2013-2014 || Kadro ve Sistem Değerlendirmeleri

Arda Ezer

ARdaQue
Takım kadrosundaki oyuncuların Euroleague için yetersiz hatta hatta Euroleague oyuncuları olmadıklarının yazılmalarını garipsiyorum.
Anlıyorum FB Ulker' in transferleri sonrasında moraller bozuldu ve kendi takımımızla ilgili olumsuz düşünmeye başladık.
Öncelikle bu işin transferlerle ve isim oyuncularla bitmediğini senelerdir gözlemliyoruz.

FB Ülker' in geçen seneki kadrosu için de sezon başı F4 naraları atıldığını unutmamak gerekir ama maçlar savaşarak kazanılıyor. Senelerdir basketbola büyük yatırım yapan ve Dream Team misali rotasyonlar ortaya çıkaran CSKA Moskova bile umulan başarıları yakalamakta zorlanıyor. Son iki sezondur da Vassilis Spanoulis hariç herhangi bir oyuncusunun üst düzey takımlarda rotasyona girmekte zorlanacağı bir takım olan Olympiakos, Euroleague şampiyonu oluyor. Bu başarı; kadro kimyasını doğru ayarlayıp savaşarak kazanılıyor.

Bu giriş yazısı sonrasında, bazı arkadaşlar tarafından Euroleague oyuncuları olmadıkları iddaa edilen kendi kadromuza bir göz atalım.

Oyun kurucu rotasyonunda NBA kariyerli ve Euroleague' de Maccabi' de gayet başarılı performanslar sergilemiş olan WINNER özelliklerindeki Porto Riko' lu Carlos ARROYO, Anadolu Efes' de senelerce Euroleague tecrübesi yaşayan milli oyuncu Ender ARSLAN ve özellikle Ümit Milli Takım' da oynadığı zamanlarda yıldız bir oyuncu potansiyelinde olan North Carolina geçmişli Engin ATSÜR görülüyor.

Shooting Guard pozisyonunda Fortitudo Bologna, Cibona Zagreb ve CSKA Moskova takımlarında yer almış Euroleague tecrübeli Jamont GORDON (Gerektiğinde oyun kurucu pozisyonunda da faydalanılabilecek Combo Guard) ve Anadolu Efes, Olympiakos, Montepaschi Siena, Unics Kazan gibi Euroleague takımlarda başarıyla mücadale etmiş üst düzey WINNER skorer Henry DOMERCANT görülüyor. Bu iki yabancı isme ilaveten geçen sezonu sakatlık sorunlarıyla geçiren milli oyuncu Göksenin KÖKSAL' da altyapılarda sergilediği skorer kimliğinden farklı olarak savunma özellikleriyle ön plana çıkan gelecek vaad eden bir oyuncu.

Gelelim Kısa Forvet pozisyonuna; bu yaz farklı sebeplerden dolayı milli takım aday kadrosuna seçilmeyen Anadolu Efes ve İtalyan Air Avellino takımlarıyla fazlasıyla Avrupa ve Euroleague maçı oynayan Cenk AKYOL, birçok üst düzey Euroleague maçı oynayarak Anadolu Efes' den bu sezon transfer edilen NCAA geçmişi de bulunan milli oyuncu Sinan GÜLER' e ilaveten Benetton Treviso, Union Olimpija ve Cantu formalarıyla kendisini ispat edip son senelerinde Euroleague' de de kendisinden beklentileri karşılayan Gürcü milli Manuchar MARKOISHVILI bulunuyor.

Uzun rotasyonunda henüz tam bir kesinlik olmasa da; uzun forvet mevkiisinde özellikle ülkemizde başarılı bir kariyere sahip olan devşirme Erwin DUDLEY (Ersin DAĞLI) ile her ne kadar birçok arkadaş tarafından beğenilmese de Hemofarm (Bu takımdayken 2009' da Eurocup Yükselen Yıldızı seçilmişti.) , Maccabi Tel Aviv ve Partizan' da forma giymiş Euroleague kariyeri bulunan Sırp milli Milan MACVAN görülüyor.

Pivot' da ise çok büyük işler beklediğimiz milli oyuncu Furkan ALDEMİR ve Barcelona' dan bu sene transfer edilen eski Unics Kazan' lı ağır siklet Nathan JAWAI ile rotasyonu tamamlıyoruz.

Henüz transfer planları sona ermiş değil ve bu belirttiğim isimlere artı olarak CSKA Moskova' lı Sırp milli Zoran ERCEG, Banvit' li milli oyuncu İzzet TÜRKYILMAZ sesleri duyuluyor.

Bana kalırsa özellikle kısa rotasyonunda hiç bir takımdan eksiğimiz yok. Eğer ki bir sakatlık problemi yaşanmazsa; Arroyo, Arslan, Atsür, Gordon, Domercant ve Köksal ile guard mevkiisindeki pozisyonları sorunsuz dolduracağımızı düşünüyorum. Bu isimlere ek olarak kısa forvet olarak görülen Güler ve Akyol' da zaman zaman 2 numara olarak tanımladığımız SG pozisyonda kullanılabilecek isimler. Bu iki milli oyuncuyla beraber 3 numara SF pozisyonunu tamamlayan Markoishvili ile de 1-2-3 numara mevkiilerinde ben herhangi bir olumsuz düşünce içinde değilim.

Daha önce de belirttiğim uzun pozisyonlarındaki belirsizlik sürüyor olsa da bu mevkiilerde kısmen de olsa bir eksiklik söz konusu olabilir. Furkan Aldemir, Nathan Jawai ve geçmişte bu pozisyonda oynamışlığı bulunan Milan Macvan (kalacaksa) rotasyonuyla 5 numara için bir risk görmüyorum. 4 numara uzun forvet için olası Erceg ve Türkyılmaz takviyeleri ile dengeli bir kadronun oluşacağını ön görüyorum.

Fazla kafa ağrıttım; bu kadrodaki isimlerin Euroleague oyuncuları olmadıkları söylemlerine ise yukarıda açıklamaya çalıştığım detaylarla karşı çıktığımı belirtmek isterim.
 
Arda abi öncelikle elinize sağlık. Böyle iyimser yazılara ihtiyacımız var.

İzzet konusunda tahmin mi yürütüyorsunuz yoksa klasik tabirle "duyum" mu?
 
Arda abi öncelikle elinize sağlık. Böyle iyimser yazılara ihtiyacımız var.

İzzet konusunda tahmin mi yürütüyorsunuz yoksa klasik tabirle "duyum" mu?

Aslında ben hatırı sayılır bir 3,5 (üç buçuk) numaracı olarak bu pozisyon için Orhan Hacıyeva' cıyım ama hem kendisi Uşak ile anlaştı hem de ortada dolaşan söylemler İzzet Türkyılmaz diyor ;)
 
Arda abi çok güzel yazı olmuş.Tamam kendimizi çok yükseltmeyelim ama rakibin yaptığı transferler sonrası kendimizi de bu kadar küçük görmeyelim.
 
Kadromuz önemli ölçüde şekillendi, değerlendirmeleri veya kadro üzerinden tartışmaları "Transfer Çalışmaları" başlığı altında yapmak yerine, fikirlerimizi daha açık bir şekilde bu başlık altında konuşabiliriz. Başlık altında kurulan kadronun eksileri, artıları, oynanacak oyun, sistem gibi bir çok konuyu konuşabiliriz.

