Son Gelişmeler Hakkında...

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Yarın öbür gün, en başta transatlantik gibi
yatları olan Araplar... Dünyanın bize Mavi Marmara göndermeyeceği
kesindir."

Yılmaz Özdil. Adamsın.



Kahrolsun İsrail !
 
Sağda solda okuyorum, önce kendi ülkenize yardım etseydiniz falan diye, bunlara da inanmak mümkün değil. Dünyanın her yerindeki, Sudan'daki, Filistin'deki insanlar için birşeyler yapmak için önce kendi ülkeni düşün. Son günlerin yeni hastalıklı fikri de bu olmuş oldu. Yardımı götüren İHH ile fikirsel bazda şu hayatta aynı frekansa girebilmem kesinlikle mümkün değil, bazı açılardan masum olmadıklarını da düşünüyorum; ama İsrail'i şurada haklı çıkartabilecek tek bir nokta bile yok, zaten Kerem Abi yazısında özetlemiş. Ne zaman din, ırk ayrımı yapmadan içimiz tüm savaş mağdurları için sızlamaya başlayacak, Filistin'deki, Nazi Almanya'sındaki, Kamboçya'daki, Ruanda'daki geçmişte ya da bugün bu düzenden zarar gören herkes için içimiz sızlamaya başlayacak işte o zaman evrimimizi tamamlayacağız da milyonlarca yıl var buna herhalde.

Kerem Abi'ye de hoşgeldin diyemiyorum, saçma bir laf olacak "hoş" şu şartlar altında; ama iyi ki geldin abi diyorum.

Son olarak, umarım Türkiye'deki museviler bu olaydan sonra sıkıntı yaşamazlar.
 
Önce kendi ülkenize yardım edin uygun bir nasihat cümlesi bile değil. Ama şu gerçekki bir ülkenin topraklarına bir yardım yapacaksanız, o toprakların mülki amirinden izin almak zorundasınız. Şimdi mesela herhangi bir ülke bizim doğu bölgemize yardım yapabilirmi kafasına esip, alıp giyeceğini, yiyeceğini?

Devletler arası hukuk'un ilk şartı, kendine yapılmasını istemediğin şeyleri başkasına yapmamak üzerine kuruludur. Bu anlamda sen kendi ülkende birilerine bir yerlerden, altında farklı amaçlar taşıyan bir yardımı kabul etmeyeceksen, bunada zemin hazırlamayacaksın. Aynı şekilde, İsrail böyle bir durumda bir başka ülkenin, İsrail vatandaşlarının bulunduğu gemiyi basıp onları öldürmesini istemiyorsa, böyle bir şey yapmayacak.

Gene yardım olayına gelirsek, yardım edeceğin topraklardan yardım için izin alamamışsan, yardımını yapacağın bir bölgeyi seçip yardımını oraya yaparsın. Bu arada yardım yapmak isteyipde yardım edemediğin bölge için de kamuoyunun dikkatini o bölgeye çekersin. Bir çoğunuz bilmez zamanında Bitlis'e Bingöl'e gidemezdik bizler. Bırakın yardımı, kendi ülkemde bu ülkenin vatandaşı olmama rağmen gezmeye çıkamazdım. Ki düşünün İsrail topraklarına gelenler İsrail vatandaşları da değil. O zaman madem yardım yapacak birikiminiz var bunu oraya gönderemiyorsanız bari burada o yardımdan yararlanacaklara gönderin demek de insanların pek tabii hakkıdır. Yoksa kimsenin kimseye nereye yardım edeceğini dayattığı yok.
 
Emre Sarp Kocaoğlu' Alıntı:
Son olarak, umarım Türkiye'deki museviler bu olaydan sonra sıkıntı yaşamazlar.
Umarım yaşamazlar,Dolduruşa gelen çok insan var,Suçsuz insanlar inşallah cezalandırılmaz.Haberlerde izliyorum gösterilere katılan bazı kişiler polis'e saldırıyor,medya'ya saldırıyor,İsrail'e olan nefreti suçsuz insanlardan çıkarmaya çalışmakta çok büyük bir zayıflıktır.
 
Re: Şu anki halet-i ruhiyeniz

Emre Sarp Kocaoğlu' Alıntı:
Birileri yine primini yapacak bu olay üstünden. Yazık, çok yazık.


Buna katılmamak elde değil bunun komplo teorisi olduğunu düşünmeye başladım bazı şeyler göz göre göre yapılıyor ve sonucunda insanlar ölüyor...
Ve çıkıp şov yapıp göz dağı verip oy kazanma derdinde olan insanlar! var.

En büyük rakibin bir rüzgarı arkasına almış giderken bunu unutturmak ört bas etmek ve dengeleri eşitlemek için bilerek lades demek şuan Türkiye'nin içinde bulunduğu durum.

