2021-2022 Galatasaray Futbol Takımı

Kim üzerinden açıklayayım mesela? Teknik direktör kimse onun üzerinden açıklayacağım tabiiki. Siz konuya “sağ bekleri-bizim takım” kıyasıyla girince; öyle parasal bakacaksak işler değişir diyerek örnekler verdim. Şimdi Rize ile Şampiyonlar Ligi bir değilse; lig maratonu , Şampiyonlar Ligi’ne göre daha mı zor oluyor bu denklemde ? Ben size sizin bakış açınızla örnekler verdim. En basitinden bahsini geçirdiğim takımlar Şampiyonlar Ligi ekipleriydi , izah ettim. Rize’ye Liverpool’a takıldığınıza göre Astana, Lokomotiv gibi saydığım takımlara takılmadınız o halde. 2 kere 2 dört. Ülkece futbolun gerisinde kaldık, benim derdim bu. Yoksa PSV , Schalke falan aman aman takımlar değil. Murat Bey’in dediği gibi, hatta ileri gideyim; Avrupa liglerinde küme düşme hattındakileri getirin bizim ligde şampiyonluğa oynar-olur hatta. Daha da ileri gideyim; 2.liglerindeki takımlar bile bizim ligde ilk 3 yaparlar. Muhtemelen öyle 100-200M bütçeleri de yoktur. Bunu izah etmeye çalıştım sabahtan beri.


Tamam da Avrupa Liglerinde küme düşmemeye oynayan takımların bizim ligde ilk 3'e oynaması Terim'in problemi midir, yoksa ülke futbolunun mu? Bütün ülke futbolunun günahını Terim üzerinden çıkarmak haksızlıktır, adaletsizliktir.

Lig maratonu, Şampiyonlar Ligi'nden daha zor olmuyor. Ama Şampiyonlar Ligi'nin motivasyonuyla 38 haftalık lig maratonundaki bir maçın motivasyonu arasında uçurum oluyor. O yüzden Şampiyonlar Ligi elemesinde eşleşen iki takımın arasındaki kadro kalitesi farkını ortaya koyduğumda '' Eee ama Rize'den'de 4 yedi'' diyince bana göre tuhaf bir benzetme yapmış oluyorsunuz.
 
Şimdi ben biraz daha açık ve genel konuşayım o zaman:

Bu forumda, hatta ülkede Galatasaray taraftarları arasında 3 temel görüş hakim; onları yüzdeleriyle birlikte yazayım.

1 - Galatasaray yerin dibine de batsa Fatih Terim kalacak arkadaş , işte o kadar ! ( %55 )
2 - Galatasaray başarılı da olsa Fatih Terim gidecek arkadaş, işte o kadar ! (%35 )
3- Galatasaray başarılı olsun da ismin kim olduğu hiç önemli değil ! (%10)

Şimdi kendi özelimde yorumda bulunayım; ben 3.görüşte olan biriyim. Benim için ismin önemi yok. Galatasaray deyince de aklıma Fatih Terim, Ergin Ataman, Ekrem Memnun gelir. Ben son olarak 2013 senesinden sonra Fatih Terim'in miadının dolduğunu düşünüyorum, çünkü ne futbol, ne de futbola dair zerre ışık görüyorum. Tonla futbolcu alındı, rakiplerin bile korktuğu kadrolar kuruldu, ancak sonuç ''hüsran''. Şimdi argüman olarak ''adam her sene şampiyon oluyor, ne istiyorsunuz'' tarzında cümleler kuruluyor. Bunların teferruatına fazla girmek istemiyorum uzatmamak adına. Mesela ligde şampiyon olup, Avrupa'da inanılmaz kötü olmak benim taraftar olarak çok tuhafıma gidiyor. Elin çar çöp takımları sahada tiki taka futbol oynarken bizim takımın sahada eli belinde gezip yan pas yapmasını sindiremiyorum. Bunun izahı da yok artık, her şey ortada, olmuyor hocayla. 1 değil 2 değil 3 değil 50 defa gördük neticeleri. Bi 50 defa daha görsek de kimsenin ikna olacağını sanmıyorum.

Sporda ''dün'' yoktur, bugün vardır. Mourinho'lar, Wenger'ler, Guardiola'lar, Heynckes'ler gönderiliyor. Geçen sene rekorlarla Liverpool tarihine geçen Kloop bu sene gönderilmek istendi. Bayern gelene geçene 7-8 atıp yine de her yıl teknik direktör değiştiriyor. Ben anlamıyorum niye çağın gerisinde kalmaya aşığız bu kadar ?
Tekrar söylüyorum; başarılı olacaksa kalsın, mühim olan Galatasaray'ın başarısı, ama...
 
