Perşembe, Mart 30, 2023
  • Login
GSbasket.Org
  • Anasayfa
  • Yenilmez Armada
    • Kadromuz
    • Kupalarımız
    • Eski Kadrolarımız
    • Forum Sayfası
  • Sarayın Sultanları
    • Kadromuz
    • Kupalarımız
    • Forum Sayfası
  • Engelsiz Aslanlar
    • Kadromuz
    • Kupalarımız
    • Forum Sayfası
  • Forum
  • Altyapı
    • Forum Sayfası
  • Köşe Yazıları
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Yenilmez Armada
    • Kadromuz
    • Kupalarımız
    • Eski Kadrolarımız
    • Forum Sayfası
  • Sarayın Sultanları
    • Kadromuz
    • Kupalarımız
    • Forum Sayfası
  • Engelsiz Aslanlar
    • Kadromuz
    • Kupalarımız
    • Forum Sayfası
  • Forum
  • Altyapı
    • Forum Sayfası
  • Köşe Yazıları
No Result
View All Result
GSbasket.Org
No Result
View All Result
Home Erkek Takımı

Eşik Atlatan Galibiyet! | Fenerbahçe Beko-Galatasaray Doğa Sigorta

Semih Nişancı by Semih Nişancı
27 Şubat 2020
in Erkek Takımı, Köşe Yazıları
0 0
0
Facebook'da PaylaşTwitte'da PaylaşPinterest'te Paylaş

Galatasaray Doğa Sigorta, Fenerbahçe Beko’yu deplasmanda 80-75 mağlup ederek son üç yılın en çok yankı uyandıran işlerinden birine imza attı. Ergin Ataman’ın ayrılığından sonra şubeye hakim olan kırılganlık, Ertuğrul Erdoğan yönetiminde içeride oynadığımız iki Fenerbahçe maçında aşılmıştı ancak genele baktığımızda birkaç EuroCup maçı hariç taraftarı “kendine getirecek” galibiyetler almakta zorlanıyorduk. Futbolda şeytanın bacağını kırdıktan sonra oluşan olumlu havanın basketbolda da devam etmesi şube açısından harikulade oldu.

KÖTÜ BAŞLANGICA RAĞMEN OYUN DİSİPLİNİ
Çok iyi yaptığımız şeylerle başlayalım hemen. Maça istediğimiz gibi giremesek de sakin kalıp geri dönmesini bildik, en kritik nokta buydu. Havlu atmadık ve maçın içinde kalacağımızın mesajını verdik. Savunmada switchten vazgeçip daha çok show-up getirdik. Hücumda iyi yerleştik, topu iyi çevirdik. Fenerbahçe’nin ikili oyun savunmasındaki zaafının üstüne gidip Auguste ile Ege’yi pota altında beslemesini becerdik. Ek olarak, Harrison’ın kontak kapattığı ilk yarıda iki yerli oyuncumuzdan belirleyici katkı aldık. Sakatlıktan dönen ve bençten gelen Yiğit Arslan oyunu rahatlattı, dış isabetlerle maça tutunmamızı sağladı. Yine bençten gelen kısalarımızdan Can Korkmaz pas trafiğini çok iyi ayarladı, akıcı hücum etmemizde baş rolü oynadı. Ayrıca yine Fenerbahçe kısalarının savunma zaafını değerlendirip topsuz koşularla kolay sayılar bulduk. Yani, maçın başlarında kötü gibi gözüken senaryoyu tersine çevirdik ki maçın ilk kırılma anıydı bu belki de.

