Bilgin Gökberk'in yazısı

Bu yıl son.Adnan Polat Yönetimi bu sıkıntıdan'da kurtaracak önümüzdeki yıl bizi.Ve Aslanlar Potalarda yine bir numara olacak.Bunlar boş laflar değil zamanla göreceğiz.
 
Eren Aydın' Alıntı:
Ama Abi dünyada tek bir basketbol koçu yoktur yanlış adam almayan.Yüzdeye vurursak bence başarılır Özyer bu konuda.Bütçe arttıkça daha iyi adamlar almıştır kontrol edip edememesine girmeyeceğim ama dediğim gibi bu konuda başarısız göremem Özyer'i.
Ayrıca ettirdiği tüm zararda futbol şubesinin tek transferden ettiği zarara yaklaşamaz bence.


Basketbolu,futbol ile karıştırırsak hata ederiz futbolda yaptığınız zararı telafi etmeniz çok kolay,ama basketbol öyle değil, şubenin geliri,naklen yayın ve sponsor başka yok.

O zaman çok seçici davranılmalı,bak her sene yeni yabancı almışız,burada ne kadar istikrarlı olduğumuz gayet açık.

Yerli rotasyonda hadi bu sene sıkıntılıyız,hocanın geç imza atmasından,ama buna sebebde yine hocadır.Sebebine gelince kendisiyle çalışmak istemeyen bir yönetime bağlı bulunduğu kurum tarafından yapılan mali baskıyla zaruri olarak antlaşılmıştır.
 
Bu kararı verenler kimdi de abiler sayesinde kurtulduk Rüzgar Bey ?

Rüzgar Acuner' Alıntı:
Galatasaray kulübü maddi sıkıntıdan dolayı ,basketbol şb.kapatma kararı aldı.Buna o dönemde karşı çıkan yalnızca,bu gün,yerin dibine sokulan abiler oldu,kim bu abiler?bir kaç isim vereyimSN.Yalçın GRANİT,sn.Tuğrul DEMİR,sn.Berkan BARAS,sn Sabahattin KART,sn.Muzaffer DEMİR,ve diğerleri.
.


Ünsal'ın klavyene sağlık valla.
 
Genel hatlarıyla katılsam da anlam veremediğim birşey var. Fenerbahçe sadece basketbolda değil futbolda da son senelerde bizden kat be kat fazla bütçeye sahiptiler. En bütçesiz halimizle şampiyon olmuş bir takımız. Bütçe konusunda çok yanlış giriliyor. Cüneyt, Hüseyin Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli isimler. Sene başında yapılan Gurovic, Milojevic, Zizin, Graves transferine kim ne diyebilirdi?

Ha elbette karşı bir güç var, elbette lobileri kuvvetli. Ama bizim tek rakibimiz fenerbahçe de değil. Avrupa'da başarı da önemli bir ölçü...

Abilere gelirsek, yanlış yönlendiren ve hatta maydanoz olmalarından dolayı gereksiz bir karışma oluyordur. O kadar içinde olan arkadaşlarımız herhalde daha samimi bilgi verirler.
 
Onur Yavuz' Alıntı:
Canaydın amatör şubeleri kulübün sırtında bir kambur olarak görüyordu

Arkadaşlar basketbol amatör şube değildir. Amatör şube demek işin içinde paranın dönmediği, insanları spora teşvik etmek için kurulmuş, dolayısıyla şampiyonluk amacı gütmeyen branşlara verilen addır. Bir branşta insanlar para kazanıyorsa, bir klupten diğerine transfer oluyorsa yani bu işi spor olsun diye yapmıyorsa orada profesyonellik vardır.

Onur yoksa basketbolu sende mi Canaydın gibi amatör branş olarak mı görüyorsun.

Bu arada C.C ile yaptığımız anlaşma günün şartlarında yapılması şart olan fakat şu anda ömrünü ve gerekliliğini yitirmiş bir anlaşmadır. O gün bundan daha iyi bir anlaşma yapamazdık. Ama artık daha kapsamlı bir sponsorluk anlaşmasının zamanının geldiğini düşünüyorum...
 
Murat İNAL' Alıntı:
Bu kararı verenler kimdi de abiler sayesinde kurtulduk Rüzgar Bey ?

[quote="Rüzgar Acuner":299mrmdb]Galatasaray kulübü maddi sıkıntıdan dolayı ,basketbol şb.kapatma kararı aldı.Buna o dönemde karşı çıkan yalnızca,bu gün,yerin dibine sokulan abiler oldu,kim bu abiler?bir kaç isim vereyimSN.Yalçın GRANİT,sn.Tuğrul DEMİR,sn.Berkan BARAS,sn Sabahattin KART,sn.Muzaffer DEMİR,ve diğerleri.
.


Ünsal'ın klavyene sağlık valla.[/quote:299mrmdb]

Öncelikle bu kararın alındığını sizin bilmeniz lazım ,çünkü sitede yöneticisiniz.Sorunuzun cevabına gelince,Adnan POLAT,HARİÇ,sıra ile son üç başkanımızda bu kararı zaman zaman aldı.
 
