Şiir Perisi

Seni sevdiğimi göreceksin sevmediğim zaman,
çünkü iki yüzüyle çıkar karşına hayat.
Bir sözcük sessizliğin kanadı olur bakarsın
ateş de pay alır kendine soğuktan.

Seni sevmeye başlamak için seviyorum seni,
sana olan sevgimi sonsuzlaştıracak
bir yolculuğa yeniden başlamak için:
bu yüzden şimdilik sevmiyorum seni.

Sanki ellerimdeymiş gibi mutluluğun
ve hüzün dolu belirsiz bir yarının anahtarları
hem seviyorum, hem de sevmiyorum seni.

Sevgimin iki canı var seni sevmeye.
Bu yüzden sevmezken seviyorum seni
ve bu yüzden severken seviyorum seni.

Pablo Neruda
 
Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
Onlardan kalbime sevda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence şimdi herkes gibisin

Yolunu beklerken daha dün gece
Kaçıyorum bugün senden gizlice
Kalbime baktım da işte iyice
Anladım ki sen de herkes gibisin

Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karıştı şimdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de şimdi herkes gibisin

Nazım Hikmet
 
bir başkadır büyükada da aşk
faytonun çıkardığı sesler
kalp atışlarına denk
manzarada en güzel sen
arkanda yemyeşil bir memleket
uzanmak kırlara
hayata yeniden başlamak uğruna
şahitler mavi deniz, beyaz bulutlar
babacan memur büyükada
nikahı kıymalı hemen oracıkta


Özgür Ezircan


Geçen sene keşfetmiş olduğum bir şiir.Hazır Büyükada forumda bu kadar gündemdeyken ben de bu şiiri yeniden paylaşmak istedim.
 
Seni görmek
Gönlümdeki tüm kara bulutların dağılması demek
Seni düşünmek
Heyecan,endişe ve uykusuz geceler demek
Seninle göz göze gelmek
Koca bir okyanusun içinde boğulmaya razı olmak demek
Ben beklerim,geleceksen hep beklerim
O koca okyanusta doya doya boğulmak için
Bir yılda beklerim,bin yılda beklerim
Yeter ki sen geleceğini söyle ...

Bayram Kurtulmuş
 
İçinde bulunulan günlerde tekrardan akla gelen;

ATİK-VALDE'DEN İNEN SOKAKTA

İftardan önce gittim Atik-Valde semtine,
Kaç def'a geçtiğim bu sokaklar, bugün yine,
Sessizdiler. Fakat Ramazan mâneviyyeti
Bir tatlı intizâra çevirmiş sükûneti;
Semtin oruçlu halkı, süzülmüş benizliler,
Sessizce çarşıdan dönüyorlar birer birer;
Bakkalda bekleşen fıkarâ kızcağızları
Az çok yakından sezdiriyor top ve iftarı.
Meydanda kimse kalmadı artık bütün bütün;
Bir top gürültüsüyle bu sâhilde bitti gün.
Top gürleyip oruç bozulan lâhzadan beri,
Bir nurlu neş'e kapladı kerpiçten evleri.
Yârab nasıl ferahlı bu âlem, nasıl temiz!

Tenhâ sokakta kaldım oruçsuz ve neş'esiz.
Yurdun bu iftarından uzak kalmanın gamı
Hadsiz yaşattı rûhuma bir gurbet akşamı.
Bir tek düşünce oldu tesellî bu derdime;
Az çok ferahladım ve dedim kendi kendime:
"Onlardan ayrılış bana her an üzüntüdür;
Madem ki böyle duygularım kaldı, çok şükür. (Yahya Kemal)
 
Kocaman mutluluklar beklemiyorum elbet senden.

Bana gelene kadar çok yolcuya eşlik ettin.

Bazen de unutamadın belki, belki de bazen ya da çoğu kez mutlu oldun.

Bu yüzden aşırı şaşkınlık ve heyecanlara da gözüm tok.

Çünkü biliyorum; mutlu edilmeye alışmış, yorgun bir kalp var solunda.

Korkularıma denk düşmeyecek korkuların da olacaktır şayet;

Kaybetmek bile bir başlangıç olacaktır senin için eminim.

Lakin ben miladı yaptım hayatımın seni.

Yani gidersen solumu aşka gömeceğim, ölecek işte sevgilim.

Merak etme asla kalman için sebepler sunmayacağım sana, sırtınla yüz yüze geldiğimde.

Ama yine de gitme sen..

