Savas Karadag Yazıları

sacma..
surrealist..
bilmedigin bir dil konusulur gibi, sadece imgeler tanidik..
atese verildiginde keskinlesen cam gibi, dort bir yani hem sicak, hem keskin..
kopekbaligi gibi, vatuzu disleriyle cekip ayirmaya kararli..
basagin topraktaki kirliligi temizlenmeye niyetlenmesi gibi..
coban gibi simyacidaki, ancak dokundugun seyi altina cevirebilmekten umidini kesmis..
koca bir bozkira, ciftcinin eseriymis gibi giyan sin yazabilmek icin..
gokyuzunu kirmiziya en yakin halinde yakalamak icin, gunesin esliginde..
farid dinler gibi, taghtam deh..

zamanin kaderi bu;
kacma..
 
gsbasket
niye var?
misyonu nedir?

maci izledim, yorumlarimi da mac icerisinde paylastim.. periyod sonlarinda akli basinda oynanan setler, topun huseyinle bulusturulmasi, bir onceki hucumda isabet saglayan oyuncuya ikinci bir atis sansi hazirlanmasi, gozle gorulur olumlu degisiklikler..

dis atislardaki yuksek isabet orani da bu oyunla birlesince ortaya cikan tablo keyf veren cinsten.. ve son dakikalarda yasanan sikintiya ragmen yeni bir deplasman galibiyeti, buraya kadar gayet guzel..

hayir bu yazi boyle bitse, bu tarihe geri donup okudugumda sanacagim ki, herseyin yolunda oldugu alalade bir musabaka..

ben antepliyim, ne soframizdan eksik olur biber, ne damaklarimizdan, hemen her turlusunu denedim muhtelif sofralarda, bir tek gaz versiyonu haric, iyi de biberin gaz versiyonu olmaz ki, gozu yakar..

birisi ciksa da, kimya anlatsa, hangi gaz acik havada yogunlugunu kaybeder, kapali alandaki hava dolasimi, bir insanin cigeri dakikada kac kere nefes alisverisi yapar, ya peki bir sporcu, hayir bagirsaklar daha iyi calisiyor da aciyla, peki ya cigerler??

ben anlamiyorum ya, tamam polis teskilati, belirli bir guruhun ve cemaatin hizmeti altina girsin diye, ne kadar ehil olmayan insan varsa toplamislar senelerdir, sonucta nepotizmdir deriz saygi duyariz, kadrolasma ahlaki falan filan da, insan bu 'zombilerin' basina hic mi akli basinda yonetici yetistirmez.. tamam aptal olsunlar itaat etmeleri kolay olur mantigini anlarim da, peki ya bunlari yonetecekler..

aliaga nerede bilmiyorum, zaten gavur izmir zaptedilemiyor bari polis bizden olsun, belediye de zamanla gelir, ona da eyvallah, ama komplo teorisi de bir yere kadar, hep mi zulum goren galatasaray seyircisi olur kardesim, basbakanin, emniyet mudurunun kulagina fisildayacagi yok ya, sari kirmizi gorunce saldirin bogalarim diye, yuh artikk..

neydi sorularimiz, heh, gsbasketin rolu, sonuc falan hikaye, eger bir misyon varsa, onun da otesinde vizyon, kalkacak kalbinizle oynayin falan, buyuk puntolarla yazilacak, biz de biber gaziyiz, adanimizi acili isteriz diye..

sonra da kampanya baslayacak, galatasaray taraftarina siddet uygulayan, basketbol seyircisine kapali mekanda biber gazi sikan zihniyet, onlarin etmeyecegi bilinse de istifaya davet edilecek, gerekirse imza toplanacak, ve bilincli bir yurttas olmanin geregi yerine getirilecek..

sik bakayim biber gazini, london towers macinda, o polis mudurune de, belediye baskanina da naparlar biliyormusunuz, sonrasi basur..

tamam aziz nesin hakli ama, siz yine de akilli olun..
 
bir yola ciktik, kapi gecildi, sinirlar asildi, yabancilasti 'otekiler'. oteki bizden olmayandi, 104 yil once yola cikilma sebebi ?oteki?, onlari yenmek ise varolma sebebiydi..

ve hic birini ayirmadi, sariyla kirmizinin kutsalligi, adina avrupa denen kitanin, her bir sinir butunlugune ismini ogretti.. buyuk demedi, guclu demedi, brans ayirmadi, kupa adi ayirmadi, rakip ayirmadi, hep adini ezberletti..

cimlerde, parkenin her turlu temasasinda, havuzda her yerde bize farkli oldugumuzu hissettirdi.. yas ayirtmadi bize, konum, mevki, cinsiyet.. sadece sevdamizin buyuklugunun tadina varmamizi sagladi..

engelleri kaldirdi, engelli gozlerimize, engelli bizlere, galatasaray formasinin 'engel' tanimadigini 7 kitaya ogretti. adini daga yazdirdi, tasa yazdirdi, bir sari vardi, bir kirmizi, bir de parcali..

kupalarin birine erken veda ettik, yolumuz bir suredir kupa 3, kirginligimiz buyuk, maglubiyete degil, mucadelenin eksikligine.. ama artik hersey farkli, bir yol ayriminda koca galatasaray, kupanin adi ne olursa olsun tamam ya da devam deme noktasinda..

bir kupa dusunun, kulbu iki, agzi genis, metalin uzerinde galatasaray yaziyor, tarih ne olursa olsun, kupanin adi ne olursa olsun, o metal sari kirmizi oluyor bizim gonlumuzde, bir kenarinda avrupa yaziyor, bir tarafinda galatasaray..

uzun zaman olmus bu heyecani duymayali, iznimi de aldim, sabah once sovyet dis politikasi, sonra arap-israil anlasmazligi, ve kutuphane, sonra kutuphanede bir bilgisayarda, artik sansli olan hangisiyse, bir galatasaray maci, avrupa musabakasi..

gidin, goturun, yasayin, ben sri lankali arkadasima neden bilgisayarda mac izledigimi anlatirken, sesinizi duyayim, sonra ona dinleteyim, siz sari diyin ayhan sahenkte, ben kutuphaneyi kirmizi diye inleteyim..

