? Yarının daha iyi olacağına ve yarın daha güvende olacaklarına dair çocuklarıma hiçbir güvence veremiyorum. Onlar da zaten tüm bunların ne zaman biteceğini, normal hayatlarına ne zaman dönebileceklerini sormaktan vazgeçtiler.
Ne ben ne de çocuklarım İsrail savaş makinelerinin hiç dinmeyen bombalama seslerine tahammül edemiyoruz. Tam vurmadan önce, füzelerin çıkarttığı ıslık seslerinin ne kadar korkutucu olduğunu tahmin edemezsiniz. Her saldırıda, ?İşte bu sefer hedef benim? diye düşünüyorsunuz ve bombalar isabet etmeden önce saniyeleri sayıyorsunuz.
Savaş gerçekten de çok zalim ve biz, Filistinli mülteciler, savaşın zulümüne defalarca tanık olduk. Ama bu seferki savaş hepsinden daha zalim. Merhamet diye bir şey kalmamış; çocuk, yaşlı bir adam ya da anne karnında doğmamış bir bebek arasında fark gözetilmiyor. İsrail?e göre hepsi suçlu ve hepsi ölmeyi hak ediyor.
Bitmesini ümit etmeyi bıraktım. Hayat sadece bizim için değil, çocuklarımız için de anlamını yitirdi. Ölüler listesine, bir sayı, sadece bir sayı olarak eklenmeyi beklemekten başka bir şey yapamıyoruz.
Tek dileğimizse ailecek, bir arada ölmek? Böylelikle hiçbirimiz diğerini kaybetmenin acısını yaşamak zorunda kalmayız.?
Necva Şeyh
Nuseyrat Mülteci Kampı, Gazze Şeridi
Not: Gazze Şeridi?ndeki Nuseyat Mülteci Kampı?nda yaşayan Filistinli bir annenin BM Mülteciler Yardım Örgütü?ne gönderdiği mektuptur.
Hemen hemen bütün devletler gibi İsrail devleti de katildir. Diğer bütün devletler gibi İsrail devleti de sahip olduğu meşru veya gayrimeşru şiddet tekelini kullanmaktan, çıkarları için sivilleri katletmekten, faşizmi tabana yayıp onun basit ve manipülatif terminolojisi ile insanlık dışı eylemlerini rasyonalize etmekten, bilindik bazı hamasi formüller ile aptal halk kitleleri üzerinde kendine meşruiyet zemini yaratmaktan çekinmez. Hemen hemen her devlet katildir ama İsrail devleti son elli senedir bu vahşi ailenin en arsız, en acımasız, en şerefsiz ve en pervasız üyeliğini yapıyor..
Şabra ve Şatilla 'da falanjistler ile beraber insanlık tarihihin en acımasız kıyımlarından birisini gerçekleştiren, sistematik bir yok etme politikası ile tüm dünyanın gözleri önünde bir ülkeyi işgal edip sivil halkı hiç durmadan türlü şekillerde katledip abluka altında yıllardır nefessiz bırakan, Rachel Corrie 'nin üzerinden tankları ile geçen, Golon Tepeleri 'ni, Gazze 'yi, Batı Şeria 'yı kan gölüne çeviren, Kufr Kasem 'de, Kudüs 'te, Cenin ve Kana Mülteci Kampı 'nda, daha saymaya mecalimin olmadığı onlarca yerde hasta, yaşlı, kadın, çocuk ayırt etmeden insanları katleden İsrail 'in Gazze 'ye Yardım Konvoyu 'na saldırması bu bağlamda hiç ilginç değil elbette. Ama hem burada hem başka çeşitli platformlarda İsrail 'e arka çıkanları veya yaptıklarını meşrulaştırmaya çalışanları gördükçe, bu izansızlığı, bu vicdansızlığı, bu ahlaksızlığı dünden beri tecrübe ettikçe kendimi İsrail 'in saldırısını öğrendiğim ve İskenderun 'da yaşayan birisi olarak roketatarla yapılan kalleş saldırının sesini duyduğum andan bile daha kötü hissediyorum..
İşin içine Hamas 'ı katıp İsrail 'i haklı çıkarmaya çalışanlar, bir ülkenin sınırlarını koruma hakkından bahsedenler, İsrail 'in Ashdod Limanına giden yardım malzemelerinin bir yıldan daha evvel asla ve kata Gazze 'ye ulaşmadığını bilmeden işkembe-i kübradan konuşanlar, en doğal hakkın yaşama hakkı olduğunu unutanlar, insani değil islami yardım deme ahlaksızlığını gösterenler, işi elin arabı noktasına getirecek kadar hayasızlaştıranlar oturun ve düşünün. Bir gram insanlığınız, birazcık hafızanız varsa düşünün. İçinizde insanlık onuruna dair ufak olsa bir şeyler taşıyorsanız açın okuyun..
