Antalya gibi takımlarla oynadığınız zaman onlara maçı hiçbir zaman kazandıramayacağınızı hissettirmeniz lazım. Mesela Hacettepe ile oynarken bunu hissettirdik ve genel olarak da bunu fena yapmıyoruz aslında gerek içerde gerek deplasmanda olsun. Ama bunu ilk çeyrekte yapamadığınız zaman maçlarda 3-4 kırılma noktaları oluyor. Özellikle bu şekilde kurulmuş bire bir yetenekleri üst düzey oyunculara sahip takımlar, o oyuncular da güveni kazanınca tutması zor hale geliyor. Bu maçta da Antalya takımının bu düzensiz halini ve belirli yetenekteki oyuncularını savunamayınca maç bu hale geldi. Maçın içerisinde 17 fark yememizin de bu sayıyı yememizin de açıklaması bu. Tabi ki kabul edilecek bir şey değil ama bu maç böyle oldu.
Biz oyuncuyu sayı ve ribaund ortalamalarına bakıp değil de oyunculuğu için alıyoruz. Takımın o pozisyonunda enerji eksikliği problemi vardı, orada enerji verebilecek, maçların başında iyi ve enerjik oynayabilecek, atlet ve çembere yakın oynayabilen 4 numaraları savunabilecek, biraz daha yer kaplayabilecek, iyi koşup boş şut sokacak bir oyuncu ihtiyacımız vardı ve olan ihtimaller içinden de en iyisi olduğunu düşünüp aldık Savovic’i. Bazı maçlarda, Banvit, Karşıyaka gibi zorlu deplasman ortamlarında da iyi oynadı, önemli oyuncular savundu. Takımlarda roller değiştiği için bir takımdaki istatistiği ile başka takımdaki istatistiğinin aynı olmasını karşılaştırmak çok mantıklı değil. Savovic bu saydığım şeyleri yapmışsa iyi oynamıştır ama yapamadığı maçlarda da kötü oynamıştır. Chuck Davis’i çok iyi savunduğu gün iyi iş yapmıştır bizim için, aynı gün ceza şutlarını da soktuğu zaman başarılı olmuştur. Geldiği ligde istatistik olarak çok iyi iş yapmış olabilir ama orada oyundan bile çıkmıyordu ve takımın ana opsiyonuydu, burada ise haliyle daha tamamlayıcı bir rolde olduğundan istatistik olarak karşılaştırmamak gerekir. Bizim için bir X faktör oyun içinde Savovic, katkı verdiği maçlarda da daha çok rahatladığımız ortada, dolayısıyla bizim ne beklediğimizin de farkında kendisi. Yapabildiği maçlarda başarılı olacak, yapamadığı zaman da başarısız olacak. Savovic’in yaptığı fauller gözümün önüne geldiği zaman genellikle alçak postta değil de başka bir oyuncuya yardım ederken yapılan fauller.