2009 da iki avrupa kupasi gelecek o sanli muzeye, 'oradaydim' diyebilmek mirastir cocuklarimiza, anlayabilene..

seni sevmek guzel sey..
 
greenwich e gore mac saati 18.30, yaklasik 8 saati de uyuyarak gecirecegimi gozonune alinca, mac icin onumdeki sure 10 saat..

ne yapabilirim sorulari zihnimde, biraz once mac icin yazarken, bir yandan yaziyor, bir yandan baska bir boyutu yasiyordum, kendimi ayhan sahenkte hisseder gibi, macin baslamasina saatler varken, sirf iceride yer bulamam diye, salona erken gelmisim.. pankartlar var sirtimda, birinde 'kupamizi getirin' yaziyor, digerinde 'sereftir seni sevmek'.. bir yandan da pesindeyizi mirildaniyorum, biraz sonra arenaya donuscegini bilmeyen sessiz salona, sonra nevizade geliyor aklima, gulumsuyorum, mactan sonra inletecegiz diye sokaklarini, dostlar hep bir agizdan, ve paylasmanin tarifsiz mutlulugu..

bir yandan da yaziyorum..

aynisi kerem porazan ve savas eskigulek e de yaptim bugun, bir ruyami paylasirken, ve bir ruyayi hayata gecirmenin planlarini yaparken, o boyutu yasadim yine, ve bu sevdanin yuceligine kaptirdim kendimi tekrardan..

biz her sevdadan geriye kalan sadece galatasaray..

bir gece de iki yazi, en son gurovic yaptirtmisti bunu bana, gurovic demisken, ne zaman doneceksin milan, besteler hazir, adin dimagimiza yerlesmis, ama sen yoksun..

aslinda mac da bahane, gurovic de..

galatasarayli olmak herseyden once bir kimlik, tasiyabilmek umuduyla sirtimiza yuklendigimiz, ve herseyden once kendini borclu hissetmek, hem sariyla kirmiziya, hem de insanliga..

abartiyormuyum sanki, belki de.. ancak boyle dusunenler kenara ayrilsin, cunku bir ruya gerceklesecekse eger, bu hayal kurmasini bilenlerle olacak..

sadece biraz zaman, gerekenler paylasilacak.. hee bir de kitaplariniza sahip cikin, onlar bize lazim..

galatasaray hayat, galatasaray ruya, galatasaray ask, galatasaray odev, galatasaray yol, galatasaray siar..

sereftir seni sevmek..
 
Savas Karadag' Alıntı:
aynisi kerem porazan ve savas eskigulek e de yaptim bugun, bir ruyami paylasirken, ve bir ruyayi hayata gecirmenin planlarini yaparken, o boyutu yasadim yine, ve bu sevdanin yuceligine kaptirdim kendimi tekrardan..

biz her sevdadan geriye kalan sadece galatasaray..


sereftir seni sevmek..
Rüya yorumcusu değiliz elbette ama biz çok iyi biliyoruz ki, Galatasaraylı olmak sadece maçları izlemek değil! Bunun böyle olduğunu bilen ve de sağolsunlar çok iyi öğrenebilme arzusu içinde olan kardeşlerimiz de bize güç veriyor.
'Üzerimde forma varken kırmızı ışıkta bile geçemem' diye özetlerim hep yaşantıyı.
O halde Yaşam adına birşeyler daha olmalı verebileceğimiz.
...
 
aslanlar salonda, tribunler ayakta..
cildirin, cildirin !!


kitaplara ara veriyoruz bir bes dakika, adres tabi gsbasket, diyorlar ki yeni bir video eklenmis resmi siteye, cosmak isteyenlere..

iyi diyoruz, izleyelim de ruh halimiz duzelsin, ama o kadarla kalmiyor ki, ardindan youtube u aciyor insan, ses sonda, cildirin cildirin, cimbom icin cildirin..

ara da oluyor 1 saat tabii.. 5 dakika ve 1 saat; essay yetismezse sorumlusu once eyup yildiz, sonra resmi site..

sali gunu khimik macini izledim isten izin alip, mac yorumu yapayim da, teknik konularda yazmiyor elestirisini bertaraf edeyim diye, iki gundur dusunuyorum, elle tutulacak hic bir sey yok, o mac icin ne yazilabilir ki, gumbur gumbur geliyoruz iste, kadikoy seruveni coktan baslamisti ilk kupa icin, ikincisinin de adi burada konulsun, gsbasket gururla sunar, 2009 yili eurochallenge sampiyonu; GALATASARAY..

tabii bir yandan da lokal basarilar, yillardir hasret kalinan.. artik daha bir umutlu bu yurekler, sampiyonluk ismiyle, cismiyle telaffuz edilmeye baslandi, simdiden play-off hesaplari, ee ozaman telekom ankaraya eli bos yollanmali..

nasil yapilacak bu, fenerbahce macindaki atmosfer yaratilacak, disarida da icerideki kadar kalabalik bir guruh olacak, yalniz bu sefer disaridakiler kombine sahipleri olmayacak..!!

sonra bir salon bagiracak, sarii, sonra sokak bagiracak kirmizi..!!

sari kirmiziyla hic bitmez bu sevda;
sampiyon olunca cosalim cilginca..


cok mu gaza geldim ya, kim koydu o videoyu oraya ..

cildir, cildir, cildirmayan fenerli ..
barisa selam olsun, savas bey onore etmis, sagolsun..

cimbombom, cimbombom..
 