Murat İNAL' Alıntı:
E Canaydın abilerin abisi değil midir.


Doğrudur! kendisi camiamızın Abisidir.Sizce bu bir sıkıntı teşkil edermi,Murat bey?

Niye her fırsatta olayların doğrusunu bilmeden,kişilere,sallarız ki! veya doğruları aktaranları,düşman görüp,onları soğutmak için elimizden geleni yaparız.

Ama bu yapılanlar gerçekleri asla değiştirmez.

Bir soru sorabilirmiyim? niye sitede isimler farklı renklerde yazılıyor?tamam yönetici ile site üyesi farklı olabilirde ,yöneticiler içinde ast,üst olayı mı var?
 
Sizin yazınızdan yola çıktık. Dediniz ki bu şubeyi "abi"ler kurtardı. E şubeyi kapatmak isteyende "abi"lerin "abi"si. Kendi içlerinde kurmalı araba gibi oynuyorlarsa kazananı tebrik mi etmemiz gerekiyor. Bu şubeyi oyuncak haline getirenleri eleştirmemiz neden rahatsızlılk veriyor. Sağlıklı bir yapı kurmak çok mu zor. Ya da şu kadarını söylemek gerekiyor. Türkiye'nin en zenginleri sıralamasında "abi"lerden kaç kişi var. Ve bu klüp (bakın şube demiyorum) sponsorlara bağımlı hale geldi.

Diğer sorunuza gelince evet var.
 
Murat İNAL' Alıntı:
Sizin yazınızdan yola çıktık. Dediniz ki bu şubeyi "abi"ler kurtardı. E şubeyi kapatmak isteyende "abi"lerin "abi"si. Kendi içlerinde kurmalı araba gibi oynuyorlarsa kazananı tebrik mi etmemiz gerekiyor. Bu şubeyi oyuncak haline getirenleri eleştirmemiz neden rahatsızlılk veriyor. Sağlıklı bir yapı kurmak çok mu zor. Ya da şu kadarını söylemek gerekiyor. Türkiye'nin en zenginleri sıralamasında "abi"lerden kaç kişi var. Ve bu klüp (bakın şube demiyorum) sponsorlara bağımlı hale geldi.

Diğer sorunuza gelince evet var.


İnanın mali portföylerini tam bilmiyorum ama içlerinde mali açıdan çok kuvvetli insanlar var!

Özhan bey şb.Futbol takımını kurtarmak için kapatıyordu,bu zamanda sponsora bağımlı olmaya mecbursunuz,sebeblerinden biride taraftar desteğinin mali açıdan yetersiz olması,naklen yayınlardan gelen paranın komik boyutlarda olması,birde futbol takımının gelirlerinin,yalnızca,futbola aktarılması,basketbolu ikinci plana atılmasına sebeb oluyor.

Aslında site yöneticisi olarak sizin bu konulara vakıf olmanız lazım,sanırım yoğunluktan ilgi göstermiyorsunuz.
 
Yeni üye olduğunuz için daha önce yazılanları bilmemeniz normal diyelim ama bunlar hakkında yorum hatta yargı yapmanız normal değil.
Ben kendi adıma 8 sene önce bu şubeye kurtuluş reçetesi önermiştim ilk olarak. Hala da ana hatlarıyla esastır.
Şu şubede bir tek iki sene önce çivi çakıldı. Aksini iddia edebilir misiniz.
Bahsettiğiniz insanların resmi olarak açıklanan varlıkları yeterlidir boşverin özel portföylerini. Futbol takımını kurtarmak için kapatması bahane midir. Galatasaray Futbol Klübü başkanı mıdır Özhan Canaydın. Ayrıca şunu ifade edin bana lütfen. Canaydın ve ekibi bu şube kapanıcak dese karşı çıkılabilir miydi net bir duruş sergileyerek.
Maddi gelir diyorsanız sponsor alıyorsanız da hakkını alıcaksınız. Barter larla geçen seneler hatırlıyorum ben "abi"lerin yönettiği senelerde. 350.000 $ beklendi bütün sene. İsterseniz böyle gerçek değerlerden de konuşuruz merak etmeyin.
Aslında gelir elde etmek o kadar kolay ki. Ama bunun için şubenin oyuncak halinden çıkıp plan program yapılması ve profosyonel yönetilmesi gerekiyor.
Son olarak iddia ya basketbol giriyor. Bu bile çok ciddi gelir getiricek bu para görücez bakalım ne olacak.

Sene 2009. Kimse eskiden yapılan küçük hesapların bugün işleyeceğini düşünmesin.
 
