaristan bronz madalya alırken hemen arkasına 2’şer galibiyetli Çekoslovakya ve Japonya sıralandı, ev sahibi Kanada ise galibiyet alamadan tamamladı olimpiyatları.

1980 Moskova
1980 Moskova Olimpiyatları’na damga vuran olay ise Amerika’nın boykotuydu. Sovyetler Birliği’nde düzenlenen organizasyona sporcu göndermeyen Birleşik Devletler, basketbolda da heyecanı büyük ölçüde düşürmüştü bu kararla. Kadın basketbolundaki son olimpiyat şampiyonu da olan Sovyetlerin konukları Küba, Bulgaristan, İtalya, Yugoslavya ve çekilen ABD’nin yerine davet edilen Macaristan olmuştu.

Turnuva yine tek grupta başladı. Format, 1976’dakine benzese de grup aşamasının sonunda ilk ikideki takımlar altın, 3. ve 4. sıradaki takımlar da bronz madalya maçına çıktılar. Sovyetler Birliği’ne direnebilen bir takımın çıkmadığı bu olimpiyatlar sonrasında, rakiplerine ortalama 45 sayı fark atan ev sahibi ülke üst üste 2. kez altın madalyaya ulaştı. Turnuvada bir kez grup aşamasında, bir kez de finalde Sovyetler Birliği’ne mağlup olan Bulgaristan gümüş madalya, grubu 3 galibiyetle bitiren ve 3.’lük maçında da Macaristan’ı mağlup eden Yugoslavya bronz madalya aldılar bu turnuvada. Sıfır çeken İtalya ve tek galibiyeti İtalya’dan alan Küba, grup aşamasının sonunda turnuvayı tamamladılar Moskova’da.

1984 Los Angeles
Olimpiyatlar yine bir boykot kararıyla tadını yitirmişti daha başlamadan. Sovyetler Birliği, meşale Moskova’dan Los Angeles’a taşınırken, rövanş fırsatını kaçırmadı ve Amerika’ya sporcu yollamadı, 4 sene önce onların yaptığı gibi. 1983 Dünya Şampiyonası’nda ABD’yi yenip altın madalya alan Sovyetler Birliği’nin bu kararı, olimpiyatlarda kadın basketbolunun da tarihini değiştirdi belki de. Sovyetler Birliği’nin yanı sıra Macaristan da boykot kararına katılmıştı 1984 Olimpiyatları’nda. Bu iki takımın yerine Kore ve Avustralya davet edilirken, Kanada, Çin ve Yugoslavya Los Angeles’ın diğer konuklarıydı.

Format 1980’dekinin aynısıydı, 1984 Los Angeles’ta. Grubu namağlup bitiren ABD, altın madalya maçında da Kore’yi mağlup edip kadın basketbolunda, tarihinin ilk olimpiyat altınını aldı. Ev sahibi Amerika'ya karşı oynadıkları hariç, diğer maçlarda kusursuz bir performans gösteren Kore gümüş madalya alırken, grup aşamasında mağlup olduğu Kanada’yı bronz madalya maçında yenen Çin, Kore ile birlikte Asya ülkelerinin kadın basketbolunda alacağı 3 olimpiyat madalyasından 2’sini bu olimpiyatlarda kazandırdı kıtaya. Daha sonralarında Amerika’nın en ciddi rakibi haline gelecek Avustralya ise ilk kez katıldığı olimpiyatları, sadece 1 galibiyet ile kapadı.

1988 Seul
Güney Kore’nin başkenti Seul’de düzenlenen olimpiyatlarda Türkiye, “ata sporu” güreş dışında, ilk kez altın madalyaya Naim Süleymanoğlu vasıtasıyla ulaşırken, basketbolda ise ABD ve Sovyetler Birliği’nin sporcuları 12 yıl sonra ilk kez karşılaşacaktı. Basketbol’da olimpiyatlara katılma hakkına sahip olan herhangi bir ülkenin boykot uygulamadığı bu olimpiyatlarda ev sahibi Kore’nin konukları; Son olimpiyat ve dünya şampiyonu ABD, Çin, Sovyetler Birliği, Yugoslavya, Çekoslovakya, Bulgaristan ve Avustralya olmuştu.