Şamil Turançiftçi' Alıntı:
Savaş abi bu forumda senin ismini görmek bile yetiyorken senin yazılarınlada katılman bizi çok mutlu etti, fırsattan istifade şunlarıda belirtmek isterim, senin gibi abilerimiz oldukça bu arma her branşta bir gün en tepelerde olacaktır, biz GALATASARAYLILIĞIN ne demek olduğunu sizin gibi değerli abilerimizden öğreniyoruz iyiki galatasaraylısın abi.
Sevgili Kardeşim,
Bir Galatasaraylı olarak daha başka ne ister ki gönlüm? Bizlere verilenleri bir sonraki nesile aktarmadıktan sonra bize öğretenlere de ihanet etmiş sayılırız. 'Boynuz kulağı geçmezse meslek ölür' derler.
Bizleri en çok sevindiren konu, sizleri böyle görebilmektir.
Ben ve ailem sizleri gördükçe herşeye ilk heyecanla başlıyormuşuz gibi düşünmekteyiz.
Ayrıca bir düşüncem de şudur ki, benim Barışım ile sizlerin gelecekti Barış' larına yapabileceğim en büyük iyilik budur.
Sizler olmadıktan sonra bizlerin varlığı bir anlam ifade etmez!
Galatasarayımızı kimse gönlümüzden alamaz. İzin de vermeyiz zaten. Ama bunca emeğin karşılığı mutlaka bir gün hak ettiği değeri de bulacak. Paslı gözler yaşanan ve yaşatılan güzellikleri bir gün görecek...
Sevgilerimle.
 
not; asagidaki yazi kendi icinde celiskiler barindirmaktadir..

evet yenildik, ne ilk ne de son, belki fazla gaza gelmistik mac oncesi, o yuzden hayal kirikliginin dozaji da artti, ama neticede uzucu bir maglubiyet..

ilginc ilginc notlar var maca dair, birincisi tutku acik.. kendisi benim nazarimda, turkiyenin en potansiyelli oyun kurucusu, ancak tutku yillardir iyi oyuncudan yildiz oyuncuya gecmek icin atmasi gereken adimlari atamadi.. fakat ne oluyor ne bitiyor anlamasam da, bir sekilde hemen hemen galatasaraya karsi oynadigi her macta sazi eline aliyor tutku ve o bahsettigim yildiz oyuncu statusune adim atiyor, tabii bir sonraki hafta geri donme kosuluyla..

ikincisi turk telekom, artik futboldaki fenerbahce maclarina dondu, aci da olsa bir sekilde o psikolojik direnci kiramiyoruz onlara karsi, sartlar ne olursa olsun..

ucuncusu ve en aciklisi, belki de macin kopma ani olan erdem turetkenin sportmenlik disi faulu, o noktadan sonra bir daha geriye donemedi takim.. o sahne bir daha gosterdi ki, ne kadar iyi niyetli olursa olsunlar, ve cabalari takdire sayan olsa da, galatasaray basketbol takiminin yerli oyunculari maalesef birinci sinif kalitede oyuncular degil.. gosterdikleri caba, uzerlerindeki galatasaray formasiyla birlesince ortaya guzel skorlar ciksa da, inanilmaz bir kalite noksanligi var takimimizda, sampiyonluk yolundaki rakiplerimize nazaran..

oyle ki, cemal, erdem, polat ve murat kaya, hatta hatta kaptan cuneyt erden, bunlardan hangisini takiminda ister, bogdan tanjevic, ya da ercument sunter.. birakin rotasyona girmeyi 12. adam bile olamazlar bu saydigim takimlarda.. ki bugun baris ermisi ya da mutlu akpinari al galatasarayda ilk bes baslat..

ve yabanci oyuncular muazzam katki bile koysa ortaya, biliyorsunuz ki turkiye liginde istikrarli yerli oyuncu katkisi olmadikca basari cok zor, almalari gereken sureleri dikkate alinca..

evet koyduklari mucadele saygiya deger, ancak bakin aldigimiz maglubiyetlere, avrupada 30 sayi farkli maglubiyetler, efese ve telekoma karsi aciz oyun.. nedir bunun sebebi, aslinda cok acik, bir takimin saglam karakteri olsa da, bu kaliteyle birlestirilemezse, surekli basarim saglanamaz, ve sistemin islemedigi yerde, acik farkli maglubiyetler cikar ortaya.. yoksa tabii ki her takim yenilir, ancak bu sekilde maglubiyetler hem de sezon icerisinde bir cok defa tekrarlaniyorsa bu buyuk takim olma yolunda katetmeniz cok yol oldugunu gostermektedir..

evet buyuk bir hayalkirikligi, ve hatta sampiyonluk havasina erken giren bizlere, soguk bir dus..

ancak;

heh iste, bahsettigim celiski burada giriyor devreye, benim hala umudum var, hem de bu umudumu insa edebilecegim bir zemin olmasa da ortada, ya da dayandirabilecegim mantikli gerekceler..

ama iste inaniyorum ben, sariyla kirmizinin oldugu yerde her zaman umut vardir diye;

sampiyonluk yolunda, taraftarin yaninda;
en buyuk sensin cimbombom..
 
daglarin yucesinde ates yanar,
oturmus da basina sevdalilar..


ben bir basinda bilgisayarin, cevdet bey diger basinda, oturmusuz sevdalilar, paylasiyoruz dusunceleri, acaba bu sevdalar sadece sari-kirmizi bir pencerede mi yasanabilir diye..

onumde bos bir bardak, bir yandan onun hareketlerini izlemekteyim, yarisi bos, yarisi dolu.. benim nasil gordugum degil mevzubahis, yani bos mu, dolu mu.. benim gozum bardaga vuran isikta, oyle bir golge yaratiyor ki, asli gibi bardagin, ama iki tane.. yani bardak besliyor golgelerini, sevda gibi, ve o cikiyor ortaya, bir tane daha bardak, ve bir tane daha..

seviyorsun galatasarayi, sari bakiyorsun dunyaya, sonra kirmizi, sonra o renkler sen oluyor, ten rengi diye bir geyik var ya, o iste bir sari oluyor bir de kirmizi, ama turuncu da degil.. yani karismiyor bunyede, sari ayri buyuyor, kirmizi ayri, ve arsa ulasiyor.. daglarin zirvelerine yerlesiyor hismini ifade etmek icin, ve ovalarin en duz yerine, huzuru temsil edebilmek adina, yagmura katiyor boyasini, ve gunes sariyla kirmizi arasinda bir renk aliyor.. sonra sen golge oluyorsun, boyle cok seversen tabii..

