Şiir Perisi

daha öncede yazmış olabilirim ama yine yeniden

GİDİŞİNİ ANLATIYORUM

Sen gidiyorsun ya işine yetişmek için
Saçlarını, gözlerini, ellerini
Neyin varsa toplayıp gidiyorsun ya
Her seferinde bir şey unutuyorsun sıcak
Termometrede yükselen çizgi çizgi
Kim bilir nerelerde soğuyorsun

Senin gözbebeklerin var ya kadın kadın gülen
İnsan insan bakan gözbebeklerin
Beni tutsa tutsa gözlerin tutar ayakta
Beni yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder

Ne gelirse onlardan gelir bana
Çalışma gücü yaşama direnci
Mutluluk gibi kazanılması zor
Mutluluk gibi yitirilmesi kolay

Bir açarsın ki mutluyum
Bir kaparsın her şey elimden gitmiş

(1961)
Soluk Soluğa adlı şiir kitabından 1962


Rıfat ILGAZ
 
Dogdugumda Siyahtım.
Büyürken Siyahtım.
Güneşe Çıktıgımda Siyahtım.
Korkunca Siyahtım.
Hastayken Siyahtım..
Öldügümde Hala Siyahım...

Ve Sen Beyaz Çocuk...

Dogdugunda Pembesin.
Büyürken Beyazsın.
Güneşe Çıktıgında Kırmızı.
Üşüdügünde Mor.
Korktugunda Sarı.
Hastayken Yeşil.
Öldügündede Gri'sin


Zenci çocuğun yazdığı şiir.
 
Yunus Gökyıldız' Alıntı:
Dogdugumda Siyahtım.
Büyürken Siyahtım.
Güneşe Çıktıgımda Siyahtım.
Korkunca Siyahtım.
Hastayken Siyahtım..
Öldügümde Hala Siyahım...

Ve Sen Beyaz Çocuk...

Dogdugunda Pembesin.
Büyürken Beyazsın.
Güneşe Çıktıgında Kırmızı.
Üşüdügünde Mor.
Korktugunda Sarı.
Hastayken Yeşil.
Öldügündede Gri'sin


Zenci çocuğun yazdığı şiir.

Son mısrasını atlamışsın kardeşim;

Şimdi sen bana mı renkli diyorsun? diye bitiyor.. 2005 senesinde en iyi şiir olmaya aday gösterilmişti sanırım.
 
İlk hezimetimden sonra ikinci şansımı deniyeyim dedim :) Biraz önce yazdım..

ÖLMEK DEMEK
Ölüm bizi ayırır demiştim ya sana,
Galiba ölüyorum yakında..
Niye diye sorma sakın bana,
Senin yüzünden diyemem asla..

Sanma ki ölmek toprak olmak demek,
Sanma ki ölmek kalbin durması demek..
Ölmek dostun kalbinde unutulmak demek,
İşte ölüyorum galiba,kalıyorsun tek..
 
Veysel, kafiyeli şiir yazmak zordur. Yaza yaza geliştirirsin kendini.

Kafiye zor olduğu için serbest şiir taraftarıyım ben. Ustalar anlar kafiyeden, diyerek arşivimden bir şiir paylaşayım:

Yürüyorum

Aydınlığa doğru açtığım penceremde, bir kuş gibi kanat çırpışlarımı görüyorum her sabah.
Saçlarımı savuruyorum o tazecik sabahın esintisinde;
Yeni bir güne uyanmanın verdiği mutluluğu içimde hissederek,
Yeni bir sabahın şarkısını mırıldanarak içimde.

Yürüyorum o günün verdiği mutluluğun coşkusuyla,
Yürüyorum önüme bakmadan.
Saçlarımı savurarak ulaşmak istediğim yolu,
Aşıyorum hiç engel tanımadan.
 
Can Yücel - Biraz Değiştim

29280_113444748700213_100001040663293_98828_8035085_n.jpg


Biraz değiştim,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar?
Değiştim,
Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum,
Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni
Ben benimle savaşıyorum,
Seninle değil!
Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın
Ne kazanabileni ne de kaybedeniyim,
Sorun değil!

Elbet alışırım,
Biraz alıştım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Alıştım,
Varlığını istemediğim tüm eksik yanlarıma,
Ve çokluğunu da yokluğunu da istemediğim bu iki arada bir derede duyguya alışıyorum,
Bir yanım bırak diyor bir yanım ?ma,
Kesin değil!

Henüz tanıştım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Tanıdığımı sandığım bana daha da yakınım artık,
Duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda,
Ve aynalara ağlarken gördüklerim kendi tarafımda?
Bir yanım memnun oldum diyor, bir yanım tanıyamadım daha,
Samimi değil!

