Öncelikle; kafaları öne eğmemek gerek. Bu forum özelinde Galatasaraylıları desteği de kösteği de çok koyu oluyor. Gerek yok. Galatasaray ilk defa play-off yarı finalinde elenmiyor. Aksine; Murat Özyer ayrıldığında söylemiştik; Özyerlerle de; Özyersiz de; göreceğimiz yarı finaldir diye; öyle oldu. Galatasaraylılara kafayı daima yukarıda tutmak yakışır.
Not 1 : Bu projeksiyonda yazacağım isimler ; tamamen kendi kişisel görüşlerimdir; hiçbir isimde çok ısrarcı değilim. Lakin; ana felsefeyi görmek gerekir; isim tartışmak yerine; ana felsenin doğru olduğunda kendi adıma ısrarlıyım.
Not 2: Hiç kıvırmadan evirmeden söyleyelim. Bu yıl Galatasaray şubesinde %30-35 civarı küçülme öngörülüyor; bir değişiklik olmazsa. Resmi rakam değil; fakat bu yıl 10 milyon dolara yakın bir para harcandı. Bu nedenle ben kendi projemi 6 milyon dolarlık oyuncu bütçesiyle sınırlandırdım.
Bölüm 1 : Bulanık Suda Balık Avlanmaz: YÖNETİM
Galatasaray?ın geçen 3 yılının özeti budur: Bulanık suda balık avlamaya çalışmak. Lakin sular durulmadan başarının gelebilir birşey olmadığı görülüyor. Yönetim adına; bu yıl için düşen 2 görev vardır :
A.Galatasaray?ın hedeflerini ve de şubede çalışacak insnaların görev tanımının sınırlarını çizmek
B .Bu sınırların dışında kalan her ama her unsuru temizlemek; yaşlarına, tecrübelerine; kongre oy potansiyellerine; kişisel dostluklara falan acımadan. Biraz daha açalım :
A. Galatasaray spor kulübü; öncelikle hedefini net bir şekilde belirlemelidir. Hedef şampiyonluk mu? Yoksa; haysiyetli bir şekilde; play-off da yarı finalde süpürülüp elenmek mi. Baştan söyleyelim; eğer ; hedef 2. si ise; Galatasarayın parasına yazık edilmesin. 1.5-2 milyon dolar bütçe; Ortalamanın da biraz üstünde bir koçla bu iş yapılır. Öyle ; 10 milyon doalra falan gerek yok. Lakin; hedef ilki; yani şampiyonluk ise; işler değişiyor. Bu noktada; yapılması gereken ilk iş; doğru adamları doğru pozisyonlara yerleştirmek. Ve de arkalarında durabilmek ; altlarının birileri tarafından oyulmamasını sağlamak. Veya da ; birilerinin gönlü olsun diye; Taktik Menajer; Kondüsyon Menajeri, Gönül koçu falan gibi; gudubet düzenlemelere gidilmemesini sağlamak. Bu doğru pozisyonlara seçilmiş doğru insanları koruyarak ancak başarı kazanabilir Galatasaray; kendinen küçük bütçeli takımlara karşı. Bu nedenle de Galatasaray yönetimi oturmalı ve; basketbol branşında görev yapacak profesyonellerin hangi pozisyonlarda olacağını acilen belirlemelidir. Benim gözümde; bu pozisyonlar bir sportif direktör; bir idari menajer ; koç ve ekibidir. Bu noktada; yönetimin içinde basketbol şubesi lağvedilip sportif direktör başkana bağlı çalışmalıdır.
B. Bu sınırların dışında kalan herkesle ama herkesle yollar ayrılmalıdır; gayrı resmi çalışanlar dahil. Bu noktada; evet söylediğimiz şey; topyekün bir temizliğe gidilmesi; Galatasaray basketbol camiasına geçmişte hizmet vermiş; bazı büyüklerimizin; hizmetlerinin yeterli olduğu hatırlanmalı; ve günümüzün global basketbol dünyasında ? Yav şu Araba söyleyin postup yapsın ? anlayışının yeri olmadığı bilinmelidir. Görünen o ki; büyüklerimizin bazıları ; Galatasaray?ın yeni sezonki koçunun belirlenmesinde söz sahibi olmak istiyorlar; belirledikleri adaylarda ise Galatasaray?ın istikbalindense ; birilerini mutlu etme ve daha da kötü kriterlerle hareket ediyorlar. Bu nedenler dolayısıyla, bu kişilere teşekkür edilmeli- geçmiş emeklerinden ötürü- lakin; Galatasaray basketbolu üzerindeki nüfuz alanları hızlı bir biçimde kırılmalıdır.