Bekle bir dakika! Daha fazla saçmalamadan susuyorum ben;

sanki ayrılık arifesinde, ertesi gün için konuşma hazırlayan depresif insanlar gibi oldum farkındayım.

Sana benden.. sana, bende ki senden bahsetmek istiyorum.

Sıkılma diye susuyor, susmayı beceremeyip alfabeye dert yanıyorum.

Bir insan neden konuşması gerekenleri avaz avaz susar biliyor musun?

Asalak bir korku yüzünden, ‘gitme’ diye susar sevgilim, kaybetmemek için.

İyi değildim ben.

İyi olamazdım, öyle sandım.

Geldiğinde tam da böyleydim aslında, gizledim.

Acizliğim gözünü korkuturda kaçarsın diye, aşk karna yuttum tüm alfabeyi.

Tanrının bana verdiği değerin göstergesiydin sen, bir ödül işte.

İyiki inancımı yitirmemişim Tanrıya sevgilim..

Çünkü sen bana iyi geldin, iyiki geldin.

Nasıl da soluma can oldun..

Göz bebeklerim şımarık şimdi, sahibini arıyor haylazca.

Ve dudaklarım..

Dudaklarım; annesinin elini bırakmış bir çocuk kadar kayıp yokluğunda.

Özlemekten bahsetmiyorum boşver..

Geldin ya işte, beni sevmesen de olur sevgilim.

Ama hani sevsen daha bir güzel olur..


Gamze Gedik
 
GÜN DOĞARKEN

Oturup yazsam,
Saatlerce,sayfalarca gündoğumunda
Anlatsam bendeki seni,sana...
Sonra vazgeçsem,yırtsam o sayfaları bir çırpıda,
İçimde bıraksam söylenmesi gereken ne varsa
Aylar geçse,zaman geçse...
Ve ben pişmanlık duysam söyleyemediklerim için
Ama bir de...
Yırtmasam yazdıklarımı,sen okusan
İçimde kalmasa sözcükler ve...
Pişmanlık denen o duyguyu hiç yaşamasam,
Yaşatmasam...
İsterim ki pişman olmayayım,pişman olma hiçbir şeyden,
Arada düşünürüm çok şey mi istemekteyim diye?
Ama o kadar da hakkım olabilmeli sanki,
Sabaha karşı her yer ıssız,sakin,ölü gibi...
Bir arı konuyor çiçeğime,ürperiyorum,
Üşüdüğümün farkına varıyorum,biraz geç,
Bir,iki,üç damla süzülüyor yavaş yavaş yanağımdan...
Sabah olmuş,ne ara ?
Yeni bir gün
Ve Günaydın !..


Aslı Neferoğlu
05.08.2011
 
Mavi bir rüyaydı o
Hiç uyanamadığım
Güzel bir düş sandığım
Kabus olduğunu anladığım

Her güzel hayalim gibi yolda kalan
Yağmurlarda ıslanıp,karanlıkta kaybolan
O mavi düşten uyanacak gibiyim
Herşeye isyan edip uzaklara gidecek bir asiyim ...

Bayram Kurtulmuş 08.08.2011
 
BİTİŞSİZ GİDİŞLER

Oturuyorum balkondaki beyaz masamda;gözlerimle savaşıyorum.
Kaybetsem,akıtacaklar çeşmeyi
Onun endişesiyle daha bir sarılıyorum zaferi kazanma isteğime...
Gökyüzü biraz kapalı nedense?
Güneş uykuda kalmış olmalı,üzülüyorum.
Aklıma geliyor,
O güneşin erken uyandığı sabahlarda,Boğaz'da ettiğimiz kahvaltılar...
İçim burkuluyor.
Bir titremedir almış başını gidiyor,bu ne?
Hava biraz serince.
Kabul,bırakamadım sabahın ilk ışığıyla yazma telaşımı.
Arıcık gelmemiş bu sabah çiçeklerime,
Şaşırdım.
Bir bir,yavaş yavaş hepsi bırakıyor alışkanlığını...
Gözlerimle,savaşım devam etmekte
Bir aşk ara ile onlar öndeler
Daha fazla karşı koyamıyorum onlara,
Kaybediyorum bu savaşı...
Muslukları açtılar,derhal bir çırpıda,
Şıp şıp şıp,ritmik ama bir hayli hızlanarak devam ediyor maratonları...
Birazdan sel olabilir endişesiyle
Şimdi gitmeliyim buradan...