Önce davos şimdi bu siyaset bir insanın canından önemli olmamalıdır yazık...

son olarak daha burnunun ucunda ki pkk ile baş edemeyen bir ülke israil ile baş etmeye çalışacak olması iki bilinmeyenli denklemdir.
 
Re: Şu anki halet-i ruhiyeniz

Erdal Can İçelli' Alıntı:
Önce davos şimdi bu siyaset bir insanın canından önemli olmamalıdır yazık...

son olarak daha burnunun ucunda ki pkk ile baş edemeyen bir ülke israil ile baş etmeye çalışacak olması iki bilinmeyenli denklemdir.

Aklımı kurcalıyan bir olay var.Çıkıp bu konuda verilebilecek en serin kanlı ama en şiddetli mesajlar verilirken.Hükümet ne yapmalıdır ki paşa gönüller hoş olsun.Sessiz kalınsa bugün 'şov yapılıyor' diyenler 'pısırık' demeyecek mi?Nedir beklenti???

İHH ile hiç bir fikrim uyuşmaz.Üye olan arkadaşlarımla ilişiğimi dahi kestim ancak fikir hatta dünya görüşüm farklı diye hiç bir ırktaşımında orada bu şekilde öldürülmesine sonrada arkalarından 'gitmeseydin kardeşim' denilmesine tahammül edemem.

Son olarak 'burnunun ucunda ki pkk ile baş edemeyen bir ülke israil ile baş etmeye çalışacak' şu cümle bana göre en kabul edilmez olandır Erdal.pkk denilen şerefsizlerin bir yeri yok,yurdu yok,sokağa indiğinde vatandaş,gece oldumu terörist oluyor.Bunla mücadele ile bir devletle mücadele çok farklı şeylerdir.Ve çok rahatlıkla söyliyebilirim ki 30 yıldır terörle mücadele eden bir ordu olarak savaşı sapanı silah,150 metre gitmeyen roketi kitle imha aracı sayan bir milletin ordusunu toz duman eder.72 milyonluk bu devlet 5 milyonluk İsrail'i para babaları bankalarına telefon açmadan yutar kimsenin haberi olmaz.
 
Samimi bulmuyorum sadece Doğan
Hep boş konuşmalar icraat yok Türkiyeyi bu hale getirenler utansın.
Pısırık hep boyun eğen bir ülke olmaktan sıkıldık neyden nereye geldik anlamıyorum konuşmaya gelince herkes konuşuyor ama ben somut bir adım göremiyorum kusura bakmasın kimse.
Pkk evi yok yurdu yok diyorsun Dağlar onların 20 yıldır ilerleme kat edemiyorsan ve sürekli büyüyerek gelişiyorsa suç sende.
BDP gibi bir partiyi ülkenin en yüce kurumlarında söz sahibi yaparsan daha çok canlar yanar
 
Sühan Cem' Alıntı:
Hükümet'in yanlı basın yaratma hamlesi olarak Doğan holdinge kesilen 1.5 milyar dolarlık ceza 6 milyon dolara indirilmiş.

Sühan Abi, bunlar siyasi manevralar bunlara lafım yok.Ben başbakan olsam bende karşıt görüş istemem.Ayrıca Aydın Doğan, karşı savaşı statükodan rahatsız olduğu için değil Hilton arazisinde istediği vurgunu yapmasına izin verilmediği için açtı.Çilleri düşürdüğüm gibi düşürürüm dedi,hükümette 'sıkar o biraz' mesajı verdi.Dediğim gibi birbirimizi kandırmayalım bence bende o koltukta otursam sende otursan karşıt ses istemeyiz sanırım.


Erdal,
Amacım seni eleştirmek değil kardeşim yanlış anlama.Ancak bir noktada iş biraz objektiflikten çıkıyor gibime geliyor.Bence bu durumlarda düşümüzü göstermek en iyi davranıştır ama laf ağızdan çıktı diyip her seferinde savaş ilan etme şansı yoktur.O yüzden her denilenen yapılması düşüncesi bence bir hayaldir.
Ben yurt dışındada yaşadım.İnanın burada her nekadar kendimizi pısırık hissediyor olursak olalım özellikle son 4 yıl içerisinde ben Türk'lere karşı değişen olumlu seyri görüyorum.Ciddi şekilde saygı duymaya başladı en azından İngiltere'deki halk böyle olmaya başladı.

Terör mücadelesi öyle düşünüldüğü gibi değil.Dağlardalar işte demek kesinlikle bir yer tanımı olmuyor o coğrafyada.Bu 30 yıllık bir sorun.30 yıldır hiç bir hükümet bunu tam olarak bitiremedi.Ya herkeze hain yada pısırık tanısını koymamız gerekiyor yada bu mücadelenin öyle görüldüğü gibi olmadığını kabul etmemiz.
 