eldeki top, ne oynamaya musait olursa olsun, futbol, voleybol, basketbol, su topu, squash..

basketbol demisken, cuneyt de sakatlanmis, bu boyle devam ederse, diyorum ki bize versinler subeyi, ben bir takim cikartayim, severim manager oyunlarini, hatta kadrom bile hazir.. ugur yilmaz, hangi pozisyonda oynarsa oynasin onun takimimda yeri hazir, sonra mustafa dan iyi guard olur dusuncesindeyim, mehmet yildirim i unuturmuyum hic, ve burak barut sg, besin tamamlayicisi da volkan kiziltas..

erdal avci kadro disi :)

farkindaysaniz kadro oldukca genc, zaten benim ozelligim de bu, altyapiya onem verip, gencleri yetistirmek..

bench ise super, en yanimda samil dost, sonra cevdet akay, kerem secer, gokce, arda, ve tabii eyup yildiz.. eren aydin fizyoterapist, mithat duran teknik menajer ve tabii kerem porazan buyuk baskan..

ne geyik oldu yav, bak iste boyle bir sey galatasaray sevgisi, gecenin bir saatinde, dostlarina dair fantezi kurdurtuyor adama, hem de sari kirmizi bir cerceve altinda..

o top cemberden gecse ne olur gelecek sali, gecmese ne olur.. keyifliyiz iste, ve onunlayiz.. ve en onemlisi pesindeyiz..
biz sariyla kirmiziyiz, biz galatasarayliyiz..

bir cocugumuz olursa adi deniz olmali;
dosta selam olsun..
 
zaten asklar hep yalan dolan,
sonu hep aci husran..
bize her sevdadan geriye kalan,
sadece galatasaray..


niyeki, neyin pesindeyiz biz..
niye ozel bu..

yazamayacagim bu gece, sadece bir haberim var paylasilacak;

hani birinci geleneksel gsbasket sezona merhaba partisini yaptik ya, seneye ikinci de isim degisecek, gsvoleybol da bir parcasi oluyor artik, sayin umit hizal, bir parcasi olmak istegini surdurdugu surece..

once sosyal bir proje, sonra siradan bir parti, sadece bize ait..

ne kaldi surada, kaba hesap 200 gun..

geriye saymaya baslasak mi, neyse, simdi degil..

oyle seviyorum ki ..
 
Savas Karadag' Alıntı:
zaten asklar hep yalan dolan,
sonu hep aci husran..
bize her sevdadan geriye kalan,
sadece galatasaray..


niyeki, neyin pesindeyiz biz..
niye ozel bu..

yazamayacagim bu gece, sadece bir haberim var paylasilacak;

hani birinci geleneksel gsbasket sezona merhaba partisini yaptik ya, seneye ikinci de isim degisecek, gsvoleybol da bir parcasi oluyor artik, sayin umit hizal, bir parcasi olmak istegini surdurdugu surece..

once sosyal bir proje, sonra siradan bir parti, sadece bize ait..

ne kaldi surada, kaba hesap 200 gun..

geriye saymaya baslasak mi, neyse, simdi degil..

oyle seviyorum ki ..
Sevgili Adaşım,
İspanya dönüşü karşılamaya gittik Aslanları ve hocasını. Seni anlattım Ümit hocaya.
'Yeni düşürdüm ağıma hocam' dedim, 'çok seveceksin'. İlk yorumlarını da sana ulaştıracağım. Ama 'bugüne kadar kendisine yaptığım tavsiyelerimden hiç mahcup olmadığımı' belirtti kibarca. Bu bile O' nu sana anlatmaya yeter sanırım.
Sevgiler.
 
tek ihtimali olan insanlarin hikayesi..

nasil da seviyorum 'intihal'i baksaniza, bu maceranin sonunda bir 'iki kulplu' gelirse eger cekilecek belgeselin baslangic cumlesi benden, azicik esinlenme barindirsa da onceki belgeselden..

ayri bir guzel oluyor, avrupa kupasi maclari oncesi benim icin, yasamasi ve yazmasi, 94 yili ilk hatirladigim, o zamanlar futboldu tum bunyeye hukmeden, sampiyonlar ligi maclari sirasinda yataga gonderirdi annem ertesi gun okul var diye, tabii yas daha 9, aglardim hirsimdan, ve dua ederdim allaha, benim gibi cocuklar icin bir el televizyonu uret allahim diye, yorganin altinda sariyla kirmiziyi takip edebilsinler diye..

gectigimiz sene, kendisine arada kizmis olsak da, sayin murat ozyer sayesinde bu heyecani basketbol subesinde de yasamaya basladik, mac onceleri analizler, teknik yorumlar vs tamam da, bildigin heyecanlaniyorduk iste, 'ingilizce' siteleri geziyor, takimizin adi gecen haberleri okuyorduk heyecanla..

ve hatta voleybol subesi de ortak oldu bu sene bu heyecana, sayin umit hizal yonetiminde, ve artik 3 koldan bir akin basladi, kita avrupasina dogru..

hedef koyduk 3 adet kupa diye, hem 3 benim ugurlu rakamim..

simdi oncu kuvvet olarak basketbolcular basliyor, yeni bir maceraya, rakibin adi bologna, tanidik geliyor degil mi 9 sene oncesinden.. bana da..