Bir halk on yıllardır böyle bir zulmün altında eziliyorken nasıl bu kadar insanlığa uzak olabiliyorsunuz, nasıl erdeminizi, vicdanınızı üç kuruşluk siyaset için satabiliyorsunuz?.. Tarih artık İsrail 'in katliamlarını yazmaktan yoruldu!.. Siz hala nasıl bu kadar izansız, nasıl bu kadar insanlıktan uzak olabiliyorsunuz..
Ezilen bir halka sahip çıkmak için onun milliyetini ve dinini nasıl bahis konusu yapabiliyorsunuz? Neden bu kadar insanlıktan çıktınız, nasıl bu hale geldiniz?..
İsrail devleti teröristtir, yaptıklarını meşru göstermeye çalışanlar da o aptal argümanları ve üç kuruş akılları ile buna ortaktır. Haklı olanın, mazlum olanın, işgal altında olanın, aç olanın, fakir olanın, ezilenin, işkence görenin yanında olmak için bazı kriterleri olanlar, hepsini alsın münasip şekilde kullansın!..
İsrail 'in sınırlarını koruması üzerinden mevzuya meşruiyet yaratma çabası içinde olanlar; Uluslararası Hukuk elli senedir çiğneniyor. Cenevre anlaşması defalarca ihlal edildi, işgal on yıllardır sürüyor o zaman neredeydiniz?.. İsrail 'in meşru olmayan sınırları üzerinden ahkam kesenler gelin bütün İsrail katliamları üzerine teker teker konuşalım. Bakalım binlerce defa iflas eden hak, hukuk, insanlık kaidelerini gördükten sonra hala bu ahlaksızlığa devam edebilecek misiniz..
Üç yaşındaki çocukların kafalarına kurşun delikleri açılırken, insanlar tankların altında un ufak edilirken, bombalar yağmur gibi şehirleri süpürürken, taşlara füzelerle vehatta vücutta hiçbir iz bırakmayan ama beyni öldüren bombalar ile cevap verilirken, tüm dünya, kapitalizmin tüm o beş para etmez, ahlaksız, sahte yüzlerle, binbir türlü maskelerle insanlık, hukuk, vicdan pazarlamacılığı yapan kuruluşları her defasında
"kınıyoruz" demekle yetiniyor. Ve halen bazıları tüm bu yaşananları iç siyaset malzemesi yapmaktan utanmıyor.. Bazıları hala sadece ve sadece müslüman diye koskoca bir halkın başına gelenleri görmezden gelip İsrail Devleti 'ne arka çıkmaya çalışıyor.. Yekten söyliyeyim bunu yapanların hiçbiri gözümde beş para etmez!..
Olayı sadece İslamiyet veya Türklük zeminine oturtmaya çalışanlara tavsiyem ise aralarında olamamaktan dolayı hicap duyduğum, Mavi Marmara gemisinde yer alan, insan olmanın erdemine ulaşmış
"İnsani Yardım" kaygılı dünya vatandaşlarından ulaşabildiğim kadarının isim listelerine göz atmalarıdır;
Hedy Epstein : Yahudilerin II. Dünya Savaşı sırasında yaşadığı soykırımdan kurtulan ABD vatandaşı kadın aktivist, 85 yaşında..
Monsenyör Hilarion Capucci : Kudüs Yunan-Katolik başkiskoposu..
Mairead Corrigan Maguire : Kuzey İrlanda barış sürecinde yaptığı katkılar sebebiyle 1976 'da Nobel Barış Ödülünü kucaklayan dünya güzeli yürekli kadın aktivist..
Henning Mankell : Kitapları tüm dünyada 25 milyondan fazla satan İsveç 'li ünlü polisiye yazarı, 62 yaşında..
Mehmet Kaplan : Türk asıllı İsveç parlementosu milletvekili..
Ayrıca içlerinde bir Haham 'ın da olduğu, dünyanın 50 farklı ülkesinden vatandaşlar ve Avrupa Parlamentosu'ndan 15 milletvekili..
Her kim ki bu davada mazlum olan Filistin 'in yanında değildir, her kim ki yıllardır süren katliamları buna maruz kalanlar kendinden değil diye lanetlemez, her kim ki o milliyetçilik sosuna bulanmış, o faşizan ötekileştirme metodları ile tüm bunları yok sayar-görmezden gelir onun vicdanı kararmıştır, onlar da en az İsrail Devleti kadar zalimdir, onlar insanlığın iflas noktasıdır..
Eğer tüm bu yaşananlarda duruşunuz, konumunuz şartsız ve koşulsuz olarak Filistin halkından yana değilse insanlığın dibe vurduğu yerdesiniz.
Bir kere daha oturun ve düşünün..