Doğan bende onu diyorum işte.. Gündem yoğunken hemen cezanın kaldırıldığı bildirildi. Karambole gitti. Bu arada gündemi yoklamak adına Ergenekonda bir dalga daha attılar. Kim ne derse desin -daha önceki mesajımı okudunuzmu bilmiyorum- şu süreç AKP'nin aleyhine dir. AKP'nin seçim aytırımı olarak yaptığı bir durum değil. Açıkcası kullanmak istiyorlardı ama İsrail'in adam öldürebileceğini hesaba katmadılar. Şidi yapacakları hiç bir şey taraftarlarını yandaşalrını mutlu etmeyecek savaş harici. Ki buda daha büyük kitleyi rahatsız edecek. AKP'nin bu süreçden nasıl çıkacağını bende merak ediyorum ve takip ediyorum.

Bu arada Doğan sen demişsin ki "...İHH ile hiç bir fikrim uyuşmaz.Üye olan arkadaşlarımla ilişiğimi dahi kestim ancak fikir hatta dünya görüşüm farklı diye hiç bir ırktaşımında orada bu şekilde öldürülmesine sonrada arkalarından 'gitmeseydin kardeşim' denilmesine tahammül edemem..."

Bende bunu diyorum. Orada Türk vatandaşalrı öldürülmüş. Hükümet Filistindeki ızdırapdan bahsediyor. POrotestocular filistin bayrakları ile meydanalrı dolduruyor. Bu ay teröre 31 şehit verdik Ardından israil askerlerine 4 vatandaşımız daha öldü. Burada sorun Filistinden öte bir şeyelr yani.. Konuyu Filistin öznelinde tartışmaya açarsa hükümetimiz, konu güdükleşir. Konuyu geniş alana yaymak lazım.
 
Herkesin kendi kararları kendi görüşleri saygı duyuyorum ve görüşlerimi sunuyorum.

Ben şuan ki hükümeti tek eleştirmiyorum terörü bitiremeyen Amerika bağımlısı olan tüm hükümetler hatalı ve suçludur.Senin topraklarına saldırılarda bulunuyor İstanbul'un göbeginde bombalı saldırılar yapılıyor ve gerekli tepkiler verilmiyor.
Bu ordu neleri başarmış pkk bitirecek güce sahip ancak yönetimler hep arkalarında ki güçlere saygı duyarak sadece ağzımıza bir parmak bal çaldılar,çalmaya da devam ediyorlar.

İsrail bir kaç askeri rehin alındı diye Lübnan'a neler yaptı hatırlıyor muyuz ?
ve o kadar tepki toplamalarına rağmen savaşı durdurmadı saldırılara devam etti kimseye eyvallahı olmadan

peki bizim gemimiz basılarak masum kişilerin hayatlarına kast eden israil'e bizim sadece demeçlerle cevap vermemiz elçimizi geri çekmemiz korkaklıktır!!!
Yeri geldiğinde masaya yumruğunu vuracak dışarıya karşı bağımlı olmadığımızı gösterecek ve TÜRKİYE'yi yüceltecek insanları başımızda görmek istiyorum sadece bu.

ve son olarak savaş karşıtı olduğumu ama hakeden mercilere hakedildiği gibi davranılmasını düşünen bir vatandaşım.

''yurtta sulh cihanda sulh''

''Asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan, halkını esir eden, içerdeki cephenin suskunluğudur.''
 
Sühan Cem' Alıntı:
Doğan bende onu diyorum işte.. Gündem yoğunken hemen cezanın kaldırıldığı bildirildi. Karambole gitti. Bu arada gündemi yoklamak adına Ergenekonda bir dalga daha attılar. Kim ne derse desin -daha önceki mesajımı okudunuzmu bilmiyorum- şu süreç AKP'nin aleyhine dir. AKP'nin seçim aytırımı olarak yaptığı bir durum değil. Açıkcası kullanmak istiyorlardı ama İsrail'in adam öldürebileceğini hesaba katmadılar. Şidi yapacakları hiç bir şey taraftarlarını yandaşalrını mutlu etmeyecek savaş harici. Ki buda daha büyük kitleyi rahatsız edecek. AKP'nin bu süreçden nasıl çıkacağını bende merak ediyorum ve takip ediyorum.

Bu arada Doğan sen demişsin ki "...İHH ile hiç bir fikrim uyuşmaz.Üye olan arkadaşlarımla ilişiğimi dahi kestim ancak fikir hatta dünya görüşüm farklı diye hiç bir ırktaşımında orada bu şekilde öldürülmesine sonrada arkalarından 'gitmeseydin kardeşim' denilmesine tahammül edemem..."

Bende bunu diyorum. Orada Türk vatandaşalrı öldürülmüş. Hükümet Filistindeki ızdırapdan bahsediyor. POrotestocular filistin bayrakları ile meydanalrı dolduruyor. Bu ay teröre 31 şehit verdik Ardından israil askerlerine 4 vatandaşımız daha öldü. Burada sorun Filistinden öte bir şeyelr yani.. Konuyu Filistin öznelinde tartışmaya açarsa hükümetimiz, konu güdükleşir. Konuyu geniş alana yaymak lazım.

