2018-2019 Galatasaray Kadın Voleybol Takımı

Bugün resmen sezonu kapamış olduk, yarın da Imoco'ya temizinden 3-0 yenilip 4. oluruz ve bu lanet sezon biter.

Yeni sezon planlamasına hemen bugün başlamak lazım. Çünkü hem kadın basketbol hem de kadın voleybol takımlarında transferler erkenden başlıyor bildiğiniz üzere.

Yapılması gerekenler;

15-16 sezonundan beri A takımını çalıştıran, bu süre zarfında kupa alamayan, sürekli finallerde kaybeden, sürekli maçlardan atılan, loserliğin vücut bulmuş hali Ataman Güneyligil ile (benim hoca demeye dilim varmıyor) acilen yollarımızı ayırmak lazım. Hatta eşi Nihan Güneyligil de gidebilir.

Geldiğinden beri büyük maçlarda ezilen, resmen takımı sabote eden Gamze Alikaya ile yolları ayırmak lazım veya rotasyon oyuncusu olarak kullanmak lazım. Çünkü bu takımın as pasörü olacak seviyede değil.

Rabadzieva, Neslihan ve Kosheleva ile yolları ayırmak lazım. Raba defansı iyi ama hücumda sıfır. Böyle smaçörü napalım biz git libero oyna o zaman manşetin iyiyse. Neslihan'ı severiz sayarız ama bu sezon 5 maç iyi oynadıysa 15 maç sahada yoktu. Keşke son sezonuna yakışır bir şekilde veda etseydi.
Kosheleva da hem ağır sakatlığı hem de yüksek maaşı nedeniyle yolların ayrılması gereken bir diğer isim.

Jack ve Ruseva'dan memnunum ama pasörün yabancı olacağını düşünürsek 1'i kalmalı. Jack bence daha iyi kalite olarak. Gamze ilk sette onu kullandı seti aldık, sonraki setlerde kullanmadı kaybettik bu bile maçın niye kaybedildiğini gösteriyor.

Yeni pasör mutlaka yabancı olmalı. Blok yapabilmeli, sürekli aynı oyuncuya pas atmamalı, orta oyuncuları unutmamalı (!). Benim aklıma bu kriterlere uyan Joanna Wolosz geliyor. Tam bir maestro gibi yönetiyor takımı. Imoco'daki pasörle bizim pasörleri değiştirseydik onlar 3-0 kaybeder, biz 3-0 kazanırdık. Bu kadar net.

Centoni gibi power hücumcu almak lazım. Bir de manşeti iyi ama hücumda da aldığı topların en azından yarısını öldüren bir smaçör lazım. Yerlilerden Gizem, Cansu, Bihter ve ismini sayamadığım birkaç genç daha kalabilir Mislina gibi. Meryem Boz, Fatma Yıldırım gibi yerli rotasyonunu güçlendirecek isimler de alınmalı.

Artık şu takımı kupa kaldırırken görmek istiyorum ya. UEFA Kupasını, Süper Kupayı bile gördüm voleybolda hala kupa göremedim. Ya kapatın ya adam gibi takım kurun.
 
Bugün resmen sezonu kapamış olduk, yarın da Imoco'ya temizinden 3-0 yenilip 4. oluruz ve bu lanet sezon biter.

Yeni sezon planlamasına hemen bugün başlamak lazım. Çünkü hem kadın basketbol hem de kadın voleybol takımlarında transferler erkenden başlıyor bildiğiniz üzere.

Yapılması gerekenler;

15-16 sezonundan beri A takımını çalıştıran, bu süre zarfında kupa alamayan, sürekli finallerde kaybeden, sürekli maçlardan atılan, loserliğin vücut bulmuş hali Ataman Güneyligil ile (benim hoca demeye dilim varmıyor) acilen yollarımızı ayırmak lazım. Hatta eşi Nihan Güneyligil de gidebilir.

Geldiğinden beri büyük maçlarda ezilen, resmen takımı sabote eden Gamze Alikaya ile yolları ayırmak lazım veya rotasyon oyuncusu olarak kullanmak lazım. Çünkü bu takımın as pasörü olacak seviyede değil.