10.08.2011 - 06:19
ASLI NEFEROĞLU
 
Murathan Mungan -YAĞMUR HERKESE YAĞAR


Yağmur herkese yağar
Güneş ısıtır herkesi
Mevsimler herkes içindir
Yalnız çığ altında kalan
Sele kapılan her zaman birkaç kişi
Herkes içindir aşk da, ayrılık da
Yalnızca birkaç kişi ölür acıdan
Eskiden ölümle tartılırdı ayrılık
Kiminin hayatı yalnızca unutkanlıktan
Her şey, herkes için değildir oysa
Kimi hiçbir şey öğrenemez karanlıktan
Yalnızlığı kullanmayı bilmez kimi
Kimi ayrılamaz yalnızlıktan
Yağmur herkese yağar
Ama çok az insan tutar yağmurun ellerini
Onca şarkı, onca film, onca roman
Ama sevmeye yetmez herkesin kalbi
Çığ altında kalan sele kapılan
Aşktan ve acıdan ölen
Birkaç kişi dünyayı başka bir yer yapmaya yeter
Aslında onların hikayesidir anlatılan
Diğerleri dinler, seyreder, geçer gider
Geçer gider herkes
Hikayedir geriye kalan.
 
Elif Şafak

'Seni uzaktan seviyorum...' diye düşündü erkek içinden.
'Yaklaşmadan, anlatmada...n, anlaşılmadan....
Ben seni beklentisiz seviyorum.
Hiçbir şey ummadan, talepte bulunmadan, hayal bile kurmadan. Kendi içimde taşıdığım sessiz sedasız bir sır bu.
Ben belki de senden çok bu sırrı seviyorum.'
____
'Seni uzaktan seviyorum....' diye geçirdi kadın içinden ve başını çevirdi.
Bakmadı bile ondan yana. Bakması gerekmedi.
____
Uzaktan sevmek daha güzeldir bazen.
Ne incitir, ne acıtır. Ne yaralar ne kanatır.
Gözlerinle görmediğin ama sesini duyduğun,
Varlığıyla huzur bulduğun bir denizin
Yakınında yürümek gibidir böyle sevmek...
Uzaktan sevmek en güzelidir bazen."
 
Bu sabah
Sana dokunmadan tuttum ellerini
Ve sana dokunmadan öptüm seni...

İki kişilik kalktım bu sabah da
İki kişilik hazırladım kahvaltı sofrasını
Ve yine sen bardağını dolu bırakıyorsun diye
Dokunmadım çayıma...

Gazete sayfalarına göz gezdirmedim
Televizyonu açmadım hiç..
Sen' den başka hiçbirşeyin haber değeri yoktu
Ve zaten senden de bi haber yaşıyordum…

Sıcaklar mevsim normallerin üstünde buralarda
Normal bir mevsim olmadı zaten hiç yokluğunda
Temmuzun ortasında buz tutar mı insanın içi
Güneş saklanır mı birinin saçlarının ardına
Ve düşünürken bile yanar mı insan...

Her sabah kapım çalınacak ve sen geleceksin diye tetikteyim
Gözüm hep kapıda..

Anlayacağın ,
Yalnızlığı bile yaşayamıyorum adam akıllı
Yaşadıklarımıza sayamıyorum Bu akıl karı olmayan varlıksızlığını..

Dön diyemiyorum belki ama bekliyorum
Bekliyorum belki ama, gelmeyeceğinide biliyorum
Biliyorum da... Bilemiyorum...

Olcay Derecik
 
Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da
Uzun bir hastalık gibi
Aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi
Gökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayı
Çiçekleri sulamayı unutmuşluğum gibi
Bitti.

Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da

Yürümeyi yeniden öğrenen felçli bir çocuk gibi
Sokağa çıkmalıyım şimdi ve çoktandır
ihmal ettiğim dostlara yeni bir adres bırakmalıyım
Pencereleri açmalı, kitapları düzenlemeliyim
Belki bir yağmur yağar akşama doğru
Yarıda bıraktığım şiirleri tamamlarım

Aşk da bitti diyordu ya bir şair
Aşk bitti işte tam da öyle
 
Cemal Süreya

Sevgilim, Bir Günün…

Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor

Ben seni düşünüyorum seni
Hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi
Kalbim diyorum kalbim
Daha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibi
Aşkı anılar besliyor düşler kadar
Bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır
Sevgi eskidikçe sevgi.