Abi dediğim gibi ben Filistin konusunu biraz bölgesel güç olma konusunda savaş alanı olarak görüldüğünü düşünüyorum.Belkide bu yüzden hükümetin o konuya odaklanmış olması benim gözüme batmıyor.Konunun Filistin'den öte olduğu konusunda hem fikiriz.Yoksa benim için araplarmış vs. miş gerçekten umrum değil.İnsaniyet namına yardım yapmak isteyeni hş karşılarım taktir ederim ama benim önceliğim değil bu konu.Dediğin gibi ülkemdeki sorun,verilen şehitlerime üzülürken Filistin haberleri bir kulağımdan girer diğerinden çıkar.Ancak bugünkü nokta Filistin'i korumak İsrail'e saldırmak,onun karizmansını çizmek için bir araçtır, bu yüzden çok bozulmuyorum sanırım.
 
Abdullah Öcalan yakalandığında Mescid-i Aksa'ya Apo posterlerini asanlar, "PKK ile mücadelemiz birdir" diyenler. Güney Kıbrıs la anlaşma yapıp, "İsrail gazze'yi, Türkiye Kıbrıs'ı işgal etmiştir" diyenler aynı adamlar. Şimdi sen bana uluslararası hukuktan bahsediyorsun. TC başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'dan bahsediyoruz. BM genel sekreterinden değil. Öncelikli görevi TC'ni ve vatandaşlarının haklarını korumak olan Başbakanımız "ölen 9 Türk'ün hesabını ver İSrail!!!" demiyor da "Gazze'ye ambargo'yu kaldır İSrail" diyor. Kimin başbakanı bu yahu!!! Gazze'nin mi? Türiye Cumhuriyetininmi? Bu ay 31 asker ölmüş tek açıklama yok. Meydanlara inenlere polis joblarla gazlarla saldırıyor. Ama Arapça yazılarla filistin bayrakları ile Taksime, İsrail büyükelçiliğine gidenler Ölen vatandaşalrımızın hesabını değil, Hala Gazze'nin hesabını soruyor. Bırakacaksınız insaniyet olaylarını. Madem insansınız ölen insanların hesabını sorun önce. Uygur türklerine bu hassasiyet yok. Somali'de insanları katleden adamı senin Başbakan'ın saygı ile karşılıyor. Avrupa'ya girdiği an tutuklanacak olan insan katili saygı ile ağırlanıyor. O zaman neredeydi insanlığınız?

Memleketteki İsrail ajanı ve yanlısı basın da konuyu farklı yere taşıyor, Dinci basın da farklı yere taşıyor. Biz ise olabildiğince sakin kalıp geniş açıdan bakmak istiyoruz. Siz rahat olun biz her şeye rağmen hatta filistinlilere rağmen filistinlilerin yanındayız. Dünyanın bir çok yerine olduğu gibi. Ama OrtaDoğu'da barış getireceğim gazı ile hareket eden adamların gemisine binmeyeceğiz.
 
Sühan Cem' Alıntı:
Abdullah Öcalan yakalandığında Mescid-i Aksa'ya Apo posterlerini asanlar, "PKK ile mücadelemiz birdir" diyenler. Güney Kıbrıs la anlaşma yapıp, "İsrail gazze'yi, Türkiye Kıbrıs'ı işgal etmiştir" diyenler aynı adamlar. Şimdi sen bana uluslararası hukuktan bahsediyorsun. TC başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'dan bahsediyoruz. BM genel sekreterinden değil. Öncelikli görevi TC'ni ve vatandaşlarının haklarını korumak olan Başbakanımız "ölen 9 Türk'ün hesabını ver İSrail!!!" demiyor da "Gazze'ye ambargo'yu kaldır İSrail" diyor. Kimin başbakanı bu yahu!!! Gazze'nin mi? Türiye Cumhuriyetininmi? Bu ay 31 asker ölmüş tek açıklama yok. Meydanlara inenlere polis joblarla gazlarla saldırıyor. Ama Arapça yazılarla filistin bayrakları ile Taksime, İsrail büyükelçiliğine gidenler Ölen vatandaşalrımızın hesabını değil, Hala Gazze'nin hesabını soruyor. Bırakacaksınız insaniyet olaylarını. Madem insansınız ölen insanların hesabını sorun önce. Uygur türklerine bu hassasiyet yok. Somali'de insanları katleden adamı senin Başbakan'ın saygı ile karşılıyor. Avrupa'ya girdiği an tutuklanacak olan insan katili saygı ile ağırlanıyor. O zaman neredeydi insanlığınız?