Galatasaray yerin dibine de batsa Fatih Terim kalacak diyenlerin yüzde 10 olduğunu bile düşünmüyorum. Çünkü insanların Fatih Terim'i sevme sebebi zaten GS ile yaşattıkları.

Sen ve senin gibi düşünenlerin anlayamadığı nokta Terim'i isteyenlerin çoğu Terim gönderildiğinde potansiyel alternatiflerin GS'yi Terim kadar da iddialı noktada tutamayacakları, her fırsatta küçülmeyi kovalayan yönetimlerin Terim'in yokluğunda takımı istedikleri kıvama getirme ihtimalleri. Tıpkı basketbolda Ataman'ı gönderip peyderpey küçülerek ligde kalma bütçesiyle yola devam etmemiz gibi.

Tabi ki futbolda küme düşme endişemiz olmaz, belli ölçüde iddialı takımlar kurulacaktır ama FB'nin yaşadığı gibi uzun süreli şampiyon olamama serisi söz konusu olabilir.

Memleketin en zenginlerinden Ali Koç'un FB'sinin teknik direktör konusunda yaşadıkları ortadayken çoğu insan risk almaktan kaçınıp Terim'le devam etmeyi tercih ediyor. Ama siz bunu Terim fanatizmi olarak algılıyorsunuz.

Ha sen farklı düşünüyorsundur, Terim gidince daha başarılı olunacağına inanıyorsundur o da senin düşüncen
 
Son düzenleme:
Siz ve sizin gibi düşünenlerin de hatası ''başka adam yok gelecek'' düşüncesi. Ergin Ataman'ı çok severim ancak o günkü şartlarda gitmesi kendi için hayırlıydı. Çünkü direne direne bütçe alması güzel olsa da; aldığı bütçeye göre yanlış oyuncu tercihleri ve ilk dakikadan maça havlu atmaları vardı maalesef. Ne kadar isabetli bir yol ayrımı olduğunu 2 yıldır görüyoruz. Kendisi adına seviniyorum, hakettiği başarıları yakaladı hakkıyla. Şimdi o gönderildikten sonra yönetimin şubeye yüz çevirmesi başka bir konu. O da yönetimin yanlışı. Yani mantık şurada kilitleniyor : ''aşı mikroptur ama mikropları öldürür''. Biz ısrarla bir yere endekslenmişiz, ne ileri ne geri gidiyoruz yıllardır.
Beğenilmeyen Mancini'yi de görüyoruz mesela bugün. Tudor iyi kötü bir sistem oturttu, iyi oyuncularla bir kimya yarattı ancak ne hikmetse sonrası bilinmez bir şekilde dibi gördü, kovuldu.
Ben kimseyi fanatizmle ya da fanatik olmamakla itham etmem. Gördüğümü yazdım, sosyal medyada ve etrafta ne gördüysem onu yazdım sadece. Galatasaray resmi Twitter sayfasına atılan mentionlara her gün bakabilirsiniz. Tabiiki milyonlarca insanın nabzını tutmadım, mümkün değil.
Son cümlenize gelirsek; Terim gidince daha başarılı da olabiliriz, daha başarısız da olabiliriz. Kimse bunu bilemez, müneccim değiliz. Ancak müneccim olduğumuz bir konu: Fatih Terim ile olmuyor. Sahadaki izlenimleri göz olarak izah ettim; sayısal verilere hiç girmiyorum bile. O halde ölene kadar Fatih Terim'i sahalarda peşimizden sürükleyeceğiz bizim başımızda ol diye.
Galatasaray yeterince batmadı mı? Battığında bile her skandalda ''Terim kırmızı çizgimiz, babamız, siz defolun Terim kalacak, takımın sahibi'' gibi yorumlar sosyal medyada kol gezdiğine göre %10'u gayet de sürklase etmişiz demek ki...
 