8 ülke, 4 takımlı iki gruba ayrıldı ve ilk iki sırada yer alan takımlar çapraz eşleşme usulü ile önce yarı finalde, sonra da yarı final maçlarının sonuçlarına göre madalya maçlarında karşılaştı yeni sisteme göre. A Grubu’nda Avustralya, ilk gün maçında ev sahibi Kore karşısında alınan 91-55’lik mağlubiyet ile şaşırtsa da daha sonraki maçlarda Sovyetler Birliği ve Bulgaristan’ı mağlup edip grubu lider tamamlamıştı. Sovyetler Birliği’nin olimpiyatlarda kadın basketbolu branşında süren 13 maçlık galibiyet serisi de Avustralya karşısında sona ermiştir bu olimpiyatlarda. Buna rağmen grupta oynadığı diğer iki maçı kazanan Sovyetler, yarı final ve madalya maçı oynamaya hak kazandı. Yugoslavya, Çin ve Çek Cumhuriyeti’nin bulunduğu diğer grupta ise ABD 3 rakibini de yenip lider olurken, Yugoslavya 2. sırada tamamlıyordu grubu.

Yarı final maçlarında ABD ile Sovyetler, Avustralya ile Yugoslavya eşleşti bu sonuçların doğrultusunda. Soğuk Savaşın sürdüğü 1986 Dünya Şampiyonası’nda “düşman topraklar”da Sovyetler Birliği’ni 108-88 ile hezimete uğratan ABD, bu maçtan sonraki ilk resmi karşılaşmalarında da tarifeyi bozmayayıp 102-88 ile bir kez daha mağlup etti Sovyetler Birliği’ni. ABD Kadın Basketbol Takımı’nın Sovyetlere karşı olimpiyatlardaki ilk galibiyeti oldu, onları finale çıkaran bu galibiyet. Yarı finalin diğer ayağında ise favori Avustralya, Yugoslavya’ya karşı mağlup olarak tarihinde ilk kez final oynama şansını kaçırdı. Grup aşamasından birbirlerini tanıyan ABD-Yugoslavya finalde karşılaşırken, çekişmeli bir maçın ardından Amerika altına, Yugolar gümüşe, 3.’lük maçında Avustralya’yı mağlup eden Sovyetler de bronz madalyaya ulaştılar. Erkek basketbolunda ise madalya paylaşımı yine aynı ülkeler arasında, fakat ters sırayla olmuştu. Sovyetler altın, Kukoc, Petrovic, Divac ve Obradovic’li kadrosuyla Yugoslavya gümüş madalya alırken, ABD’nin erkek basketbolunda bronz madalyada kalmasının cevabı bir sonraki olimpiyatlarda biraz ağır olacaktı…

1992 Barcelona
Bu olimpiyatların en unutulmaz figürü; bir benzerinin bir daha çıkarılmasının imkansıza yakın olduğu Amerika Erkek Basketbol Takımı, namı diğer “Dream Team”di. Sovyetler Birliği’nin dağılması, soğuk savaşın bitmesinden sonra, 1976’dan beri ilk kez bir olimpiyatlar herhangi bir ülke boykot edilmedi fakat Yugoslavya, Birleşmiş Milletler’in yaptırımı sonucunda Olimpiyat’a alınmadı. Sovyetler Birliği devlet olarak dağılsa da olimpiyatlarda son kez Birleşik Takım (Unified Team) adıyla, Rusya başta olmak üzere SSCB’ye bağlı diğer 11 ülkenin sporcuları aynı bayrak altında yarıştı. Kadın basketboluna gelirsek, son Dünya Şampiyonası finalisti Yugoslavya’nın hak ettiği halde katılamadığı olimpiyatın katılımcıları; ev sahibi İspanya, ABD, Küba, Brezilya, Çin, Birleşik Takım, Çekoslovakya ve son olarak Yugoslavya’nın yerine çağırılan İtalya’ydı.