Murat İNAL' Alıntı:
Yeni üye olduğunuz için daha önce yazılanları bilmemeniz normal diyelim ama bunlar hakkında yorum hatta yargı yapmanız normal değil.
Ben kendi adıma 8 sene önce bu şubeye kurtuluş reçetesi önermiştim ilk olarak. Hala da ana hatlarıyla esastır.
Şu şubede bir tek iki sene önce çivi çakıldı. Aksini iddia edebilir misiniz.
Bahsettiğiniz insanların resmi olarak açıklanan varlıkları yeterlidir boşverin özel portföylerini. Futbol takımını kurtarmak için kapatması bahane midir. Galatasaray Futbol Klübü başkanı mıdır Özhan Canaydın. Ayrıca şunu ifade edin bana lütfen. Canaydın ve ekibi bu şube kapanıcak dese karşı çıkılabilir miydi net bir duruş sergileyerek.
Maddi gelir diyorsanız sponsor alıyorsanız da hakkını alıcaksınız. Barter larla geçen seneler hatırlıyorum ben "abi"lerin yönettiği senelerde. 350.000 $ beklendi bütün sene. İsterseniz böyle gerçek değerlerden de konuşuruz merak etmeyin.
Aslında gelir elde etmek o kadar kolay ki. Ama bunun için şubenin oyuncak halinden çıkıp plan program yapılması ve profosyonel yönetilmesi gerekiyor.
Son olarak iddia ya basketbol giriyor. Bu bile çok ciddi gelir getiricek bu para görücez bakalım ne olacak.

Sene 2009. Kimse eskiden yapılan küçük hesapların bugün işleyeceğini düşünmesin.


Bakın Murat bey aramızda fikir ayrılığı olması geyet normal,ancak bazı gerçek olaylar var ki! bunu yanlış biliyorsunuz gibi geldi bana.

Özhan bey kulübün başkanıdır,ancak sahibi değil.Kulübün sahibi Galatasaray kongre üyeleri,ve taraftarıdır.

Özhan başkan kapanacak derse bile,onun karşısında hayır diyecek insanlar olmuştur ve olacaktır.

Kulübün tüzüğü açıktır,Divan ve kongrenin onayı olmadan hiç bir kapatma ve açma kararı alamazsınız.

Nedir bu abiler takıntısı anlamış değilim,onlar zamanında ellerinden geleni yaptılar,şimdi başka bir oluşum var,son iki senede nasıl bir yapılanma gördünüz,biraz açıklarsanız sevinirim.

Ben bu kulübe 20 milyara oyuncu transferi edildiğini gördüm.350 bin dolara takım kuruluyordu.

Siz senelik yapılan sponsorluk antlaşmasının ne kadar olduğunu biliyormusunuz?ben sadece forumda yeniyim ama basketbola uzak değilim.

Yukarıda şubenin oyuncak olduğunu söylemişsiniz.Şubeyi bu hale getirenlerde son iki sene parayı ben veririm benim dediğim olur mantalitesiyle iş yapanların suçudur.

Bence kimse küçük hesaplar peşinde koşmuyor! koşanların bu gün takımla ilişiği kesildi zaten.
 
Rüzgar bey Merhabalar;

Öncelikle; bu tarz ikili; polemik yaratacak diyaloglardan özellikle kaçınmaktayım; lakin; olaylara baktığınız pencerenin- sırf sizin değil- ; ısrarla yanlış olduğu kanısındayım;bu da ciddi bir bilgi kirlenmesi yaratıyor ve bazı bilgilere sahip olmayan genç arkadaşları yanlış yönlendiriyor. bu nedenle de kendimi yazmaya zorunlu hissediyorum...

Bu aralar; biraz kafam dağınık olduğunan parça parça quote yapmayı beceremedim; o nedenle de genel konu başlıkalrını topluyorum; umuyorum kusuruma bakmazsınız :

Bir de; forum yönetiminden ricam ; çok uzun yazı olacağından sıkıntılar olaibli okumada; 3-4 post halinde atmak istiyorum; anlayış gösterirlerse sevinirim...

Madde 1 : Özhan Canaydın ve Kulübün Mali Durumu:

-Öncelikle iddia ediyorsunuz ki; mali durum mirastır; en az suçlu Özhan Canaydındır.

Maalesef yanlış. İşiniz nedir bilemiyorum; lakin benimki bazı başka işlerin de yanı sıra bilanço okumak. Muhasabe ve finansman alanındayım. galatasarayın son 15 yıllık bilançolarını incelediğinizde- ben inceledim- Faruk Süren ve Mehmet Cansun'un başarısız finansman yöneticileri olduğunu görmek zor değil. Lakin camianın abisi Özhan Canaydın'ın berbat olduğunu görmemek ise ciddi şekilde zor. Durumu; çöken tek katlı binanın enkazına iş makinesiyle girip yandaki 10 katlı apartmanı tek katlı binanın üstüne çökerten ; üstüne de " Ya ama tek katlı bina çökmeseydi bunlar olmazdı" diye ağlayan beceriksiz greyder operatörüne benziyor.