Herkesten ricamız başlığın "Kadro ve Sistem Değerlendirmeleri" başlığı olduğunu unutmadan yorum yapmaları, yani elde bulunan kadro üzerinden yapılacak değerlendirilmelerin yapılması, transfer işlerine girilmeden devam edilmesi yönünde. Çünkü transfer ile ilgili başlığımız da hala mevcut, devam eder vaziyette.
 
Bizim için kritik noktalardan bir tanesi Arroyo'yu olabildiği kadar korumak, saklamak ve ekonomik kullanmak olacaktır. Arroyo, 30 civarı sürelerle oynayıp, verimli olan bir oyuncu olsa da bu yoğun tempoda, yıpranmasının önüne geçmek gerekir. Burada da yükünü hafifletmek, onun dinlendiği zamanlarda takıma karakter katabilecek isimler bulmak lazım. Burada da Domercant ve yüksek ihtimalle gelecek isim olan Zoran Erceg devreye giriyor. Pozisyonları farklı olsa da, önemli olan Arroyo'nun verdiği karakteri sürdürmeleri, liderliği yapmaları. Domercant bu konuda malum bir adam, Erceg ise Beşiktaş performansından da gördük ki momentumun el değiştirdiği anlarda karakter koyan, sorumluluk alan bir oyuncu. Bu açıdan çok değerli iki isim.
 
Yazıma bir husus daha eklemek gerekirse; malum hep planlarımızı ve eleştirilerimizi Euroleague platformu açısından yapıyoruz ama unutmamamız gerekir ki senelerdir yaptığı yatırımlarla bileğinin hakkıyla bu hakkı elde eden Anadolu Efes ve eşantiyondan bu hakkı elde eden geçen TBL sezonunun çeyrek finalisti FB Ülker haricinde Türkiye' den Euroleague' e katılım imkanı bulunması için TBL' de şampiyon olunması gerçeği var.

Bu doğrultuda 3+2 yabancı kuralının uygulandığı TBL' de sahadaki 5 oyuncunun en az 2 sinin Türk pasaportu taşıma zorunluluğu olmasını da düşünüp kadroyu bu gerçeği göz önünde bulundurarak da analiz etmemiz elzem teşkil ediyor.

Ender Arslan, Engin Atsür, Göksenin Köksal, Cenk Akyol, Sinan Güler, Ersin Dağlı ve Furkan Aldemir ile Türk oyuncu rotasyonumuz hatırı sayılır seviyede iyi durumda görünüyor. Bu isimlere bir de olası bir İzzet Türkyılmaz ilavesiyle ortaya çıkan Türk oyuncu havuzu TBL' nin en iyisi görünümünde olacaktır.

Varsayımlarla beraber bu hususu biraz daha açarsak:

Carlos Arroyo, Jamont Gordon, Henry Domercant, Manuchar Markoishvili, Milan Macvan, Nathan Jawai ve transferi gerçekleşirse Zoran Erceg ile beraber 7 yabancı oyuncuya sahip olacak Galatasaray' ın TBL maç kadrosunda bu isimlerden sadece 5 'i yer bulabilecek.

Bu doğrultuda ilk etapta baktığımız zaman Gordon ve Domercant' ın kendi aralarında rotasyon yapmaları çok da sürpriz olmaz. Diğer rotasyonun da Sırp Milli Takımı' nda da mevkiidaş olan Erceg ve Macvan arasında olması mümkün.

Şimdi; bu detaylara göre TBL kadrosunu tekrar yorumlayalım;

Carlos Arroyo
Ender Arslan
Engin Atsür
Henry Domercant | Jamont Gordon
Göksenin Köksal
Sinan Güler
Cenk Akyol
Manuchar Markoishvili
Ersin Dağlı
Zoran Erceg | Milan Macvan
Furkan Aldemir
Nathan Jawai
-----------------------
ARROYO - DOMERCANT - AKYOL - ERCEG - ALDEMIR
ARROYO - DOMERCANT - GÜLER - DAĞLI - JAWAI
ARROYO - DOMERCANT - MARKOISHVILI - DAĞLI - ALDEMIR
ARROYO - GULER - AKYOL - ERCEG - JAWAI
ARSLAN - DOMERCANT - MARKOISHVILI - DAĞLI - JAWAI
ARSLAN - KOKSAL - MARKOISHVILI - ERCEG - JAWAI
-----------------------
v.b. gibi hiç de zayıf olmayacak beşler çıkabilir. Pek tabi ki olası Türkyılmaz hamlesini bu rotasyona uygulamadık. Ben şahsen Türkyılmaz hamlesi sonrasında Atsür' ün kesilebileceğini ön görüyorum. Göreceğiz...

TBL' deki rakiplerimizin Yabancı Oyuncu/Türk Oyuncu oranının fazlalığını düşününce özellikle TBL için fazlasıyla umutlu olmamız gerekir.
 
Olympıakosa cok benzetıyorum bızım takımı . Onlar Spaunolıs 'e biz Arroya ' a bakıyoruz . Bence kilit oyuncu Arroyo olucak . Arroyo 30 + oynayamazsa yandık . Eger ki Ender (O ısı yapamaz demıyorum , takımı tasıyabılır . ) bu ısı ustlenırse 10 dakıkadan uste cıkarsa sıradan bı takım oluruz . f8 gelıcekse Arroyo ıle gelıcek
 
Arda, keşke forumdaki her yazı böyle olsa, başım çatlasa ağrıdan!

ilk yazında Euroleauge´i, ikinci yazında da TBL´yi dikkate alarak her iki hedef doğrultusunda fena bir kadroya sahip olmadığımızı hatta yerli kalitesini düşünürsek TBL için çok daha iyi bir noktada olduğumuzu dile getirmişsin ki katılmamak mümkün değil. Gerçekçi olmak gerekir ki bu seneki öncelikli hedef; TBL´deki ünvanımızı koruyup, Euroleauge´de gruplardan çıkıp gidebildiğimiz kadar ileriye gidebilmek ve iki sezon önce bıraktığımız tadı bırakmak bu organizasyonda.

Euroleauge´de tecrübenin ne kadar önemli olduğunu söylemeye gerek yok. Aslında sadece Euroleauge için değil tüm spor dallarının elit organizasyonlarda başarının temel anahtarlarından biridir tecrübe. Bu nedenle adım adım çıkmakta fayda var basamakları. Ezeli rakibimize altın tepsi içinde sunulan fırsatı biz sindire sindire elde ettik. Biz teri, onlar parayı akıttı ama Arda´nın yazısında değindiği gibi uzun vadede kimlerin kazandığı ortada bu organizasyonda.

Evet, enseyi karartanların en büyük rahatsızlığı Obradovic, -ne de olsa ezeli rakibimiz önceki sezonlarda da ses getiren transferlere imza atıyordu- ama karşısındaki ismi de hafife almamalı kimse. Bize düşen içeride ve dışarıda Ataman´ı desteklemek, onun rahat çalışabilmesi için elinden geldiğince müdahil olmak.
 
Önceki yıldaki iskeleti Ndong hariç bozmamış olmamız ve savaşan bir takımımız olması sebebiyle iyi bir takımımız var.Fakat takımda da birkaç oyuncuda soru işareti var ve bu oyuncuların durumları bizim başarılı bir sezon geçirip geçirmeyeceğimizi doğrudan etkileyecektir.