Siz ve sizin gibi düşünenlerin de hatası ''başka adam yok gelecek'' düşüncesi. Ergin Ataman'ı çok severim ancak o günkü şartlarda gitmesi kendi için hayırlıydı. Çünkü direne direne bütçe alması güzel olsa da; aldığı bütçeye göre yanlış oyuncu tercihleri ve ilk dakikadan maça havlu atmaları vardı maalesef. Ne kadar isabetli bir yol ayrımı olduğunu 2 yıldır görüyoruz. Kendisi adına seviniyorum, hakettiği başarıları yakaladı hakkıyla. Şimdi o gönderildikten sonra yönetimin şubeye yüz çevirmesi başka bir konu. O da yönetimin yanlışı. Yani mantık şurada kilitleniyor : ''aşı mikroptur ama mikropları öldürür''. Biz ısrarla bir yere endekslenmişiz, ne ileri ne geri gidiyoruz yıllardır.
Beğenilmeyen Mancini'yi de görüyoruz mesela bugün. Tudor iyi kötü bir sistem oturttu, iyi oyuncularla bir kimya yarattı ancak ne hikmetse sonrası bilinmez bir şekilde dibi gördü, kovuldu.
Ben kimseyi fanatizmle ya da fanatik olmamakla itham etmem. Gördüğümü yazdım, sosyal medyada ve etrafta ne gördüysem onu yazdım sadece. Galatasaray resmi Twitter sayfasına atılan mentionlara her gün bakabilirsiniz. Tabiiki milyonlarca insanın nabzını tutmadım, mümkün değil.
Son cümlenize gelirsek; Terim gidince daha başarılı da olabiliriz, daha başarısız da olabiliriz. Kimse bunu bilemez, müneccim değiliz. Ancak müneccim olduğumuz bir konu: Fatih Terim ile olmuyor. Sahadaki izlenimleri göz olarak izah ettim; sayısal verilere hiç girmiyorum bile. O halde ölene kadar Fatih Terim'i sahalarda peşimizden sürükleyeceğiz bizim başımızda ol diye.
Galatasaray yeterince batmadı mı? Battığında bile her skandalda ''Terim kırmızı çizgimiz, babamız, siz defolun Terim kalacak, takımın sahibi'' gibi yorumlar sosyal medyada kol gezdiğine göre %10'u gayet de sürklase etmişiz demek ki...
Vizyonluk icinde dehset verici vizyonsuzluk okudum...
Ergin Atamanin Gitmesi hayirlisi oldu demek.
Efese yaşattiklari felan deli sacmaligi beynim yandi.

Ergin atamanin oyuncu secim yanlislari falanlar filanlar

Ben sonuca Bakarim kardesim 20m dolar Harcayan Murat Özyere burada dogru imparator...Topu bomba sanan cemal nalgaya yıldız adayi deniliyordu.

Yanlis secim yapan adam 1 sampiyonluk 1 euro cup 1 de final son seri macina cikmama karari ile finalde kaybetti.

Euroligde son 8 cikardi bu adam ne pes Tüylerim diken diken oldu

Size Koray Mincinözlu ,Halil Üner ,Murat Özyer felan lazim
 
Galatasaray yerin dibine de batsa Fatih Terim kalacak diyenlerin yüzde 10 olduğunu bile düşünmüyorum. Çünkü insanların Fatih Terim'i sevme sebebi zaten GS ile yaşattıkları.

Sen ve senin gibi düşünenlerin anlayamadığı nokta Terim'i isteyenlerin çoğu Terim gönderildiğinde potansiyel alternatiflerin GS'yi Terim kadar da iddialı noktada tutamayacakları, her fırsatta küçülmeyi kovalayan yönetimlerin Terim'in yokluğunda takımı istedikleri kıvama getirme ihtimalleri. Tıpkı basketbolda Ataman'ı gönderip peyderpey küçülerek ligde kalma bütçesiyle yola devam etmemiz gibi.

Tabi ki futbolda küme düşme endişemiz olmaz, belli ölçüde iddialı takımlar kurulacaktır ama FB'nin yaşadığı gibi uzun süreli şampiyon olamama serisi söz konusu olabilir.

Memleketin en zenginlerinden Ali Koç'un FB'sinin teknik direktör konusunda yaşadıkları ortadayken çoğu insan risk almaktan kaçınıp Terim'le devam etmeyi tercih ediyor. Ama siz bunu Terim fanatizmi olarak algılıyorsunuz.

Ha sen farklı düşünüyorsundur, Terim gidince daha başarılı olunacağına inanıyorsundur o da senin düşüncen
Ben de bunu anlamıyorum bu risk denilen şey eninde sonunda alınacak mı alınmayacak mı? Terim de heralde sonsuza kadar bu takımı çalıştırmayacak.Taraftarlar arasında Galatasaray iyi top oynuyor, bir planı bir programı vardır diyen çıkmaz diye tahmin ediyorum. Peki hal böyle iken Terim'in 3-4 yıl daha çalışıp bıraktığında arkasında bir futbol kültürü veya yapılanma bırakacağı mı düşünülüyor? Eğer öyle düşünenler varsa çok yanılıyor çünkü böyle bir şeyin olması imkansız. Terim en iyi halindeyken ve kulübün en vizyoner başkanı ile çalışırken bile yapamadı.Bu arada bunu 45 lik Ferguson gelse bile yapamaz bunun olması için ülkede o kadar fazla şeyin değişmesi gerekiyor ki...
Bugüne gelirsekte Terim bıraktıktan sonra madem çözülmeyi yaşama ihtimalimiz var o zaman bunu neden şimdi yaşamaktan çekiniyoruz. Futbol artık tamanen taktik ve antreman üzerinden yürüyor ve oyuncularda buna göre yetişiyor. Terim bu yeni düzende başarılı olamıyor ve olamayacakta. Mourinho ve Ancelotti'nin de olamayacağı gibi. O jenarasyon teknik direktörlerinin devri bitti. Neyse umarım yanlış düşünüyorumdur da bu sefer üst üste beş sene şampiyon oluruz.
 