Şöyle anlatalım. Galatasaray Spor Kulübü başkanlığını Özhan Canaydın devraldığında; kulübün borcu 56 milyon dolar + 42 trilyon vergi borcuydu. Özhan Canaydın döneminde bu 42 trilyon vergi borcu silindi. Buna rağmen; borç 165 milyon doalrı buldu.Örneğin; Fathi Terim2in ilk yılında; sırf geri gönderilen oyunculara ödenmiş olan tazminat Uefa'ya olan borcumuzu kat kat aşan 11 milyon dolardır. Bu dünyanın hiçbir yerinde başarılı bir finans yöneticiliği değildir ; bu performansı sergileyen şirketin Ceo'su; hayatının geri kalan kısmında ancak pastahane işletir; kusruuma bakmayın. Bu noktada şu durumu not düşelim ileride yardımcı olması adına

" Yani sonuç olarak; Özhan Canaydın ; Galatasaray'ın Uefa ya olan borcunu bile ödeyemeyip; basketbol şubesini sıcak para karşılığı " satışa çıkarma" dan birinci derecede sorumludur. Ve aynı Özhan Canaydın kulüp içinde basketbol şubesinde ağırlığı olan büyüklerin; her zaman sevdiği ve saydığı; genellikle de desteklediği bir büyüğüdür"

O halde:

" Galatasaray Spor Kulübünün basketbol şubesi; bir firmaya para karşılığı teslim edilirken ve üstelik Ülker grubu kendi adını rakip kulübe verip Galatasaraya bir alt firmayı yarı bedel sponsorlukla uygun görmüşken ; şubenin büyükleri destek vermişlerdir. Kendi kadrolarının görev yaptığı ilk yıl; bu destek sürerken; Ülker grubunun kontrolü ele aldığı sonraki yıllarda bu büyükler; şubeyi desteklememişlerdir. O halde genel çıakrım olarak ; 1. kısmın sonunda şunu söyleyebiliriz:

"Galatasaray kongresinin basketbol şubesi ayağı ; Galatasarayın Fenerbahçenin bir alt ayağı olmasından rahatsızlık duymamışlardır; sadece şubedeki kararlarda etkin olamadıkalrı için rahatsızlık duymaktadırlar"
 
Madde 2: Ülker Grubu

İddia etmektesiniz ki; Ülker grubu, Galatasarayı yönetmekte başarısız olmuştur; tek yaptıkları işsiz kalan çalışanlarını zorla Galatasaraya dayamaktadır.

Maalesef bir kere daha hatalısınız. Öncelikle bilmeniz gereken nokta; Ülker ticari bir firmadır; ve sponsorluk anlaşmasında; şartlar elverdiği müddetçe karlarını maksimize etmekle mükelleftirler. Bu noktada bir not düşelim;

" Ülkersporun Galatasaray spor kulübünün belirlediği çalışanlarla oluşan takıma sponsor olduğu yıl; gerçek bir başarısızlıktır. Galatasaray son anda play-off a girerek; Ülkersporun marka değerini düşürmüştür"

Evet bu durumda; Ülkerspor, kendilerine teslim edilmiş; Özhan Canaydın'ın onlar olmasa kapatma kararı aldığı; bir şubeyi Galatasaray'ın belirlediği çalışanlarla yönetmek gibi bir zorunluluğu yoktur. Kendileri yıllarca süren bir basketbol know-how'ın sahip oldukları için; şubeyi kendi belirledikleri elemanlarla idare etmeleri gayet normaldir.

Diğer noktada da Murat Özyer Galatasarayı Ülker aracılığıyla tehdit etti noktası . Yok Özyer kalırsa 7 milyon; Özyer kalmazsa 3 milyon dolar dediler; vs.

Bana bundan doğal ne var söyler misiniz? Adamlar ; gayet ticar şekilde düşünüp tekliflerini iletiyorlar. Bu noktada sayın Murat Özyer sadece bir detaydır. Adamlar kısaca diyor ki :

"Kardeşim senin getireceğin insanlara ben inanmıyorum. Sicilleri başarısızlıkla tescillenmiş. Ben bu şubeye 7 milyon doalr ayırmayı uygun görmüştüm; ama bu potansiyel başarıszılığın içine gözün kapalı giremem "

İşyeri sahibiyseniz bilirsiniz; hiç satın almaya çalıştığınız bir işyerini ; size içinde çalışan 15 kişiyle birlikte vermeyi denediler mi? Tutun ki verdiler ; alır mısınız ?

Sonuç oalrak ; Ülker grubu için sözlerimizi şöyle bağlayalım.

Adamalr bir ticari firma olarak ; Galatasarayın yönetme yükümlülüğünden kurtulmak ve de sıcak para bulmak amacıyla kendilerine teslim ettikleri şubede istedikleri insanlarla çalışma; ve bu noktada kendilerine yapılan baskıları - Bu noktada sormak lazım; Galatasaray şubesi Zelimir OBradovic'i mi önerdi de Ülker red etti? - red etme tasaruuflarını kullandılar. Çünkü açık bir gerçek var; parayı kendileri veriyolar; ve bu noktada Galatasaray'ı en yukarıya çıkarma arzusundalar; birileriyle iyi geçinme arzusunda değil.
 
Ünsal Y.' Alıntı:
Rüzgar bey Merhabalar;

Öncelikle; bu tarz ikili; polemik yaratacak diyaloglardan özellikle kaçınmaktayım; lakin; olaylara baktığınız pencerenin- sırf sizin değil- ; ısrarla yanlış olduğu kanısındayım;bu da ciddi bir bilgi kirlenmesi yaratıyor ve bazı bilgilere sahip olmayan genç arkadaşları yanlış yönlendiriyor. bu nedenle de kendimi yazmaya zorunlu hissediyorum...