Jawai: Sakatlık sorunları vardı fakat sezonun genelinde sakatlık olarak bi sorun yaşayacağını sanmıyorum , burdaki kriter şu ki Jawai klasik performansıyla önemli maçlarda 25+ dakika oynayabilecek mi ? Barcelona ve Unics'te ortalaması 13-15 dakika olduğu için 25 dakikalık performansları nasıl olacak onu görmek lazım , çünkü Furkan her ne kadar yerli oyuncu olarak çok değerli olsa da 25 dk Jawai + 15 dk Furkan şeklinde bir dağılım hem hücum hem savunmada bizim için daha iyi olacaktır.O yüzden Jawai'nin dakika ortalaması şimdilik soru işareti.

Erceg: Henüz transfer açıklanmadı ama büyük ihtimal transfer edeceğiz ve onun da sakatlık problemleri vardı ve nasıl performans göstereceği belirsiz.Yumuşak olması savunmada dezavantaj olsa da hızlı ayakları , bir uzuna göre çok iyi şut yeteneği olması sebebiyle ben 4 numarada çok iyi katkı vereceğini düşünüyorum.Tabi sakatlıktan sonra beklediğimiz formuyla döneceğini varsayarsak.Beşiktaş'ta oynadığı dönemde hep gizli kahramanlardan oldu ve geçen sezon boyunca bir kez bile maç kazandırmayan bir Macvan olduğunu göze alırsak onun yerine sağlıklı ve formunda bir Erceg 'maç kazandırma' potansiyeline sahip ve transfer gerçekleşirse bunu bize kanıtlayacaktır.Tek kriter sakatlıktan sonraki formu.

Domercant: 1 sezon boyunca sakatlıktan dolayı oynamadığı için ve yaşının 33 olmasından dolayı birçok kişinin tereddütü var.Sakatlık yaşamasaydı yaşına bakmaksızın ne vereceğini rahatça tahmin edebilirdik.Fakat onun da sakatlıktan sonra nasıl oynayacağı meçhul.Yine de avrupanın en iyi 3 dış şutöründen biri olduğu gerçeği var ve sakatlandıktan sonra da 'seneye daha iyi döneceğim' diyerek ve bu yönde çalışmalarını yaparak iyi hazırlandığını söylediğinden dolayı , iyi dönme ihtimali yüksek.Zaten ideal formunu yakalarsa alev aldığı maçlar bolca olacaktır.Geçen sene doğru düzgün oynayamadığı için Domercant'in bilindik performansıyla dönerse , yeni ve bomba bir transfer yapmış gibi oluruz ve burdaki kriter de onun nasıl döneceği.

Gordon: Kendi için değil takım için oynarsa çok faydalı olacaktır fakat onun hücumda şut kullanma konusunda lüzumsuz işler yapmaktan kaçınması gerekir.Bunu yaptığı takdirde oldukça faydalı olacaktır yok eğer bencil ve sistem dışı oynamaya devam ederse önemli maçlarda başımız ağrıyabilir.(Bencil oynamaktan kastım penetreler değil , istediği kadar penetre yapsın o gücü var , denediği el üstü ve takım sistemini bozan şutlardan bahsediyorum).Her maç 10-15 şut atıp 10-15 maçta bir sayı patlaması yapması yerine , daha düşük sayı ortalamasıyla daha az şut atarak takım için oynaması lehimize olur.Savunmasına zaten laf yok.

Ender Arslan: Engin'in sakat olması ve Arroyo'nun zorlu maratonda yorulacak olması sebebiyle Arroyo'nun olmadığı dakikalarda nasıl oynayacağı ve bu 2. guard görevini layıkıyla yerine getirip getirmeyeceği önemli.İlk geldiği sezon çok vasat oynasa da geçen sene umduğumdan iyi oynadı ama sıradan lig maçlarından ziyade özellikle ligdeki büyük maçlarda ve Euroleague'de bu performansı göstermesi çok önemli.


Cenk , Markoishvili , Ersin , Furkan , Arroyo , Sinan gibi oyuncular tabiki her oyuncu gibi zaman zaman formsuz olsa bile 'sezonun genelinde' savunmada ve hücumda ne vereceği az çok belli olan oyuncular.Göksenin de sakatlıktan dolayı 1 sene oynamamış olsa da onun eksikliği Gordon ve Sinan gibi kısa savunmasında iyi oyuncular olduğu için çok çok büyük eksiklik olmaz ama iyi bir Göksenin tabiki gücümüze güç katar.Sakatlıktan sonra da fiziğini oldukça geliştirmiş olduğunu hatırlatmakta fayda var , inşallah iyi katkı verir.

Sonuç olarak ligde Fenerbahçe ile şampiyonluk için yarışırız ve 3+2 kuralı sebebiyle şampiyonlukta da en az rakibimiz kadar şansımız var ve Euroleague'de top16'yı garanti gibi görüyorum, F8 de yapacağımızı düşünüyorum.Euroleague için daha ilerisi zor ama zaten daha ilerisini konuşmak şu an için lüzumsuz.Kimse bu konuda gidip Eurocup'ı örnek göstermesin , o ayrı bir tartışma konusu.Sene içinde bu kritik oyuncuların durumunu göreceğiz.
 
Şanssızlıklarla geçen bir sezondan sonra insan "Acaba yine olur mu?" diye endişeleniyor. Üstüste olma ihtimali çok düşüktür varsayımından yola çıkarsak:
-Geçen yılki sakatların nasıl döneceği muhtemelen bu senenin anahtarı.
-Dengeli yerli yabancı kadromuz var. İzzet de gelirse TBL'nin en iyi yerli rotasyonu bizde olacaktır.
-Geçen seneye nazaran dış şut potansiyeli daha yüksek bir takım olduk.
-Gordon geçen sene alternatifsizdi ne yazık ki. Bundan dolayı saçmalama potansiyeli yüksekti. Bu sene daha dengeli oynayacağını düşünüyorum.
-Fiyat/performans olarak muhtemelen Avrupa'nın en iyi 3 takımından biriyiz. F16 garanti, F8 ise zor ama başarılı sayılmamız için yeterlidir. Bu seneki amaç seneye de EL'de olmak için uğraşmak olmalıdır.

Düşündüren nokta ise salon meselesi. Abdi İpekçi'de 2-3 bin kişinin oluşturduğu etkiyi Sinan Erdem'de 7-8 bin kişi ile oluşturabiliriz gibi geliyor. Bu kadar taraftar maçlara gelir mi bilinmez. Ama en azından EL'deki tüm maçlar (pek ihtimal vermesem de) ve TBL'deki FBÜ-Efes-KSK-BJK-Banvit ve TT maçlarında salonu doldurabilirsek şampiyonluğun en güçlü adayı oluruz ve son 8 ihtimali ciddi anlamda artar.

Eleştiri konusunda tam doza çıkan taraftarın, destek konusunda bu sene nasıl reaksiyon vereceği başarının anahtarı.
Önümüzdeki ay muhtemelen kombineler satışa çıkacak. Kusura bakılmasın ama koltukların en azından yarısı (peşkeşler, cemiyetçiler yani kombineyi alıp maça gelmeyenler hariç) satılmazsa kimse de oyuncuya, koça ve yöneticiye ses çıkarmasın.
 