Siz ve sizin gibi düşünenlerin de hatası ''başka adam yok gelecek'' düşüncesi. Ergin Ataman'ı çok severim ancak o günkü şartlarda gitmesi kendi için hayırlıydı. Çünkü direne direne bütçe alması güzel olsa da; aldığı bütçeye göre yanlış oyuncu tercihleri ve ilk dakikadan maça havlu atmaları vardı maalesef. Ne kadar isabetli bir yol ayrımı olduğunu 2 yıldır görüyoruz. Kendisi adına seviniyorum, hakettiği başarıları yakaladı hakkıyla. Şimdi o gönderildikten sonra yönetimin şubeye yüz çevirmesi başka bir konu. O da yönetimin yanlışı. Yani mantık şurada kilitleniyor : ''aşı mikroptur ama mikropları öldürür''. Biz ısrarla bir yere endekslenmişiz, ne ileri ne geri gidiyoruz yıllardır.
Beğenilmeyen Mancini'yi de görüyoruz mesela bugün. Tudor iyi kötü bir sistem oturttu, iyi oyuncularla bir kimya yarattı ancak ne hikmetse sonrası bilinmez bir şekilde dibi gördü, kovuldu.
Ben kimseyi fanatizmle ya da fanatik olmamakla itham etmem. Gördüğümü yazdım, sosyal medyada ve etrafta ne gördüysem onu yazdım sadece. Galatasaray resmi Twitter sayfasına atılan mentionlara her gün bakabilirsiniz. Tabiiki milyonlarca insanın nabzını tutmadım, mümkün değil.
Son cümlenize gelirsek; Terim gidince daha başarılı da olabiliriz, daha başarısız da olabiliriz. Kimse bunu bilemez, müneccim değiliz. Ancak müneccim olduğumuz bir konu: Fatih Terim ile olmuyor. Sahadaki izlenimleri göz olarak izah ettim; sayısal verilere hiç girmiyorum bile. O halde ölene kadar Fatih Terim'i sahalarda peşimizden sürükleyeceğiz bizim başımızda ol diye.
Galatasaray yeterince batmadı mı? Battığında bile her skandalda ''Terim kırmızı çizgimiz, babamız, siz defolun Terim kalacak, takımın sahibi'' gibi yorumlar sosyal medyada kol gezdiğine göre %10'u gayet de sürklase etmişiz demek ki...
Ataman’ın gitmesiyle birlikte Gs basketbol takımı 3 yıl içerisinde düşme noktasına geldi. Ataman’la yolları ayırma tercihinin kulüp adına facia bir karar olduğunu görmek için daha nasıl bir süreç geçmesi gerekiyor? Anlamadığınız bir başka nokta ülkemizdeki büyük kulüplerin yönetimsel zaafiyetlerinin büyük oranda sürekliliği. Yönetimler değişse de yönetimsel zaafiyetler değişmiyor. Zamanında Lucescu kadrosu oranında büyük işler yapıyordu, 2. yılında gönderildi. Zico ha keza. İşte buyrun Sergen örneği… Hala yok Tudor’la sistem kurulabilirdi falan… Bana yakın zamanda bir tane sistem kuran büyük takım söyleyebilir misin? Yönetim gerçeğini düşünmeden o gitsin, bu gelsin demenin ne tür facialara yol açtığı Ataman örneğinde gün gibi ortaya çıktı. Yahu koskoca Ali Koç çalışacak yabancı teknik direktör bulamıyorum diyor. Bugün Fblilere sorsan içlerindeki en büyük uhde kendi camialarında Terim gibi birisinin olmayışı
 
