Arda Ezer
ARdaQue
Galatasaray Uzun yıllar süren Halil ÜNER dönemi sonrasında, geçen sene gerçekleşen Ülker firması ile olan sponsorluk anlaşması dahilinde göreve gelen Murat ÖZYER; geçtiğimiz sezon bir takım eleştiriler almasına karşın çalıştırdığı Galatasaray Erkek Basketbol Takımı genelde başarılı bir sezon geçirip TBL Play-Off yarı finalinde Fenerbahçe Ülker' e 3-0 skorla elenip sezonu kapamıştı.
Sponsorluk öncesinde kulislerde adı geçen Erman KUNTER ile anlaşma noktasına gelinilmesine karşın Ülker firmasının kişiye göre değişen biraz öneri biraz da dayatmasıyla takımın başına gelen, kapanan eski Ülkerspor teknik sorumlusu Murat ÖZYER, yarı finalde elenilen Fenerbahçe serisi sonrası gelecek sezon da takımın başında olacak. 3-0 kaybedilen ve çok tartışmalara yol acan Fenerbahce serisi sonrası tabiri caizse inzivaya çekilen Sn. ÖZYER, transfer görüşmelerinin ve spekülasyonlarının yapıldığı şu aşamada da henüz kabuğundan çıkıp da kendisini göstermiş değil. Pek tabi ki bütün bunların bir sebebi var; geçen sezon yarı final serisinde Galatasaray Erkek Basketbol Takımı' nın hiç olmazsa bir maç kazanması düşünülüp bekleniyordu ama aksine sürkülase denilebilecek skorlarla süpürüldü. Buna ilaveten Ülker firmasının desteğini alan Fenerbahçe ile yan kuruluş Cafe Crown yardımını alan Galatasaray arasındaki fark da moralleri bozan etkenlerden biri. Fenerbahçe' yi amiral gemisi yapan ve Euroleague hakkını da devreden Ülker firmasının, adet yerini bulsun diyerekten Galatasaray ve Beşiktaş' a da kerhen el uzatması ezeli rekabetin de büyük yara almasına yol açtı.
İşte bütün bu etkenler Galatasaray Erkek Basketbol Takımını' nın henüz istenilen seviyeye gelmemesini sağlıyor. Hal böyleyken birkaç ay önce Galatasaray Basketbol Takımlarının iç saha karşılaşmalarında geçerli olacak kombine kart pazarlama konusu planlanıp bu konuya el atıldı. Herşey iyi güzel; basketbol şubesinin maddi kazanç sağlaması açısından başarılı bir plan ancak aynı zamanda pazarlama stratejisi bakımından ise sınıfta kalması kesin olan bir uygulama. Neden sınıfta kalıyor peki ? Gelelim bu sorunun cevaplarını bulmaya ...
Ülker' in amiral gemisi yaptığı Fenerbahçe karşısında çok acı olsa da aciz durumlara düşen ancak bu acizlikten sıyrılmak için herhangi bir yol izlemeyen; "biz hayatımızdan memnunuz, Fenerbahçe' nin amiral gemisi sıfatını kabul ediyoruz" düşünceleriyle yeni sezonu bekleyen Galatasaray Basketbol Şubesi ne hakla taraftardan kombine almalarını bekleyebilir ki? Maddi imkanlar doğrultusunda yabancı oyuncularını bile seçmekte zorlanan; geçen sezon çok tartışılan tecrübesiz yabancı oyun kurucuyu daha iyisini transfer edecek imkanlar yok düşüncesiyle takımda tutmayı seçen Sn. Şube Yöneticileri inandırıcılıklarını kaybetmiş görünmektedirler. Dışarıya karşı şeffaf olmayan şube yönetimi bu tarz bir ortamda nasıl olur da taraftardan şeffaflık isteyip kombine satışına girişebilir ki?
Bunlar direk yönetimin başarısızlığıyla ilgili konular; bütün bunlara ilaveten bir konu daha var ki; işte bu nasıl çözülür tamamen muamma. Yıllardır Galatasaray taraftarına "Galatasaray Basketbol maçları' na ücretsiz girilir" olgusunu aşılayan; ihtiyacı olan olmayan tüm taraftarların "Galatasaray Basketbol maçlarına para verilir mi; nasılsa birazdan ücretsiz içeri alırlar" felsefesiyle düşünmelerine neden olan geçmiş yönetimler ( şimdikilerinin de farkları yok tabi ki ) kombine konseptini geçersiz duruma getirmişlerdir.
Taraftarlar, ikamet ettikleri konumlardan, karşılaşmaların oynandığı spor salonuna kadar, ceplerinden genel olarak bilet ücretini de aşan belli bir meblağ harcarlarken bilet ücreti 3-5 YTL veremeyecekler mi? Ki dünyanın her tarafında spor müsabakası izlemenin bir bedeli vardır. Madem Galatasaray büyük bir camia, Galatasaray' ın basketbol takımını izlemenin de bir bedeli olmalıdır. Futbol karşılaşmalarının bedeli olduğunun farkında olan taraftarlar basketbol karşılaşmalarının da ( ki futbol bilet ücretlerine nazaran hesaba dahi alınmayacak fiyatlar söz konusu ) aynı şekilde bedeli olduğunu bilmelidirler.
Salona kadar gelmiş ve kapının önünde ücretsiz bilet dağıtılmasını ya da kapıların açılmasını bekleyen taraftar neden kombine kart alsın ki? "Ben zaten salona gittiğim her maça ücretsiz girdim ve gelecekte de gireceğim, kombine kart da neymiş" düşüncesine sahip taraftarların bugünkü duruma gelmesinde yönetimler tamamen suçludur. Basketbolu ücretsiz izlenmesi gereken bir spor branşı haline getiren yönetimler, bu kombine fiyaskosundan kesin olarak sorumludur.
Bütün bunlar ortadayken; "Neden kombine almıyorsunuz" diyerekten taraftarları suçlama politikasına girişen şube yönetici ve çalışanları gerçekleri görüp bu "sizler nasıl taraftarsınız" safsatalarından vazgeçmeliler. Aksi taktirde o serzenişte bulundukları, zaten bir hayli dolu olan taraftarların çıkıp da "siz nasıl yöneticisiniz" diyerekten karşılarına çıkmaları çok yakındır.
Arda EZER
mailto:arda@gsbasket.org
07.08.2007
Sponsorluk öncesinde kulislerde adı geçen Erman KUNTER ile anlaşma noktasına gelinilmesine karşın Ülker firmasının kişiye göre değişen biraz öneri biraz da dayatmasıyla takımın başına gelen, kapanan eski Ülkerspor teknik sorumlusu Murat ÖZYER, yarı finalde elenilen Fenerbahçe serisi sonrası gelecek sezon da takımın başında olacak. 3-0 kaybedilen ve çok tartışmalara yol acan Fenerbahce serisi sonrası tabiri caizse inzivaya çekilen Sn. ÖZYER, transfer görüşmelerinin ve spekülasyonlarının yapıldığı şu aşamada da henüz kabuğundan çıkıp da kendisini göstermiş değil. Pek tabi ki bütün bunların bir sebebi var; geçen sezon yarı final serisinde Galatasaray Erkek Basketbol Takımı' nın hiç olmazsa bir maç kazanması düşünülüp bekleniyordu ama aksine sürkülase denilebilecek skorlarla süpürüldü. Buna ilaveten Ülker firmasının desteğini alan Fenerbahçe ile yan kuruluş Cafe Crown yardımını alan Galatasaray arasındaki fark da moralleri bozan etkenlerden biri. Fenerbahçe' yi amiral gemisi yapan ve Euroleague hakkını da devreden Ülker firmasının, adet yerini bulsun diyerekten Galatasaray ve Beşiktaş' a da kerhen el uzatması ezeli rekabetin de büyük yara almasına yol açtı.