Bir hayli kırıldım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime,
Gözlerimden tut da ciğerime kadar kırgınım!
Aslında ne sana, ne olanlara?
Kendime kırgınım?
Maziye hiç değil, an?a kırgınım.
Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına,
Dinlediğim şarkılarda bana seni anlatan şarkıcılara,
Beni anlamadığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşlarına?
Bir hayli kırgınım?
Beni ben kırdım oysa,
İyi değil!

Galiba yoruldum,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Kendime kalbimi kanıtlamaktan,
Ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan,
Ve dahası kocaman bir sahada tek başına koşmaktan yoruldum

Can Yücel
 
Edip Cansever-Masa da masaymış ha

Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
Tokluğunu açlığını koydu

Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu.
 
KAPICI KARDEŞ

Sana Zahmet bütün gazeteleri bul bana,
hayır gidişat filan umurumda değil,
siyasi edmeçlere zaten karnım tok,
ama her gece bıcaklıyor beni bu anılar,
hiç bir gazetede tek satır bahseden yok..


RESSAM KARDEŞ

ölümün rengini boyadın mı hiç?
kara giysiden kara mıdır?
ak kefenden ak mı?
birazdan gelecekmiş kadar yakın,
hiç uğramayacakmıs kadar uzak mı?..


ŞAİR KARDEŞ

fazla bir imgen varmı ödünç verecek,
duyunca dil kurusun dudak çatlasın,
benim bu hicranımı bine katlasın,
öyle bir etki yaratsın ki o zalimde,
havai fişekler gibi ciğerinde patlasın..


BARMEN KARDEŞ

her şeyi unutturacak bir zıkkımın var mı?
şöyle manda deviren cinsinden,
daha da beterinden köpek öldüreninden,
sevdiğim herkes binip gitti meçhule,
ben hep korkup atladım son anda trenden..


KEMANCI KARDEŞ

hasretin makamından çal biraz,
kürdili ile muhayyerin kıyısında,
hicazın orda bir yerdedir,
sabaha dek kal yanımda ara verme,
cancağızın çok derin kederdedir..


TETİKÇİ KARDEŞ

kalbi tam ortasından vuracağına emin misin?
kim içim çırpındığına bakmadan,
altındaki cevahiri hiç ipine takmadan,
gez-göz-arpacığın ince hesabıyla,
abanarak tetiğe kirpiğini bile oynatmadan...


MEZARCI KARDEŞ . .

bir çukur da bana kaz elin değmişken
hiçine harcadım güzelim yılları hiçine
hiçine yaşadım bu sevdayı hiçine
öyle daraldım ki yerim kalmadı hiç bir yerde
belki bu akşam gelip uzanabilirim içine


YUSUF HAYALOĞLU
 
Yağmur'la Beraber...

Sonsuz bir hüznün,çığlık çığlığa haykıran sesi çınlıyor şimdi kulaklarımda,
Bardaktan boşanırcasına damlalar düşüyor gökyüzünden,yeryüzüne...
Muhteşem haz uyandıran bir toprak kokusu...
Ve;
Yalnızlığın anlatılamaz uğultusu,
Sürekli beynimin bir tarafını kemiren
"Neden'li" sorular...
Ve cevabını alamayacak olmanın burukluğu,
Bir yandan da içimde inanılmaz bir huzur var
Ara sıra kıvılcımını savuran
Ara sıra duraklaşan...
Bulutlar bana ortak bu gece
Bir yanım sağnak yağışlı ve ağlak
Bir yanım günlük güneşlik ama savruk...
Bugünlerde insanlar eksiltiyorum hayatımdan
Tıpkı gökyüzünün vazgeçip,yere savurduğu

Damlalar gibi...

00:12 23.06.2010-çarşamba
 
Dön
Dön dayanamıyorum artık
mecalim kalmadı artık
bekliyorum çaresiz
etrafımda bi sessiz
bu kalbimde sensiz
duracak bilki gelmessen süresiz
artık korkuyorum konuşamıyorum
ağzımdan çıkacak her kelimede ağlıyorum
çünkü her seferinde seni sayıklıyorum ...


Mehmet TUNCER
 
Birde fonda bu şiir aşk edin.
Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur;
Ah aklımdan ölümüm geçer;
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.
Ve gönül Tanrısına der ki:
- Pervam yok verdiğin elemden;
Her mihnet kabulüm, yeter? ki
Gün eksilmesin penceremden!