Format bir önceki olimpiyatların aynısıyken, A Grubu’nu Küba, B Grunu ise ABD süpürerek lider çıktılar. Küba’nın Birleşik Takım önünde grubu lider tamamlaması şaşırtıcı bir başarıyken, diğer grupta da Amerika’nın arkasından, fakat ev sahibi İspanya ile tecrübeli Çekoslovakya’nın önünde yarı finale çıkan Çin, bir diğer dikkat çeken başarının sahibiydi. Amerika’nın erkek basketbol takımı Barselona’da fırtınalar estirirken, kadın takımının da yaptığı kusursuz başlangıç, tarihte ikinci kez basketbolda “duble” yapacaklarını düşündürtüyordu. Gruptan namağlup çıkan ve önceki olimpiyatlardan gelenlerle birlikte 14 maçlık galibiyet serisi bulunan ABD, yarı finalde Birleşik Takım’a 73-79 mağlup oldu ve altın şansını yitirdi. Yarı final’in diğer ayağında ise gruptan namağlup çıkan bir diğer takım Küba da Çin’e mağlup oluyordu. Birleşik Takım ile Çin’in finalinde Sovyetler Birliği forması ile bu finallere alışık olan takım, Çin’i mağlup edip altına ulaştı. Çin’in tarihinde ikinci kez gümüş aldığı bu olimpiyatlar sonrasında ABD de 3. olup, kadın basketbolunda tarihinin en kötü derecesini aldı. Birkaç yıl sonra sonra Türkiye’ye transfer olup, burada 3’ü Galatasaray, 2’si Fenerbahçe formasıyla 5 sezon ve 3 tanesi Galatasaray’da 4 şampiyonluk yaşayacak Clarissa Davis de Amerika’nın bu kadrosunda yer alıyordu.

1996 Atlanta
Olimpiyat meşalesi 12 yıl sonrasında bir kez daha Amerika’ya dönerken, kendi evlerinde düzenlenecek bu önemli organizasyonda Amerika basketbol takımlarına yine büyük iş düşüyordu. Bakalım 1984 Los Angeles’tan sonra bakalım Amerika bir kez daha iki altın alabilecek miydi basketbolda? Kadın basketbolunda Amerika’yı durdurmak için en ciddi aday; şampiyonanın yarı final aşamasında ABD’yi yenen, 1994 Dünya Şampiyonu Brezilya’ydı. Ev sahibi ABD ve son Dünya Şampiyonu Brezilya dışında katılımcılar ise; olimpiyatlarda(kadın basketbolunda) Afrika’yı temsilen katılan ilk ülke olan Zaire, Kanada, Küba, Çin, Kore, Japonya, Ukrayna, İtalya, Rusya ve Avustralya oldu.

Katılımcı takım sayısının 12’ye yükselmesiyle günümüzde de kullanılan turnuva formatına geçiş yapıldı. 6’şarlı 2 gruptan oluşan grup aşamasından sonra, ilk 4’te yer alan takımlar çapraz eşleşme usulüyle ilerliyorlardı. Grup A’da Brezilya 5/5 yaparken, arkasından Rusya 4/1 ile çeyrek final vizesi aldılar, Gruptan yükselme şansı yakalayan diğer iki takım ise İtalya ve Japonya olmuştu. B Grubu’nda ise ev sahibi Amerika rahatça üst tura yükselirken, diğer üç takım Ukrayna, Avustralya ve Küba olarak sıralandı.

Eleme maçlarında Amerika, Japonya ve Avustralya’yı, Brezilya ise Küba ve Ukrayna’yı eleyerek finale yükseldiler. Bronz madalya maçında Ukrayna’yı mağlup eden Avustralya, kadın basketbolunda olimpiyat tarihindeki ilk madalyasını aldı. Başta ilk kez bu olimpiyatlarda ABD forması giyen Lisa Leslie ve Sherly Swoopes olmak üzere birçok değerli oyuncuyla örülü kadrosuyla ABD, Brezilya’yı 111-87 ile mağlup edip evinde büyük bir zafer yaşadı. Amerika’nın bu kadrosunda altın aldıktan sonra, 1996/97 sezonu için Galatasaray’a transfer olan; -Amerika’nın 1988’de altın ve 1992’de bronz madalya alan kadrolarında da yer alan- Katrina McClain ve Ruthie Bolton da yer alıyordu (Bolton, Amerika’nın 2000 kadrosunda da yer almıştır.)