Memleketteki İsrail ajanı ve yanlısı basın da konuyu farklı yere taşıyor, Dinci basın da farklı yere taşıyor. Biz ise olabildiğince sakin kalıp geniş açıdan bakmak istiyoruz. Siz rahat olun biz her şeye rağmen hatta filistinlilere rağmen filistinlilerin yanındayız. Dünyanın bir çok yerine olduğu gibi. Ama OrtaDoğu'da barış getireceğim gazı ile hareket eden adamların gemisine binmeyeceğiz.
Sühan her ne kadar demin saçma sapan bir tartışma yaşamış olsak da bu yazdıklarının altına imza atarım.

Birde not ekleyim:
Kendi yurtdaşlarımızdan çok sahiplendiğimiz Filistinlilerin 1.Dünya savaşında İngilizlerle bir olup para karşılığı kiralık katil gibi Osmanlı ordularını gece arkalarından hançerledikleri tarih kitaplarını süslüyor. Birebir yaşamadık tabi ki bu olayları, çoğu kimse de bilmiyor. Çünkü bunlar bilinçli bir şekilde insanlarımza anlatılmıyor. Sadece araştıran öğrenmeye açık insanlar bunları biliyor.
 
Emre Sarp Kocaoğlu' Alıntı:
Yardımı götüren İHH ile fikirsel bazda şu hayatta aynı frekansa girebilmem kesinlikle mümkün değil, bazı açılardan masum olmadıklarını da düşünüyorum; ama İsrail'i şurada haklı çıkartabilecek tek bir nokta bile yok,
Tamamen fikrim budur, Emre tercüman olmuş.
Ayrıca o geminin içinde 1 yaşında bir bebeğin ne işi var, neden orda? ya da 88 yaşındaki bir amcanın gitmesi şartmıydı??
O geminin yola çıkış sebebi sadece insani miydi yoksa politiklik ağır mı basıyordu??
 
Bu konuda Emin Çölaşan ve Yılmaz Özdil bugün harika bir yazı kaleme almışlar, ikisini de mutlaka okuyun. Bazı şeyler daha da netleşiyor, iktidar'ın ne yapmak istediğini de anladıkta burada daha fazla yazamıyoruz..

Emin Çölaşan ve Yılmaz Özdil Üstad'ı kesinlikle okuyun siz..
 
Barış Şişman' Alıntı:
Bu konuda Emin Çölaşan ve Yılmaz Özdil bugün harika bir yazı kaleme almışlar, ikisini de mutlaka okuyun. Bazı şeyler daha da netleşiyor, iktidar'ın ne yapmak istediğini de anladıkta burada daha fazla yazamıyoruz..

Emin Çölaşan ve Yılmaz Özdil Üstad'ı kesinlikle okuyun siz..
Yılmaz Özdil'i okumuştum.
 
" Merdi kıpti şecaat arz ederken sirkatin söylermiş.." diye çok aşağılık bir atasözümüz var, nefret ederim, kullanılmasını da tasvip etmem. Fakat öyle ilginç bir denklikle atasözünü hatırlıyoruz ki ifade etmeden geçmek haksızlık olacak..

İsrail Devleti 'nin yaptığı vahşiliği, insanlık dışı uygulamaları vehatta katliamları meşru gösterme çabalarınızdan vazgeçin artık.. İsrail o toprakların mülki amiri değildir, aksine o toprakları şerefsizce işgal etmiş zulmet topluluğudur..

Yardım gemileri İsrail Devleti karasularını ihlal etmeden, uluslararası sulardan direkt Gazze karasularına giriş yapacaklardı.. İsrail Devleti yandaşları kusura bakmasın ama Gazze Filistin toprağıdır, İsrail 'e ait değildir.. İsrail Devleti 'nin 2006 yılından bu yana tatbik ettiği abluka tamamen hukuk dışıdır, zorbalıktan başka birşey değildir.. 1860 sayılı BM Kararı da ablukanın gayri hukuki olduğunu ve acilen kaldırılmasını öngörmektedir.. Uluslararası sulardan geçmek ve Gazze limanına ulaşmak için İsrail Devleti 'nin izni veya onayı gerekmez, zira İsrail Devleti 'nin uluslararası sular ve Gazze açıkları üzerinde hukuken hiçbir söz hakkı yoktur..

Bu bağlamda Türkiye 'nin doğusu ile Gazze 'yi kıyaslamanız ise hiçbir şart ve koşulda kabul edilemez, Türkiye o toprakları ahlaksızca, şerefsizce, zulüm ile gasp mı etmiştir ki Türkiye İsrail Devleti ile - Doğu 'da yaşayan vatandaşlarımız Gazze 'li mazlumlar ile aynı kefeye konulsun.. Bu çok vehim vehatta alçakça bir kıyastır..

Ayıp beyefendi ayıp, üzerinde yaşadığınız vatan topraklarına saygınız olmayabilir ama en azından insan biraz izan sahibi olur !!

