Merak ettiğim için soruyorum; gerçekçi hedef olması için tam olarak ne olması lazım ? Nelerin bir araya gelmesi lazım yani ? Kadron kötü mü , Osimhen başta olmak üzere önemli isimlerin var. Rakipler Real Madrid , City mi, alakası bile yok yanından geçemezler. Yani biz tam olarak neyi bekliyoruz ?
Tarihin en kolay kurası geliyor, takım muazzam top oynuyor, en çok gol atan takım oluyor, Tottenham gibi favoriyi paramparça ediyor, namağlup ilerliyor. Bütün otoriteler Galatasaray'ı final adaylarından bir tanesi olarak gösterirken, herkes de buna inanmışken ve inanmak için geçerli de sebepler varken ; tam olarak gerçekçi olmayan kısmı nerede başlıyor ?
Bu takım bütün bunlara rağmen bir anda kontak kapatıp 3 kuruşluk takımlara puanlar dağıtıyor, yaklaşık 2 aydır TÜRKİYE LİGİ maçlarını 1-0, 2-1 zor kazanıyor.
Kusura bakmayın her şey çok gerçekçiydi ama sormak lazım : Ne oldu da bu takım oynamıyor ? İnsanların merak ettiği bu.
Kadron kötü ve eksik evet. İlk 11'e bakalım;
Muslera; ahı gitmiş vahı kalmış sıradan bir kaleciden farkı kalmamış, her maç hatalı goller yediren bir kaleciye dönüşmüş. Sezon sonu takımdan ayrılacağı için kafasını buraya veremiyor.
Abdülkerim; ilk 2 sezona göre inanılmaz ağırlaşmış, beli dönmüyor. Biraz hızlı bir oyuncu kevgire çeviriyor.
Jacobs; 1 maç var 5 maç yok, oynadığı maçlarda da ahım şahım bir şey oynamadı.
Kaan; versatil oyuncu neden ilk 11 oyuncusu olamaz bu adam çok iyi örnek. Her pozisyonda oynayabilen bir oyuncu aslında hiçbir mevkide oynayamıyor demektir. Stoper için yumuşak ve kademe bilgisi zayıf, sağ bek için ağır, orta saha için ayağı kötü.
Jelert; üflesek düşecek bir adamın alınması bile skandal bir olay. Şu transferin hiçbir izahı yok, son yılların en fiyasko transferi olabilir.
Torreira; ilk 2 sezona göre eski enerjisi yok, zaten boyundan dolayı hava topları ve ikili mücadelelerde handikap oluşturuyor. Skora katkı veriyor desek o da yok. Enerjisi de olmayınca sıradan bir orta sahadan farkı kalmıyor. Adana Demirspor'daki Maestro bizde oynasa daha çok katkı verirdi.
Barış; sahada tek yaptığı şey rakip oyuncuyla güreşmek. Bitiricilik zayıf, oyun zekası zayıf, Avrupa maçlarında hiçbir oyuncuya üstünlük kuramadı.
Yunus; 3-5 gol attı kendini bir şey sandı kontrat kovalamaya çalıştı son haftalarda da aşırı formsuz ve isteksiz.
Sallai; mücadelesinden memnunum ancak bu adam Rashica tarzı bir oyuncu. Yetenek ve zeka fazla yok sadece mücadele eder. Fark yaratacak extra bir şeyler yapacak oyuncu değil.
Mertens; kariyerinin belki de son sezonunu yaşıyor. Her maç oynatmaktan verimi çok düştü çünkü yaşı da 38. Ekonomik kullanamadığımız için yarardan çok zararı oluyor bize.
Osimhen; geldiğinden bu yana 100 milyonluk topçu gibi oynamadı. Bitiriciliği Gomis'in yarısı bile etmez.
Tottenham karşısında oynanan ilk 45 dakika maalesef bütün taraftarın gözünü boyadı. O maçın 2. yarısına bakarsak 10 kişilik eksik Tottenham nerdeyse bizden puan alacaktı. Bu takım en formda olduğu zamanlarda bile RFS denen takıma puan verdi, içerde Elfsborg'dan 3 yedi. Namağlup gitmemiz tamamen fikstürün lehimize olmasındandı. RFS, Elfsborg, Paok gibi takımlar karşısında namağlup olmak başarı değil ki? Taraftarımız çok çabuk gaza geliyor.
Bu takımın değil final oynamak çeyrek final oynaması bile başarıdır. Çünkü eksik bir kadromuz var, 2 kulvarı bir arada götürecek kadromuz yok. Onu da geçtim bize gelen oyuncu hemen sakatlanıyor. Şimdi de Morata sakatlanmış 2 ay yok diyorlar. Her oyuncunun bir şekilde sakatlanması oyuncuların kabahati mi yoksa teknik ekibin düzgün antrenman yaptırmaması mı? Bu da var tabi.