Oncelikle Euroleague takimi olmadigimiz gorusune katilmadigimi belirtmek istiyorum. Kadromuzda oldukca deneyimli oyuncular barindiriyoruz. Ayrica Euroleague oynamamis oyuncumuz da yok sanirim.

Takimin lideri Carlos Arroyo tam bir winner. Kendisi yillarca Nba'de forma giydi ve oynadigi yillarda Nba'de son saniye sutlarini en yuzdeli kullanan isim olarak on plana cikti. Ayrica Euroleague'de onemli bir Maccabi senesi var. Sorumluluktan kesinlikle kacmamasi, basina buyruk olmayip takim arkadaslarini da surekli on plana cikarmasi ve oyunun sikistigi anlarda ipleri eline alabilmesiyle hucum yonunde Euroleague'de de en buyuk silahimiz olacaktir. Tabi isin savunma kisminda bizi daha eksik birakacagi soylenebilir. Ancak cok savasan bir takimiz ve kisalara baski yapma konusunda Markoishvili, Gordon, Sinan, Goksenin gibi onemli oyuncularimiz var. Arroyo'nun bu eksigini kapatabilecegimizi dusunuyorum. Beni dusunduren tek konu yasi dolayisiyla uzun sezonu kaldiramayabilecek olmasi. Burdaki en onemli nokta Henry Domercant kesinlike;

Domercant'in kariyerini anlatmaya gerek yok heralde. Euroleague'i takip eden hemen herkesin tanidigi bir oyuncu. Daha iki sezon once Unics Kazan'i Final 8'e tasidi ve simdi yaninda daha iyi oyuncular var. Her seyden once muthis bir skor opsiyonu ve guard olmamasina ragmen Arroyo'yu rahatlaticak en onemli isim. Cunku lider ozellikli ve hucumlara yon verebilecek bir oyuncu. Zaten hatirlarsak Arroyo'dan once tam bir guardimiz yoktu ve Ergin Ataman bu is icin Domercant'e guvenmisti. Bu yuzden Domercant'in takima nasil donecegi sezonun butun gidisatini etkileyecek kanimca.

Domercant ve Goksenin takima iyi donerlerse kisa rotasyonunda sikinti yasayacagimizi sanmiyorum. Euroleague icin yumusak bir takim olacagimiz fikirlerine de kesinlike katilmiyorum.

Arroyo-Goksenin-Marko-Ersin-Jawai
Arroyo-Gordon-Domercant-Ersin-Furkan
Arroyo-Gordon-Cenk-Erceg-Jawai
Ender-Domercant-Marko-Ersin-Jawai
Gordon-Sinan-Domercant-Erceg-Furkan

Gibi beslerle sahada olabiliriz. Gecen seneki sert savunmamizi Euroleague'de de surdurup az sayi yiyen bir takim olmaya devam edececegimizi dusunuyorum.

Uzunlarda ise Jawai degisik bir skor opsiyonu olacak bizim icin. Hem pick and rollerde Arroyo ile iyi bir ikili olur, hem de oyunun sikisan bolumlerinde post uplariyla bizi rahatlatabilir. Kendisinin uzun sureler sahada kalmakta zorlandigini hoca da biliyordur. Hoca Furkan'a guvendi ve Jawai gibi bir silaha sahip olmayi tercih etti. Varsin bazi maclar Furkan 25 dakika sure alsin.

Erceg ise -henuz kadroya dahil olamasa bile- eski formunu yakalayabilecekse tam Ergin Ataman'in sevdigi tarzda bir dort numara. Cok yumusak bir bilegi var, sutlarinin yani sira olusturdugu sut tehditiyle bile hucumlarimizi rahatlatabilir. Umarim eski formuna kavusur. Erceg'in yillarca Euroleague'de siradan bir oyuncu gibi oynadigindan yakinanlar var. Unutmayalim ki Ivkovic Caja Laboral'in cop gozuyle baktigi Dorsey'le, Partizan'dan getirdigi Acie Law'un katkilariyla Euroleague sampiyonluguna uzandi. Onemli olan ne tarzda bir oyuncu istedigimiz. Erceg bizim ihtiyaclarimiz dogrultusunda yapilmis bir transfer bence ve potansiyelli bir oyuncu. Ergin Ataman ona guvendiyse bizim de saygi duymamiz gerekir.

Furkan ve Ersin de savunmaya getirecekleri sertlikle, rebound katkilariyla takima yararli olmaya devam edecekler. Furkan'a bu sene daha cok yuk binecek. Umarim o da hucumda kendini gelistirmeye ve sorumluluk almaya gayret eder. Yine de bir uzun daha alip rotasyonu genisletmeyi dusunmeliyiz. Cok uzun bir sezon olacak.

Elimden geldigi kadariyla bir seyler yazmaya calistim. Cok karamsar bir hava var bu aralar forumda. Ergin Ataman ve aslanlarina guvenelim. Iyi ve derin bir kadromuz var, ozellikle Turk rotasyonumuzla lig icin her zaman avantajliyiz. Umarim guzel bir sezon olur bizim icin.
 
Bu kadronun Olympiakos'un yaptıklarını yapma potansiyeli var

GELENLER:
Sinan Güler
Nathan Jawai
Mutlu Demir
Zoran Erceg

GİDENLER:
Boniface N'Dong
Can Korkmaz
Sertaç Şanlı

Esasen gelenler kısmına Göksenin Köksal ile Henry Domercant ve hatta Engin Atsür'ü de eklememiz lazım, çünkü geçen senenin tamamını kaçırdı neredeyse bu üçlü...

Değerlendirmeyi yaparken öncellikle genel kadro yapısından ve takımın sahaya koyması muhtemel oyun sisteminden bahsedelim:

Geçen seneye kıyasla baktığımız zaman kadroda çok ciddi değişiklikler olmadığını görüyoruz. N'Dong'un emekliye ayrılmasından sonra, tıpkı N'Dong gibi yine Barça'dan transfer edilen Jawai ile bu bölge dolduruldu. Jawai, N'Dong'a kıyasla daha kısa ama, daha kalıplı ve güçlü bir pivot. Kapladığı alan bakımından rakip uzunları rahatsız edecek tarzda... Oyun stili bakımından N'Dong'a göre neredeyse tamamiyle boyalı alanı kullanan ve kendi pozisyonunu yaratmada kısıtlı bir pivot. Dolayısıyla ne kadar doğru kullanırsan, o orantıda verim alınabilecek bir oyuncu.

Diğer yandan Macvan'ın bekleneni verememesiyle kadroya katılan Zoran Erceg ise, tam anlamıyla Jawai'nin zıddı bir uzun. Atletik özellikleri kısıtlı, oyunu daha çok zekasıyla ve şutuyla oynayan, özellikle şut bakımından Avrupa'nın kendi pozisyonunda ilk üç oyuncusu arasına girebilecek bir 4 numara...

Gelenler içinde ekstra diyebileceğimiz isim ise, Sinan Güler... Çünkü takımdan ayrılan veya beklentileri karşılayamayan Sinan tarzı hiçbir oyuncu yoktu. Sinan Güler, Ergin Ataman'ın çok güvendiği ve her gittiği takıma transfer etmek istediği savunma yönü hepimizin malumu çok üst düzey, hücumda tamamlayıcı rolü olan bir kısa. Yerli olarak baktığımızda Ömer Onan'ın yaş itibariyle fiziksel olarak büyük düşüş yaşadığını düşünürsek, Türkiye'nin en iyi savunmacı iki kısası olan Sinan ve Göksenin'in kadroda olduğunu görüyoruz.

