Zoran Erceg ile sözleşme yenilenmemesinin ardından takımız 4 numara pozisyonu için çalışmalara başlanmıştı. Ataman 4 numara için yay gerisinden şut isabeti , bütçe ve Avrupa tecrübesi denklemine göre seçim yapacaktı ve listesini oluşturmuştu. İzzet Türkyılmaz’ı rotasyona ekledikten sonra Galatasaray’da 2015/2016 yılının 4 numaradaki esas sahibi geçtiğimiz yılı Unicaja Malaga’da geçiren Amerikalı forvet Caleb Green oldu. Caleb Green Avrupa kariyerine Almanya’nın TBB Trier takımında başladıktan sonra Belçika’da 4 sezon geçirip 2012/2013 sezonunda Fransa’nın yolunu tuttu. 2013/2014 yılını ise Eurocup en iyi 2. beşine seçilip patlama yaptığı Sassari‘de geçirdi.
Caleb Green ‘e Avrupa piyasasında sağlam temel oluşturan veri kuşkusuz 2013/2014 Sassari performansıydı. Sassari’de 17.3 sayı 4.7 ribaund ortalamaları yakalayarak Euroleague ekiplerinin dikkatini çekmiş ve 2014 yazında Joan Plaza onu U.Malaga’ya kazandırmayı başarmıştı. Malaga senesinin pek parlak geçtiği söylenemez zira Plaza’nın yıl içerisinde 4 numara arayışına girmesi onun da memnuniyetsizliğini gösteriyordu. Caleb Green ‘in Malaga’da başarısız olmasını Plaza ‘nın oyun sistemine bağlıyorsak Sassari’de başarılı olmasını da İtalyan ekibinin oyun planına bağlayabiliriz. Caleb Green koşmayı seven, açık alanda etkili topu yere vurabilen ball handling’i fena olmayan bir uzun. Plaza onu yarı saha basketbolunda daha düşük tempolarda kullanınca Caleb Green sadece high pick’ten sonra yay gerisinde 3lük kovalayan uzun oyuncu konumuna düştü.
Gelin şimdi Caleb Green‘in savunma ve hücum yönlerini ayrı ayrı değerlendirmeye alalım. Caleb Green’in hücumdaki meziyetlerinin bir kısmını takım savunmasıyla ortaya çıktığını ve onun başarısındaki ana etkenin ona uygun sistem olduğunu görelim.
Savunma
Caleb Green için ortalama üzeri bir savunmacı diyemem asla ama Erceg’ten sonra en azından savunmada belirli noktalarda artısı olan bir uzun izleyeceğimiz kanaatindeyim. Caleb Green savunmada rakibin arkasında sert duran , rakip kısalar için pota civarında tehdit oluşturan bir uzun olmadı hiçbir zaman. Kendi öznel yargılarıma göre birebir savunmada ve takım savunmasında idare eden ancak ciddi defo oluşturmayan bir uzun olarak nitelendirmede bulunabilirim. Green çabuk ayakları ve aktif kullandığı kollarıyla savunmada pas arası yapmayı seven , bu konuda oldukça kurnaz davranan bir uzun. Yani birebirde ve rakip P&R savunmasında oyuncuya değil topa konsantre olan bir savunma tarzı var (Sassari senesi maç başına 0.91 top çalma ) . Ataman’ın savunma sisteminin daha çok rakibin arkasında kalmak ( gömülmek ) ve riskten uzaklaşıp eksik yakalanmamak üzerine kurulu olduğunu biliyoruz. Caleb Green’in ise biraz daha riskli ve mobil savunmalarda daha etkili olduğunu söylemek yersiz olmaz. Onu rakip 1-4 temelli P&R hücumlarında bolca pas arası yapma girişimi içerisinde görebilirsiniz.
Günümüz basketbolunda rakibe birebir yenilmemek çok daha büyük önem arzediyor fakat bu tamamıyla kontrollü savunma yapıp pozitif geri dönüşü olabilecek risklerden uzaklaşmak anlamına gelmiyor. Ataman’ın Jamont-Hawkins , Jamont-Markoishvili , Hairston – Markoishvili tercihleri kendi savunma görüşüne uygun birebirde asla geri adım atmayacak oyuncular olarak göze çarpmaktaydı. Fakat şu anda bu tip oyunculara sahip değiliz yani Ataman eldeki kadrodan daha etkili bir savunma takımı çıkarmak istiyorsa sistemini biraz revize etmeli. Evet birebirde yenilmemek yine en önemli madde olmalı fakat “show up “, “double team“ gibi hareketli P&R savunmalarını daha fazla kullanmak ve rakibin oyun merkezini daha inaktif bölgelere taşımak Sinan Güler–Caleb Green-atletik pivot bazında verimli olabilecek bir seçim olarak cebimizde bulunmalı. Ayrıca Blake Schilb-Vladimir Micov-Caleb Green- (olursa ayakları hızlı atletik pivot) gibi pozisyonlar arası esneklik gösterebilen oyuncuları düşündüğümüzde daha rahat switch yapabilme imkanına da sahip olacağız bu yıl. Aksi takdirde savunma kimliği ile ön plana çıkmayan Vladimir Micov, Blake Schilb, Caleb Green tercihlerinden sonra daha statik savunmalarda sıkıntı yaşamamız kuvvetle muhtemel. Takıma kazandıracağımız guard kim olacak bilmiyorum ama kısa savunmasında bu sene de tepede kolay geçilme sorunu ile karşılaşma ihtimalimizi yüksek olarak görüyorum. Kadroyu tamamlayıp büyük resmi gördüğümüzde savunma ve hücum sistemlerimiz açısından neler yapmamız gerektiğini daha detaylı inceleyebiliriz. Ama savunma kısmına şimdiden bir soru işareti koymaktan geri duramıyorum.