Bu aralar; biraz kafam dağınık olduğunan parça parça quote yapmayı beceremedim; o nedenle de genel konu başlıkalrını topluyorum; umuyorum kusuruma bakmazsınız :

Bir de; forum yönetiminden ricam ; çok uzun yazı olacağından sıkıntılar olaibli okumada; 3-4 post halinde atmak istiyorum; anlayış gösterirlerse sevinirim...

Madde 1 : Özhan Canaydın ve Kulübün Mali Durumu:

-Öncelikle iddia ediyorsunuz ki; mali durum mirastır; en az suçlu Özhan Canaydındır.

Maalesef yanlış. İşiniz nedir bilemiyorum; lakin benimki bazı başka işlerin de yanı sıra bilanço okumak. Muhasabe ve finansman alanındayım. galatasarayın son 15 yıllık bilançolarını incelediğinizde- ben inceledim- Faruk Süren ve Mehmet Cansun'un başarısız finansman yöneticileri olduğunu görmek zor değil. Lakin camianın abisi Özhan Canaydın'ın berbat olduğunu görmemek ise ciddi şekilde zor. Durumu; çöken tek katlı binanın enkazına iş makinesiyle girip yandaki 10 katlı apartmanı tek katlı binanın üstüne çökerten ; üstüne de " Ya ama tek katlı bina çökmeseydi bunlar olmazdı" diye ağlayan beceriksiz greyder operatörüne benziyor.

Şöyle anlatalım. Galatasaray Spor Kulübü başkanlığını Özhan Canaydın devraldığında; kulübün borcu 56 milyon dolar + 42 trilyon vergi borcuydu. Özhan Canaydın döneminde bu 42 trilyon vergi borcu silindi. Buna rağmen; borç 165 milyon doalrı buldu.Örneğin; Fathi Terim2in ilk yılında; sırf geri gönderilen oyunculara ödenmiş olan tazminat Uefa'ya olan borcumuzu kat kat aşan 11 milyon dolardır. Bu dünyanın hiçbir yerinde başarılı bir finans yöneticiliği değildir ; bu performansı sergileyen şirketin Ceo'su; hayatının geri kalan kısmında ancak pastahane işletir; kusruuma bakmayın. Bu noktada şu durumu not düşelim ileride yardımcı olması adına

" Yani sonuç olarak; Özhan Canaydın ; Galatasaray'ın Uefa ya olan borcunu bile ödeyemeyip; basketbol şubesini sıcak para karşılığı " satışa çıkarma" dan birinci derecede sorumludur. Ve aynı Özhan Canaydın kulüp içinde basketbol şubesinde ağırlığı olan büyüklerin; her zaman sevdiği ve saydığı; genellikle de desteklediği bir büyüğüdür"

O halde:

" Galatasaray Spor Kulübünün basketbol şubesi; bir firmaya para karşılığı teslim edilirken ve üstelik Ülker grubu kendi adını rakip kulübe verip Galatasaraya bir alt firmayı yarı bedel sponsorlukla uygun görmüşken ; şubenin büyükleri destek vermişlerdir. Kendi kadrolarının görev yaptığı ilk yıl; bu destek sürerken; Ülker grubunun kontrolü ele aldığı sonraki yıllarda bu büyükler; şubeyi desteklememişlerdir. O halde genel çıakrım olarak ; 1. kısmın sonunda şunu söyleyebiliriz:

"Galatasaray kongresinin basketbol şubesi ayağı ; Galatasarayın Fenerbahçenin bir alt ayağı olmasından rahatsızlık duymamışlardır; sadece şubedeki kararlarda etkin olamadıkalrı için rahatsızlık duymaktadırlar"


Öncelikle seviyeli yazılarınızdan dolayı teşekkür ederim ben doktorum Ünsal bey,Beyin cerrahıyım.

O zaman hesaplarla bayağı içli,dışlısınız,size bir hatırlatma yapmak isterim.Özhan beyin döneminde borç 165 mil.dolar demişsiniz ki! bu çok doğru ancak bir bilgi eksikliğivar oda bu borcun 72 mil. doları 49 yıllık Ali Sami YEN stadının kira bedelidir.

Yani kulübün borcu sizin dediğiniz gibi 56 mil.dolardan 165 mil.dolara değil.
56 mil dolardan 93 mil dolara çıkmış.Tabi yapılan soponsorluk,ve naklen yayın ihaleleriyle borç,alacak farkı 29 mil.dolara kadar düşmüş olarak ibra edilmiştir.
Ülker gurubu ile yapılan sponsorluk antlaşması,5 yıl için 35 mil.dolardır.buda her yıl için 7 mil.dolar eder ancak kulüp bu antlaşmadan sonra paranın toplam tutarın 10 mil.doları peşin olarak almıştır.kalan 25 mil.dolarda her sene 5 mil.dolar olarak ödenmeye devam etmiştir.

Ülker gurubu kendi bakış açısınca haklı olabilir ama kimse bu büyük kulübü x takımın arka bahçesi yapmaya kalkışamaz.
Tekrar seviyeli yazılarınız için teşekkür ederim.
 