7 kisiymis rotasyon, 30 farka kadar makulmus, peki ozaman nerede kaldi bizim adimiz, sanimiz, farkimiz.. malum basketbol cahiliyim ama benim bildigim 5 kisiyle oynaniyor bu basketbol, hala da elimizde alaskali suikastci ile kiyaslanan bir graves, etna ve vezuv suskunluguna girse de bir gun patlayacagina inandigimiz yanardag gurovic ve avrupada ismi saygiyla anilan sevgili huseyin besok bulunmakta..

biz bu maci alacagiz !!

cok mu abarttiyorum, idealar dunyasinda mi yasiyorum, olabilir, ama ask ve mantigi ayni kefe altina hangi densiz sigdirabilir ki..

sevdam, inancim,
inancim galatasarayim..


harbi seviyorum bu avrupa maclarini ya, ait oldugumuz yerde, bizden olmayanlari yenmeyi..

en buyuk sensin cimbombom..
 
ahmet dedehayir istifa..

istifa gercekten erdemli bir muessesemidir, bilmem, benim hic istifayi goze alamayacagim bir mevki sahibi olma sansim olmadi, o yuzden az da olsa empati yapip, galatasaray spor klubunde gorev alma onuruna erismis insanlari, basarisizlik halinde bile koltuga siki sikiya yapismalarini anlamaya calisiyorum..

gerci, sadece sariyla kirmiziya indirgeyemeyiz de bu sureci, maalesef ulkemiz insanin belki de en vahim ozelligi, basarisizligi bir turlu kabul edememesi, herhangi bir konuda basarisiz olmayi kendilerine yakistiramamalari..

bunun yansimalarini sevdalisi oldugumuz renklerde de gormek oldukca dogal dolayisiyla, en taze ornek olarak ozhan canaydinin milyonlarca galatasaray sevdalisinin gosterdigi sistemli tepkiye bile senelerce dayanmasi, bu psikolojinin en carpici orneklerinden biri..

goruldugu uzere yazi su ana kadar oldukca anlayisli bir dille ilerliyor, cunku gsbasketin bir parcasi olmam sebebiyle, ortaya koydugum kelimeleri, anlik tepkilerime gore degil de, uzerinde belli bir sure dusundukten sonra ortaya koymaya ozen gosteriyorum. hele ki bayan basketbol takimimizin yeni coachunun aciklanmasindan sonra aklima gelen sozcuklerin, yasadigim sinir harbinin ne galatasaraylilik adabiyla ne de gsbaskette gormek istedigim cizgiyle bir alakasi var..

evet galatasaray spor klubunun basketbol subesi, icinde bir cok yanlisi barindirmakla beraber, son uc yil icerisinde onemli atilimlar yapmis ve sube tekrar isleyen, saygi goren bir konuma gelmistir. ancak, bahsettigim sure icerisinde tekrarlanan yanlislar, maalesef ki subemizin bir sonraki adima bu zihniyetle tasinamayacagini net bir sekilde gozler onune sermektedir..

yasanan kombine rezaleti, hem bayan hem erkek basketbol takiminda coachlarin secilmesine dair yasanan surecteki amatorce davranislar, oyuncu-klup iliskisinde yasanan aksakliklar, bu sureci en sade sekilde aciklayacak basarisizliklardir..

herseyden once, gectigimiz seneye kadar bayan basketboluna dair hicbir bilgisi olmayan bir kitleyi, bu sporun takipcisi haline getiren, isili, esrayi bastaci yapan kriterlerin neler oldugunu analiz edebilme yetisine sahip olamamak bile, bu subeyi yonetici sifatiyla temsil edenlerin, yetersizliklerine dair isarettir. basketbol ve voleybol gibi amator subeleri takip eden kisilerin, futbol seyircisinden farkli oldugunu, gormek istedikleri seyin basaridan once, kluplerinin ve armalarinin onurlu bir sekilde temsil edilmesi oldugunu farkedememek en basit tabirle acziyettir..

kendi adima, subemizin basinda olan ahmet dedehayira ne inancim kalmistir, ozellikle bayan basketbolunda yasananlarin ayyuka cikmasindan sonra, ne de saygim..

bu yasananlardan sonra, ya erdemli bir davranis gosterip geriye cekilecek, ya da galatasaray camiasi ve taraftari zaman icerisinde gerekli mudaheleyi yapacaktir..

ne 'zafer' isterim, ne kupa,
istifa, istifa..!!
 
gun gelir sevda koyarsa soluksuz seni; ..

heh iste, tam olarak bu, bir ucurumun kenarinda yalnizligi oynarken, bir stadin koridorlarinda huznu bogarken, ya da bir kamyonun altina girmisken, can simidi acilmamisken..

hani derler ya, olume yaklastiginda insan film seridi gibi gecer onunden yasadiklari film seride de siyah beyaz olur, halt etmis iste onlar, benim ki sari kirmizi olacak, eminim ki sevgili mithat duranin da benden bir farki yoktur..

sevdayi yasama yollari cesit cesittir, bazisi masumiyet katar sevdasina, bazisi eksikligini, bazisi umudunu, bazisi ise hirsini, hircinligini..

daha once demistim ki, beni kirmaz mithat duran, ikiletmez istegimi, ama iste araya bir talihsizlik girdi, ancak gecmis olsun dilekleri iyi geldi, gecti ve gitti..

simdi ben sari diye bagiracagim londranin karla kapli sokaklarinda da, kendisi beni tamamlamayacak saadet sehri, dunyanin baskenti 'istanbul' dan, olmaz oyle sey..

sari..!!
 
iste bu onemli..

challange ne demek gavurca, boy olcusmek kelime anlami, ama daha da fazlasi duelloya davet etmek..

hem de, sokak arasinda degil, avrupanin gobeginde, ve de ustune, tamlamasinda final bulunan bir asamada..

bu gunleride mi gorecektik diyecegim, haddime degil, sanki cok uzun zamandir fedakarlik yapiyorum da, simdi meyvalarini topluyormusum gibi voleybol bransinda.. daha da fazlasi, voleybol subemizle bu macta ilgilenmeye baslayacak olanlardan da sadece bir tur ondeyim, ceyrek final yolunda adli hikayeden..

yarin buyuk gun iste, ama daha buyugu gelecek hafta, o yuzden baslamali simdiden hazirliklar, oyle bir sinerji yaratilmali ki yarina dair, ikinci roundu ilgiyle beklemeli sariyla, kirmizilar sabirsizlikla.. ve o salon, cok klise olacak ama tarihi gunlerinden birini yasamali, bir tarafi sari olmali, digeri kirmizi..