İkinci çeyreğin sonlarında (maça oldukça tutuk başlayan) yeni transfer Roberson’ın temiz şut atması takımda taze kan etkisi yarattı ki bu sayede Harrison’ın kötü şut atmasını da tolere edebildik. Maalesef Ertuğrul Erdoğan döneminde bir türlü çözüme kavuşturamadığımız top kayıpları haricinde, ilk devreyi hiç de kötü bitirmedik. Ribauntlardaki üstünlüğümüz koçun takımı maça ne kadar iyi hazırladığını da gösteriyordu, devre bitimi itibarıyla.
MÜTHİŞ GERİ DÖNÜŞ
Aslında üçüncü çeyrek, ikinci periyottaki hikayenin bir devamı gibiydi. Fenerbahçe’nin biraz daha iyi top dolaştırması dışında hemen her şey istediğimiz gibi gitti. Roberson’ın kenardan gelir gelmez peş peşe üç isabet bulması (Webster ve Harrison’ın halen kayıp olduğu anlarda) takımı hücumda inanılmaz rahatlattı. İstatistik kağıdına çok yansımasa da yine Can Korkmaz organizasyonu sağlayan isimlerdendi. Ege’nin de Auguste’u iyi dinlendirdiğini ve pota altından dışarı dönen toplarda hiç de fena iş çıkarmadığını söyleyelim.
Son çeyrek Fenerbahçe Beko’nun savunmada vidaları sıkacağı ve daha temaslı oynayacağı barizdi. Ancak bu noktada hakemlerin Fenerbahçe’nin temaslarına fazlaca “seyirci” kaldığını söylememiz gerekir. Sarı-lacivertli basketbolcular Galatasaray’ı ritm dışına çıkardı evet ama hakem üçlüsü de çembere müdahalelere dahi düdük çalmamakla biraz abarttı sanki! (Bu noktada, özellikle rakip savunmaların ritm tutmuş oyuncularımızı dövercesine savunma yapması karşısında Ertuğrul hocanın daha koruyucu olması ve hakemler üstünde baskı kurması gerektiğini düşünüyorum. Haksız olanı değil hakkı olanı araması gerekiyor neticede.)
04:43… Fenerbahçe’nin skoru 75-67’ye getirdiğinde kalan süre. Fenerbahçe, kalan 4 dakika 43 saniyede sayı bulamadı. Çok savruk hücum ettiler ve birkaç hücumda erken şut denemeleriyle çember dövdüler. Yine topu paylaşmaktan vazgeçip birebir üstü şut denediler. Bizde takım maçtan kopma aşamasına gelmişken bu acele şutların işimize fazlasıyla yaradığını söylemeliyiz.
Sonrasında, kolay kolay unutulmayacak o 13-0’lık seri geldi. Önce savunmada switch denedik ve coachun maç başında beklediği sertliği bu kez ortaya koyduk ve gerçekten ters eşleşmelerde dişe diş mücadele ettik. Ardından, Poythress maç boyu çok beklediğimiz hücum katkısını, hem de ekmeğini taştan çıkararak verdi. Basket faul, çizgiden iki sayı, sırtı dönük hücumdan Wesbter’a asist, bir basket faul daha! Okuması bile yorucu! Poythress muazzam serimizin yolunu açtı, takımı mental olarak tekrar ayağa kaldırdı. Derbide beklenenin altında kalan Harrison, en azından çizgide hata yapmayarak galibiyetimizi tescilledi.
Galatasaray, bu sezon eşik atlayabileceği üç maçta da takılmıştı. EuroCup’ta içeride oynadığımız Rytas maçı, yine içerideki Monaco mücadelesi ve kupa yarı finalinde Darüşşafaka maçı… Sahamızdaki iki maç EuroCup’ta çeyrek final anlamına gelebilirdi. Ankara’daki maçta ise Türkiye Kupası’nda final atmosferini soluyabilirdik ama maalesef üçünde de oyunun belirli bölümlerinde farkın çift hanelere çıkmasını engelleyemedik, geriden takibi de maça ortak olma noktasına getiremedik… Bu üç maç, üç yıl aradan sonra Galatasaray taraftarının gündeminin tam ortasına Galatasaray basketbolunu taşıyabilirdi ama üç kez fırsat teptik. Sonunda, eşik atlatabilecek maçlardan Fenerbahçe karşısında (ki Fenerbahçe’nin sadece baş antrenör+asistanlarına ödediği maaşa bizim takım kurduğumuzu söylememe bile gerek yok) sezonun en değerli kazanımlarından birine imza attık ve yakın geleceğe dair umut verdik. Şimdi elimizde geçen sezona oranla iki ileri adım bulunuyor. EuroCup’ta son 16’ya kalmak ve bu sezon daha zor geçen Basketbol Süper Ligi’nde bir kez daha ilk 4’ü (üstelik ezeli rakibimizi hem içeride hem dışarıda yenerek) zorlamak.
Galatasaray basketbolunun eski günlere dönüş mesafesini kısaltacak bu galibiyet hepimize çok iyi geldi. Başta Ertuğrul Erdoğan olmak üzere, tüm takıma tebrikler!
Semih Nişancı

Semih Nişancı

İlginizi çekebilir

Rica Etsem Şu Ribaundu Alabilir misiniz?

Hakkımızda

30.08.1998 - ∞ Tam 22 yıl önce bir avuç Galatasaraylının hayaller kurarak açtığı gsbasket.org Yıllar içerisinde bünyemizde bulundurduğumuz kaliteli üyelerle, hiçbir maçı kaçırmayan, görülmemiş şekilde deplasman yapan ve bir araya geldiğinde basketboldan başka bir şey konuşmayan Galatasaray sevdalılarıyla bugünlere geldik.

Her hakkı saklıdır. GSBasket.Org

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Yenilmez Armada
    • Kadromuz
    • Kupalarımız
    • Eski Kadrolarımız
    • Forum Sayfası
  • Sarayın Sultanları
    • Kadromuz
    • Kupalarımız
    • Forum Sayfası
  • Engelsiz Aslanlar
    • Kadromuz
    • Kupalarımız
    • Forum Sayfası
  • Forum
  • Altyapı
    • Forum Sayfası
  • Köşe Yazıları

Her hakkı saklıdır. GSBasket.Org

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In