EL ve TBL'de şöyle bir rotasyon ve süre dağılımı beklenebilir:

EUROLEAGUE
PG: Arroyo 25 dk., Ender 10 dk., Jamont 5 dk.
SG: Jamont 15 dk., Domercant 10 dk. Sinan 15 dk.
SF: Marko 15 dk., Domercant 5 dk., Cenk 10 dk., Göksenin 10 dk.
PF: Erceg 20 dk., Ersin 15 dk., Macvan 5 dk.
C: Furkan 20 dk., Jawai 15 dk., Macvan 5 dk.

TBL
PG: Arroyo 20 dk., Ender 10 dk, Engin: 10 dk.
SG: Jamont 20 dk., Sinan 15 dk., Göksenin 5 dk.
SF: Marko 20 dk., Cenk 10 dk., Göksenin: 10 dk.
PF: Erceg 25 dk., Ersin 15 dk.
C: Furkan: 20 dk., Jawai 20 dk.

Genel olarak böyle bir dağılım bekliyorum. Ancak, bu sürelerin maçların akışına göre değişmesi mümkün olabilir tabii... Sakatlıktan yeni çıkacak olması dolayısıyla Domercant'ın TBL'de 6. yabancı olarak yazdırılmasını ancak, sadece kritik maçlarda süre alması gerektiğini düşünüyorum.

Bu kadro ne yapar? Malum, geçen sezon TBL'nin en iyi savunma takımı Galatasaray'dı. Şimdi burada kritik nokta N'Dong'un yerine gelen Jawai'nin savunmaya vereceği katkı olarak görünüyor. Çünkü geçen seneye kıyasla dış savunmanın daha iyi olacağını söylemek zor olmaz. Hatta Arroyo'nun savunma zaaflarına rağmen, Sinan, Jamont, Göksenin gibi şuan Avrupa'da topa baskıyı en iyi yapılacek düzeyde olan üç kısanın olması sebebiyle EL'de bile Galatasaray'ın dış savunma konusunda en iyi 3-5 takım arasında olacağını söylemek mümkün. Gelelim tekrar uzun savunmasına... Geçen seneye dönersek N'Dong'un gerek pozisyon bilgisi, gerekse de doğal savunma özellikleri çok şey katıyordu takıma. Jawai'nin ilk etapta onun kadar savunma yönüyle ağır basmayacağını düşünsekte, takım içinde gerek yardım savunmasıyla, gerekse de alan paylaşımıyla Jawai'nin defektlerini minimuma indirmek mümkün. Diğer yandan, Erceg'in savunmada görece yumuşak olduğunu söyleyebiliriz. Ancak, bunlar da takım savunmasıyla minimuma indirilebilecek defektler...

OYUN YÖNLENDİRİCİLER:
Tabii burada ilk akla gelen isim Arroyo. Belkide şu an Avrupa'da top paylaşımını en iyi yapan guardlardan biri o... Gençlik yıllarında daha çok kendine oynayan, driblingleriyle ve şutuyla ön plana çıkan Porto Rikolu, olgunluk döneminde büyük bir değişim gösterek takımı oynatan ve kritik anlarda sorumluluktan kaçmayan bir oyuncu kimliğine büründü. Arroyo eğer bu mental olgunluğa 5-6 sene önce ulaşsaydı kesinlikle NBA'de kalıp, uzun süreler alan bir kısa olabilirdi. Arroyo'yu saf yetenek olarak şuan EL'deki ilk üç oyuncu arasına koyabiliriz. Tek handikapı ilerleyen yaşıyla birlikte zaten hiçbir zaman ortalamanın üzerine çıkmamış olan savunma yönü ki, konumuz bu değil. Eğer EL temposu ve sertliğinden olumsuz etkilenmezse Arroyo oyunu kontrol etme bakımından kesinlikle fark yaratan oyunculardan biri olacaktır. Diğer yandan Ender, Jamont ve Engin ve hatta Erceg bu rolü paylaşacak oyucular olarak görünüyor. Ender ve Jamont'un takımı oynatma konusunda çok üst düzey olmadıklarını biliyoruz. Top getirme konusunda Arroyo'ya yardımcı olacakları kesin ama, takımı yönlendirme konusunda kesinlikle daha fazla düşünerek/akıllarıyla oynamaları gerekiyor... Genel kariyerlerine baktığımızda bu konuda iniş-çıkışları fazla olan bir ikili bu... Diğer yandan kariyerinde birçok irili-ufaklı sakatlık yaşamış, potansiyelini sadece Beşiktaş'ta geçirdiği bir sezonda ortaya koyabilmiş Engin'in oyunu yönlendirme konusunda Arroyo'ya katkısının olacağını söyleyebiliriz. Benim bu konudaki sürpriz ama etkili olacağını düşündüğüm isim ise Erceg... Sırp uzun içeriden oyun kurmayı veya içeriden oyunu yönlendirmeyi fazlasıyla iyi yapabilecek oyun zekasına ve ellere sahip. Ergin hocanın bu konuda kendisine çok güvendiğini tahmin etmek zor değil...

ŞUTÖRLER:
Özellikle EL'de ceza şutlarını yüksek yüzdeyle kullanmak çok önemli. EL'de başırı için hücum kuralları şunlar: Topu paylaşacaksın, doğru pozisyonu oynayacaksın, boş şut arayıp, yüksek yüzdeyle kullanacaksın. Yüksek yüzde için de hem doğru pozisyonu aramak, hem de iyi şutörlere sahip olmak gerekiyor. Baktığımız zaman kadroda Avrupa'nın belkide en iyi dış şutörlerinden Henry Domercant var. Hemen arkasından Arroyo, Cenk, Marko gibi 40% seviyesinde 3 sayılık atabilecek kısaları görüyoruz. Bu sezon en büyük artıyı bence saf şutör olarak Avrupa'nın en iyi 3 uzunundan biri olan Erceg yapacak. Koç Ataman'ın belkide geçen senenin başında beri kendisini istemesinin en önemli sebeplerinden biri şut kalitesiydi... Hücumlarda seçici olunursa, doğru adam bulunursa rakibin ciddi anlamda canını yakacak şutörleri var Galatasaray'ın.

BOYALI BÖLGE
Şimdi buradaki isimlere baktığımızda genellikle doğru yerde pas aldığında etkili olabilen veya hücum ribaundlarında katkı sağlayabilecek uzunlar görüyoruz. Furkan ve Jawai'nin şut tehtidi yok. -Furkan şut çalışıyormuş ama, daha çok çalışması lazım. Belkide bu sezon bize bir sürpriz yapar...- Ersin hem içeride, hem dışarada oynayabilen bir uzun olduğu içi kıymetli. Ancak, salt boyalı bölge bazında bakarsak, EL'de çok fazla üstünlük kurmasını beklemek fazla iyimserlik olur. Erceg ise, genelde post oyununu bitiricilik anlamında kullanmayan, daha çok boyalı bölgede pas dağıtan bir uzun. Burada başarı için, tıpkı işin savunma kısmında olduğu gibi, Jawai'nin geçmiş yıllardaki istikrar sorununu yaşamaması ve dominant bir kimliğe bürünmesi çok önemli görünüyor. Ribaund konusunda Furkan ve Jawai çok çok iyi oyuncular. Bu ikili EL'de ribaund yeteneği olarak ilk 10'a girer dersek abartmış olmayız.