ister milliyetci duygular olsun bu misyonu yuklenen, ister 'oteki' kavrami, ister amator bir bransta ceyrek final heyecani, ya da sadece alabildigine sari-kirmiziyla sinirli olan vizyonumuz..

maalesef sevgili kerem gibi analiz yapamayacagim derinlemesine, sinirli bilgim sebebiyle, ama ne var elimizde, bir kere herseyden once sevgili umit hizal, sonra israrla daha ileriyi isteyen, bir ilkin pesinde kosan oyuncu toplulugumuz ve son olarak da bir avuc arma sevdalisi..

tane tane tekrarlayayim bitirmeden, neredeyiz simdi, ceyrek final, ya sonrasi heh iste o da yari final..

ne duruyoruz o zaman, kilicimiz elimizde boyumuzu olcmeye gidiyoruz..
bekle bizi karsi kiyi..

gazamiz mubarek olsun..
 
aksam oldu, huzunlendim ben yine..

yenilmisiz..

yok farkindayim baslik erkek takimimiz ust baslik da basketbol, ama iste bu armanin maglup olan tarafta adinin yazmasi her cikmaz sokagin kacinilmaz huznu..

ne zamandir gidemiyorum bogaza, ruhumu da yollayamiyorum, bir esinti biraksin da donsun diye, serin sularina, dunyanin baskentinin..

ya da galata, ama onun ozelligi baska, hem isminden, hem de istiklalden yatay gecisle ulasilmasindan.. gerci bunlarin hepsi bahane, biraz bencilce olsa da, istanbul benim icin galatasaray, galatasaray da istanbul.. bilmem karsi tarafi pek, ama iste taksim diyince, istiklal, sonra eminonu, galata, bayazit, yani imparatorlugun dogdugu yerler, iste oralar bize galatasaray,,

ve simdi gecenin karanliginda oraya huzun hakim, konstantinopoldan kalma bir huzun.. belki de patrastan..

ama iste, huznun yaninda bir de tarafsiz bir gurur.. oyle bir camianin pesindeyiz ki, sali gunu basketbol, carsamba gunu voleybol, ve bir persembe gunu futbol.. hep heyecan var ruhumuzda, hep bir beklenti, sonraki gune kavusma hevesi, o gun arma temsil edilecek diye, uzak bir salonda, bir ispanyol kasabasinda, ya da dunyaca unlu bir arenanin cimlerinde..

aslinda ornek olarak almanya daha iyi bile olabilirdi, baksaniza dun ewe baskets i yendik, yazmislar zaten huseyinin ne kadar underrated oldugunu falan da, salona takildim ben, imreniyor yav insan, yok hayir 150 den fazla taraftar olmasina degil de, o guzel kulture, basketbolu bir spor olarak goren, bu isten keyf almaya calisan, hayatlarinin orta yerine yerlestirmis, aksam ofisten ciktiginda, heyecan, adrenalin ve de herseyin ustunde gulumsemenin keyfine varan insanlari gordugunde..

nereden nereye..

bitirmeden once, tesekkur ederim umit hizal ve ekibine, bize bu heyecani yasattiklari icin.. muptelasi da yaparlar insallah..

sonrasinda ise tesekkur ederim bu camiayi kuranlara, bize hayati yasamak adina bir sans verdikleri icin bir asir once..

huzun bile seninle guzel be galatasaray..
 
bize her sevdadan arda kalan sadece galatasaray;
ama iste sevdayi anlamli kilan, yasamasini bilen bir yurekte filizlenmesi..
benim soyleyecek bir seyim yok..

Dört yıl önce hazan mevsimiydi ayrılığa hüküm giydiğim. Sarının, kahverenginin şehri, nasibimin kalmadığını anladığım şehir Ankara seni ardımda bırakıp gittiğimde. Gar?a yalnızca cânım cânanım her şeyim anam gelmişti beni uğurlamaya. Nasılda akıtmıştım anam sen görme diye gözyaşlarımı içime, kalbimin en derinlerine. Hem nasıl ağlayacaktım ki senin üzüleceğini bile bile insan nasıl üzebilir diki sevdiğini.

Yıllar nasılda geçip gidiyordu telaşla. Ben anamdan başka hiçbir kadını bu kadar sevmemecesine yemin etmişken nasıl olmuştu da sen çıkıvermiştin karşıma. Ben senin çoktan ŞEYDA?N olmuşken sen benim ELİF?İM olabilecek miydin? Ciğerlerimi doldurabilecek miydim seni kucakladığımda kokunla? Seni kucaklayabilecek miydim hasretle ve aşkla? Allah?ım ne kadarda dayanılmaz geliyordu bu soruların yanıtını aramak bana.

Sen benim kırılgan sevdiğimdin: kırılganlığına kırılan alınganlığına alınan. Sevdiğim şimdi senden çok uzakta güzelliklerin şehri İstanbul?dayım. Biliyor musun İstanbul bana artık o kadarda güzel gelmiyor. Sensizken buralarda hep hazan benim için mevsim. Kız kulesine karşı gün batımını izlemenin bir çekiciliği yok benim için. Sen yoksan yanımda. Ankara sen varsın diye sıla, Ankara seninle güzel, sensiz anlamsız. Sen yoksan İstanbul gurbet bana.

Şair demişti ki ?hiçbir güzellik hülasa edilemez? işte sevdiğim sen hülasa edilemeyen bütün güzelliklerin toplamıydın benim için. Yine şair ne kadar da güzel söylemiş seninle birlikte anlatmak istediğini anladığım sözü ?beşeri aşkı bilmeyen Allah aşkını ne bilir? ben senin kocaman gözlerinde kendimi kaybettiğimde diyorum ki kendi kendime ?ne kadarda güzel yaratmış yaradan?. Hemen Allahın rahman sıfatı geliyor aklıma. Ben sende yüce rabbimin bütün güzel isimlerinin tecelli ettiğini görüyor ve şunu sormaktan alamıyordum kendimi ?acaba İLAHİ AŞK dedikleri şey benim sana duyduğum aşk mıydı?? Zaten aşk dedikleri bir tarifi olan tanımlanabilen bir şeymiydiki? Aşk yaşanıp öğrenilen bir şey değimliydi?

