Normal sezonu tamamlamak üzereyiz. Bu sezon bilindik sebeplerden ötürü Playoff yapamayacağız. Türlü badireler atlattık, çokça üzülüp çile doldurduk, nadiren sevindik...
Hiç kuşkusuz sezonun ender güzel anlarından biri, Oktay Mahmuti'nin 1.5 yıllık kontratla tekrar takımın başına getirilmesiydi. Galatasaray basketboluna, ilkbaharın ilk müjdesini veren dönem Oktay hocanın önderliğinde geçmişti. Tabiri caizse şubenin başına "cemre" düştü ilk Mahmuti döneminde. #SonTopaKadar sloganını şiar edinip taraflı tarafsız herkese "Galatasaray basketbolu ayağa kalktı" dedirtti o güzel takım...
İkinci Oktay Mahmuti döneminin ilk dört ayının bize gösterdiği şudur: Asgari şartlar sağlanırsa, Galatasaray&Mahmuti kimyası bir kez daha tutacaktır! Ocak ayının ilk günleri itibariyle en iyimserimize dahi "bu takım küme mi düşecek" diye karalar bağlatan tablo, Mahmuti'nin gelişiyle değişmiş, en olmadık kadro yetersizliklerine rağmen (bugün galip geldiğimiz Banvit maçında, takımda süre verebileceğimiz bir PF yoktu!) Playoff hedefi için elden gelenin en iyisi yapılmış ve tüm defolarına rağmen bu oyuncu grubuyla bile #SonTopaKadar esintileri solunabilmiştir.
Şimdi önümüzde tarihi önemde bir seçim var. Bu konuda "şu isim kazansın" demek yakışık almaz. Ancak şunu söyleyebilirim ki, kim kazanırsa kazansın, seçilecek yönetime düşen tarihi görev Oktay Mahmuti'ye en azından 4-5 milyon dolarlık bir bütçe sunmak ve oyuncu ödemelerini düzenli yapmaktır. Galatasaray'ın şanlı ismi, basketbolda artık "transfer yasakları" gibi küçük düşürücü işlerle anılmamalıdır. Şubeyle dalga geçercesine işlere imza atan Can Topsakal'ın akıbeti ve Dursun Özbek'e seçim kaybettirmesi basketbolun esasında ne kadar "belirleyici" olduğunun da bir göstergesidir. Galatasaray basketbolu 2017-18 sezonu Ağustos-Ocak ayları arasındaki dönemin benzerini bir kez daha yaşamamalıdır, yaşayamaz! Bu kulüp bunu hak etmiyor, beyaz bir sayfa açma ihtiyacı en acil meseledir.
Galatasaray basketboluna yakışan; azmetmek, savaşmak, tırnaklarıyla kazıya kazıya başarıya ulaşmaktır.
Oktay Mahmuti önderliğinde açacağımız bu yeni sayfaya biz taraftarlar hazırız!
Hiç kuşkusuz sezonun ender güzel anlarından biri, Oktay Mahmuti'nin 1.5 yıllık kontratla tekrar takımın başına getirilmesiydi. Galatasaray basketboluna, ilkbaharın ilk müjdesini veren dönem Oktay hocanın önderliğinde geçmişti. Tabiri caizse şubenin başına "cemre" düştü ilk Mahmuti döneminde. #SonTopaKadar sloganını şiar edinip taraflı tarafsız herkese "Galatasaray basketbolu ayağa kalktı" dedirtti o güzel takım...
İkinci Oktay Mahmuti döneminin ilk dört ayının bize gösterdiği şudur: Asgari şartlar sağlanırsa, Galatasaray&Mahmuti kimyası bir kez daha tutacaktır! Ocak ayının ilk günleri itibariyle en iyimserimize dahi "bu takım küme mi düşecek" diye karalar bağlatan tablo, Mahmuti'nin gelişiyle değişmiş, en olmadık kadro yetersizliklerine rağmen (bugün galip geldiğimiz Banvit maçında, takımda süre verebileceğimiz bir PF yoktu!) Playoff hedefi için elden gelenin en iyisi yapılmış ve tüm defolarına rağmen bu oyuncu grubuyla bile #SonTopaKadar esintileri solunabilmiştir.
Şimdi önümüzde tarihi önemde bir seçim var. Bu konuda "şu isim kazansın" demek yakışık almaz. Ancak şunu söyleyebilirim ki, kim kazanırsa kazansın, seçilecek yönetime düşen tarihi görev Oktay Mahmuti'ye en azından 4-5 milyon dolarlık bir bütçe sunmak ve oyuncu ödemelerini düzenli yapmaktır. Galatasaray'ın şanlı ismi, basketbolda artık "transfer yasakları" gibi küçük düşürücü işlerle anılmamalıdır. Şubeyle dalga geçercesine işlere imza atan Can Topsakal'ın akıbeti ve Dursun Özbek'e seçim kaybettirmesi basketbolun esasında ne kadar "belirleyici" olduğunun da bir göstergesidir. Galatasaray basketbolu 2017-18 sezonu Ağustos-Ocak ayları arasındaki dönemin benzerini bir kez daha yaşamamalıdır, yaşayamaz! Bu kulüp bunu hak etmiyor, beyaz bir sayfa açma ihtiyacı en acil meseledir.
Galatasaray basketboluna yakışan; azmetmek, savaşmak, tırnaklarıyla kazıya kazıya başarıya ulaşmaktır.
Oktay Mahmuti önderliğinde açacağımız bu yeni sayfaya biz taraftarlar hazırız!
Son düzenleme: