Sezon öncesi önemli hazırlık turnuvalarından birini geride bıraktık. Belki takım olarak önemli eksiklerle mücadele ettik, ancak yine de ortaya konulan mücadele ve rakiplerin durumunu görmek açısından iyi bir turnuva oldu.
TÜBAD Turnuvası’nın son şampiyonu Galatasaray olarak turnuvaya katıldık, ama Arroyo, Domercant, Markoishvili, Jawai, Ender, Sinan ve Engin gibi isimlerden yoksun mücadele ettik. Buna rağmen kazanılan Anadolu Efes ve Khimki maçları ile son topa getirilen Banvit maçı bizim adımıza iyi sinyaller içeriyordu. Eksik olan takımın liderliğini üstlenen Jamont Gordon, gösterdiği performanslar ile bir kez daha ne denli özel bir oyuncu olduğunu gösterdi. Takım adına en çok dikkat çeken noktalardan biri uzun forvetlerden bulduğumuz sayılar. Gerek Erceg, gerekse de Dudley kendilerine hazırlanan pozisyonları gayet iyi bitirirdi. Bu özellikle Jawai ile oynayacağımız zamanlarda bizim için çok değerli bir durum. Ayrıca Erceg’in oyun görüşünden olabildiğince yararlanmaya çalışıyoruz, Erceg oyunu oldukça iyi okuyan bir isim. Furkan oldukça hazır bir durumda, ribaund konusunda çok ekstra işler yapıyor. Takip sayıları, alınan ekstra ribaundlar bu konuda özel bir adam. Sakatlıktan dönen Göksenin, savunmasını daha da üste çekerek parkelere geri dönmüş. Şut ritmi konusunda sıkıntıları var, ancak topa muazzam baskı yapıyor, bu özellikle bizim için çok kritik noktalardan biri. Zira Arroyo gibi defansif açıdan zayıf bir oyuncu ile oynuyorken, bu tarz ekstra işler yapıp, savunma direncini yukarı çekecek isimlere ihtiyaç var. Cenk ise geçen sene kaldığı yerden devam ediyor, oyun kurucu yokluğunda bu konuda da oyun içi sorumluluklar üstlendi. Ve sonuç olarak, Semih, Doğuş ve Kerem hariç eksikliği bulunmayan Anadolu Efes’i, yine Gelabale ve Koponen hariç eksiği olmayan Khimki’yi mağlup ederken; EUroleague elemeleri nedeniyle en hazır takım konumunda olan Banvit’e ise 2 sayı ile kaybettik, son topta Erceg’in üçlüğü girmedi, ardından Göksenin tipi başarılı olmadı.
Bizim adımıza turnuvanın en güzel yanı kuşkusuz Kristijan Nikolov‘du. Nikolov, 1996 doğumlu, yaş grubunda Avrupa’nın en önemli yeteneklerinden biri. Yaşanan adaletsizlikler ve çifte standartlar sonucu TC vatandaşlığına geçmesine rağmen lisans alamayan, ve bu sebeple altyapıda bile oynayamayan Nikolov, Ergin Ataman tarafından bu hazırlık döneminde kadroya alınmıştı. Temiz şutu, skorer yönü ile alt yaş gruplarında adından söz ettiren Nikolov; aldığı kısa sürelerde bu parıltıyı gösterdi. Khimki maçında 3 sayı, Anadolu Efes maçında 8 sayı attı, hiç şut kaçırmadan şeklinde bir anekdot düşmek lazım sanırım. Lakovic vari işler yapan, aslında benzer de bir fiziğe sahip bir oyuncu. Uzun zamandan beri yaşadığı problemler nedeniyle basketboldan uzak kalan bir oyuncu için çok iyi işler yaptı. Kısa sürede aldığımız izlenimler skora gitmeyi iyi bilen, bu konuda saf bir yeteneğe sahip, fiziki anlamda gelişmeye ihtiyaç duysa da oyun aklı önemli bir olgunluğa ulaşmış durumda. Zaten bir söyleşide dediği gibi “idolü” Arroyo, ona önemli şeyler katacaktır. Ama esas kritik nokta, artık hem şubenin hem de yönetimin bu konuya kararlılıkla bir son vermesidir. Böyle bir yeteneğin daha fazla basketboldan uzak kalmasına seyirci kalınmamalı.
Turnuvanın şampiyonu Banvit ise Euroleague elemelerine katılacağı için turnuvanın en hazır takımı konumundaydılar. Daha önce oldukça dengeli bir kadro olduklarını söylemiştik, Itoudis de ne denli iyi bir coach olacağını ortaya koymaya başladı. Takımın dizginlerini ele almış durumda, her şeye hakim olmaya çalışıyor. Takım bir hata yaptığında, dönüp benche bunu oyuncularına anlatıyor. Sürekli oyunun içinde olmaya çalışıyor. Kalin Lucas yerine takıma katılan geçen senenin Eurocup’ta en iyi guardlarından EJ Rowland kalitesini göstermeye başlamış durumda. Hem setlerin akıcılığı, hem Meija ile yükü paylaşma, hem de sorumluluk alma konusunda gayet iyi durumda. Davis’e yine birebirler üzerinden pozisyonlar hazırlanıyor, Gordon oyunda olduğunda özellikle ikili oyunlar üzerinden onun atletizmi kullanılmaya çalışılıyor, Ermal’in post oyunu yeri geldiğinde kullanılıyor. Dusan Cantekin önemli gelişme kaydetmiş durumda, ikili oyunlarda bitiriciliği ile iyi işler yaptı. Cevher’in biraz daha işin içine girmesi lazım. Prepelic de değerli bir yetenek, ancak turnuvada Itoudis’ten en çok fırça yiyen oyuncuydu. Özellikle savunma konusunda yer yer sıkıntılar çekebiliyor, ancak Itoudis özellikle onun şutu üzerine yoğunlaşıp, pozisyonlar hazırlayacaktır. Kısacası Banvit hem hücum hem savunmada bir çok şeyi oturtmuş durumda. Euroleague’e kalmaları ciddi bir ihtimal, ayrıca şu da görüldü ki Galatasaray ve Fenerbahçe Ülker’in hemen arkasında kalıp, sürprizi kovalayacaklardır. Itoudis bu anlamda da çok değerli bir isim.
Anadolu Efes ise turnuvayı galibiyetsiz kapadı, henüz ritmden çok uzaklar. Planinic ve Vasileiadis’i oyunun içine sokabilmiş değiller, o tempoya girememişler. Bunun dışında kalıcı problemler de var ki, yerli konusunda sıkıntılılar. Özellikle yerli kısa rotasyonları onların TBL’de ciddi anlamda başlarını ağrıtabilir. Banvit sezon içerisinde daha iyi bir performans gösterip, onları gerilere itebilir. Oktay Mahmuti’nin burada ekstra bir şeyler yapması lazım. Cedi Osman’dan daha fazla yararlanmak bu tercihlerden biri olabilir.
Turnuvanın ardından Göksenin Köksal “en iyi savunmacı”, Furkan Aldemir “ribaund kralı”, Jamont Gordon ise “sayı kralı” oldu.
Maç Sonuçları;
Banvit 80 – Galatasaray Liv Hospital 78
Anadolu Efes 68 – BCKhimki 72Galatasaray Liv Hospital 81 – BC Khimki 73
Banvit 82 – Anadolu Efes 58Anadolu Efes 85 – Galatasaray Liv Hospital 90
Banvit 74 – BC Khimki 62Turnuvanın şampiyonu Banvit olurken, MVP ise Banvit’ten EJ Rowland oldu.