Şimdi burada hava puslu bir güvercin kanadı renginde ve kalbim, kalbimde bir güvercin kalbi titrekliğinde. Ben titrek kalbimin üzerinde senin sevginden başka muska taşımayacağım sevdiğim. Seni bir kez daha görebilmek için ne yapmalıyım parmaklarımla gözlerimi mi kapatayım yoksa uykuya dalıp düşlere mi gideyim? Bilemiyorum.

Dedim ya artık Ankara sen varsın diye sıla, İstanbul sensiz gurbet bana. Artık gurbette her yudumda içimi ısıtan çayımdan başka bide senin sesinin sıcaklığı, hayalinin güzelliği var içimi ısıtan.

Asırlık çınarın altındayım Süleymaniye camine bakıp derin hülyalara dalıyorum. Acaba sen benim sevdiğim olarak mı kalacaksın hep, yoksa sevgilim de olacak mısın günün birinde? Yada bütün bunları sana da söyleyebilecek miyim yoksa sadece satırlarım damı kalacak sana olan sevgim? Bilemiyorum ama bildiğim bir şey varsa oda şu ki sen benim SILADA KIRILGAN SEVDİĞİM sin kırılganlığına kırılan alınganlığına alınan.


iste yasamayi bilen bir yurek, sari ile kirmizi bir yurege sevda sigdirmayi bilmis..
ve umarim mazur gorur bu satirlarin sahibi, dost.. gucum yetmezdi sevdayi boyle kutsal resmetmeye;
sevdaniza sahip cikin..
 
bu bir 'kupa' yazisidir, yok yok bir 'dostluk' yazisi..

sevgili eyup yildiz kupa maceramiz uzerine bir baslik acmis, hemen kafamda bir sahne canlandi, klanin sag tarafinda, oturmus kose masaya elinde laptopu, gezmis rakip taraftar sitelerini de, gormus ki bizim ihtiyacimiz olan inanmak, demiski bir baslik acayim ki sinerji olsun, rakibin adinin ne onemi var ki..

aslinda hakli..

ama daha da onemlisi, aci bir tespit..

biz sanirim hakettigi saygiyi gostermiyoruz bu takima, bu kadar eksige, fiziksel sartlarin olumsuzluguna ragmen basariyla mucadele eden, kazanmaya alismis olan, ilk ceyregi 10 sayi geride de kapatsa, zorlu bir deplasmanda da olsa, biz bu maci aliriz dedirten bir ekip var elimizde..

evet cok kizdik, elestirdik, ozellikle uluslararasi musabakalar dogrultusunda tepkimizi de net bir sekilde ortaya koyduk, ancak oyle veya boyle bu takim imzasini atmakta, turkiye basketbol ligine..

simdi onumuzde once turkiye kupasi, sonra sinir disindaki mac, sonra da efes pilsen.. yeneriz yeniliriz o onemli degil de, baksaniza heyecanlanmak icin sebepler var onumuzde..

birakalim maclari da uc kucuk not; birincisi, bir onceki yazinin sahibi ben degildim acikladigim uzere, o 'dost' sagolsun, gsbasketin en buyuk kazanci uzerimde, ikinci not, sevgili mustafa yanar yazmisti, demisti ki abi hep gece yarilari ilham geliyor sana diye, gulmustum, sanirim hakli.. ve sonuncusu, sevgili eren bekdemir ceza almis bir hafta, armamiza tasiyan bir oyuncuya saygisizlik etti diye, uslup tartisilir, ama erenle ayni dusuncelere sahip oldugumdan, bir hafta ben de yazmayacagim..

o zaman yeri olmasa da belirteyim, haftaici yazamayacagimdan, biz bu bordeaux yu yeneriz.. turkiye kupasi mi, kupa eyup yildizindir, kutlamasi benim..

cezam bitince gorusmek uzere;
saygilarimla..
 
Re: Savas Karadag Kardeşimin önerisi ile...

SAYGIDEĞER GALATASARAYLILAR,

Bildiğiniz gibi,19 Şubat Perşembe günü saat 19.00? da TVF Burhan Felek 50.Yıl Spor Salonu?nda Galatasaray Erkek Voleybol Takımı son dönemlerdeki en önemli maçına çıkacak.

Bundan yaklaşık 25 yıl önce, halen Erkek Takımımızın Teknik Direktörü olan Ümit Hızal ile Erkek Takımımızın İdari Menecerliği? ni yapmakta olan İsmet Kır? ın oyuncu olarak yer aldığı takımımız İtalya? Final Four deneyimini yaşamıştı.

Yarın, 25 senelik bu bekleyişin sona ermesi için elimize çok büyük fırsat geçmiştir. Sezon başından beri Voleybol Şubemize siz saygıdeğer taraftarlarımızın ilgisi artarak devam ediyor. Aslanlarımız, İstanbul? da ve deplasmanlardaki maçlarda ultrAslan? ın büyük desteğini alıyor. Aldığı bu destek ile Aslanlarımız, bugüne kadar İstanbul? daki tüm maçlarda hep galibiyet ile cevap verdiler. Galatasarayımızın tartışıldığı tüm forumlarda bu maçla ilgili olarak büyük bir ilgi ve geniş bir katılım olacağı gözleniyor.
Hatta ultrAslan Radyo DJ Cenk Oygur ile bu maçı canlı olarak
tüm dinleyicilerine aktaracak!
Ayrıca, bu beklentiye istinaden maça girişlerin ücretsiz yapılması ile büyük bir kolaylık da sağlanmış durumda.

Bundan bir hafta önce Yunanistan?daki maçta, taraftarlarından, oyun kuralları dâhilinde inanılmaz bir destek bulan rakibimiz, maalesef maçın hakemlerinin de bu desteğin etkisinde (!) kalması sebebiyle çok zor durumda kalmasına rağmen, üzerine düşeni yapmış ve setlerde 20,19,21 gibi azımsanmayacak sayılar almayı başarmışlar ancak oyunun kırılma anlarındaki tüm kritik kararların EV SAHİBİ takımın lehine verilmesi ile maçtan 3?0 yenik ayrılmışlardır.

