Bu takıma ve bana inanmayanlar için... İlk 4, işte geliyoruz



"
"Sevgilerle : Galatasaray ve Alexia Carutasu

"
Alexia’nın Instagram gönderimine yaptığı yorum.
Stres ve sinir boşalması ile ani bir reaksiyon olmuş. Haklılık payı tabii ki var ama dile getiriliş şekli biraz sorunlu olmuş.
Sevgili Alexia,
Sana inanılmasa, bu camianın ve takımın kapısından asla giremezdin. Vakıf oyuncusu olduğun ve 1 yıllığına takımımızda oynadığın dönemdeki maçlarını izleyen birisi olarak, gözyaşları içerisinde zorunlu olarak Vakıf'a geri dönüşünü da takip ettik. O dönemde voleybola aşina tüm gerçek Galatasaraylılar, bunun buruk bir veda olduğunu vurgulayarak, yolların yeniden kesişmesi umudunu korudu.
Sen, voleybol dünyasının, son yıllarda yetiştirdiği en değerli Pasör Çaprazlarından birisin. Genç yaşına rağmen, kariyer yolculuğunda almış olduğun ödüller, bunun kanıtıdır ve hala daha yolun başındasın ve daha yürüyecek uzun bir kariyer yolculuğun var...
Bu yolculukta, zorunlu olarak Vakıf'a geri dönüş, kariyer yolculuğunda bir kesinti yarattı. Özellikle son yıllarda tepede yer alan birkaç kulübün, şımarıklık içerisinde bireysel veya kurumsal çıkar amaçları güderek, sözde çok büyük transfer iddiası ile milyonlar saçmak suretiyle uyguladıkları transfer politikaları, aynı zamanda genç ve yetenekli oyuncularımızın önünü kapatan bir yapıya ve hatta sözkonusu oyuncular için bir kıyma makinesine evrildi. Sen de, bir dönem bunun en bariz kurbanlarından birisi oldun.
Geri dönüşünün ilk yılında, kadro'da Egonu'nun yedeği olarak bench'de oturdun ve devamında Jordan Thompson'un yedeği olarak, yine bench'e mahkum oldun ki, özellikle bu devredeki bench'i ben haksızlık olarak nitelendiririm. Enerji ve kalite olarak, bence Jordan Thompson'dan daha iyi bir pasör çaprazısın. Bu bir eyyamcılık değil... Sezon başında transferin kesinleştiğinde, zeka küpü oyununu çok özlediğimi ve neler yapabileceğini görmek için sabırsızlandığımı yazmıştım. Vargas, Egonu, Haak, Stysiak vs gibi, temelde fiziksel yapı ve güce dayalı pasör çaprazlığından farklı olarak, sende oyun zekası, blokta yer tutma, atletik yapı ile yer savunması, servis etkinliği ve zeka kokan plaselerle oyunu okuma becerisi tam bir tanrı vergisi ve diğer çaprazlarla kıyaslandığında bir ayrıcalıktır. Lig istatistiklerine bakıldığı zaman, herbir öğede üst sıralarda yer almış olman da, bunun en büyük kanıtıdır. Bunlar dikkate alındığında, bence ligimizin en iyi pasör çaprazlarından birisin ve eminim ki voleybolu iyi bilen ve gördüğünü doğru okuyup yorumlayabilen gerçek Galatasaray taraftarları da benimle aynı fikirdedir. Pasör Çaprazı,
sadece 315cm ve üstü yükseklikten, ön ve arka turda güçlü vuruşlar yapabilen oyuncu değildir.
Her oyuncunun yıldızlaştığı, zaman zaman da aksadığı dönemler olabilir. Bu sporun doğasında vardır. Senin, omuz rahatsızlığına rağmen (ciddiyetini bilemiyorum) nasıl bir azimle devam ettiğini de görüyoruz. Umarım bu durum daha da ciddileşmez çünkü omuz sakatlığı ciddi bir durumdur ve ameliyat gerektirebilir hatta bu yüzden bırakanlar olduğunu biliyorum.
Sana inanmayanlara gelince....İnan ki bunların çok önemli bir bölümünün, beklenti içerisinde sözde program yapan bir güruhun manipüle ettiği voleybola yeni ilgi duymaya başlayan bir kitle olmasının yanısıra, sözde Galatasaraylı olup aslında voleybol kültürü diye övüne övüne bitiremedikleri, temelde trol ordusuna dönüşen ağlaklar kitlesi ile birlikte voleybol takımımızın yükselişi ve başarılarından tırsan diğer rakiplerin, birlikte tasarladıkları nifak tohumları ekme gayretinden beslenmeye çalışan bir grup zavallıdan başka birşey olmadıklarıdır. Sana tavsiyem, bunlara sadece gülüp geç ve unutma, meyve veren ağaç taşlanır. Tıpkı takım arkadaşın olan diğer oyunculara yapıldığı gibi....
Sen, seni sahiplenen ve sana kucak açan bu camiaya bak. Sen, seni benimseyen ve takdir eden taraftara bak. Sana verilen bu şansı çok iyi değerlendir ve takımla birlikte daha da yüksek hedeflere ulaş...Eminim ki bu camia, seni başının tacı olarak taşır, senin bu şanlı forma ve armayı gururla taşıdığın sürece....
Umarım bu mesaj, sana bir şekilde ulaşır.