2000 Sidney
Geldik ezeli rekabetin başladığı yıllara, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ABD Kadın Takımı’nın karşında durabilecek tek takım Avustralya olarak görülmeye bu turnuva ile başladı. “Opal”lerin evinde düzenlenen bu turnuvaya Avustralya’nın yanı sıra, son Dünya Şampiyonu ABD de direk katıldı. Senegal, Küba, Brezilya, Kanada, Kore, Polonya, Fransa, Slovakya, Rusya ve komşusu Yeni Zelanda diğer konukları oldu Sidney’de Avustralya’nın.

ABD’nin sorunsuz geçtiği grupta çeyrek final bileti alan diğer takımlar 3’er galibiyet alıp üçlü averajla sıralanan; Rusya, Kore ve Polonya oldular. Avustralya’nın domine ettiği diğer grupta da 2. Fransa, 3. Brezilya ve 4. de Slovakya oldu. Çeyrek final aşamasında da ABD ile Avustralya herhangi bir sorun yaşamazken, Fransa’yı mağlup eden Kore ile Rusya’yı yenen Brezilya yarı finale çıkan diğer iki ülke oldular. Avustralya-Brezilya ve Amerika-Kore maçları skor olarak kopmasa da beklenen finali oluşturdu galipleriyle. Bronz madalya maçında Kore’yi uzatmada yenen Brezilya üst üste ikinci olimpiyattan da madalya ile evine döndü. Final maçında ise evlerinde oynamalarına rağmen ABD’ye direnemeyen Avustralya 76-54’lük sonucun ardından kaderine ve gümüş madalyaya razı oldu.

Avustralya’nın şu anki kadrosunda da yer alan Kristi Harrower ve Lauren Jackson, bu yıl ilk kez olimpiyatlarda boy göstermişlerdir. Ayrıca 2000 Sidney, WNBA kurulduktan sonra oynanan ilk olimpiyat oyunlarıdır.

2004 Atina
Olimpiyatların doğduğu yere dönmesinin verdiği heyecanın yanı sıra, Türkiye olarak atletizmdeki ilk madalyası onurunu da Eşref Apak’ın Çekiş Atma’daki 3.lük başarısıyla yaşamıştık. Basketbolda ise Amerika yıllar geçtikçe güçlenmeye devam ediyordu. Günümüzdeki kadrodan Diana Taurasi, Sue Bird, Swin Cash ve Tamika Catchings’in ilk olimpiyat maceraları da Atina’da gerçekleşti. Ev sahibi Yunanistan; olimpiyatlara -yine- Dünya Şampiyonu olarak gelen Amerika’nın yanı sıra; Çin, Japonya, Kore, Avustralya, Yeni Zelanda, Nijerya, Brezilya, Rusya, Çek Cumhuriyeti ve İspanya’yı ağırladı.

Grup aşamaları sonunda, 4 yıl önceden farksız biçimde, Avustralya ve Amerika namağlup üst tura kalifiye olurken, Avustralya’nın grubundan Rusya, Brezilya ve ev sahibi Yunanistan, karşı gruptan da İspanya, Çek Cumhuriyeti, Yeni Zelanda çeyrek finale çıkan ülkeler oldular. Çeyrek finallerde; Rusya Çek Cumhuriyeti’ni rahat geçerken, katil lakaplı Maltsi ve arkadaşlarının çabaları ABD karşısında yeterli olmadı Yunanistan adına. Avustralya da komşusu Yeni Zelanda’yı rahat geçerken bu aşamada, çeyrek finalin en çekişmeli maçı Brezilya ile İspanya’nın arasında oynandı ve Brezilya 67-63 ile yarı finale yükselen taraf oldu.