Bir bütün halinde baktığımızda, Galatasaray'ın kadrosu Real Madrid, Siena, Maccabi, Vitoria, Zalgiris gibi geleneksel yüksek tempoları oynamaya veya yüksek tempoyu seçmeye çok müsait yapıda değil. Özellikle takımda Furkan dışında koşan uzun olmadığını ve yüksek tempolar için koşan uzunların çok önemli olduğunu düşünürsek bu savımızı desteklemiş oluruz. Kadro yapısı itibariyle oyun tarzının Olympiakos, PAO, son birkaç yıldır daha düşük tempoları seçen Barça, Partizan gibi daha fazla yerleşik ve seçerek oynanan hücumlardan oluşan bir kimliği yansıtması en doğru tercih gibi. Kaldı ki, Ergin hoca da bu tercihi geçen sene Arroyo'nun gelmesiyle yaptı ve Galatasaray daha kontrollü basketbol oynadı.

Galatasaray dengeli ve derin bir kadroya sahip. Belki tek eksik Euroleague'de Arroyo'yu gerçek manada yedekleyecek bir oyuncunun olmaması olarak görünüyor. Bunu da transfer konusunda birkaç kez belirtmiştim. Bu bağlamda özellikle Saras Jasikevicius'un kısa süreler içinde tecrübesiyle ve yetenekleriyle takıma çok fazla katkı yapabileceğini düşünüyorum. Olmazsa olmaz mı, elbette hayır. Ancak Jasikevicius tarzı bir oyuncu takıma pozitif etki sağlar ve EL'de daha iddialı olmak için detay bir hamle olur.
 
Arda,Melih ve Oğuz ağabeylerim. yazılarınızı büyük bir keyifle okudum.
Forumdaki olumsuz havanın aksine sizin bu pozitif yazılarınız gönlümü içimi her yerimi rahatlattı.
Klavyelerinize sağlık...
 
Erceg'in de takıma katıldığını varsayarsak kadroyu tamamlamış görünüyoruz.Hawkins-Arroyo-Marko-Domercant'e geçen yıl ödenen bonservisleri de düşününce geçen sezondan daha düşük bir bütçeyle yola çıktık gibi.Bana bütçeyi tam kullanmadık,takıma bi bakalım, duruma göre yıl sonu-yılbaşı gibi takviye-değişiklik yapabiliriz gibi geliyor.(Çok erken tahmin de Gordon yerine, takımı oynatabilecek bi combo-guard). Ergin Hoca da sezon ortasında işler istediğimiz gibi gitmezse değişiklik yapmaktan kaçınmayacak biri olduğunu yıllardır gösteriyor. Mevcut takıma gelince hücumda direkt Arroyo'ya endeksli bir takım olduk.Arroyo'nun dışında kendi pozisyonunu yaratabilecek 2 oyuncu var takımda,Domercant ve Jawai.İkisinin de skor bulmanın yanı sıra oyun kurmada Arroyo'ya çok iyi destek olması lazım.Onların dışında Cenk ve Marko tamamen statik şutörler değiller belki ama kendi pozisyonunuzu kendiniz yaratın da denilemeyecek oyuncular.Bunun yanında basit maçlar dışında Ender,Gordon ya da Sinan'a topu teslim etmek intihar olur.Maalesef 3'ünün de oyun zekası ve oyun kurma becerileri vasatın altında.İstikrarlı katkı beklemek de hata olur,tamamlayıcı rollerini yerine getirseler ben oldukça memnun olurum.Uzunlarımız ise ortaya ne koyacağı belli isimler.Erceg skorer kimliğiyle ön plana çıkacaktır bi aksilik olmazsa.Jawai şimdiye kadar görmediğimiz süreler alacaktır.Ersin ve Furkan'ın yapacağı katkı 3 aşağı-5 yukarı belli zaten ama Furkan artık en azından 1 adım daha ileri gittiğini göstermeli.Müthiş ribaundculuğunun yanında 2 yıldır çalıştığını bildiğimiz orta mesafeleri mi ekler,ikili oyunları daha mı verimli oynar,yoksa pota altını daha mı iyi kapar bilemem ama elit oyuncu olmaya yaklaştığını göstermeli.Eğer gitmeyecekse Macvan'dan sürpriz bi katkı alır mıyız,uzunlardaki en büyük belirsizlik bu herhalde. Kısaca toparlamak gerekirse uzunlarının ne katkı vereceği belli bir takım olarak sezon sonu nerede olacağımız kısalara, özellikle de Arroyo'ya bağlı olacak.Cumhurbaşkanlığı ya da Türkiye Kupası'ndan en az biri,Euroleague'de Top8,ligde de final benim bu sezondan beklentilerimi karşılar, ama takım daha da iyisi için mücadele edecektir.İnşallah geçen yıl yaşadığımız şanssızlıkları da yaşamadan güzel bir sezon geçiririz.
 
Yeni bir sezon yeni umutlar ve beklentiler. Başlayalım :)

İlk olarak ligde ki bazı avantajlarımızdan bahsedelim. En büyük avantajımız olarak yerli rotasyonumuz desek yanlış olmaz sanırım. Yerli oyuncularımız Milli Takım oyuncuları. Devşirmeler olarakta ne alacağını bildiğin bir Dudley var. Sanırım 3+2 kuralından en fazla ekmek yiyebilecek takım biziz. Sadece 3 tane değişimi olan oturmuş bir takımız ve son şampiyonuz. Bunun bize özellikle lig başında büyük bir avantaj getireceği de açık.

En büyük rakibimiz ligde malumunuz Fenerbahçe. Her sene tonlarca para akıtırlardı ama bu sene durum biraz daha farklı. Paranın yanında bu sefer komutan da getirdiler. Bu takımı toparlama ihtimali olan bir kaç adamdan biridir Obradovic. Obradovic demek hedeflerin bir anda tepe noktasına gelmesi, transferde bir adım öne çıkmak, vizyon, sistem ve başarı demektir. Parada olunca Kleiza, Bjelica, Zoric gibi adamları aldılar. Yerli oyuncu transferinde ise geri kaldılar, kalmak zorunda kaldılar; piyasada insan yok çünkü. Bjelica ve Zoric'in ne katacaklarını tahmin ediyoruz. Kleiza sakattı bayadır oynamıyor. Eğer Olimpiakos'ta ki performansını gösterirse çarşı karışır. Geçen sene de iyi yabancılar aldılar ama Obradovic faktörüyle bu sene ligin 1 numaralı favorisi kağıt üstünde. Euroleague'de de F4 için güçlü bir adaylar.

Anadolu Efes'te bu sene bütçe küçülmesine gittiler. Ama bu durum bizleri yanıltmasın. Bence geçen seneye göre daha dengeli ve birbirini dengeleyen bir takım kurdular. Planinic, Tutku, Vasiliadis gibi oyuncuları aldılar. Açıkçası Hopson'u tanımıyorum, genç sayılabilecek bir oyuncu. Staffları yeterince izlemiştir sene içerisinde göreceğiz. Özellikle Planinic ve Tutku gibi iki tane oyunu çok iyi okuyabilen oyun kuruculara sahipler. Yanlarında da Gordon gibi yardımcı olabilecek bir kısaları var. Uzun konusu belirsiz. Ellerinde Avrupa'nın en iyi 4 numaralarından Dusko var ama Barac ve Batista hala ellerinde bildiğim kadarıyla. Orada ki hamlelere göre daha net konuşulabilir.