Madde 3:

Murat Özyer:

İddia ediyorsunuz ki; Murat hoca bir araba yanlış yaptı; yalan söyledi; vs. 8 tane de madde saymışsınız.

1-5-7. maddeler; hocanın Galatasaray dönemindeki performansıyla ilgili. Kişisel görüşünüzdür; saygı duyuyorum; yorum yapmıyorum. Birgün karşılaşırsak daha detaylı oalrak değerlendirme yaparız.

Lakin diğer maddeler çok sıkıntılı. Diyorsunuz ki ; hoca camianın ileri gelenlerini yok saydı?

Pardon da burada Murat Özyer'in koçluk yaparken kimden ne gibi bir akıl almasını bekliyorsunuz? Evet; kendisinin görevi coaching ve bu görevi yapması için camianın ileri gelenleriyle fikir alışverişi yapmaya gerek yok. Takdir edersiniz ki sayın Sebahattin Kart'ın Galatasaray'ın savunma stratejisine dair görüşleri pek değerli değil.

Ha eğer kastettiğiniz; Murat Özyer'in camianın büyüklerine selam vermemesi; saygı göstermemesi falan ise; yine yanlışsınız. Galatasarayda çalışmak ne zamandan beri; birilerine verilen değer; gösterilen saygı ; el etek öpmeye dayanan kriterlere bağlı bir hale geldi?

Tutun ki; Murat Özyer camianın büyüklerine kötü davrandı; gazeteye röportaj verip onları zor durumda bıraktı; dediğiniz herşey doğru . Ne bekliyordunuz? Siz liseli bir kardeşinizi koridorlarda; uluorta " Galatasaraylı falan değil bu; Ülker'in maşası " diye işaret edeceksiniz; damgalamaya kalkacaksınız; ama; Murat Özyer susup kafasını öne eğecek; aşağılamalarınıza ses çıkarmayacak. Bu mu liselikten ; kardeşlikten anlaşılan şey.

Basketbola uzak olmadığınıza göre; şöyle anlatayım rüzgar bey; eğer 2 pivot pota altında pozisyon alma mücadelesi verirken; sürekli diğerini dirsekliyorsa; dirsek yemeyi de göze almıştır. Siz; bulduğunuz en ufak fırsatta dirsek atıp; sonra biri size dokunur dokunmaz şikayete başlıyorsanız; belki hakemleri-kongreyi- aldatabilirsiniz; ama biz pozisyonu televizyondan izleyen seyirciler oalrak herşeyi görüyoruz; bizi aldatamazsınız. Sonuç oalrak :

"Murat Özyer; kimilerince başarılı kimilerince başarısız sezonlar geçirmiş; ama sonuç olarak; alternatiflerine duyulan güvensizlik sonucu 3 yıl görevinde kalmıştır; birilerinin maşası ; uşağı vesaire olduğu için değil. Ha diyorsanız ki; biz gittik Ettore Mesina ile anlaştık; ama Ülker istemedi; o zaman durum farklı olurdu. Ama; biliyoruz ki; Galatasaray kongresinin basketbol ayağı böyle bir vizyona sahip değil"
 
Ünsal Y.' Alıntı:
Madde 3:


Tutun ki; Murat Özyer camianın büyüklerine kötü davrandı; gazeteye röportaj verip onları zor durumda bıraktı; dediğiniz herşey doğru . Ne bekliyordunuz? Siz liseli bir kardeşinizi koridorlarda; uluorta " Galatasaraylı falan değil bu; Ülker'in maşası " diye işaret edeceksiniz; damgalamaya kalkacaksınız; ama; Murat Özyer susup kafasını öne eğecek; aşağılamalarınıza ses çıkarmayacak. Bu mu liselikten ; kardeşlikten anlaşılan şey.


"


Eğer hakikaten şu yukardaki sözler hocaya karşı bir ortamda sarf edilmişse ve Galatasaray taraftarı buna gereken tepkiyi vermemişse yazıklar olsun BİZE daha yeni haberimiz oluyor.

Gazeteye çok az söylemiş hoca.O da onun insanlığı diyelim...
 
Ünsal Y.' Alıntı:
Madde 3:

Murat Özyer:

İddia ediyorsunuz ki; Murat hoca bir araba yanlış yaptı; yalan söyledi; vs. 8 tane de madde saymışsınız.

1-5-7. maddeler; hocanın Galatasaray dönemindeki performansıyla ilgili. Kişisel görüşünüzdür; saygı duyuyorum; yorum yapmıyorum. Birgün karşılaşırsak daha detaylı oalrak değerlendirme yaparız.

Lakin diğer maddeler çok sıkıntılı. Diyorsunuz ki ; hoca camianın ileri gelenlerini yok saydı?

Pardon da burada Murat Özyer'in koçluk yaparken kimden ne gibi bir akıl almasını bekliyorsunuz? Evet; kendisinin görevi coaching ve bu görevi yapması için camianın ileri gelenleriyle fikir alışverişi yapmaya gerek yok. Takdir edersiniz ki sayın Sebahattin Kart'ın Galatasaray'ın savunma stratejisine dair görüşleri pek değerli değil.