Konudan tamamen bağımsız konuşuyorum. "Aynı bütçelerle çalışmadıkları sürece bu hiçbir koçun mesuliyeti değil, aynı bütçeleri vermiyor olmaları da kimsenin mesuliyeti değil." Yani 1,5 milyon bütçeyi Ataman'a verseler Ataman'ın çalışmayacağını bile bile temcit pilavı gibi aynı şeyi söylemek kabul edilebilir bir veri çıkarmıyor maalesef.
Aynı bütçeleri vermek, o dönem bu işe karar veren yönetimin görevi. Burdaki herhangi bir kişinin değil.
Yönetim gerçeğini düşünmesi gerekenler, kongrede oy verenler. Kimse burada bir kişinin yazdığı konu başlığına göre aksiyon almıyor. İnsanlar makul ölçüde ideallerini söylemekte özgür. "Aynı bütçelerde kalacaksak, farklı bir koçla çalışılmasını doğru buluyorum." bir ifade özgürlüğüdür. Her ne kadar "ifade özgürlüğü" bakımından problemli bir ülkede yaşıyor olsak da.
Tudor'un takımının dibi görmesinin sebebi de Yeni Malatya deplasmanında 95. dakikada korneri paslaşarak kullanan futbolcuların amacında gizli. Geldiği günden, yeni sezonun ilk haftasından itibaren 50 bin kişilik stadda ıslıklanan bir hocanın ne kadar sağlıklı bir ortamda iş yapmaya çalıştığı da pek ala sorgulanabilir.
Ataman ya da Terim ya da bi başkası. Her yönetim, takımın başına getirdiği hocanın ve o branşın isteklerini asgari ölçüde karşılamak zorunadır. Bizde ise süreç "X varsa yapılmalı abi, Y varsa gereksiz, ne haliniz varsa görün" şeklinde ilerlediği için çoğu kişinin huzursuz bir ortamda çalıştığı da gayet ortada.
 
Arkadaşlar ''kendisi için hayırlıydı'' yazdım zaten , bizim için doğru karardı demedim :) Türkçe mi yazmadım anlamadım ki :D Yani ben anlamıyorum, ben kör biri miyim de Ergin Ataman'ın kazandığı başarıları görmediğimi düşünüyorsunuz. Gerçekten bu kadar basit mi düşündünüz ? Bize kazandırdıklarını daha geçen ay Eurolig başlığına yazdım. Ama o yıllardan sonra çoğu maçta ilk periyottan havlu atıp averaj yediğimiz, 1M bedelle Russ Smith aldığımız günler de oldu, gözümü mü kapatayım yani görmemek için ? :D ''benim için sonuç önemli kardeşim'' diyorsan da git bak son Eurolig sezonu 20 mağlubiyet almış takıma, illa bunları mı söyleyeyim ?
''size şu lazım, size bu müstahak'' cümlelerini neye dayanarak yazıyorsunuz onu da anlamadım ki :D Benim ne kadar Ergin Ataman aşığı olduğumu yıllardır burada olan herkes bilir. Hatta burada birçok kişiyle Ergin Ataman'ı eleştirdi diye tartışmışlığım da var :D Yani biri ''Ergin hoca süper, size Özyer lazım'' diyor, diğerleri de ''aga bu adam öyle bir şey dememiş ki'' diyeceğine ''haklı valla'' diyor :D Ben daha bir şey demiyorum, Türkçem bitti çünkü.

Burak Bey, yönetimsel facialar kısmına katılıyorum, doğru söylüyorsunuz, sıkıntımız ülkece burada başlıyor zaten. Sistem oturtma konusuna gelince; o da kulüp yönetimlerinin problemi zaten onu kastediyorum ben de. Bu ülkede ilginç şekilde büyük kulüplerde yabancı hoca fiyasko oluyor. Anadolu takımlarında öyle değil mesela. Artık hoca yeme mi var, gruplaşma mı var bilemedim. Dediğim gibi; o halde Fatih hoca 90 yaşına kadar hocamız demektir, ne güzel.
 
