Psikolojik üstünlükten bahsedenler, iki seneden beri karşımızda eziliyorlar, üst üste ikinci duble'miz oldu.
Takımda herkese teşekkürler, hazırlık döneminden yeni çıkmış olmamamıza ve yorgunluğa rağmen, takımın geçen iki seneden sonra ulaştığı olgunluk seviyesi, final maçlarını oynama kabiliyeti, bizim adımıza kupaya giden yolda anahtar oldu. Belki çok tempolu oynamıyoruz, form yakalamış değiliz ancak Emirates Cup'ta da gördük, dün de gördük, hazır olmayan halimiz ile dahi oyunu kontrol etmeyi, kısa bölümlerde rakibi bunaltmayı, usta ayaklarla sonuca gitmeyi başarabiliyoruz. Bir de hazırlık döneminde sık sık denediğimiz 4-2-3-1'i Burak'ın sakatlığı ve Amrabat'ın nispeten formda olması sebebiyle denedik, bu doğru bir tercihti. Hamit'in oyunu uyumu fazlası ile bozsa da Sneijder'in yönetiminde zaman zaman iyi organize olduk. Eğer Arda gelir ve sağ tarafa Burak'ı monte edebilirsek, klasik bir şekilde olmasa da 4-2-3-1'e benzer bir oyun oynayabiliriz.
Dün maçın iyileri; Muslera, Melo, Hakan Balta, Sneijder ve Drogba idi. Sneijder bu takımın bana göre en değerli parçası, bu takımın çehresini değiştirebilecek en önemli oyuncu, bu takım vites arttıracaksa bu WS10 ile olacak. Oyun görüşü, pas ve şut kabiliyeti muazzam, hala dünyanın en değerli beş, "10 numara"sından biri. Bunun yanı sıra dünyanın en iyi kalecilerinden, bizim ve Türk Futbol tarihinin en iyi kalecisine sahibiz. Erken ritm bulmuş bir Melo'ya sahibiz. Ayrıca dün Fenerbahçe maçlarında normal çizgisinin çok üzerine çıkan Balta'yı gördük.
Drogba ise bizim adımıza büyük bir şans, çok ayrı bir karakter, çok ayrı bir futbolcu. Yaşı ilerledikçe kendini nasıl daha ekonomik kullanabileceğini düşünüyor, eskiden çok daha aklını öne çıkararak oynuyor. Drogba her zaman büyük bir üstad idi, ama şimdilerde bunu çok daha fazla hissettiriyor.
Ve bir söz de "İmparator"a, saygılar hocam, iyi ki varsın..