Ayrıca, esasında cevap vermeye bile değmez ancak yine de imzamda yazan mottoya ihanet ederek yazdıklarınızı cevaplamak durumundayım; karşınızdaki kişi ile ilgili yorum yapacağınız zaman en azından küçük de olsa bir araştırma yapmanız gerekir, aksi takdirde şayet aklınız yarımdan dahi az ise hamasi duygularınıza kapılır işkembe-i kübradan sallamaya başlar, saçma sapan argümanlar ve sorular ile gülünç duruma düşersiniz..

Başbakan ve şürekası hakkında hissettiklerimi sadece kendime saklamayıp birçok farklı platformda paylaştığımı hiç zorlanmadan görebilirsiniz.. Değil cismimin, ismimin dahi bu siyasi akım ile aynı cümlede geçmesi benim açımdan zul 'dür.. Ben dünyaya yüreğimin sol anahtarı tarafından, insanlığa ise siyasetüstü bakıyorum.. Unicef üyesi olma hasebimizle dünyanın neresinde olursa olsun, ezilen, zulüm gören, yardıma ihtiyaç duyan halkların herdaim yanında olduğumuza, hayat izin verdikçe bedenen de bizzat gidip destek verdiğimize şahit olabilirsiniz.. Uygur Türklerine yapılanların ertesi gün sizin hafsalınızın almayacağı ebatlarda dev bayraklarla meydanlara inip bu vahşeti gerçekleştiren Çin 'i ve buna sessiz kalanları lanetlediğimizi, Darfur 'da yaşananların ertesinde protestocu aktivistlerden olduğumuzu, Felluce 'ye yapılan saldırılar ertesinde İncirlik yakınlarında düzenlenen protesto eylemlerinin aktörlerinden olduğumuzu, kalleşçe yerle yeksan edilen Beyrut - Lübnan 'a birkaç defa eşimle giderek inşaat malzemesi yardımında bulunduğumuzu, Kızılay ile Batı Şeria 'ya ulaşan yardım konvoyunun bizzat içerisinde yer aldığımızı, dün İskenderun 'da binlerce kişinin katılımı ile gerçekleştirilen Teröre Lanet temalı yürüyüşün sivil insiyatif önderlerinden olduğumuzu ve şuan usuma düşmeyen daha nice aktivitelerde bulunduğumuz gerçekliğini, ömrümüz vefa ettikçe insan olma kaygısı ile davamızdan asla vazgeçmeyeceğimizi ve bunları şuan yazma mecburiyetinde kaldığımdan hicab duyduğumu bilmelisiniz.. Velhasıl-ı kelam; insanlığınız neredeydi sorunuza tatminkar bir cevap aldığınızı düşünüyorum..

Siz kimin gemisine binip, kimin gemisine binmeyeceğiniz hususunda elbette hürsünüz, ancak ben ömrümün son anına dek ezilen halkların yalınayak bastıkları topraklarında olmaya devam edeceğim.. Malum her halkın gemisi yok..




Not : Malum bir yılı aşkın bir süredir siteye yazmıyorum.. Gördüklerimden sonra aslında bu kararımda nekadar haklı olduğumu da anlamış oldum.. Bu satırları okumak zorunda kalan her III. şahıstan verdiğim rahatsızlık sebebi ile özür diliyorum..

Sühan Cem' Alıntı:
Önce kendi ülkenize yardım edin uygun bir nasihat cümlesi bile değil. Ama şu gerçekki bir ülkenin topraklarına bir yardım yapacaksanız, o toprakların mülki amirinden izin almak zorundasınız. Şimdi mesela herhangi bir ülke bizim doğu bölgemize yardım yapabilirmi kafasına esip, alıp giyeceğini, yiyeceğini?

Devletler arası hukuk'un ilk şartı, kendine yapılmasını istemediğin şeyleri başkasına yapmamak üzerine kuruludur. Bu anlamda sen kendi ülkende birilerine bir yerlerden, altında farklı amaçlar taşıyan bir yardımı kabul etmeyeceksen, bunada zemin hazırlamayacaksın. Aynı şekilde, İsrail böyle bir durumda bir başka ülkenin, İsrail vatandaşlarının bulunduğu gemiyi basıp onları öldürmesini istemiyorsa, böyle bir şey yapmayacak.

Gene yardım olayına gelirsek, yardım edeceğin topraklardan yardım için izin alamamışsan, yardımını yapacağın bir bölgeyi seçip yardımını oraya yaparsın. Bu arada yardım yapmak isteyipde yardım edemediğin bölge için de kamuoyunun dikkatini o bölgeye çekersin. Bir çoğunuz bilmez zamanında Bitlis'e Bingöl'e gidemezdik bizler. Bırakın yardımı, kendi ülkemde bu ülkenin vatandaşı olmama rağmen gezmeye çıkamazdım. Ki düşünün İsrail topraklarına gelenler İsrail vatandaşları da değil. O zaman madem yardım yapacak birikiminiz var bunu oraya gönderemiyorsanız bari burada o yardımdan yararlanacaklara gönderin demek de insanların pek tabii hakkıdır. Yoksa kimsenin kimseye nereye yardım edeceğini dayattığı yok.