Son düzenleme:
Konudan tamamen bağımsız konuşuyorum. "Aynı bütçelerle çalışmadıkları sürece bu hiçbir koçun mesuliyeti değil, aynı bütçeleri vermiyor olmaları da kimsenin mesuliyeti değil." Yani 1,5 milyon bütçeyi Ataman'a verseler Ataman'ın çalışmayacağını bile bile temcit pilavı gibi aynı şeyi söylemek kabul edilebilir bir veri çıkarmıyor maalesef.
Aynı bütçeleri vermek, o dönem bu işe karar veren yönetimin görevi. Burdaki herhangi bir kişinin değil.
Yönetim gerçeğini düşünmesi gerekenler, kongrede oy verenler. Kimse burada bir kişinin yazdığı konu başlığına göre aksiyon almıyor. İnsanlar makul ölçüde ideallerini söylemekte özgür. "Aynı bütçelerde kalacaksak, farklı bir koçla çalışılmasını doğru buluyorum." bir ifade özgürlüğüdür. Her ne kadar "ifade özgürlüğü" bakımından problemli bir ülkede yaşıyor olsak da.
Tudor'un takımının dibi görmesinin sebebi de Yeni Malatya deplasmanında 95. dakikada korneri paslaşarak kullanan futbolcuların amacında gizli. Geldiği günden, yeni sezonun ilk haftasından itibaren 50 bin kişilik stadda ıslıklanan bir hocanın ne kadar sağlıklı bir ortamda iş yapmaya çalıştığı da pek ala sorgulanabilir.
Ataman ya da Terim ya da bi başkası. Her yönetim, takımın başına getirdiği hocanın ve o branşın isteklerini asgari ölçüde karşılamak zorunadır. Bizde ise süreç "X varsa yapılmalı abi, Y varsa gereksiz, ne haliniz varsa görün" şeklinde ilerlediği için çoğu kişinin huzursuz bir ortamda çalıştığı da gayet ortada.
Taraftarı arkasına almış bir Ataman takımda kalsaydı, Gs bu denli hedef küçültemezdi. Gs yönetiminin Ataman’ı gönderme sebebi zaten hedef küçültmek. Rekabetçi yapıdan uzaklaşmak için Türkiye’nin en rekabetçi antrenörünü gönderdiler. Hala bu kadar bariz bir gerçeği görmeyip aynı bütçeyle farklı coach isterim dersen realizmden yoksun bir yorum yapmış olursun. Olayları sadece antrenör ekseninde değerlendireceksek mesela ben de futbol takımına Kloop’u isterim. Haa getirebilirler mi, yönetimini işi zaten banane der çıkarım. Peki sence ne kadar realist bir talep bu? Ha tabi her yaptığın yorum da realist olmak zorunda değil. Bu da senin tercihin…
 
Taraftarı arkasına almış bir Ataman takımda kalsaydı, Gs bu denli hedef küçültemezdi. Gs yönetiminin Ataman’ı gönderme sebebi zaten hedef küçültmek. Rekabetçi yapıdan uzaklaşmak için Türkiye’nin en rekabetçi antrenörünü gönderdiler. Hala bu kadar bariz bir gerçeği görmeyip aynı bütçeyle farklı coach isterim dersen realizmden yoksun bir yorum yapmış olursun. Olayları sadece antrenör ekseninde değerlendireceksek mesela ben de futbol takımına Kloop’u isterim. Haa getirebilirler mi, yönetimini işi zaten banane der çıkarım. Peki sence ne kadar realist bir talep bu? Ha tabi her yaptığın yorum da realist olmak zorunda değil. Bu da senin tercihin…

Yönetim çıkıp Klopp'u getireceğim diye vaad verirse gayet de eleştirebilir. Kimse bizim burda yazdıklarımızı iplemiyor zaten. Burda herkes kendi fikrini belli ölçütlerde açıklamaya çalışıyor. ''Bütçeler ve imkanlar aynı kaldığı takdirde Ataman ya da Terim'' yerine başka hocayla çalışılmasını istemekte bir yanlış yok. Kimse burda Furkan Dillice'nin ya da X kişisinin yorumunu ciddiye alıp bir aksiyon almıyor zaten.
 
Yönetim çıkıp Klopp'u getireceğim diye vaad verirse gayet de eleştirebilir. Kimse bizim burda yazdıklarımızı iplemiyor zaten. Burda herkes kendi fikrini belli ölçütlerde açıklamaya çalışıyor. ''Bütçeler ve imkanlar aynı kaldığı takdirde Ataman ya da Terim'' yerine başka hocayla çalışılmasını istemekte bir yanlış yok. Kimse burda Furkan Dillice'nin ya da X kişisinin yorumunu ciddiye alıp bir aksiyon almıyor zaten.
Ben yönetim bizim yorumumuzu ciddiye alıyor demiyorum ki. Çoğumuz burada takımın iyiliği için yorum yapıyoruz, birbirimize katılmadığımız noktaları tartışıyoruz.

Benim değindiğim nokta çok açık. Ataman gönderildiği anda yönetmin şube ile ilgili planı bana göre çok barizdi. Bunu o dönem de defalarca kez dillendirdiğimi biliyorsundur.

Ancak durum benim için bu kadar netken o dönem Ataman gitsin de gitsin diye yorum yapanlar bu kadar bariz bir durumu bile görememişlerdi. Buyrun işte sonuç, Avrupa kupası kazanan takımdan 3 yıl içerisinde küme düşmemeye oynayan takıma..
 
Ben yönetim bizim yorumumuzu ciddiye alıyor demiyorum ki. Çoğumuz burada takımın iyiliği için yorum yapıyoruz, birbirimize katılmadığımız noktaları tartışıyoruz.

Benim değindiğim nokta çok açık. Ataman gönderildiği anda yönetmin şube ile ilgili planı bana göre çok barizdi. Bunu o dönem de defalarca kez dillendirdiğimi biliyorsundur.