Rusya, ABD karşısında özellikle son çeyrekte korkulu rüyalar göstertse de rakibine, 62-66 ile mağlup olup bronz madalya maçının yolunu tuttu. Yarı finalin diğer ayağında ise Avustralya yıldızı Lauren Jackson’ın üstün gayreti ile Brezilyayı 88-75 mağlup edip finale adını yazdırdı. Üçüncülük maçında, Brezilya’yı mağlup eden Rusya, kadın basketbolunda ilk olimpiyat madalyasına uzandı Sovyetler Birliği sonrası dönemde. Final maçında üst üste 2. kez Amerika ile Avustralya karşılaşırken, 2000’deki 22 sayılık fark, 11’e düşse de kazanan yine Amerika oluyordu.

2008 Pekin
Bir kadın sporcu ile başlayalım yine basketbol dışından, Türkiye için koşan devşirme atlet Elvan Abeylegesse; 5000 ve 10000 metrede iki gümüş getirirken Uzak Doğu’dan Türkiye’ye, halter ve güreşten toplam sadece 3 madalya çıkarabilmemiz büyük bir hayal kırıklığı adına. Fakat kadın basketboluna bakarsak pek şaşırtıcı bir sonuç olmayacaktı turnuva sonunda. Bu branşta tarihinde iki kez madalyaya uzanan Çin, evinde beklenmedik sonuçlara imza atarken bu turnuvanın daha çekişmeli geçmesini umduran bir sonuç vardı bu olimpiyatlar öncesinde. Üst üste 5 büyük turnuva kazanan ABD (3 Olimpiyat, 2 Dünya Şampiyonası) 2006 Dünya Şampiyonası’nda 3. olmuş ve altın alan Avustralya’ya değil, gümüş madalya da kalan Rusya’ya kaybetmişlerdi. Bu da Avustralya ile Rusya’yı iddialı konuma getiriyordu 2008 Olimpiyatları öncesinde.

A Grubu; Avustralya (5-0), Rusya (4-1), Belarus (2-3), Kore (2-3), Letonya (1-4) ve Brezilya (1-4) şeklinde sıralanırken, tek galibiyetini Letonya’dan alan Brezilya’nın sonuncu olması ilginç noktalardan biriydi. B Grubu’nda ise; rakiplerine ortalama 43 sayı fark atan Amerika, 5/5 ile lider tamamlarken grubu, Çin; İspanya ve Çek Cumhuriyeti karşısında galibiyetler alıp 2. Sırada yer buldu kendine. İspanya ve Çek Cumhuriyeti de çeyrek final bileti alan diğer takımlardı B Grubu’ndan. Yeni Zelanda grupta sadece Mali’yi mağlup edip olimpiyatlara tek galibiyetle veda ederken, Afrika’yı temsilen gelen 4. takım Mali de kıtasının kaderini değiştiremedi. Daha açık bir ifade ile; son 4 olimpiyatlara Afrika Şampiyonu olarak gelen; Zaire, Senegal, Nijerya ve Mali oynadıkları toplam 20 maçta, hiç galibiyet alamadılar.

Rusya-İspanya, ABD-Kore ve Avustralya-Çek Cumhuriyeti maçları favoriler adına rahat geçerken, çeyrek finalin nispeten çekişmeli maçında Çin, Belarus’u 77-62 mağlup etti. Yarı finalde Dünya Şampiyonasının rövanşı niteliğindeki maçta ABD, büyük yıldızı Diana Taurasi’nin 21 sayılık performansıyla Rusya’yı 67-52 mağlup edip final biletini aldı. Yarı finalin diğer ayağında ise Çin, Avustralya’nın gazabına uğrayıp 56-90 mağlup ayrıldı karşılaşmadan. Bronz madalya maçında ev sahibi Çin’i 94-81 ile geçerken Rusya, üst üste 2. bronz madalyasına ulaştı. Final maçında ise Amerika çok rahat bir biçimde rakipsiz olduğunu herkese gösterdi. Amerika’nın 92-65 üstünlüğü ile biten maç sonucu üst üste 4. olimpiyat altınını işaret ediyordu.