Rabadzieva, Neslihan ve Kosheleva ile yolları ayırmak lazım. Raba defansı iyi ama hücumda sıfır. Böyle smaçörü napalım biz git libero oyna o zaman manşetin iyiyse. Neslihan'ı severiz sayarız ama bu sezon 5 maç iyi oynadıysa 15 maç sahada yoktu. Keşke son sezonuna yakışır bir şekilde veda etseydi.
Kosheleva da hem ağır sakatlığı hem de yüksek maaşı nedeniyle yolların ayrılması gereken bir diğer isim.

Jack ve Ruseva'dan memnunum ama pasörün yabancı olacağını düşünürsek 1'i kalmalı. Jack bence daha iyi kalite olarak. Gamze ilk sette onu kullandı seti aldık, sonraki setlerde kullanmadı kaybettik bu bile maçın niye kaybedildiğini gösteriyor.

Yeni pasör mutlaka yabancı olmalı. Blok yapabilmeli, sürekli aynı oyuncuya pas atmamalı, orta oyuncuları unutmamalı (!). Benim aklıma bu kriterlere uyan Joanna Wolosz geliyor. Tam bir maestro gibi yönetiyor takımı. Imoco'daki pasörle bizim pasörleri değiştirseydik onlar 3-0 kaybeder, biz 3-0 kazanırdık. Bu kadar net.

Centoni gibi power hücumcu almak lazım. Bir de manşeti iyi ama hücumda da aldığı topların en azından yarısını öldüren bir smaçör lazım. Yerlilerden Gizem, Cansu, Bihter ve ismini sayamadığım birkaç genç daha kalabilir Mislina gibi. Meryem Boz, Fatma Yıldırım gibi yerli rotasyonunu güçlendirecek isimler de alınmalı.

Artık şu takımı kupa kaldırırken görmek istiyorum ya. UEFA Kupasını, Süper Kupayı bile gördüm voleybolda hala kupa göremedim. Ya kapatın ya adam gibi takım kurun.

Neslihan ve Seda voleybolu bıraktı zaten, bugün oynayacakları İmoco maçı son maçları. Gamze Alikaya kesin ayrıldı diye biliyorum, Eczacıbaşı'na gidiyor. Yabancılarla yollar ayrılıyor. Şu an gündemde olan yabancılar çok daha vasat oyuncular.
 
Neslihan ve Seda voleybolu bıraktı zaten, bugün oynayacakları İmoco maçı son maçları. Gamze Alikaya kesin ayrıldı diye biliyorum, Eczacıbaşı'na gidiyor. Yabancılarla yollar ayrılıyor. Şu an gündemde olan yabancılar çok daha vasat oyuncular.

İsabet olmuş. Bitik durumdalardı, 1 sezon daha kaldıramazlardı. Bu seneki takımdan Cansu, Gizem, Bihter, Jack/Ruseva ve birkaç genç daha dışında kimse kalmamalı. Gamze'nin gidişine sanki dünya yıldızı almışız gibi sevindim. Ama bunu anlamlı kılmanın yolu çok iyi pasör almak. Bilindiği üzere pasörün kötüyse dünya yıldızlarını da getirsen kazanamıyorsun. 3 sezondur bunu uygulamalı olarak takımımızda gördük. Takım hemen hemen komple değişmeli ki üzerindeki o kesif köhnenmiş havayı kırmak lazım.
 
Neslihan ve Seda voleybolu bıraktı zaten, bugün oynayacakları İmoco maçı son maçları. Gamze Alikaya kesin ayrıldı diye biliyorum, Eczacıbaşı'na gidiyor. Yabancılarla yollar ayrılıyor. Şu an gündemde olan yabancılar çok daha vasat oyuncular.
Gamze'nin ayrılacak olmasına üzüldüm. Buradaki eleştirilerin aksine kötü bir pasör olduğunu düşünmüyorum. Bir pasör için en önemli nokta etrafındaki oyuncular ile iyi anlaşmasıdır. Bunun için de uzun süre beraber oynamak şart. Bizim her sene değişen kadromuz buna izin vermiyordu. Gamze'den daha iyi bir yerli pasör bulmamız imkansız. 3 yabancılı sistemde pasörü yabancı almak da fazla lüks... İddialı takımların çoğu pasör ve liberoyu yerlilerden seçip yabancı hakkını diğer mevkilerden yana kullanıyor.
 