Sühan Cem' Alıntı:
Abdullah Öcalan yakalandığında Mescid-i Aksa'ya Apo posterlerini asanlar, "PKK ile mücadelemiz birdir" diyenler. Güney Kıbrıs la anlaşma yapıp, "İsrail gazze'yi, Türkiye Kıbrıs'ı işgal etmiştir" diyenler aynı adamlar. Şimdi sen bana uluslararası hukuktan bahsediyorsun. TC başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'dan bahsediyoruz. BM genel sekreterinden değil. Öncelikli görevi TC'ni ve vatandaşlarının haklarını korumak olan Başbakanımız "ölen 9 Türk'ün hesabını ver İSrail!!!" demiyor da "Gazze'ye ambargo'yu kaldır İSrail" diyor. Kimin başbakanı bu yahu!!! Gazze'nin mi? Türiye Cumhuriyetininmi? Bu ay 31 asker ölmüş tek açıklama yok. Meydanlara inenlere polis joblarla gazlarla saldırıyor. Ama Arapça yazılarla filistin bayrakları ile Taksime, İsrail büyükelçiliğine gidenler Ölen vatandaşalrımızın hesabını değil, Hala Gazze'nin hesabını soruyor. Bırakacaksınız insaniyet olaylarını. Madem insansınız ölen insanların hesabını sorun önce. Uygur türklerine bu hassasiyet yok. Somali'de insanları katleden adamı senin Başbakan'ın saygı ile karşılıyor. Avrupa'ya girdiği an tutuklanacak olan insan katili saygı ile ağırlanıyor. O zaman neredeydi insanlığınız?

Memleketteki İsrail ajanı ve yanlısı basın da konuyu farklı yere taşıyor, Dinci basın da farklı yere taşıyor. Biz ise olabildiğince sakin kalıp geniş açıdan bakmak istiyoruz. Siz rahat olun biz her şeye rağmen hatta filistinlilere rağmen filistinlilerin yanındayız. Dünyanın bir çok yerine olduğu gibi. Ama OrtaDoğu'da barış getireceğim gazı ile hareket eden adamların gemisine binmeyeceğiz.
 
Kerem Porazan' Alıntı:
" Merdi kıpti şecaat arz ederken sirkatin söylermiş.." diye çok aşağılık bir atasözümüz var, nefret ederim, kullanılmasını da tasvip etmem. Fakat öyle ilginç bir denklikle atasözünü hatırlıyoruz ki ifade etmeden geçmek haksızlık olacak..

İsrail Devleti 'nin yaptığı vahşiliği, insanlık dışı uygulamaları vehatta katliamları meşru gösterme çabalarınızdan vazgeçin artık.. İsrail o toprakların mülki amiri değildir, aksine o toprakları şerefsizce işgal etmiş zulmet topluluğudur..

Yardım gemileri İsrail Devleti karasularını ihlal etmeden, uluslararası sulardan direkt Gazze karasularına giriş yapacaklardı.. İsrail Devleti yandaşları kusura bakmasın ama Gazze Filistin toprağıdır, İsrail 'e ait değildir.. İsrail Devleti 'nin 2006 yılından bu yana tatbik ettiği abluka tamamen hukuk dışıdır, zorbalıktan başka birşey değildir.. 1860 sayılı BM Kararı da ablukanın gayri hukuki olduğunu ve acilen kaldırılmasını öngörmektedir.. Uluslararası sulardan geçmek ve Gazze limanına ulaşmak için İsrail Devleti 'nin izni veya onayı gerekmez, zira İsrail Devleti 'nin uluslararası sular ve Gazze açıkları üzerinde hukuken hiçbir söz hakkı yoktur..

Bu bağlamda Türkiye 'nin doğusu ile Gazze 'yi kıyaslamanız ise hiçbir şart ve koşulda kabul edilemez, Türkiye o toprakları ahlaksızca, şerefsizce, zulüm ile gasp mı etmiştir ki Türkiye İsrail Devleti ile - Doğu 'da yaşayan vatandaşlarımız Gazze 'li mazlumlar ile aynı kefeye konulsun.. Bu çok vehim vehatta alçakça bir kıyastır..

Ayıp beyefendi ayıp, üzerinde yaşadığınız vatan topraklarına saygınız olmayabilir ama en azından insan biraz izan sahibi olur !!

Ayrıca, esasında cevap vermeye bile değmez ancak yine de imzamda yazan mottoya ihanet ederek yazdıklarınızı cevaplamak durumundayım; karşınızdaki kişi ile ilgili yorum yapacağınız zaman en azından küçük de olsa bir araştırma yapmanız gerekir, aksi takdirde şayet aklınız yarımdan dahi az ise hamasi duygularınıza kapılır işkembe-i kübradan sallamaya başlar, saçma sapan argümanlar ve sorular ile gülünç duruma düşersiniz..

