Voleybol günümüzde ne kadar değişti ve hızlandı ise de fiziksel gelişimler de inkar edilemez. Bugün oyuncuların boylarındaki topa vuruş yüksekliklerindeki artış, smaç ve servis hızları.
Bu noktada power smaçör tanımı yüksek smaçör tanımı 1.90 ve üzeri boya sahip vasat üstü ya da iyi manşet alan defans yapan ve iyi hücum eden oyuncu demek oluyor resmi voleybol pozisyonları içinde yer almadığı muhakkak olduğu gibi böyle bir tanım yapılır. Bu oyuncular pasör çaprazı sonrası ya da oyun sıkıştığında en çok sayı yapması beklenen oyunculardır.
Arina gibi Lubov Sokolova gibi Zhu gibi, Markova gibi Ana Cristina gibi bu oyunculara dikkat ederseniz hepsinin boyunun 1.90 ya da üzerinde olduğunu görürsünüz eğer takım olarak olarak başka bir oyun kurgunuz yoksa file önünde yüksek kalmak günümüz voleybolu için elzemdir.
Millî takım kurgusundan da bunu görmek mümkündür. Vargas'ı çapraz oynatmak nerdeyse kesin olduğundan, Ebrar'ı 4 numara oynatmak manşet aldırmak diğer köşede Hande'nin olması, pasörde Elif'in olması bizi ne kadar yükseltiyor file önünde bunları görmek önemlidir. Bugün efsane sayılan antrenör Julio Valesco'ya siz de Antropova ile Egonu'yu beraber oynatacak mısınız diye soruluyorsa başka ülkeler benzer denemeler yapıyorsa bu sistem gayet kabul görmüş demektir.
Bu demek değildir ki Galatasaray ya da herhangi bir takım smaçörleri 1.90 altı olduğu için blokta vızır vızır geçilecek Gözde gibi Gabi gibi oyuncular gerek teknik gerek sıçrama kabiliyeti gibi konularda üstün yetenekleri ile boylarına rağmen bu dezavantajı kapatmış oyuncular fakat zaman zaman ciddi katkılar yapsalar da ne Tuğba ne Derya ne Yaprak ne de İlkin henüz beklenen seviyelerde değiller bana göre. Bu yüksek oyuncu tanımı sadece voleybol izleyicisine özel bir tanım olmayıp takımında ya da altyapılarda 1.90 altı oyuncu bulundurmak istemeyen antrenörler de bulunmaktadır.
Değerli Muhammet Murat Baylan,
Açıkça sizden farklı bir yaklaşım beklemiyordum. Aylardır, benzer konuları tartışıp duruyoruz ve her paylaşımınızda birilerini yüceltmeye çalışırken, elimizdeki değeri, sürekli bel altı vuruşlarla küçümseme ve başarısız gösterme eğiliminden asla vazgeçmiyorsunuz.
Ben sizlere ciddi veriler ve voleybol sporunda pozisyon gereği oyuncu niteliklerinden sözederken, siz tamamen afaki karşılaştırmalar ile, konuyu İlkin Aydın'ın yetersizliğine bağlıyorsunuz. Bazen ağlayıp sızlanma yakıştırması gibi veya Hande ile karşılaştırılması gibi, tamamen afaki konularla, hiçbir veriye dayanmadan, milleti manipüle etmeye çalışmaktan başka bir değer taşımıyor.
Bir kez daha, size verilerle yanıt veriyorum;
a- Marina Markova, Ligimizdeki sezon performansı ile değerlendirildiğinde, hücumda oldukça başarılı görünen, iyi servis atan, ancak servis karşılamada problemler yaşayan, bu konuda İlkin'in fersah fersah gerisinde, hatta Meliha, Hande ve tuğbanın altında ve hatta sürekli hedef tahtası gösterilen Logan'dan daha az başarılı (%42 servis karşılama), savunması orta düzey ve gelişmeye açık bir oyuncu. NCAA'de ara ara pasör çaprazı olarak da görev yaptı. 199cm boy, 330 smaç ve 315 blok yüksekliği ile oynuyor buna rağmen blok/set istatistklerinde 0.35 ile ligimizde 58.sırada yer aldı.
b- Ana Cristina'nın aynı çerçevedeki değerlendirmesinde, 193cm boy, 310cm smaç ve 305cm blok yüksekliği ile oynadı. %45 top öldürme ile başarılı bir hücumcu. Buna karşın, %40 servis karşılama yüzdesi ile orta düzeyin alt sınırında olan bir oyuncu. Sezon boyunca bu olumsuzluğu ile konuşuldu. Son VNL'deki pozitif karşılaması %48 iyi sayılabilir ancak mükemmel servis karşılaması ise %19 yani çok parlak değil. Dig'lerde de %70'in altında kalması (%68.67), bu alanda da daha çok gelişmesi gerektiğini gösteriyor.
c- Zhu 30 yaşında efsanevi bir oyuncu. Ödülleri saymakla bitmez. Hücum katkısını yıllarca kanıtlamış ve farklı sezonlarda farklı istatistikleri ile tartışılması ayıp olur.
d- Arina 194cm boyunda, 315cm smaç ve 300cm smaç yüksekliğine sahip. Hücumda ve servislerde, tartışmasız önemli bir silah ne var ki servis karşılamada çok eleştirilen bir oyuncu. Sezon istatistikleri, hücum ve servis karşılamada, Ana Cristina ile birebir aynı.