Gamze'nin ayrılacak olmasına üzüldüm. Buradaki eleştirilerin aksine kötü bir pasör olduğunu düşünmüyorum. Bir pasör için en önemli nokta etrafındaki oyuncular ile iyi anlaşmasıdır. Bunun için de uzun süre beraber oynamak şart. Bizim her sene değişen kadromuz buna izin vermiyordu. Gamze'den daha iyi bir yerli pasör bulmamız imkansız. 3 yabancılı sistemde pasörü yabancı almak da fazla lüks... İddialı takımların çoğu pasör ve liberoyu yerlilerden seçip yabancı hakkını diğer mevkilerden yana kullanıyor.

Eczacıbaşı yabancı hakkını pasörden yana kullanıyor ama Cev Cup'u alıp ligde final oynadılar. Biz yabancı hakkını diğer mevkilerden yana kullanıyoruz da ne oluyor?
 
Gamze'nin ayrılacak olmasına üzüldüm. Buradaki eleştirilerin aksine kötü bir pasör olduğunu düşünmüyorum. Bir pasör için en önemli nokta etrafındaki oyuncular ile iyi anlaşmasıdır. Bunun için de uzun süre beraber oynamak şart. Bizim her sene değişen kadromuz buna izin vermiyordu. Gamze'den daha iyi bir yerli pasör bulmamız imkansız. 3 yabancılı sistemde pasörü yabancı almak da fazla lüks... İddialı takımların çoğu pasör ve liberoyu yerlilerden seçip yabancı hakkını diğer mevkilerden yana kullanıyor.

Pasör voleybolda en önemli pozisyon, hedefi şampiyonluk olan takımın pasörü Gamze olamaz, hadi diyelim oldu, arkasında alternatifi olur, bizim yedek pasör diye 3 yıldır kadromuzda oynayan oyuncu Nursevil. Smaçor mü, Pasör mü, Çapraz mı belli değil. Kaliteli bir yabancı pasör alıp, arkasına yerli pasör almak doğru olan.
 
Eczacı ve Vakıf ligde yerli oyuncu bakımından en zengin iki takım. Onlar yabancı pasör lüksüne girebilir. Bizim durumumuz onlarınki gibi değil. Gamze'den daha iyisini bulamıyorsak ondan vazgeçmemiz bence doğru olmaz. Neticede Milli Takıma kadar yükselmiş bir oyuncudan bahsediyoruz. Tabi ki bir Naz değil ama gömülecek bir oyuncu da değil.
 
Voleybolda en kritik yer pasördür. Bir takımı vezir de eder rezil de eder. Gamze 14/15 sezonundan beri A takımda oynuyor. Yani 4 sezondur. Artık bazı şeyleri geliştirmesi lazım, tecrübe kapması lazım. Nerede ne zaman kime pas atılır öğrenmesi lazım. Öğrenememişse ŞL adayı bir takımın as oyuncusu olamaz. Cansu Özbay ondan daha genç ama sanki 40 yıllık pasörmüş gibi oynuyor. Dünya yıldızlarını getiriyoruz getirmesine de onlara atılan pasların timing'i, kalitesi düşükse onlar ne yapabilir ki?

Her voleybol takımı sezon bitince kadrosunu yeniler, bunu sadece biz yapmıyoruz. Vakıfbank, Eczacı, Fb sürekli kadrosunu, hocalarını değiştiriyor onlar niye başarısız olmuyor? Biz mantık olarak değil duygusal bakıyoruz. Bu kulübün evladıdır dokunmayın, oynatalım diye diye yıllarımız heba oldu. Sadece bu branş için değil sözlerim futbolda basketbolda da aynı mantığı güdüyoruz. Profesyonel bakamıyoruz olaylara. Zararı dokunuyorsa gönderin arkadaşım bu kulüp beceriksizlere iş bulma kurumu değil. Son yıllarda birçok beceriksiz hiçbir yerde alamayacağı parayı bizden aldı. Ondan sonra diyoruz ki bu kulüp niye ekonomik sorunlar sarmalından çıkamıyor, niye UEFA'den men cezası yeme tehlikesi altındayız? İşte bu yüzden. Sadece yöneticiler değil taraftarımız da böyle düşündüğü için bu haldeyiz. Sabri 15 senedir bu takıma ne vermiş? Adı yaptığı skandal hareketlerden, yapamadığı ortalardan meşhur olmuş birini bizim utanmaz taraftarlar hala istiyordu kalsın diye.