Ancak durum benim için bu kadar netken o dönem Ataman gitsin de gitsin diye yorum yapanlar bu kadar bariz bir durumu bile görememişlerdi. Buyrun işte sonuç, Avrupa kupası kazanan takımdan 3 yıl içerisinde küme düşmemeye oynayan takıma..

Görmediğim bi şey yok kendi adıma. Aynı bütçe verildiği takdirde herhangi bir yönetimin de ekibin de başarıya ulaşma ihtimali imkansız değil. Bunlar çok uzun konular, Ataman'ın Efes'te Euroleague kazanırken yaşadığı zihniyetle, Galatasaray'da Euroleague oynarken yaşadığı zihniyet bir değil. İç sahada 20-25 yenilmiş maçlardan sonra "bunlar bizim hedef maçımız değildi" diyen bir adam değildi Ataman. O yönetimi övüyor olsam, bu benim için bir problem olabilirdi ama bunu hiçbir zaman yapmadığım için kendi adıma burda da bir tutarsızlık görmüyorum.
Biz düşüncelerimizi yazmışız. Olması gerekeni yazmışız. Olmuyor diye de kendi adıma fikrimden vazgeçmem açıkçası. Çünkü o salonun eve dönüş yolunda yaşadığım sinir harplerini hiçbir zaman unutmadım. Bugün de yaşıyor olabilirim. Bu yönetim hakkında düşüncelerim de belli. En ufak yerden övgü çıkaranlar düşünsün onu da.
Burda problem "Ataman'ı, Terim'i istemediniz, bu günler sizin hakkınız" zihniyeti. Ülkenin siyasi ikliminin bakış açısının bir benzeri aslında.
 
Son düzenleme:
Görmediğim bi şey yok kendi adıma. Aynı bütçe verildiği takdirde herhangi bir yönetimin de ekibin de başarıya ulaşma ihtimali imkansız değil. Bunlar çok uzun konular, Ataman'ın Efes'te Euroleague kazanırken yaşadığı zihniyetle, Galatasaray'da Euroleague oynarken yaşadığı zihniyet bir değil. İç sahada 20-25 yenilmiş maçlardan sonra "bunlar bizim hedef maçımız değildi" diyen bir adam değildi Ataman. O yönetimi övüyor olsam, bu benim için bir problem olabilirdi ama bunu hiçbir zaman yapmadığım için kendi adıma burda da bir tutarsızlık görmüyorum.

Görmediğin şeyler çok açık:

- Ataman’ın, basketbol şubesinde Gs’nin rekabetçi bütçelerle devam etmesini isteyen ve bu anlamda yöneticileri zorlayan son kişi olması

- Yönetimin Ataman’ı göndererek esas amacının peyderpey bütçeyi küçültüp Gs basketbolunu sıradanlaştırmayı, hedefsizleştirmeyi planlaması
 
Görmediğin şeyler çok açık:

- Ataman’ın, basketbol şubesinde Gs’nin rekabetçi bütçelerle devam etmesini isteyen ve bu anlamda yöneticileri zorlayan son kişi olması

- Yönetimin Ataman’ı göndererek esas amacının peyderpey bütçeyi küçültüp Gs basketbolunu sıradanlaştırmayı, hedefsizleştirmeyi planlaması

Yönetimin kararını desteklemedim. Aldığı kararda da bir sorumluluğum ya da yükümlülüğüm yok. Çıkıp o gün Dursun Özbek iyi yapmış demediysem, bence bir problem yok. Benim fikrim kişilerden bağımsız, bütçe yüksek olacak diye onaylamadığım bir zihniyeti desteklemem kendi adıma. Bugün liseci denilen zihniyet çıkıp 100 milyon dolar transfer bütçesi koyacağız dediğinde, bu zihniyet destek bulacak mı? Eğer konuştuğumuz şey Galatasaray değerleri ise. Adamlara her şeyi söyleyip, 100 milyon dolar bütçe koyduklarında aman başkanım, canım başkanım mı denilecek yani? Benim o gün de bugün de söylediğim şey açık. "Ataman'la yolların ayrılması, GS'nin aynı bütçelerle yoluna devam etmesi." burda ütopik bi şey de yok, çelişeni bi şey de. Hepimiz yönetimleri, kafamızdaki idealleri gerçekleştirmedikleri için eleştiriyoruz zaten.

Bu konunun aynısı Terim için de geçerli. 2. olan hoca ıslıklanıyorsa, küfür kıyamet gönderiliyorsa. 6. olan hocanın sonsuz destek ve kredi buluyor olması bana yanlış geliyor. Hemde bunu aynı kişiler yapıyor. Bu bir çelişkidir. Yoksa 1 milyon euro bütçeyle çıkıp, bu maç bizim için hedef değil diyen bir koç olursa onu da eleştirdiğim için, kendi adıma çelişen bir konu yok burda. Çünkü benim için isimlerin pek bir önemi yok. Yani gayet net anlattığımı düşünüyorum.
 