Ha eğer kastettiğiniz; Murat Özyer'in camianın büyüklerine selam vermemesi; saygı göstermemesi falan ise; yine yanlışsınız. Galatasarayda çalışmak ne zamandan beri; birilerine verilen değer; gösterilen saygı ; el etek öpmeye dayanan kriterlere bağlı bir hale geldi?

Tutun ki; Murat Özyer camianın büyüklerine kötü davrandı; gazeteye röportaj verip onları zor durumda bıraktı; dediğiniz herşey doğru . Ne bekliyordunuz? Siz liseli bir kardeşinizi koridorlarda; uluorta " Galatasaraylı falan değil bu; Ülker'in maşası " diye işaret edeceksiniz; damgalamaya kalkacaksınız; ama; Murat Özyer susup kafasını öne eğecek; aşağılamalarınıza ses çıkarmayacak. Bu mu liselikten ; kardeşlikten anlaşılan şey.

Basketbola uzak olmadığınıza göre; şöyle anlatayım rüzgar bey; eğer 2 pivot pota altında pozisyon alma mücadelesi verirken; sürekli diğerini dirsekliyorsa; dirsek yemeyi de göze almıştır. Siz; bulduğunuz en ufak fırsatta dirsek atıp; sonra biri size dokunur dokunmaz şikayete başlıyorsanız; belki hakemleri-kongreyi- aldatabilirsiniz; ama biz pozisyonu televizyondan izleyen seyirciler oalrak herşeyi görüyoruz; bizi aldatamazsınız. Sonuç oalrak :

"Murat Özyer; kimilerince başarılı kimilerince başarısız sezonlar geçirmiş; ama sonuç olarak; alternatiflerine duyulan güvensizlik sonucu 3 yıl görevinde kalmıştır; birilerinin maşası ; uşağı vesaire olduğu için değil. Ha diyorsanız ki; biz gittik Ettore Mesina ile anlaştık; ama Ülker istemedi; o zaman durum farklı olurdu. Ama; biliyoruz ki; Galatasaray kongresinin basketbol ayağı böyle bir vizyona sahip değil"

Şöyle söyleyim Televizyondan size gösterileni görürsünüz.Ama türbünden her şeyi görürsünüz.

Ben kimseye el etek öp demedim bu benzetme kanımca hoş değil,bu gün hiç bir Galatasaray'lı büyüğü Murat hocaya hakaret etmedi.Ama sağda solda konuşan arkalarından demediğini bırakmayan ,yüzlerine gelince gülen bir insana 3 sene dayandılar.

Bakın bir söz vardır ! araba mercedes ama şöför traktör diye bizimkisi o hesap oldu.

Camianın büyüklüğü ve ağırlığını kaldıramadı hoca! bu normal kimse kapasitesinden fazlasını yapamaz,doğal şartlarda.Ancak basın yolu ile bu kulübe senelerce hizmet etmiş büyüklerimizde arkadaş hatrı için giydirenlere çanak tutmuştur.

Bu arada kendisi benim şahsi fikrim koçluk harici her şeyi yapmıştır,bu takımda,hiç bir maçta hocanın maça damgasını vurduğunu ben görmedim,kaçırmış olabilirim siz gördüyseniz yazarsanız sevinirim.

Bence bu konuları artık konuşmanın bir anlamı yok! Murat hoca gitti ,bir daha gelirmi? kısa süre için çok zor.

Biz önümüze bakalım Allah herkesin yolunu açık etsin.
 
Madde 4 - son madde -

Kongrenin Galatasaray basketbol ayağı - abiler- ve genel durum :

Şimdi öncelikle belirteyim ki; hani abiler kavramını pek sevmiyorum. Zira; zannetmiyorum ki Sn Sebahattin Kart'ın veya sayın Tuğrul Demir'in enerji durumları Galatasaray'ın günlük işlerini takip etmeye müsait olsun. O yüzden öngörüm odur ki; bu "Ülkere karşıyız; çünkü kararları onlar veriyor" grubunun içinde Galatasaraylı genç; basketbol şubesinde aktif görev alabilecek durumda profesyoneller de var. Ama daha koaly anlaşılabilmesi adına ben de tanım oalrak " abiler" kavramını kullanayım

Şimdi; yazılarınız ; bir noktada düğümleniyor.

"Abiler takımı kapanmaktan kurtardı. Hepsi; çok iyi niyetli Galatasaraylılardır. Ama abilerin zamanında başarısız olduk; çünkü o zaman para yoktu"

Evet her cümlenize katılıyorum; çok haklı ; doğru şeyler söylüyorsunuz. Lakin; bu söyledikleriniz abilerin iyi basketbol yöneticisi oldukları manasına gelmiyor; bu manayı nasıl bir bağlantıyla çıkarmakta olduğunuzu anlamakta zorlanıyorum.