Celladına aşık olmuşsa bir millet
İster ezan, ister çan dinlet
İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet
Müstehaktır ona her türlü zillet
 
Önce doğru profesyoneller abi. Şu Aziz Yıldırım'ı günahım kadar sevmemekle birlikte herifin bir şeyini takdir edeceksem o da amatör branşlarda sürekli doğru insanlarla çalışması ve direkt olarak kendi eliyle yaşanan başarısızlığa karşı olan tahammülsüzlüğüdür. Herifler yıllardır kadın basketbol takımında efsane kadrolar kuruyorlar ama sürekli başarısızlar. Bunun için de sürekli koçları değiştiriyorlar. Herifler bize yenildi diye Dikeouloukas'ı yolladılar, Sopron'dan ziyade Canik'e yenildi diye Fırat Okul'u. Şimdi yine kıtanın en başarılı koçlarından birini getirirler, Garnier başarısız olursa onun da gözünün yaşına bakmayıp kapının önüne koyarlar. Çünkü biliyorlar ki en doğru yatırımı yapıyorlar, bütün azami şartları sağlıyorlar, başarısızlık varsa burada ilk neden koçta, onun için de haklı olarak sürekli koç harcıyorlar. Erkek basketbolda yine Obradovic'i getirene kadar aynı süreç. Ki elden geçen hocalar da Spaijha, Pianigiani, Tanjevic yani. Hepsi de muazzam değerli koçlar bunlar. Ama biliyorlar ki şube için en doğrusunu yaptılar, en güzel şartları yarattılar, koçu harcamaktan da geri durmuyorlar.

Velhasılkelam bizim de ilk yapmamız gereken doğru isimleri şubenin başına geçirmek. Yönetici olarak illa sporun alimi olmasına gerek yok, senin benim kadar Galatasaray'ın başarısını dileyen, gerçek Galatasaraylı olsa yeter. Ben bugün herhangi bir şubenin başında olsam Galatasaray için en doğru adamları bulmaya çalışırım. Ama önce baştaki adamların en az bizim kadar Galatasaraylı olması lazım, parayı Galatasaray'dan çok seviyorlarsa başarı filan da dilenmiyorlar demektir zaten. Sonraki yapılacak ise kadro filan bir yana getirebilecek en iyi koçu getirmek olmalı. Eldeki isim doğru yapıda 1'den 5 almayı becermeli. Galatasaray gibi şartları küçük, imkanları kısıtlı şube takımlarının koç takımı olması gerek. Buraya Ze Roberto, Kiraly, Guidetti gibi her şeyden önce şubede adıyla saygı duyulacak bir isim şart. Bu adamlarla imzalarsın 10 senelik anlaşma, ekleyebilirsen ellerine de 2-3 yıldızdan oluşan bir kadro emanet edersin, zaten hem erkek, hem de kadınlarda kullanılabilirse maden gibi bir altyapımız var. İşin özü başarı zor değil, yeter ki doğru aşılar yapılabilsin. Bunun için ilk şart bu noktada spordan anlayan bir yöneticiyi listeden çekemeyeceğini kabullenmek ve doğru insanlara şubeyi emanet etmek. Bunu başarabilirsek istikrarlı bir başarı yakalayabiliriz, yoksa orta kararda her zaman olduğu gibi sallanıp dururuz.
 
Neslihan ve Seda gibi oyunculara emeklilik ikramiyesi vermeyeceğimiz genç ve dinamik bir takım kurulsun. Ruh gibi gezindiler sahada finallerde!
 
Gamze'den kurtulduk diye seviniyorduk onu aratmayan Çağla Akın'ı almışız. Ne farkı var Gamze'den? Bize sınıf mı atlattıracak? 15/16 sezonundaki gibi vasat bir kadro kuracağız besbelli. Bu takımdan hiçbir şey beklemiyorum artık. En azından Bursa gibi Challenge Cup'u hedefe koymamız lazım. Cev Cup bile bizi aşar.
 
Herkes ileriye doğru adım atarken biz geriye doğru adım atıyoruz.!

Voleybol maçlarına gelen 100 taraftarımıza sorsalar Leys ismi asla akıllarına gelmezdi. Niyeyse Okan bey've kendisine antrenör diyen adını bile yazmak istemediğim asistanın aklına gelmiş.Leys gibi vasat oyuncuları alacaksak hiç transfer yapmayalım daha iyi. Zaten seçim ayındayız bence hiçbir branşta transfere karışmasınlar Çünkü hem bilmiyorlar hem de beceremiyorlar.
 
