Avrupa Futbol Ligleri 2022-2023

Geçen seneye ait başlık yerine, bu yeni başlık altında Avrupa'daki futbol ligleri hakkında konuşabileceğimizi düşündüğüm için açtım.
 
Conte önderliğinde Tottenham yeni transferleriyle Premiere ligte şampiyon olursa şaşırmam. Kane ve Soon'a bir şey olmadığı müddetçe şampiyonluğun büyük adaylarından biri olacaklardır. Ama hâlâ hücumda eksiklikleri var. Roma'dan Zaniolo ile ilgileniyorlar. Büyük güç katacaktır.
 
United ve Liverpool'un galip gelemediği haftada City'nin 3 puan alması altın değerinde oldu. Premier Lig öyle bir lig ki; ilk haftadan bile en ufak puan kaybının acısı büyük oluyor. Zaten yarışan takımlar bölüm sonu canavarları gibi olduğundan... Kloop'un da yüzü baya düşmüştü. Liverpool aslında 1-1'den sonra baskıyı artırmış, baya da pozisyonlara giriyordu. Tam o an ''sürpriz gelir mi'' dedim ve Mitrovic çıktı penaltı aldı. Gerçi penaltı olduğu da biraz tartışmalı. Çoğu açıdan penaltı ama bir açıdan da pek öyle görünmüyor.
 
Chelsea, Leeds'e 3-0 mağlup oldu. Ligte ki son 13 maçta 5 galibiyet, 4 beraberlik ve 4 mağlubiyeti var. Forvetsiz oynamaya devam ediyorlar. Çok acaip iş. Lukaku gibi bir forvet oyuncusunu işlemez hale getiren sistem oyunu bakalım Tuchel'i daha ne kadar götürecek?
 
Gün boyunca yorulmuş olan birisi ekran karşısında Trabzonspor'u seyrederken uyumuştur.

Geçen sezon Mart ayından beri ''korkak oyun anlayışı'' deyip duruyoruz.Şu anda ise hem korkak oyun anlayışı var,hem ne oynadığını bilmeyen,golü doldur boşalt toplarla arıyor gibi yapan bir takım var,hem de yönetim kaynaklı ciddi transfer eksikliği var.Trabzonspor transfer sezonunu açmamış.

Yahu Eylül ayına giriyoruz insaf be.Bugün sen sakat oyuncuların Hamsik'ten yoksunsun,Visca'dan yoksunsun,Nwakaeme'nin sözleşmesini uzatmadın ondanda yoksunsun.Sol bekin yerli oyuncu kuralından ötürü ligde göze batmayabilir ama ileriye çıkmıyor,çıktığında rakibi kontraya sürükleyecek orta yapıyor.Trezaguet'ten verim alamıyorsun,Kouassi kendi mevkisinde oynamıyor o ayrı ama hiçbir becerisi olmayan bir oyuncu.
Bakasetas'ın-Trezeguet'in yedek başlaması vs o kadar çok tuhaf şey var ki.

Trabzonspor gruplara kalsaydı 0 gol 0 puan çekebilirdi.Belkide bunun kendileride farkındalardı,Türk takımları Avrupa'yı istemiyorlar garip şekilde.Yetersiz olmak başka,oralarda oynamak istememek başka olay.Türk takımları baştan kabulleniyorlar mağlubiyeti.

2 gün sonra taraftar her şeyi unutup Galatasaray maçına odaklanacak.İşte biz bu yüzden ülke olarak Avrupa'da başarıyı haketmiyoruz.
 
Gün boyunca yorulmuş olan birisi ekran karşısında Trabzonspor'u seyrederken uyumuştur.

Geçen sezon Mart ayından beri ''korkak oyun anlayışı'' deyip duruyoruz.Şu anda ise hem korkak oyun anlayışı var,hem ne oynadığını bilmeyen,golü doldur boşalt toplarla arıyor gibi yapan bir takım var,hem de yönetim kaynaklı ciddi transfer eksikliği var.Trabzonspor transfer sezonunu açmamış.

Yahu Eylül ayına giriyoruz insaf be.Bugün sen sakat oyuncuların Hamsik'ten yoksunsun,Visca'dan yoksunsun,Nwakaeme'nin sözleşmesini uzatmadın ondanda yoksunsun.Sol bekin yerli oyuncu kuralından ötürü ligde göze batmayabilir ama ileriye çıkmıyor,çıktığında rakibi kontraya sürükleyecek orta yapıyor.Trezaguet'ten verim alamıyorsun,Kouassi kendi mevkisinde oynamıyor o ayrı ama hiçbir becerisi olmayan bir oyuncu.
Bakasetas'ın-Trezeguet'in yedek başlaması vs o kadar çok tuhaf şey var ki.