Başbakan ve şürekası hakkında hissettiklerimi sadece kendime saklamayıp birçok farklı platformda paylaştığımı hiç zorlanmadan görebilirsiniz.. Değil cismimin, ismimin dahi bu siyasi akım ile aynı cümlede geçmesi benim açımdan zul 'dür.. Ben dünyaya yüreğimin sol anahtarı tarafından, insanlığa ise siyasetüstü bakıyorum.. Unicef üyesi olma hasebimizle dünyanın neresinde olursa olsun, ezilen, zulüm gören, yardıma ihtiyaç duyan halkların herdaim yanında olduğumuza, hayat izin verdikçe bedenen de bizzat gidip destek verdiğimize şahit olabilirsiniz.. Uygur Türklerine yapılanların ertesi gün sizin hafsalınızın almayacağı ebatlarda dev bayraklarla meydanlara inip bu vahşeti gerçekleştiren Çin 'i ve buna sessiz kalanları lanetlediğimizi, Darfur 'da yaşananların ertesinde protestocu aktivistlerden olduğumuzu, Felluce 'ye yapılan saldırılar ertesinde İncirlik yakınlarında düzenlenen protesto eylemlerinin aktörlerinden olduğumuzu, kalleşçe yerle yeksan edilen Beyrut - Lübnan 'a birkaç defa eşimle giderek inşaat malzemesi yardımında bulunduğumuzu, Kızılay ile Batı Şeria 'ya ulaşan yardım konvoyunun bizzat içerisinde yer aldığımızı, dün İskenderun 'da binlerce kişinin katılımı ile gerçekleştirilen Teröre Lanet temalı yürüyüşün sivil insiyatif önderlerinden olduğumuzu ve şuan usuma düşmeyen daha nice aktivitelerde bulunduğumuz gerçekliğini, ömrümüz vefa ettikçe insan olma kaygısı ile davamızdan asla vazgeçmeyeceğimizi ve bunları şuan yazma mecburiyetinde kaldığımdan hicab duyduğumu bilmelisiniz.. Velhasıl-ı kelam; insanlığınız neredeydi sorunuza tatminkar bir cevap aldığınızı düşünüyorum..

Siz kimin gemisine binip, kimin gemisine binmeyeceğiniz hususunda elbette hürsünüz, ancak ben ömrümün son anına dek ezilen halkların yalınayak bastıkları topraklarında olmaya devam edeceğim.. Malum her halkın gemisi yok..




Not : Malum bir yılı aşkın bir süredir siteye yazmıyorum.. Gördüklerimden sonra aslında bu kararımda nekadar haklı olduğumu da anlamış oldum.. Bu satırları okumak zorunda kalan her III. şahıstan verdiğim rahatsızlık sebebi ile özür diliyorum..

Diline,yüreğine sağlık...Dün birşeyler karalayacaktım ama vazgeçtim neyseki karalamamışım bu kadar nitelikli bir metin olurmuydu şüpheliyim açıkcası...Uluslararası hukuktan dahi bihaber olup,bu olaylar hakkında bir tarih bilimcisi,bir siyaset bilimcisi,gibi yorum yapılması hayret verici.Birileri bizimle ortak görüşleri taşımıyor diye,İsrail'in yaptıklarını neredeyse adamları taciz ettiler düzeyine çekmek nasıl bir gaflettir,anlamakta güçlük çekiyorum.Bu bir dünya görüşünün hayatımızdaki alanlara yansıması olarak adlandırılamaz,çünkü böyle bir dünya görüşü olamaz.Açık ve net insanlık suçu işleniyor beyler bayanlar,o insanların kim olduğunun ne önemi var,insan evet zülum yapılan insan.
 
Bu yazım kimseye yönelik değil ama;

Aklımın almadığı şey konu, yapılanlar ne olursa olsun Galatasaray forumunda iki Galatasaraylı arasında böyle tartışmalar yaşanması ve bunun yüzünden çok değerli insanların forumdan ayrılması.

Bu forum Galatasaray forumu herşeyden önce. Siyasi bir olay yüzünden Galatasaray'ı sevmeyi bırakmak gibi birşey bu.

Mümkün olsa şu tarz iki kişinin arasında ciddi kavgalar çıkarabilecek konular konuşulmasın diyeceğim ama sanmıyorum da böyle birşeyin yapılacağını.

Buradan Kerem Porazan ve forumu Galatasaray dışı nedenlerden bırakan tüm değerli eski üyelere dönmeleri çağrısını yapıyorum. Galatasaray'ın kötü zamanlarında vardınız, iyi zamanları yaklaşırken de bu forumda yazmanız sizin hem hakkınız hem de zorunluluğunuz bana göre.

Not: Siyasetle uzaktan yakından alakadar olan biri değilim.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Üst