Bizde ki oyunculara kısa kısa değinelim. Arroyo son iki lig sezonunun şampiyonu. Euroleague'de Spanoulis neyse ligimiz için de Arroyo o. Bu sene ki performansı çok soru işareti gibi duruyor. Hem Euroleague hem anamızın ligini nasıl kaldıracağı soru işareti olacak gibi. Ama ben çok etkileneceğini düşünmüyorum. Domercant ve Göksenin iyileşti ayrıca Sinan Güler transferi yapıldı. Ligde Göksenin, Ender, Sinan gibi oyuncularla Arroyo'yu daha çok dinlendirme şansımız doğacak. Özellikle Ender'in performansı çok önemli. Keza Engin'in nasıl döneceği belli değil.

Domercant, Avrupa'nın en iyi skorerlerinden bir tanesi. Belli bir yere kadar savunulabiliyor. Hiç ummadık anda bulduğu skorlarla rakip savunmanın dengesini bozar. Arroyo gibi winner bir oyuncu. Bazen varlığı unutuluyormuş gibi düşünüyorum ya da bana öyle geliyor. Ama şöyle bir şey var. Ligde Gordon mı oynayacak Domercant mı ? Bu sorunun bende ki cevabı Gordon. Çünkü Gordon içeri penetreleriyle rakibin savunma dengesini bozabilecek, takıma atletiklik kazandırabilecek, fast breakleri kullanabilecek, dış savunmamızda önemli birisi. Sinan ve Gökseninde bu tür özelliklere sahip ama Gordon çok daha efektif. O yüzden ligde ki önemli maçlarda Gordon'un kullanılması daha mantıklı geliyor bana. Çünkü bu saydığım özelliklere Domercant'ın özelliklerine nazaran daha çok ihtiyacımız var.

Jawai kalıbına göre hızlı, atletik iyi bir pivot. N'dong gibi şutu yok ama sırtı dönük ve ikili oyunları daha iyi. Arroyo gibi bir guardla etkili bir silah olacaktır. Süre konusunda büyük bir sıkıntı yaşatmayacaktır. Çünkü bu sene Furkan kendini geliştirecek. Artık geliştirmek zorunda özellikle Nba yapmak istiyorsa. Geçen sene milli takımla yaşadığı rezalet onu etkilemişti. Bu sene özellikle şutunda bir gelişme olursa Jawai ile pivot bölgesinde bir sıkıntı yaşamayız.

Erceg açıklandı dün. Erceg oynadığı zaman sayılı dört numaralardan. Geçen sene sakatlık sorunu yaşadı. Şayet onu atlatabilirse bize seviye atlatır. Beşiktaş'ta oynadığı basketbolu biliyoruz. O takımda işler sıkıştığı zaman sorumluluk alan bir yapısı vardı. Biraz yumuşak bu sıkıntı yaşatabilir.

Zaten geçen seneden Ender, Marko, Cenk, Dudley gibi oyunculardan iyi katkı almıştık. Bu sene de aşağı yukarı katkıları alacağımızı düşünüyorum.

Koçumuz Ergin Ataman bu ligin şampiyonu. Çok güveniyorum kendisine. Geçen sen oyuncu tercihlerinde yanılmadı. Bu sene de istediği oyuncuları elde etti. Bu yüzden bunlar nasıl transferler yeaa diye eleştirmemek gerek. Sene sonunda bunun eleştirisini yapacağız. Sene içerisinde de duruma göre eleştiri olacaktır.

Euroleague'de ben F8'i sonuna kadar zorlarız diye düşünüyorum. İçeride ki atmosferimizle rakiplerimizi boğup elde edeceğimiz galibiyetler çok önemli olacak. Oyuncularımızın hepsi Euroleague gören oyuncular. Ergin Hoca yıllarca Euroleague'de koçluk yaptı. Kulüp olarak ise ikinci yılımız. Taraftar olarakta tecrübeliyiz. Bu sene de canlar yakabilir ilk yılımızda ki gibi izler bırakabiliriz. Ama F8'e kalamasakta başarısızlık olarak göstermekte hata olur.

Bence biz de birbirini tamamlayan geçen seneye göre daha komple bir takım olduk. Bu sene Jawai transferi sayesinde daha çok ikili oyun göreceğiz gibi. Erceg gibi pasör bir uzun sayesinde daha akıcılık göreceğiz gibi. Oyun sıkıştığında sadece Arroyo'nun eline değil Domercant ve Erceg'e de bakabileceğiz.

İzzet Türkyılmaz'ı almamız gerek. Çünkü Euroleague'in de etkisiyle uzun rotasyonunda 4 oyuncu bazen sıkıntı yaşatabilir bize. O yüzden 3-4 oynayabilen bir İzzet bizim için çok faydalı olur. Hem alıp kendi elimizi güçlendirmeli hem de Fener ve Efes'e kaptırıp rakiplerimizin elini güçlendirmememiz gerekiyor.

Rakiplerimiz iyi transferler yaptı biz gittik kimleri aldık yanlış bir mantık. Elimizden geldiğince bu takımı destekleyeceğiz. Güvensizlik ortamı yaratmanın bir anlamı yok. Bu sene daha somut adımlar atsalar da Fenerbahçe yine büyük favorilerdendi. Sahada daha çok mücadele eden, doğru oyunu oynayan takım kazanacak. Bu yüzden ben geçen sene o kadar zor şartlara rağmen şampiyon olan Galatasaray'dan hiçbir şekilde ümidimi kesmem, kesemem.

Dipnot: İyi ki İzzet'i alalım demişim he. Yazıyı yazdıktan bir kaç saat sonra Fener İzzet ile anlaştı haberleri çıktı :)
 
Transferleri konuşurken de yazmıştım, sakat oyuncularımızın nasıl döneceği bizim için çok mühim. Göksenin, Domercant ve Jawai sağlam dönerse oldukça alternatifli ve kaliteli bir kadroya sahip olacağız. Domercant tekrar sakatlanırsa sözleşmesini feshedip başka bir transfer yaparız. Ama umarım sapasağlam döner ve onun gibi bir winner'ı izleme şansı elde ederiz.

Şutuna güvenebileceğimiz bir çok oyuncumuz var kadromuzda. Arroyo, Markoishvili, Cenk, Erceg ve sağlam dönerse Domercant. Hücum opsiyonlarımız için oldukça önemli bu.

Öyle basketbol uzmanı biri değilim ama blogda daha geniş bişeyler karaladım. Dilerseniz inceleyebilirsiniz. basketbol üstü az futbol ve voleybol: Galatasaray LH 2013-2014

Ergin hoca ve takımımızın yolu açık olsun, ilk hedef Cumhurbaşkanlığı kupası olacak. Kupalı bir sezon dileğiyle.
 
Domercant sapasağlam dönücek buna eminim. Çünkü çok kuvvetli bir oyuncu özünde. çok ters sakatlıklar yaşadı ama bu sene şans bizim yanımızda o-la-cak. aksi bir durumu kabul bile etmiyorum. Kadromuz bence çok sağlam . bununla ne demek istediğimi sezon başı herkes anlıyacak.

