İşte üzüldüğüm nokta tam da bu. Yorum yaparken, hiçbir araştırmaya bile gerek duymadan fikir beyan etmek, başkalarını da olumsuz etkilemenin başlıca yöntemi. Çok yazık. Bunun genel adı, dezenformasyondur ve ne yazık ki en sık rastlanan durumdur. Bir takımın başarısında, tabii ki şampiyonluk sayısı önemlidir ancak bir o kadar da önemli olan, birçok kulvarda başarılı sonuçlar almak ve ülkeyi ve camiayı başarı ile temsil etmektir.
Anthi'nin bieysel ödülü olmadığını iddia etmek, kusura bakmayın ama tam bir bilgisizliktir. Şu anda uluslararası kazandığı tam 5 tane ödülü var. Aşağıdaki linke bakarsanız görürsünüz.
Anthí Vasilantonáki (doğum 09.04.1996) - şu anda Galatasaray HDI Sigorta (Türkiye) takımında smaçör olarak oynayan Yunanistan ülkesinden voleybolcu. Kariyerinde kazandığı 5 bireysel ödül bulunmaktadır.
women.volleybox.net
Buna ilaveten, 2000 yılı öncesinden bugüne kadar, yıllar itibarı ile takım kadroları ve gerek CEV kupası sıralaması, gerek Türkiye Kupası sıralaması ve gerekse Lig sıralaması, net bir şekilde herkesin görüşüne açıktır. Yine aşağıdaki link'den takip edebilirsiniz. Takımımız, hali hazırda bütün zamanlar Dünya sıralamasında, Fenerbahçe'nin ardından 11. sırada yer alıyor. Galatasarayımıza başarısız demek, en hafif deyimle, insafsızlık ve haksızlıktır.
Galatasaray HDI Sigorta Istanbul, Türkiye şehrine ait bir voleybol kulübüdür; 1922 tarihinde kurulmuştur. Bu takıma ait 62 adet sezon kadrosu bulunmaktadır.
women.volleybox.net
Birçok farklı nedenlerden dolayı, son yıllardaki bariz düşüşümüz tabii ki üzücüdür Tabii ki Galatasaray taraftarı olarak, takımımızı şampiyon olarak görmek en büyük arzumdur ve bunun gerçekleşebilmesi ve takımımızın daha da güçlenebilmesi için de, bazı transfer önerilerini de bu sayfalardan dile getirmeye çalışıyoruz ama önce takımımızı iyi bilmemiz, zayıf ve güçlü yönlerini iyi tespit edebilmemiz, gündemi ve rakipleri iyi tanımamız ve olabilecek en iyi görüş ve önerileri aktarmamız önemlidir. Bu konuda Galatasaray taraftar baskısının önemi çok büyüktür ancak boş konuşmanın ve her bilgi kırıntısına atlamanın, kimseye bir faydası yoktur.
İğneyi kendimize, çuvaldızı başkalarına batıralım. Başarı, başarı diyoruz, transfer diyoruz da, hadi dış sahayı bir tarafa bırakalım, iç saha maçlarında kaç kişiye oynuyoruz? Burası Kuzeyboru değil diyerek, neden iç sahada Kuzeyboru'dan daha az seyirciye oynuyoruz?
Yazınızın son kısmına tümüyle katılıyorum. Son yıllarda, müesese takımları bütçesi ile kulüp takımları bütçesi arasındaki fark gittikçe açılmaya başladı ancak ezeli rakibimiz Fenerbahçe bir şekilde kadın voleyboluna iyi bir bütçe ayırabiliyor ancak yine de devasa bütçelerle de istenen başarı yakalanamayabilir. Önemli olan, makul bütçe ile çok iyi bir takım yaratabilme becerisini göstermektir. Bu da tabii ki takım yönetici kadrosunun ve kulüp yönetiminin görevidir. Bunu yapamayacaklarsa ayrılsınlar derseniz, tümü ile haklısınız.
Bu kapsamda, NCAA MVP'si Logan transferi beni oldukça umutlandırdı. Demek ki oralar ile de ilgileniliyormuş. Yakınen takip ettiğim bir altın madeni ve önümüzdeki yıl planlamasında, mutlaka buradan faydalanılması gerekir. Uygun bütçe ile, yakın takip ve ön anlaşmalarla, müthiş oyuncular alınabilir. Bununla ilgili görüşlerimi, önümüzdeki yorumlarda paylaşacağım.