Şimdi rövanş zamanıdır! Aslanlarımız üzerine düşeni yapmak üzere tüm hazırlıklarını tamamladılar ve maç saatini beklemektedirler. Teknik Heyetimiz ve tüm Aslan Oyuncularımızın bu maçta, turu geçecek sonucu alarak kazanma yolunda inançları tamdır!

Bu önemli maçta Burhan Felek? e gelecek olan tüm Saygıdeğer Galatasaraylılardan beklentimiz şudur:
Maç başlamadan önce, her zaman olduğu gibi takımımıza olan güvenimizi belirtmek, maç başladığı andan itibaren de davul, düdük, korna ve sesimizin son perdesine kadar kullanıp rakibimizin konsantrasyonunu bozmak, bir set bile almasına izin vermemektir. Voleybol maçlarını takip eden tüm taraftarlarımız çok iyi bilmektedir ki, sürekli tezahürat ile sadece kendi oyuncularımıza bir süreliğine sesimiz duyurmak mümkündür. Oysaki rakibimizin atacağı servis sırasında çıkaracağımız her gürültü, servisin kalitesini, hızını ve oyuncunun topa konsantrasyonunu bozmaktadır. Buna daha önceki voleybol maçlarında defalarca şahit olmuştuk. Ayrıca oyuncularımızın aldıkları her sayıda yine aynı coşkuyu sahaya yansıtarak saha içinde sevinci çok çok ileri boyutlara götürerek rakibimizin moral motivasyonunu bozacak ve oyundan düşmesini sağlayacaktır.

Büyük Galatasaray Taraftarları,

Yarınki maçta turu geçecek sonucu alacağımıza olan inancımız tamdır.
Yine de, aklımıza bile getirmek istemediğimiz fakat sporun içinde var her türlü sonuca ve rakibimizin her türlü tahriklerine karşı çok uyanık olmalı ve salon kurallarının dışına kesinlikle çıkılmamalıdır. Bunun için karşımızda çok profesyonel oyunculardan kurulu bir Yunan takımı bulacağız.
Tüm Avrupa?ya 25 sene sonra Galatasaray? ın sadece futboldan ibaret olmadığını, basketboldaki gelişmelere paralel olarak da voleybolda da Avrupa?yı titreteceğini kanıtlamak için her şeyi ama herşey kuralına uygun yapmalıyız!
Bizler, salonda sizlere her türlü konuda destek ve yardımcı olmak üzere bekliyor olacağız! Lütfen, Sizler de 25 sene sonra gelen bu fırsatı zafere dönüştürmek için, bu tarihi atmosferde emek ve pay sahibi olmak için, elde edeceğimiz muhtemel zafere tanık olmak için Galatasarayımıza yardımcı olunuz.



Saygılarımla,
Savaş Eskigülek
 
kimseye etmem sikayet aglarim ben halime
titrerim mucrim gibi baktikca istikbalime


3 farkli hikaye, bir kalp kac parcaya bolunebilir, ayni anda kac farkli huznu barindirabilir damarlarinda, ve baska hangi renk betimleyebilir o koca kalbi kirmizidan baska..

kotuden baslamak adettendir toremizde, sonra 'iyi' olanla yuzleri guldurebilmek adina, ancak bu satirlarin en tepesinde bulunmayi hakeden bir basari oykusu var bu ara kalbimizin en sol kosesinde..

'final' kelimesi, 'avrupa' ile birlestiginde, bir de galatasaraysa gizli olmayan ozne, daha hangi kelime anlatabilir ki o buyuyu.. cok kizdik onlara, yeri geldi darildik, sirtimizi donduk.. ancak ankaradan baslayan bu yol artik ayhan sahenkte son buluyor, sariyla kirmizi muzesini senlendirmek icin gun sayiyor.. kafamdaki mutluluk tablosunda, cem akdag sol kosede sessizce gulumsuyor..

kotu olan mi;

kizlar ileriye bakarken, erkekler iki ileri, bir geri hala maalesef.. husus casa maglubiyeti degil, o gecer, ama gurovic, hosley, graves, atkins mevcutsa, bu takima en az 2 top daha lazim, ya da mahmuti gibi bir hoca.. ancak play-off lar baskadir, olasi bir fener serisi ortada, telekom serisi umut da, efes serisi ise cikmazdadir.. dorduncu siraya dusmemek sezonun kilit noktasidir..

bu arada iddia oynayanlara; bu takim kepezi yener..

cirkin olan mi;

iste orada susmak en guzeli, 10 adet gun gecti, hala uzerine kimseyle konusmadim, aklima geldikce beyin hucrelerim zorlanir, canimin yandigini hissediyorum, ruyalarima ortak o goller.. galatasaray tarihinin en guzel yolu, bir kac becereksiz yoneticinin elinde heba edilmistir, o yuzden ne eskisehir maglubiyeti umrumdadir, ne gaziantep galibiyeti, ne gelecek bir sampiyonluk, ne gelecek 10 sampiyonluk.. yanlis mi, belki evet, ancak kahretsin ki konu galatasaray olunca realizm ilgi alanimdan cikiyor, bir kadikoy geliyor gozlerimin onune, bir de sariyla kirmizi, yine canim yaniyor..

6 milyon baloncuk..

neyse, bitmez bu uc hikaye, hatta bolunur kalp daha kucuk parcalara, bir patras deplasmaninda, ya da heybeliadaspor karsisinda havuza dogru.. hee bir de artik 'yesil'..

o yuzden yaprak dokerken bir yanimiz, simdi bir yanimiz bahar bahce, o yuzden guzel seni sevmek, severken uzulmek, uzulurken sevinmek..

yuksel taa arsa kadar, sanli galatasaray..

not; geliyorum..
 

Üst