Cahit Sıtkı Tarancı
 
Çiçeği severim
Birkez görürüm
Koklayamam,dokunamam
Ben çiçeğe gidemem
Çiçek bana gelemez
Kokusunu hayal ederim
Dokunuşları düşlerim
Ama olmaz,
Ne ben çiçeğin olabilirim
Ne çiçek benim olabilir
Ben talihime küserim
O toprağına ..


Bayram Kurtulmuş
 
Bir organ nakli gibi sevmiştim seni
Çürük gözlerine bağışlanan ellerim
Yırtık dudaklarına bağışlanan şiirlerim
Darmadağın kadınların darmadağın ettiği erkekler gibi
Çok tehlikeli bir sırrı saklar gibi sevmiştim seni!

Çok eskimiş bir aşkın hatırlanması
Sevgilinin resmi karşısında çocuksu bir iç kanaması
Aslında işin açıkçası
Rüzgarın fırtınaya dönüşmesi gibi
Fırtınanın camı çerçeveyi indirmesi gibi
Hayatına yönelik bombalı bir saldırı gibi
Geriye çekilirken herkesi öldürmek gibi sevmiştim seni!

Ruhum kan kaybederken nasıl tutarım seni şimdi bir deniz gibi!
Neticesi olmayan herhangi bir sebep gibi
Ortalık yerde durup dururken sevmiştim seni!

Atlara kalırsa çoktan kaybettik savaşı!
Mızraklar kırıldı, kalkanlar delindi, ganimetler paylaşıldı!
Kasaba meydanında birbirini dövmekten yorulan iki kovboy gibi
Bir tabancayla tetiği gibi
Bir tabancanın kabzasıyla ibiği gibi
Kendisinden farklı, kendisinden ayrı
Bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibi
Aynı bedene sıkılacak iki el kurşun gibi
Katille kurban arasında o birkaç saniyelik telaşta sevmiştim seni!

Küçük İskender
 
bana bakış atıyorsun ortam müsait,
saatlerdir gözlerin bana sabit.
korkuyorum güzelim ya benim olmazsan?
memelerin kal diyor dudakların git..

anonim diyelim.
 
almanca yakariş

ulu önderlerimiz mutlu bir gün buyurdular bize:
-danzig ile varşova'yı alacağız!
uçaklarımız ve tanklarımızla saldırdık polonya'ya,
yirmi günde ulaştık hedefimize:
tanrı korusun bizi!

ulu önderlerimiz mutlu bir gün buyurdular bize:
alacağız oslo ile paris'i!
norveç'i, paris'i işgal ettik,
ulaştık altı hafta geçmeden hedefimize.
tanrı korusun bizi!

ulu önderlerimiz mutlu bir gün buyurdular bize:
-sırbistan'ı, yunanistan'ı, rusya'yı alacağız!
işgal ettik sırbıstan'ı, yunanistan'ı, rusya'yı,
ve...
iki yıl var kurtarmaya çalışırız kıçımızı.
tanrı korusun bizi!

bir gün gelecek ulu önderlerimiz buyuracaklar bize:
-ayı da alacağız, okyonusu'u da!
iyi ama, çok zor şu rusya' da dayanmak,
karşı durmak düşmana, kara, kışa,
ne zaman döneceğini bilmeden.
tanrı korusun bizi, döndürsün evimize!

Bertolt BRECHT
 
Ya bu şiirler sadece sevgiliye aşka dair mi yazılır ya.. Hiç mi arkadaşa dosta şiir yazılmaz tabi yazan varıdr ama niye bu kadar az kalıyor.. Bence dostluk aşktan daha önemli bir şey.. Ben bir iki tane yazdım sağolsun sınıf arkadaşlarım dostlukla ilgili yazıyorum diye dalga geçtiler bende bıraktım :)
 
Şimdi burada bir deniz var,Vakit gecenin bir saati
Ben şirin bir yazlık evin balkonundayım
Denize bakıyorum,Dalga seslerini duyuyorum
Hafif bir rüzgar esiyor ama üşütmüyor
Burada kimse yok
Bir ben varım denizi izleyen,birde yıldızlar
Halimizden çok memnunuz
Evin ardı yemyeşil bir orman
Ormana bakıyorum,rüzgar ormana yavaş yavaş esiyor
Ağaçların yaprakları öyle hoş sallanıyor ki
O an ormanla bütünleşmek istiyorum
Denizle bütünleşmek,Gökyüzüyle bütünleşmek ...
Koca bir Dünyayla bir olmak istiyorum
Kendimi orada bırakıyorum
Ve evrenle bir oluyorum.

Bayram Kurtulmuş
 

Üst