Arkadaşlar sevdiğiniz birinin yanlışını yahut hatasını söyleyince onu sevmiyor olmuyorsunuz. Ergin Ataman benim kendi karakteristik özelliklerimden de ortak noktalar gördüğümden, yeri bende çok ayrı bir insandır. Fakat bu, son dönemlerinde; yönetim ne kadar rezil de olsa , 10M bütçe ile çoğu maçın ilk periyodunda maçı kafasından sildiği gerçeğini de değiştirmiyor.
Hepimiz Galatasaray'ın başarılı olması inancını güdüyoruz bunda zaten şüphe yok. Sadece bazılarımız bunun hoca değişimiyle, bazılarımız da aynı hoca ile sağlanacağını düşünüyor, normal. Herkesin kendi görüşü. Bakalım ''zaman'' bizlere ne gösterecek. Umarım güzel bir futbol ile hepimiz tatmin olur ve başarıları izleriz güzelce.
 
Avrupa'da ki birçok takımdan sonra bazı Milli Takımlar da 3 lü defans ile oynamayı sürdürüyorlar. Bizim de artık yavaş yavaş 3 lü defansa geçme vaktimiz geldi. Teknik ekip bunu da çalışır inşAllah.
Luyi-Kaan-Marcao 3 lüsü kurulsa hiçte fena olmaz mesela...

Yedlin kalsa bile Omar yerine iyi bir sağ bek, sol bek, 6 numara, Gedson, 10 numara, sağ ve sol açık ve yedek forvet oyuncusu lazım. Burak Başkan 5 gün içinde transfer yapacak durumdayız demişti. Bugün mazbatayı aldılar. Ay sonuna kadar transferleri bekliyoruz inşAllah...
 
10 kişi gönder, 15 kişi al devrinin artık bitmesi lazım. Zaten geniş denebilecek bir rotasyona sahibiz, nokta transferler dışında daha fazla rotasyon transferine ihtiyacı yok bu takımın. Kanatlar için Kerem, Babel, Arda, Yunus Akgün, Oğulcan, Feghouli ve gerekirse Emre Kılınç takımda. Babel ve Feghouli'nin ikilisi birden gönderilemiyorsa kanat transferi yapılmamalı. Diagne'nin gittiğini farz etsek bile Mohammed ve Falcao takımda, gerektiğinde Babel ve Oğulcan da bu bölgenin alternatifleri. Falcao gönderilemezse forvet transferine de ciddi para harcanmamalı. Kaan Ayhan transferi hem sağ bek, hem stoper alternatifi için yeterli, cüzi bir ücretle Donk da alternatif olarak takımda tutulabilir. 6 numara için Taylan ve Aytaç rotasyonu yeterli. Para harcanabilecek noktalar sol bek ve orta sahanın daha ofansif tarafı olmalı. Az ama net transfer yapılmalı.
 
10 kişi gönder, 15 kişi al devrinin artık bitmesi lazım. Zaten geniş denebilecek bir rotasyona sahibiz, nokta transferler dışında daha fazla rotasyon transferine ihtiyacı yok bu takımın. Kanatlar için Kerem, Babel, Arda, Yunus Akgün, Oğulcan, Feghouli ve gerekirse Emre Kılınç takımda. Babel ve Feghouli'nin ikilisi birden gönderilemiyorsa kanat transferi yapılmamalı. Diagne'nin gittiğini farz etsek bile Mohammed ve Falcao takımda, gerektiğinde Babel ve Oğulcan da bu bölgenin alternatifleri. Falcao gönderilemezse forvet transferine de ciddi para harcanmamalı. Kaan Ayhan transferi hem sağ bek, hem stoper alternatifi için yeterli, cüzi bir ücretle Donk da alternatif olarak takımda tutulabilir. 6 numara için Taylan ve Aytaç rotasyonu yeterli. Para harcanabilecek noktalar sol bek ve orta sahanın daha ofansif tarafı olmalı. Az ama net transfer yapılmalı.

Feghouli, Diagne, Donk, Falcao, Omar gibi isimlerin gideceğinden yola çıkarak yaptım o analizi Mehmet kardeşim..
Şimdi Feghouli'ye güvenip sağ açık almayacaksak, Diagne ve Falcao'ya güvenip forvet almayacaksak işimiz var demektir. Kesinlikle bir şekilde gönderebilmeliyiz. Burak Başkan ve Işıtan Bey'e bu konuda güveniyorum. O yüzden bu mevkilere de gerekli takviye yapılmalı diye düşünüyorum...
 

Üst