" Abiler takımı kapanmaktan kurtardı"

Kendilerine bravo. Yok; espri olsun diye söylemiyorum. Güçleri varmış; yapmışlar; birilerini ikna ederek Galatasaray camiasını büyük bir utançtan kurtarmışlar. Lakin sorun şu :

" Defalarca gördüğümüz üzere ablerin gücü şubeyi ancak kapanmaktan kurtarmaya yetiyor. Daha iyisini yapacak bir vizyona ; kadroya ve mali kaynaklara sahip değiller.Öldürmüyorlar; süründürüyorlar. "

Kişisel portföyleri beni ilgilendirmiyor. Ben Galatasaray adına bulabildikleri parayla ilgileniyorum.

Abilerin Galatasaray yönetiminde oldukları; ve de kişisel bütçelerin global basketbol dünyasında yetmediği dönem; Galatasarayın siciline bir bakalım :


- Son Şampiyonluk: Yanılmıyorsam 1989. Henüz ilkokula başlamamıştım; bugün öğrenim hayatımın -yüksek lisans- son 3 ayındayım; bunun yanısıra; profesyonel oalrak basketbol camiasında çalışabilir hale geldim. Yani; hani Ülker döneminin elle tutulur; hiçbir barşısı yoktu ya; yönetimi almak isteyenlerin de yok! Yani Özyer'in tu-kaka olmasını sağlayan şeyi Özyeri şampiyon olamadı diye tu-kaka ilan edenler 16 yılda başaramamışlar.

-Oyuncu Kandırma: evet; kusura bakmayın; kullanmam gerekn tabir bu. Galatasaray bir dönem; yabancı oyuncu stratejisini; yabancıyı getirip ilk peşinatını vermek ; sonra 2. ay maaşını vermeyip oyalamak; oyuncu bir ay daha bedava oynadıktan sonra; 3. maaşını da vermeyip; oyuncu huzursuzlanmaya başaldığında bir araba hakaret ederek takımdan kovup yeni oyuncu getirmek üzerine kurmuştu bu dönemlerde. Ne demek istediğimi Tim Kempton'a sorun anlatsın; Türkiyede uğradığı hakaretleri.

- Oyuncuların parasını Fatih Terim'e ödetme: Yeterince şey ifade ediyor.

- 2 ay maaş alamadığı için maça gelmeyip evinde kalan oyuncunun evini basıp kapısını kırma.

- Oyuncularıyla davalık olup icraya verilmek

- gerekli know how'a sahip olmamak: Şöyle anlatayım; Murat Özyer istifa ettikten sonra; öyle bir acaiplikler silsilesi oldu ki; gayet yakından tanıdıkları Koray Mincinözlü'nün durumunu bile Fenerbahçe maçına bağladılar. Sizce bir sezonun kaderi takımın başında ilk maçına çıkan hocaya mı bağlanı? Nasıl bir sınavdır bu? Sn Koray Mincinözlü'ye güvenirseniz sezonu bitirirsiniz; yoksa anlaşmaşsınız. Bu koray hocanın yeteneklerine duyduğunuz gvenle alakalıdır. Fener baçıyla değil. Ve hatta şöyle söyleyeyim; bir Galatasaray yöneticisi sezona Koray Mincinozlu ile devam edileceğini açıkladığı dakikalarda; başka bir yönetici ünlü bir koçla pazarlık halindeydi. Bu mudur kulüp yönetmek?

Sonra diyorsunuz ki ; para yoktu; 20 milyara oyuncu geliyordu.

Tamam; doğru çok güzel. Ben de onu söylüyorum. Şubeyi Ülkerden geri almak isteyen isnanlar; iyi sponsorlar bulacak kuvvete sahip değiller. Galatasaraya ancak 20 milyarlık oyuncu getirip; Avea'dan gelecek 50 bin doalra bel bağlayabiliyorlar. Bunu uydurmuyorum; denedik; gördük. İşte bahsettiğimiz nokta bu. Biz Galatasarayın yeniden böyle olmasını istemiyoruz. Ama; şubeyi geri almak isteyenler; sadece biat bekliyorlar " Yahu siz bize güvenin " diye; plan proje hak getire. O dönemde Galatasaray 20 milyara oyuncu alıyordu; doğrudur; ve şimdi bunun mücadelesini veriyor Galatasaray bir daha 20 milyara oyuncu alır hale düşmesin diye.

Sizler diyorsunuz ki ; abiler zor şartlarda çalıştı ; kulübü kapatmaktan kurtardı; 20 milyara oyuncu alabiliyolardı.

Biz diyoruz ki; abiler kulübü zor şartlarda çalıştı ; çünkü şartları kolaylaştıracak yeterlilikleri yoktu. Abiler 20 milyara oyuncu aldılar; çünkü daha fazlasını bulacak güçleri yoktu.

Siz diyorsunuz ki; geri gelsinler; zor şartlarda çalıştılar; şimdi niye çalışmasınlar.

Biz diyoruz ki; madem işler artık daha kolay; daha çok para var; bırakın da işleri kolaylaştıranlar çalışsınlar; görevde oldukları sürece boğulmamak için çırpınanlar değil. İnsanların ellerini ayaklarını tutmayın; ancak bu sayede kimin yüzmeyi bilip kimin bilmediğini anlarısınz.
 

Üst