1980’deki boykot sonrası 1984’ten beri 48 olimpiyat maçına çıkan ABD, 47 galibiyet ve 6 altın aldı bu süreçte. 1992 Barselona’nın bronz madalya maçında başlayıp, şu güne kadar süren 33 maçlık galibiyet serileri var olimpiyatlarda.
 
olimpiyat öncesi Hırvatistan ve Abd ile yapılacak hazırlık maçları Skytürk360 kanalında yayınlanacakmış, ilk maç Hırvatistan ile bugün 18:00 de
 
ABD maçına biletimi aldım hem takımımızı hem de ABD'yi Olimpiyat öncesinde son kez izlemek, güzel olacak. Milli takımımızın bu maçta ortaya koyacağı performansı ve alacağı sonucu çok merak ediyorum.
 
Bugün Olimpiyatlardaki rakiplerimizden Hırvatistan'ı 78-64 mağlup ettik..Açıkçası bu kadar iyi oynamasını beklemiyordum kızların..Nevriye 25 sayı 10 ribaund ile oynadı..
 
Bugün ABD'ye 80-61 mağlup olduk ama skor ve oyunun bazı bazı bölümleri gerçekten umut vericiydi. Bu takıma karşı uzun süre maçı dengede götürmek ve toplamda 80 sayıda tutup 19 sayı fark yemek iyi bir performanstır bence. Yalnız Işıl'ın oyunda Birsel'in kenarda olduğu anlarda saha içi organizasyonumuz tıkanabiliyor, bu en büyük sıkıntılarımızdan biri. Zaten ABD'de Birsel ve Işıl arasındaki farkı görüp Işıl her oyuna gördüğünde tam saha baskı ve ikili sıkıştırmalarla onu zorladılar ve hücumlarımızın bazılarının zorlama atışlar ve top kayıplarıyla sonlanmasını sağladılar, bir şekilde bu sorunu minimize etmek gerek. Bu maçta Potanın Perilerini Olimpiyat'lara da yolcu etmiş olduk. Nevriye-Kuanitra-Bahar-Meral-Birsel-Şaziye bu ekipin performansları milli takımımızın başarı ve başarısızlığında direkt etkili olacaktır. Yolunuz açık olsun kızlar.

Ayrıca bu gün maçta Arca ve Aras abilerin hemen arkasındaki sıradaydık ve onlara eşlik ederek yaptığımız tezahüratlar(özellikle ABD'li dostlarımıza yapılanlar) ve yine ABD'li "düşmanımıza" yapılanlar akşama güzellik katan şeylerdi.

Yediğimiz rakamı yanlış yazmışım(70), kusura bakmayın :)
 
Bugün ABD'ye 70-61 mağlup olduk ama skor ve oyunun bazı bazı bölümleri gerçekten umut vericiydi. Bu takıma karşı uzun süre maçı dengede götürmek ve toplamda 70 sayıda tutup 19 sayı fark yemek iyi bir performanstır bence. Yalnız Işıl'ın oyunda Birsel'in kenarda olduğu anlarda saha içi organizasyonumuz tıkanabiliyor, bu en büyük sıkıntılarımızdan biri. Zaten ABD'de Birsel ve Işıl arasındaki farkı görüp Işıl her oyuna gördüğünde tam saha baskı ve ikili sıkıştırmalarla onu zorladılar ve hücumlarımızın bazılarının zorlama atışlar ve top kayıplarıyla sonlanmasını sağladılar, bir şekilde bu sorunu minimize etmek gerek.

Siz bugün Işıl ile Birseli karıştırmışsınız galiba izlerken. Işıl da çok iyi değildi ama Birsel son zamanlardaki en kötü oyunlarından birini oynadı bugün.

Umduğumdan daha iyi bir takım gördüm bugün, tabi ABD ne kadar sıktı orası da tartışılır. Olimpiyatlarda göreceğiz.

Saygılar.
 

Üst