Transferleri konuşurken de yazmıştım, sakat oyuncularımızın nasıl döneceği bizim için çok mühim. Göksenin, Domercant ve Jawai sağlam dönerse oldukça alternatifli ve kaliteli bir kadroya sahip olacağız. Domercant tekrar sakatlanırsa sözleşmesini feshedip başka bir transfer yaparız. Ama umarım sapasağlam döner ve onun gibi bir winner'ı izleme şansı elde ederiz.

Şutuna güvenebileceğimiz bir çok oyuncumuz var kadromuzda. Arroyo, Markoishvili, Cenk, Erceg ve sağlam dönerse Domercant. Hücum opsiyonlarımız için oldukça önemli bu.

Öyle basketbol uzmanı biri değilim ama blogda daha geniş bişeyler karaladım. Dilerseniz inceleyebilirsiniz. basketbol üstü az futbol ve voleybol: Galatasaray LH 2013-2014

Ergin hoca ve takımımızın yolu açık olsun, ilk hedef Cumhurbaşkanlığı kupası olacak. Kupalı bir sezon dileğiyle.
 
Takım kadrosundaki oyuncuların Euroleague için yetersiz hatta hatta Euroleague oyuncuları olmadıklarının yazılmalarını garipsiyorum.
Anlıyorum FB Ulker' in transferleri sonrasında moraller bozuldu ve kendi takımımızla ilgili olumsuz düşünmeye başladık.
Öncelikle bu işin transferlerle ve isim oyuncularla bitmediğini senelerdir gözlemliyoruz.

FB Ülker' in geçen seneki kadrosu için de sezon başı F4 naraları atıldığını unutmamak gerekir ama maçlar savaşarak kazanılıyor. Senelerdir basketbola büyük yatırım yapan ve Dream Team misali rotasyonlar ortaya çıkaran CSKA Moskova bile umulan başarıları yakalamakta zorlanıyor. Son iki sezondur da Vassilis Spanoulis hariç herhangi bir oyuncusunun üst düzey takımlarda rotasyona girmekte zorlanacağı bir takım olan Olympiakos, Euroleague şampiyonu oluyor. Bu başarı; kadro kimyasını doğru ayarlayıp savaşarak kazanılıyor.

Bu giriş yazısı sonrasında, bazı arkadaşlar tarafından Euroleague oyuncuları olmadıkları iddaa edilen kendi kadromuza bir göz atalım.

Oyun kurucu rotasyonunda NBA kariyerli ve Euroleague' de Maccabi' de gayet başarılı performanslar sergilemiş olan WINNER özelliklerindeki Porto Riko' lu Carlos ARROYO, Anadolu Efes' de senelerce Euroleague tecrübesi yaşayan milli oyuncu Ender ARSLAN ve özellikle Ümit Milli Takım' da oynadığı zamanlarda yıldız bir oyuncu potansiyelinde olan North Carolina geçmişli Engin ATSÜR görülüyor.

Shooting Guard pozisyonunda Fortitudo Bologna, Cibona Zagreb ve CSKA Moskova takımlarında yer almış Euroleague tecrübeli Jamont GORDON (Gerektiğinde oyun kurucu pozisyonunda da faydalanılabilecek Combo Guard) ve Anadolu Efes, Olympiakos, Montepaschi Siena, Unics Kazan gibi Euroleague takımlarda başarıyla mücadale etmiş üst düzey WINNER skorer Henry DOMERCANT görülüyor. Bu iki yabancı isme ilaveten geçen sezonu sakatlık sorunlarıyla geçiren milli oyuncu Göksenin KÖKSAL' da altyapılarda sergilediği skorer kimliğinden farklı olarak savunma özellikleriyle ön plana çıkan gelecek vaad eden bir oyuncu.

Gelelim Kısa Forvet pozisyonuna; bu yaz farklı sebeplerden dolayı milli takım aday kadrosuna seçilmeyen Anadolu Efes ve İtalyan Air Avellino takımlarıyla fazlasıyla Avrupa ve Euroleague maçı oynayan Cenk AKYOL, birçok üst düzey Euroleague maçı oynayarak Anadolu Efes' den bu sezon transfer edilen NCAA geçmişi de bulunan milli oyuncu Sinan GÜLER' e ilaveten Benetton Treviso, Union Olimpija ve Cantu formalarıyla kendisini ispat edip son senelerinde Euroleague' de de kendisinden beklentileri karşılayan Gürcü milli Manuchar MARKOISHVILI bulunuyor.

Uzun rotasyonunda henüz tam bir kesinlik olmasa da; uzun forvet mevkiisinde özellikle ülkemizde başarılı bir kariyere sahip olan devşirme Erwin DUDLEY (Ersin DAĞLI) ile her ne kadar birçok arkadaş tarafından beğenilmese de Hemofarm (Bu takımdayken 2009' da Eurocup Yükselen Yıldızı seçilmişti.) , Maccabi Tel Aviv ve Partizan' da forma giymiş Euroleague kariyeri bulunan Sırp milli Milan MACVAN görülüyor.

Pivot' da ise çok büyük işler beklediğimiz milli oyuncu Furkan ALDEMİR ve Barcelona' dan bu sene transfer edilen eski Unics Kazan' lı ağır siklet Nathan JAWAI ile rotasyonu tamamlıyoruz.

Henüz transfer planları sona ermiş değil ve bu belirttiğim isimlere artı olarak CSKA Moskova' lı Sırp milli Zoran ERCEG, Banvit' li milli oyuncu İzzet TÜRKYILMAZ sesleri duyuluyor.

Bana kalırsa özellikle kısa rotasyonunda hiç bir takımdan eksiğimiz yok. Eğer ki bir sakatlık problemi yaşanmazsa; Arroyo, Arslan, Atsür, Gordon, Domercant ve Köksal ile guard mevkiisindeki pozisyonları sorunsuz dolduracağımızı düşünüyorum. Bu isimlere ek olarak kısa forvet olarak görülen Güler ve Akyol' da zaman zaman 2 numara olarak tanımladığımız SG pozisyonda kullanılabilecek isimler. Bu iki milli oyuncuyla beraber 3 numara SF pozisyonunu tamamlayan Markoishvili ile de 1-2-3 numara mevkiilerinde ben herhangi bir olumsuz düşünce içinde değilim.

Daha önce de belirttiğim uzun pozisyonlarındaki belirsizlik sürüyor olsa da bu mevkiilerde kısmen de olsa bir eksiklik söz konusu olabilir. Furkan Aldemir, Nathan Jawai ve geçmişte bu pozisyonda oynamışlığı bulunan Milan Macvan (kalacaksa) rotasyonuyla 5 numara için bir risk görmüyorum. 4 numara uzun forvet için olası Erceg ve Türkyılmaz takviyeleri ile dengeli bir kadronun oluşacağını ön görüyorum.

Fazla kafa ağrıttım; bu kadrodaki isimlerin Euroleague oyuncuları olmadıkları söylemlerine ise yukarıda açıklamaya çalıştığım detaylarla karşı çıktığımı belirtmek isterim.

Aşırı iyimser bir yazı olmuş bir an euroligi kazancağız zannettim.
 

Üst