Sene 2009,
Kasım aylardan, yurda dönüş yapmışım, askerlik öncesi son turlar.
Rakip İBB, 3 gün sonra teslim, geri dönüldüğünde sezon bitmiş olacak, ve o zaman görünen tablo bunun mabedde son maç olduğu.
Kapalının en ortası karşımda sahayı ikiye ayıran çizgi, bir tarafta kırmızı, diğer tarafta sarı, ortada hayat.
Futbolcular oynuyor, taraftarlar izliyor, ben sanki yokum.
Maçın sonları artık, Bünyamin Gezer diyor ki, ben buradayım, hüzünlü veda edeceksin evine, öyle de oluyor, içimize doğduğu gibi, golü yedirtiyor, ve insanlar kızgınlıkla ayrılıyor staddan.
Ben kalıyorum, başlıyorum hüngür hüngür ağlamaya, şaşırıyor güvenlik, kaç yaşında adamın yaptığına bak diye, ben ise son ağladığım zamanı hatırlamaya çalışıyorum.
Sene 1993,
Rakip Cork city, Avrupa'da ön eleme, frigo günü benim için maç, evet kırmızıya hasret ama işte frigo, babam diyor ki yok, kızmış bana atkımı takmadığı için cezalandırıyor, sinirden gözlerim yaşarıyor, ama tutuyorum, sonra Kubilay'ın golü, herkes seviniyor, babam da, bu sefer yaşlar gururdan tutulamıyor. Aradan geçen 16 yıl.
Orada olamadığım her zaman dilimi uzaktı sanki sana, kırmızıya, werder bremen'e kaybettiğimiz maç, son dakikadaki milan zaferi, sanki galatasaraya ait olanı damarlarda hissetmenin yolu bu yürekte hep orada olmaktan geçti.
Fenerbahçe maçları, ki sonuncusunu Arda dost ile izlemiştik, Avrupa zaferleri, kapalının o daracık koridorlarında, maç çıkışlarını bir saate yakın gerçekleştirirken söylenen gençlik marşları, derin kayıplar, acıyı doyasıya ama gururla yaşadığımız sahneler.
Sonra başkası için anlam ifade etmese bile, senin kişisel hafızana özel bir şekilde kazınmış, samiyen paylaşımları, o farkında olmasa bile bir manisaspor maçı mesela, başka hiç bir kimsede izi olmayan.
Mecidiyeköyde doğdum ben, o stad orada diye, ve orada büyüdüm ben, o stad orada diye, ve hatta babam gitti, ben orada kalmaya devam ettim, komşu kuruyemişçiden bir farkı olmayan, deplasmana gelmiş dortmundluları, sanki evimde ağırlıyormuş gibi hissettiğim, bana ait, benden olandı.
Anlatabilirsiniz değil mi, sizin için Samiyeni,
veda..
Kasım aylardan, yurda dönüş yapmışım, askerlik öncesi son turlar.
Rakip İBB, 3 gün sonra teslim, geri dönüldüğünde sezon bitmiş olacak, ve o zaman görünen tablo bunun mabedde son maç olduğu.
Kapalının en ortası karşımda sahayı ikiye ayıran çizgi, bir tarafta kırmızı, diğer tarafta sarı, ortada hayat.
Futbolcular oynuyor, taraftarlar izliyor, ben sanki yokum.
Maçın sonları artık, Bünyamin Gezer diyor ki, ben buradayım, hüzünlü veda edeceksin evine, öyle de oluyor, içimize doğduğu gibi, golü yedirtiyor, ve insanlar kızgınlıkla ayrılıyor staddan.
Ben kalıyorum, başlıyorum hüngür hüngür ağlamaya, şaşırıyor güvenlik, kaç yaşında adamın yaptığına bak diye, ben ise son ağladığım zamanı hatırlamaya çalışıyorum.
Sene 1993,
Rakip Cork city, Avrupa'da ön eleme, frigo günü benim için maç, evet kırmızıya hasret ama işte frigo, babam diyor ki yok, kızmış bana atkımı takmadığı için cezalandırıyor, sinirden gözlerim yaşarıyor, ama tutuyorum, sonra Kubilay'ın golü, herkes seviniyor, babam da, bu sefer yaşlar gururdan tutulamıyor. Aradan geçen 16 yıl.
Orada olamadığım her zaman dilimi uzaktı sanki sana, kırmızıya, werder bremen'e kaybettiğimiz maç, son dakikadaki milan zaferi, sanki galatasaraya ait olanı damarlarda hissetmenin yolu bu yürekte hep orada olmaktan geçti.
Fenerbahçe maçları, ki sonuncusunu Arda dost ile izlemiştik, Avrupa zaferleri, kapalının o daracık koridorlarında, maç çıkışlarını bir saate yakın gerçekleştirirken söylenen gençlik marşları, derin kayıplar, acıyı doyasıya ama gururla yaşadığımız sahneler.
Sonra başkası için anlam ifade etmese bile, senin kişisel hafızana özel bir şekilde kazınmış, samiyen paylaşımları, o farkında olmasa bile bir manisaspor maçı mesela, başka hiç bir kimsede izi olmayan.
Mecidiyeköyde doğdum ben, o stad orada diye, ve orada büyüdüm ben, o stad orada diye, ve hatta babam gitti, ben orada kalmaya devam ettim, komşu kuruyemişçiden bir farkı olmayan, deplasmana gelmiş dortmundluları, sanki evimde ağırlıyormuş gibi hissettiğim, bana ait, benden olandı.
Anlatabilirsiniz değil mi, sizin için Samiyeni,
veda..