Trabzonspor gruplara kalsaydı 0 gol 0 puan çekebilirdi.Belkide bunun kendileride farkındalardı,Türk takımları Avrupa'yı istemiyorlar garip şekilde.Yetersiz olmak başka,oralarda oynamak istememek başka olay.Türk takımları baştan kabulleniyorlar mağlubiyeti.

2 gün sonra taraftar her şeyi unutup Galatasaray maçına odaklanacak.İşte biz bu yüzden ülke olarak Avrupa'da başarıyı haketmiyoruz.

Son cümlen ile ilgili olarak bir şey ekleyeyim. Spiker maç sonu soruyor Abdullah hocaya, Avrupa ligi ile ilgili hedefiniz nedir diye? Abdullah hocanın cevabı Galatasaray maçına odaklanacağız! Hedef ile ilgili tek bir cümle yok. Klasik Abdullah hoca. Avrupa da başarı da ne? Lig bana yeter modunda...
 
Son cümlen ile ilgili olarak bir şey ekleyeyim. Spiker maç sonu soruyor Abdullah hocaya, Avrupa ligi ile ilgili hedefiniz nedir diye? Abdullah hocanın cevabı Galatasaray maçına odaklanacağız! Hedef ile ilgili tek bir cümle yok. Klasik Abdullah hoca. Avrupa da başarı da ne? Lig bana yeter modunda...

Sen dedikten sonra maç sonu açıklamalarına baktım,garip garip,saçma açıklamalar.Bir teknik direktör maçını kazansın veya kaybetsin maç sonu maç ile ilgili yaptığı değerlendirmeler benim için çok önemli.Direkt o teknik adamın kalitesini belirliyor.
 
Geçen sezon bizi geçtim FB erken toparlansaydı şampiyonluğu veriyordu yine. Salgın nedeniyle ara verilip başlayan lige 4 puan farkla lider girdi elleriyle verdi.
Abdullah Avcı çok iyi sosyal ağ kurmuş ve bu sayede büyütülüyor.
Bizim yetersiz spor basını ile kendini entelektüel sanan bir küçük kesim de bunu ve bunun gibi başarısız ama sözde oyun ortaya koyanları tepeye çıkarıyor.
Elenmek normal olur lakin açıklama düzgün yapılır. Avrupa Ligi hedefiniz ne diye soruluyor ve "Galatasaray maçı öncelikli" cevap veriyorsa yandım gülüm keten helva.
Bu arada bizim kulüplerimizin sikleti Konferans ligi .
 
Geçen sezon bizi geçtim FB erken toparlansaydı şampiyonluğu veriyordu yine. Salgın nedeniyle ara verilip başlayan lige 4 puan farkla lider girdi elleriyle verdi.
Abdullah Avcı çok iyi sosyal ağ kurmuş ve bu sayede büyütülüyor.
Bizim yetersiz spor basını ile kendini entelektüel sanan bir küçük kesim de bunu ve bunun gibi başarısız ama sözde oyun ortaya koyanları tepeye çıkarıyor.
Elenmek normal olur lakin açıklama düzgün yapılır. Avrupa Ligi hedefiniz ne diye soruluyor ve "Galatasaray maçı öncelikli" cevap veriyorsa yandım gülüm keten helva.
Bu arada bizim kulüplerimizin sikleti Konferans ligi .
Abi zamanın da şampiyonlar ligi elemesine yedek kadroyla çıkan adamdan bahsediyoruz.
 
Bence gayet normal açıklama yapmış. Bundan farklı düşünen bir yerli hoca var mı acaba? Buna Şenol Güneş ve Fatih Hoca da dahil. Şu an Trabzonsporlular kendisini çok ciddi biçimde eleştirmiyor. Şampiyon olamasa, hele ki ilk 3 sırada bitiremese deli gibi eleştirir, istifasını bile isterler.

Az buçuk bilinçli ve Avrupa vizyonu olan bir tek bizim taraftar vardı, o da vasatlığa alıştırıldı. CL'de iyi işler yaptığı halde ligde ikinci olduğu için gönderilen Zico'yu ve her ne kadar kendi ayrılsa da taraftarın bir bölümünden hem kötü durumda devraldığı takıma CL'de ikinci tur oynattığı hem de Türkiye Kupası'nı aldırdığı halde tepki gören Mancini'yi hatırlayın, halimizi görün. Böyle olunca işimiz vizyon sahibi yönetici gelsin, başkan gelsin olayına kayıyor. Onlar bile bakıyorlar taraftar ligi önemsiyor, pragmatizmin Makyavelizmin dibine vuruyorlar.
 