Green’in ribaund özelliğinin savunmaya bakan kısmına baktığımızda bir takım sorunlar karşımıza çıkıyor. Green, Sassari senesinde 4.7, Malaga senesinde 3.1 ribaund ortalamalarıyla oynadı. Green’in ribaundlardaki eksikliğinin temel kaynağı fiziksel dezavantajı olduğu için değil; parmak hassasiyeti, zamanlama problemi gibi konularda ciddi eksiklikleri olduğu için de değil. Caleb Green’i savunmadayken hücum süresinin sonlarına doğru savunma ribaunduna konsantre bir şekilde görmeniz hayli zor. Koşmayı seven, rakip potaya hızlı hücumlarla atak eden bir oyuncu olduğu için Green ribaunda konsantre olmak yerine bir an önce yarı sahayı kat etmeyi tercih ediyor. Ribaund kabiliyeti bazı oyuncuların genetiğinde vardır maalesef Green bu konuda bariz olmasa da biraz eksik diyebiliriz. Bu yüzden Caleb Green’in yanına koyacağınız pivotun ribaundlarda dominant olması gerekecek. Bu sadece kağıt üzerindeki ribaund zaafiyetini örtmek için değil takım direncini ve savunmayı bir seviye yukarı çekmek için hayati önem arzedecek. Atletik, savunmada ve ribaundlarda dominant bir uzun özellikle guardın ve Caleb Green’in bireysel performanslarını da birebir etkileyecek. Yani 5 numara pozisyonuna yapacağımız 2 takviyenin savunma ve ribaund dominasyonundan taviz vermemesi gerekiyor.
Hücum
Green’in hücum noktasında repertuarında birden fazla özelliği olduğunu söyleyebiliriz. Neyi çok iyi yapar sorusuna cevap veremem belki ama hücum yönünün zengin olduğunu belirtebiliriz. Ergin Ataman’ın cep kitabında 4 numaralar için altını çizdiği yer şüphesiz 3 sayı isabeti. Yay gerisinden Sassari senesinde %35, Malaga senesinde %37.6 oranları tutturdu. Zoran Erceg kadar etkili olmasa da 3 sayı isabetinin olduğunu görebiliyoruz. Ayak çabukluğu ve topu yere vurabiliyor olması ile hücumda rakibine avantaj sağlıyor. Orta mesafe atışlarında, yine potaya yüzü dönük birebirlerde kullandığı atışlarda başarılı olabiliyor. Malaga’da Plaza Green’in ayak çabukluğunu ve birebir meziyetlerini kullanmadı yani Plaza onun hücumunu perdeden sonra forvete kat edip 3 sayı kovalamak şeklinde kısıtladı . Sassari’de ise yüksek tempoda yarı sahayı hızlı kat edip erken pozisyon alarak hücumda birden fazla silahını kullanma imkanına sahip oldu . Özellikle geçiş hücumlarında bitirici rolü üstlendi Sassari’de.
Yani Green’in hücum yönü sadece kendi ofansif özelliklerine göre değil bütünüyle savunma ve hücum yapısına bağlı olarak şekilleniyor. Green’i hücumda sadece set şutörü olarak kullanmak istemeyip daha aktif olmasını istiyorsanız ona belirli ölçülerde serbestlik ve koşan bir takım vaad etmelisiniz. Ergin Ataman’ın oyuncu temelli felsefesini burada devreye sokması ve sahada rahat ettiği biçimde ona görev vermesi gerekecek. Aksi takdirde Malaga senesinin kopyası bizleri bekler. Bu iki bileşeni yerine getirirsek hücumda çok etkili bir silah edinmiş oluruz .
Peki Green’den faydalanmak için mutlaka koşan bir takım kurmak mı gerekir? Koşan bir takımda Green savunma ve hücum tarafında daha fazla şeyler sunar size ama bu onun set oyununda başarısız olacağı anlamına gelmiyor. Oyuncuya vereceğimiz güven ve onun üzerinden hazırlanacak setlerle de kazanımlar elde edebiliriz ancak bu iki bileşenin (koşmak-törpülenmiş serbestlik) ikisini birden gözardı edersek onu Plaza gibi kullanıp 4 numara katkısını minimize etmiş oluruz.
Caleb Green transferini bireysel değerlendirme ölçütleri içinde yorumlayıp bir sonuca varmak bana kalırsa çok zor. Evet Caleb Green’in eksilerini artılarını yazdık ama transferdeki verimi belirleyecek ana unsur yanına koyacağınız oyuncular ve oyun sistemi. Transferi daha iyi okumak için kadronun son halini görmüş olmak gerekiyor. Umarım Caleb Green bu formaya büyük hizmetlerde bulunur.
Son topa kadar!
Video: Buğra Aslan (GSbasket)