İşte bütün bu etkenler Galatasaray Erkek Basketbol Takımını' nın henüz istenilen seviyeye gelmemesini sağlıyor. Hal böyleyken birkaç ay önce Galatasaray Basketbol Takımlarının iç saha karşılaşmalarında geçerli olacak kombine kart pazarlama konusu planlanıp bu konuya el atıldı. Herşey iyi güzel; basketbol şubesinin maddi kazanç sağlaması açısından başarılı bir plan ancak aynı zamanda pazarlama stratejisi bakımından ise sınıfta kalması kesin olan bir uygulama. Neden sınıfta kalıyor peki ? Gelelim bu sorunun cevaplarını bulmaya ...
Ülker' in amiral gemisi yaptığı Fenerbahçe karşısında çok acı olsa da aciz durumlara düşen ancak bu acizlikten sıyrılmak için herhangi bir yol izlemeyen; "biz hayatımızdan memnunuz, Fenerbahçe' nin amiral gemisi sıfatını kabul ediyoruz" düşünceleriyle yeni sezonu bekleyen Galatasaray Basketbol Şubesi ne hakla taraftardan kombine almalarını bekleyebilir ki? Maddi imkanlar doğrultusunda yabancı oyuncularını bile seçmekte zorlanan; geçen sezon çok tartışılan tecrübesiz yabancı oyun kurucuyu daha iyisini transfer edecek imkanlar yok düşüncesiyle takımda tutmayı seçen Sn. Şube Yöneticileri inandırıcılıklarını kaybetmiş görünmektedirler. Dışarıya karşı şeffaf olmayan şube yönetimi bu tarz bir ortamda nasıl olur da taraftardan şeffaflık isteyip kombine satışına girişebilir ki?
Bunlar direk yönetimin başarısızlığıyla ilgili konular; bütün bunlara ilaveten bir konu daha var ki; işte bu nasıl çözülür tamamen muamma. Yıllardır Galatasaray taraftarına "Galatasaray Basketbol maçları' na ücretsiz girilir" olgusunu aşılayan; ihtiyacı olan olmayan tüm taraftarların "Galatasaray Basketbol maçlarına para verilir mi; nasılsa birazdan ücretsiz içeri alırlar" felsefesiyle düşünmelerine neden olan geçmiş yönetimler ( şimdikilerinin de farkları yok tabi ki ) kombine konseptini geçersiz duruma getirmişlerdir.
Taraftarlar, ikamet ettikleri konumlardan, karşılaşmaların oynandığı spor salonuna kadar, ceplerinden genel olarak bilet ücretini de aşan belli bir meblağ harcarlarken bilet ücreti 3-5 YTL veremeyecekler mi? Ki dünyanın her tarafında spor müsabakası izlemenin bir bedeli vardır. Madem Galatasaray büyük bir camia, Galatasaray' ın basketbol takımını izlemenin de bir bedeli olmalıdır. Futbol karşılaşmalarının bedeli olduğunun farkında olan taraftarlar basketbol karşılaşmalarının da ( ki futbol bilet ücretlerine nazaran hesaba dahi alınmayacak fiyatlar söz konusu ) aynı şekilde bedeli olduğunu bilmelidirler.
Salona kadar gelmiş ve kapının önünde ücretsiz bilet dağıtılmasını ya da kapıların açılmasını bekleyen taraftar neden kombine kart alsın ki? "Ben zaten salona gittiğim her maça ücretsiz girdim ve gelecekte de gireceğim, kombine kart da neymiş" düşüncesine sahip taraftarların bugünkü duruma gelmesinde yönetimler tamamen suçludur. Basketbolu ücretsiz izlenmesi gereken bir spor branşı haline getiren yönetimler, bu kombine fiyaskosundan kesin olarak sorumludur.
Bütün bunlar ortadayken; "Neden kombine almıyorsunuz" diyerekten taraftarları suçlama politikasına girişen şube yönetici ve çalışanları gerçekleri görüp bu "sizler nasıl taraftarsınız" safsatalarından vazgeçmeliler. Aksi taktirde o serzenişte bulundukları, zaten bir hayli dolu olan taraftarların çıkıp da "siz nasıl yöneticisiniz" diyerekten karşılarına çıkmaları çok yakındır.
Arda EZER
mailto:arda@gsbasket.org
07.08.2007