Fener için bir sistem oturtmaya çalışıyor Jesus demiştim Kiev maçlarından beri. Ancak bu kadar aksiyonlu sonuçlar hiç beklemiyordum. Genelde alışma süreçleri düşük skorlarda seyreder. Şaka maka 3-4-5 sallayıp gidiyorlar. Şansa atıyorlar desen 1-0 2-0 biter ama son 4 maçta 20 gole falan yaklaştılar sanırım. Üstelik bunu o vasat kadrolarıyla başarıyorlar. Jesus yıllardır süregelen vasat altındaki zayıf Fenerbahçe'yi alıp kısa sürede yeniden eski ağırlığı olan kimliğine döndürdü diyebiliriz sanırım ufaktan. Ali Koç şu vasat sevdasından kurtulduğu anda farkı gördü TD bazında. El alem bahane bulmadan işini yapıp sonuçlar alıyor. Onların da kadrosu her takım gibi değişime uğrayarak girdi sezona. Futbollarını hala tam olarak beğenmesem de zamanla bir şeyler oturacak gibi ilerliyorlar.
 
Geçen sezon bizi geçtim FB erken toparlansaydı şampiyonluğu veriyordu yine. Salgın nedeniyle ara verilip başlayan lige 4 puan farkla lider girdi elleriyle verdi.
Abdullah Avcı çok iyi sosyal ağ kurmuş ve bu sayede büyütülüyor.
Bizim yetersiz spor basını ile kendini entelektüel sanan bir küçük kesim de bunu ve bunun gibi başarısız ama sözde oyun ortaya koyanları tepeye çıkarıyor.
Elenmek normal olur lakin açıklama düzgün yapılır. Avrupa Ligi hedefiniz ne diye soruluyor ve "Galatasaray maçı öncelikli" cevap veriyorsa yandım gülüm keten helva.
Bu arada bizim kulüplerimizin sikleti Konferans ligi .
Geçen sene ne olursa olsun şampiyon olurlardı. Bizim o kadar kazanmamızın tek sebebi lige biraz heyecan gelsin de değeri fazla düşmesin diye izin vermeleriydi. Yoksa senaryo çok önceden sahneye konmuştu.
 
PSG - Monaco maçı inanılmaz olmuş. Kolay kolay göremeyeceğimiz kadar gol fırsatı kaçmış PSG cephesinde. Sayamadığım kadar direkten dönen topları, altı pas içinden mucize çıkan kaleci kurtarışları, defans kurtarışları vs... Hâl böyle olunca kimse 1 gol atabildik diye kızmıyor, alkışlıyorlar maç sonu.
Liverpool da nihayet Beşiktaşlıların beklediği rekoru kırmış. Ama PSG maçında kaçan gol sayısı Liverpool maçında atılan gol sayısından daha fazladır belki de.
Messi'de yazılmayan en büyük özellik bence pasörlüğü. Böyle gol makinesi ve tarihin en iyi oyuncusu diye anılan bir forvetin pas atma yeteneği Sneijder ve Beckham'dan daha iyi gibi duruyor. İnanılmaz bir özellik. Yıllardır bu özelliğine hayran olmuşumdur.
 
Haaland deli gibi gol atmaya devam ediyor. United'a 6 attıkları maçta Foden'la ikisi 6 atmışlar tek başlarına. Foden'a yaptığı ilk asist de mükemmel. Benim diyen pasör atamaz öyle kolay kolay o pası. Çocuk Doncic gibi parıldıyor maşallah. City sisteminde her golcü atar deniyor ama çatır çatır gol atan adama da niye atıyorsun denmez. Çocuk bu yaşta atıyor yani devamlı.
PSG maçlarında dikkat ettiğim de; en az 10 gol atacakları maçlar hep 1-2 golle bitiyor çok tuhaf. Maçlarında %200'lük golleri rakip kaleciler kurtarıyor enteresan bir şekilde.
 
Maçın spikeri ve yorumcusunu tebrik ediyorum.İlk yarı maç 0-0 giderken Rüdiger bu muhteşem oyununu ilginç bir gollede süsleyebilir,zaman zaman ileriye çıkıyor demişlerdi.

Son dklarda bir pozisyonda ileri çıkıp kafa vuruşu yapmıştı,direğin hemen yanından çıkmıştı.1 kere daha ileri çıktı ve golü yaptı.Tam kafayı vurduğu anda kalecinin yumruğu geldi yüzüne,çok kötü bir andı.

Real berbat oyunuyla rezil olurken,Real'i kurtaran Rüdiger maçın adamıdır.Geçmiş olsun.

Hazard'ıda tebrik ediyorum 50 dkda 8 top kaybını Real'de oynayıp kimse başaramaz.Beceriksiz herif,futbol oynamayı unutmuş.

Rüdiger.jpg
 

Üst