Günümüz ekmeğimiz, türkümüz
Çoluğumuz çocuğumuz
Binalar yan yana yükselip gidiyor
Vapurların ağzı köpük içinde
Uzaklarda ne kapılar açılıyor
Tirenin biri bir istasyona varıyor
Ordan çıkıyor biri.

Her şey biliyor her şey
Sen biliyor musun bakalım
Seni nice sevdiğimi?
Üstüne titrediğimi?

Geldiğimi?
Gittiğimi?

Hadi
 
Bir kâğıda sığar mı bir yürek?

Ya da bir yürek kadar büyük olabilir mi bir kâğıt?

Daha sana yaralarımı göstermedim.

Kaldı ki ben,

Senden önce kendime tehlikeyim.

Kahraman Tazeoğlu
 
Ya başkasını seversem ?

“Eskisi kadar özlemiyorum seni,
Ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlarda..
Adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor..
Yokluğunun takvimini tutmuyorum artık.
Biraz yorgunum..
Biraz kırgın..
Biraz da kirletti sensizlik beni !
Nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama
“İyiyimler” yamaladım dilime.
Tedirginim aslında, seni unutuyor olmak,
Hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni..
Gel diye beklemiyorum artık,
Hatta istemiyorum gelmeni..
Nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde.
Arasıra geliyorsun aklıma, banane diyorum
Benim derdim yeter bana banane !
Alıştım mı yokluğuna ?
Vaz mı geçiyorum, varlığından ?
Tedirginim aslında,
Ya başkasını seversem ?
İnan o zaman seni hayatım boyunca affetmem..”

Özdemir Asaf

Ne güzel yazmış be Özdemir Asaf..
 
Ben senden mutlu bir son değil, mutlu bir sonsuzluk istemiştim.
Anlamadın!
Belki de seni güzelleştiren hayatın çirkinliğiydi…
Bunu da ben anlamadım!
Acaba benimle mutlu olduğun için mi beraberdin yoksa ben mutlu olduğum için mi?
Bu sorunun da cevabını bırakmadın.
Sadece gittin.
Aşk ne senin bende gördüğündür ne de benim sende gördüğüm.
Aşk; birlikte gördüğümüzdür sevgili.
Seninle aynı değilmiş aşka bakışımız.
Sen benden kusursuz bir aşk istedin,
Ben senden yaşanabilir bir aşk.
Belki bu yüzyılın insanı değilsin diyeceksin bana ama bence aşk karşındaki insan çırılçıplakken bile gözlerini onun gözlerinden ayırmamaktır sevgili.
Bu kadar temiz severken seni,
Koca bir hayatı kirletip terk ettin beni.
Bu hayat seni unutabileceğim kadar uzun değil sevgili.

Acım mı?


Geçmedi…
Alıştım sadece

| K.T. |
 
Hala anlayamadınız değil mi?
Önemli olan haklı ya da haksız olmak değil!
Kavganın kazananı yoktur.
Ya kaybedersiniz ya da daha çok kaybedersiniz.
Önemli olan kalp kırmamak.
Önemli olan yargılamadan, karşılıksız sevebilmek ve iyilik yapabilmek.
Haklı bile olunsa özür dileyecek kadar asil olmak, bilge olmaktir.
Egonuzu kontrol edemediğiniz sürece, o sizi kontrol etmeye devam edecek.
Böyle olduğu sürece tüm dünya sizin bile olsa asla mutlu olamazsınız.

(Albert Einstein)
 
Yaklaşma yarama daha fazla.
Yüreğimde açtığın boşluğa tuz olur geri dönüşün,
gelme bir kez daha...

Yaktığın canım
sana canım diyen dudağımda uçuk şimdi
ve aşk
göz çukurumda
kendi kefeniyle ölü bulundu..

Öldüğünü bilmeyi göze alıyorsan gel,
ama gözüme alamam tekrar seni..

Düşene bir tekmede ben vurdum
Şutladım içimdeki kral hallerini...

(..Olcay Derecik..)
 
su çocuk

suların yetim bıraktığı çocuk
kim vurdu bulutları kim
birbirine girdi renkler
karardı tenin

bilirdin önceleri akıp durulmasını
yamaçlarda yudum yudum çoğalmasını
şimdi dağların ardında
savaşı başlatan
kim

parçalanıyor saatler
avuçlarında eriyor yağmur
oysa akmak istiyorsun
suyun her haline yeniden kavuşmak
bitiyor ömür
çatlıyor toprak

söyle
suları bir çırpıda
içine çeken
kim
Anıl Küsen
 

Üst