Yani sözün özü, yukarıda adı geçen oyunculardan Zhu dışındaki tüm oyuncuların artıları ve eksileri var...
Şimdi gelelim şu sizin meşhur milli takım kurgusuna. Sosyal medya ve sponsor şişirmeleri ile, sürekli olarak Hande/Ebrar ikilsinden bahsedilmesi (sadece sizleri kastetmiyorum), inanın en çok bu oyunculara zarar veriyor. Sadece ve sadece, bugünkü Çin maçındaki durumu dikkate aldığımız zaman bile, bu ikilinin özellikle hücumda nasıl hayal kırıklığı yarattığı apaçık ortadadır. Oyuna sonradan giren Tuğba'nın hücum performansı, bu ikilinin çok çok üzerine çıktı. Tek başına bu bile, aslında uzun, kısa, power vs gibi anlamsız betimlemelerin ne kadar geçersiz olduğunun ve önceden özetlemiş olduğum smaçör tanımı ile, özellikleri, görev ve sorumlulukları ile örtüşen net bir kanıtıdır. Ayrıca sizin kurgunuza göre, Vargas kesin çapraz oynarken Ebrar'ın 4 numarada servis karşılaması ve Hande'nin diğer köşede olması (hangi köşe ise...) akla zarar bir kurgu. Klasik kurguda, bir Çapraz ve 2 smaçör oynarken smaçörlerden birisi 4 numarada ön alanda hücum hattında görev alırken, diğer smaçör arka alanda savunma ve servis karşılamada asli görevini yaparken, 4 numarayı hedefleyen ve yakın olduğu servis toplarında 4 numarayı rahatlatmak adına extra görev olarak servis karşılamaya yardımcı olurken, 6 numaradan pipe hücumlara da katkıda bulunur. Elimde, mükemmel servis karşılama yüzdesi yüksek Hande gibi bir oyuncu varken, servis karşılamada Ebrar yerine, Hande'ye çok daha fazla güvenirim. Ebrar ise, hiç kuşkusuz hücumda Hande'den çok daha başarılı bir oyuncudur.
Siz, iki üst düzey çaprazdan bir smaçör yaratma çabasından sözediyorsunuz ki, şu aşamada bunların şu anki takım kurgumuz ile yakından veya uzaktan hiçbir ilgisi ve benzerliği yoktur. Bu ancak milli takımlar düzeyinde ve çoğunlukla en üst düzeyi yakalayabilmek adına devşirme oyuncu yöntemi ile uygulamaya konulmaya çalışılan çabalardır. Tıpkı sizin de söz ettiğiniz Vargas ve Antropova örneğinde olduğu gibi. Bu nedenle, bu tür benzetmelerin kulüp takımı düzeyinde hiçbir yardımı ve anlamı yoktur.
Son olarak, Gözde'ye saygıyı saklı tutarak, sanki bu ülkede Gözde'den önce veya sonra hiçbir oyuncu yetişmemiş gibi sürekli aynı isimlerle örnekleme yapmak da adeta kabak tadı verdi. Konu smaçör ise ve sözkonusu oyuncular, İlkin, Hande, Tuğba, Derya ve hatta Yaprak ve daha da ötesi Meliha ise, öncelikle bu oyuncularla ilgili tüm verileri toplamanızı öneririm. Her oyuncunun mutlaka artıları, eksileri ve geliştirilecek yönleri olabilir ama bu oyuncuları, özellikle başarılı olarak tanımladığınız yabancı oyuncularla da kıyaslarken, yine ortak turnuva ve lig verilerini dikkatle inceleyerek, ona göre yorum yapmanızı öneririm. Sözü edilen oyuncuların, sizce yeterli görülmemesi, bu oyuncuların ne değerini azaltır, ne de küçültür. Hele ki İlkin'in. 2 yıllık çok ciddi bir sakatlığın ardından, giydiği formayı bileğinin hakkı ile kazanan ve her geçen yıl çıtayı yükselterek, milli formayı sonuna kadar hak eden bir oyuncu için yetersiz yorumunu yapmak, en hafif deyimle aymazlıktır. Hele ki bu oyuncu, ligimizin ilk 4'ü içerisinde yer alan takımların üst düzey oyuncuları ile birlikte oynamayıp, bunlara karşı oynayarak bu başarı grafiğini yakalabiliyorsa, bu başarı, ligin ilk 4 sırasında oynayan smaçörlerin elde ettiği başarının çok üzerinde bir değer taşımaktadır ve an itibarı ile ligin en değerli yerli smaçörüdür. Bir tık üzerinde sadece Gabi Guimares var hepsi bu. Bir kez daha hatırlatırım. Sevmeseniz bile, en azından saygı duyup, gerçeği kabullenin. Hele ki gerçek Galatasaraylı iseniz... Tabii ki favoriniz olan başka oyuncuları sevmeye devam edebilirsiniz.
Bu arada son bir not; 190 altı oyuncu bulundurmak istemeyen takım ve koç'lar kim? Bunlar hangi hayal dünyasında yaşıyor. Şu an hangi takım böyle bir yapıya sahip? Belki genetik olarak 20-30 hatta 40 yıl sonra olabilir ama şu an için ütopya ötesi ve kimsenin böylesi komik bir çaba içerisinde olduğunu düşünemiyorum bile. Belki smaçör demek istemişsiniz.
Yeniden herkese mutlu bayramlar dilerim.