Bence de. Aylardır yazdık şu koçu gönderin diye. Bizim gördüğümüzü bile göremeyen birinden yönetici mi olur? Takımdaki gençlerin kıymetini bilelim. Aslı gecen senenin yıldızıydı, Cansu neredeyse hiç oynamadı. Bir koç hatası olduğu çok açık. Lütfen önce gençleri tutun. Sonra alabiliyorsanız, Naz'ı alın, alamıyorsanız yabancı pasör alın. Leys iyi bir takım oyuncusudur. Geçen sene gönderilmesi zaten bir hataydı. Nerede koçunuz? Ataman Hoca kalamaz. Kalıyorsa boşa yatırım yapmayın.
 
Mühim olan koç tercihi... İyi bir yabancı koç gelmezse kimin transfer edildiğinin bir önemi yok. Gidenin yerine daha iyisinin gelmesini beklemek de hayalcilik olur mevcut şartlarda.
 
Gamze'nin ayrılacak olmasına üzüldüm. Buradaki eleştirilerin aksine kötü bir pasör olduğunu düşünmüyorum. Bir pasör için en önemli nokta etrafındaki oyuncular ile iyi anlaşmasıdır. Bunun için de uzun süre beraber oynamak şart. Bizim her sene değişen kadromuz buna izin vermiyordu. Gamze'den daha iyi bir yerli pasör bulmamız imkansız. 3 yabancılı sistemde pasörü yabancı almak da fazla lüks... İddialı takımların çoğu pasör ve liberoyu yerlilerden seçip yabancı hakkını diğer mevkilerden yana kullanıyor.
Gamze'nin ayrılmasına üzüleceklerden biri de benim. Hem milli takım için hem de kulüp için önemliydi varlığı umarım Eczacıbaşı'nda hak ettiği süreyi bulur. Ben kadroyu yerli pasör üzerinden kurmaya gayret ederdim, biz Vakıfbank veya Eczacıbaşı gibi yerli oyuncu kalitesi iyi bir takım değiliz çünkü.
 
Gamze Şampiyonlar Ligi seviyesinde bir pasör değil ve asla olamaz. Ama Çağlayı alacağımıza o kalsaydı fark etmezdi. Zaten anlaşılan iyi takım kuramayacağız.
 
Geçen sezon tarihimizin en fazla parasını harcayıp hatalarla dolu bir kadro kurduk. Öncelik olarak o kadroda kimlerin parmağı, fikri varsa onların mutlak suretle uzaklaştırılması lazım şubeden. Bu kadar para harcayıp bu kadar kötü kadro kurulur ancak.
 
Jack gitti, Ruseva gitti, Gamze gitti, Raba gitti, Neslihan ve Seda emekli oldu.

Geçen sezondan bir tek Gizem, Nursevil, Cansu, Aslı, Kosheleva (?) kaldı. Yani yeni bir yapılanmaya gidiyoruz. Eski yapılanma tutmadı.

Leys ve Çağla takıma katıldılar. Biz Raba'ya vasat derken Leys transferi nasıl açıklanır bilemiyorum. Raba en azından Avrupa'nın en iyi manşet alan hücum oyuncusuydu. Leys'in ne hücumu iyi ne de Raba kadar manşeti iyi. Yani o bölgede bir güç azalmasına gittik. Kosheleva ligler başlayana kadar düzelir diyorlar ama eski performansına ulaşır mı biraz zor. Sakatlıktan sonra kendini riske atmayacaktır. Bu da power hücumcular için olumsuz bir detay. Bana kalırsa ben Koshe ile devam etmem. Her ne kadar çok iyi bir skorer olsa da manşeti kötü ve çok ağır sakatlık yaşadı. O düzeleyim, eski ritmimi bulayım diyene kadar seneye bulur. Ayrıca çok fazla maaş alıyor. f/p oranı düşük. Onun yerine Centoni gibi takıma liderlik edecek tecrübeli bir oyuncu bulmak lazım diye düşünüyorum.

Tabii başımızda Ataman hoca varken Dream Team'i kursak yine kupa alamayız o ayrı mesele.
 

Üst