Bu gruba giren 2. bir konu da sponsor konusudur. Galatasaray; şu veya bu şekilde; Fenerbahçeye ana sponsorluk yapan bir kurumun yan sponsorluğunu kabul etmelidir. Açık ki; Ülker grubu; ve şube içindeki nüfuz alanlarıyla yollar ayrılmalıdır. Para konusunun çok ciddi bir husus olduğu kanısında değilim; eğer niyetleri varsa. Galatasaray yönetimi; 5 milyon dolar harcayacak ve de basketbola dair geçmiş know-how?ı olmayan bir sponsor bulmalıdır. Eğer; koskoca Galatasaraya; birçok iş adamından oluşan bir yönetim, bir sponsor ayarlayamıyorsa; sorumluluğu üstüne almalı; örneğin bu 5 milyon doalr Adnan Polat tarafından karşılanıp; kulübe de Ege Seramik spnsorluk yapmalıdır. Eğer; zaten hem Galatasaray için çaba göstermeyecek; üstelik de ellerini maddi anlamda taşın altına sokmaktan kaçacaklarsa; çok fazla konuşmanın bir anlamı yok.
SONUÇ1 : Galatasaray; geçtiğimiz yıllarda; düzgün bir yönetim sergileyememiştir; basketbol şubesi konusunda. Şubeye elini uzatan herkes bir miktar mutlu edilmeye çalışılmış; bu noktada da; ne herkes tam mutlu edilebilmiş, ne de arzulanan başarıya ulaşılmıştır-tabi gerçekten bir başarı arzulanıyorsa- Bu nedenle de Galatasaray; ? Çekirdek yönetim tarzı? na geçip; etkili ve yetkili profesyonellerle anlaşmalı; bunların dışında da; şubeye birileri el uzatmaya kalkarsa; gayet ama gayet acımasız olmalıdır; hiçbir hesap kitap yapmadan.
Bölüm 2 : Teknik Kadro: ?Lobiye değil; takıma çaba?
2. bölümde de; teknik kadroyu incelemek lazım. Yanlış anlaşılmasın; yukarıda yazdığımda ötürü kimseyi suçlamıyorum. Bir transfer döneminde; arkanızdan çalışan çok fazla insan varsa; doğal oalrak siz de; arkanıza birilerini almak istersiniz. Bu ; Erman Kunter; Murat Özyer, diğer bütün liseli koçlar ve hatta Türk koçlar için geçerli. Unutmayın; Erman Kunter Galatasaray?a son yılların en başarılı sezonunu yaşatmışken gitti. Sırf birilerinin ahbap-çavuş ilişkilerinden dolayı. Murat Özyer; ha keza daha yapabilecekleri şeyler varken gittiler. Bütün çabalarına rağmen. Bu nedenle de; açıkça görülüyor ki; Murat Didin; Erman Kunter veya diğerleri, rahat çalışma fırsatı bulamayacaklar. Birileri altlarını oymaya çalışrken; kendileri de; konsantrasyonlarının ciddi bir kısmını lobi yapmak, kendi arkalarını kollamak ve kollayacak insanları kazanmaya çalışmakla geçirecekler. Bu nedenle de; normal şartlarda; uyum sorunundan dolayı pek sıcak bakmamakla beraber; yabancı bir koçla uzun vadeli ve ciddi tazminatlı bir kontrat yapılmalıdır-en az 2 yıl-. Lakin; şüphesiz ki burada da; koçun doğru seçilmesi gerekiyor ; ciddi şekilde. Kişisel olarak ;ben adaylarım şunlar:
Zvika Sherf: Euroleague Finali
Tomo Mahoric: Uleb Cup şampiyonu
Sharon Drucker: Uleb Cup şampiyonu
Andrea Mazzon: Korac Cup şampiyonu; Uleb Cup finali
Slobodan Subotic: Yunan Ligi Şampiyonu
Aleksandar Trifunovic
Jonas Kazlauskas
Asistan koçlar konusunda da; ciddi araştırmalarla; koça uyum sorununu en aza indirebilecek, çalışkan ve profesyonel isimler katılmalıdır kadroya. Benim adaylarım şunlar:
1. Asistan
- Ertuğrul Erdoğan( Fenerbahçe )
- Alessandro Giulliani ( Solsonica Rieti)
- Luigi Gresta( Potenza)
- Okan Çevik ( Galatasaray)
2. Asistan
- Yalçın Küçüközkan ( Banvit)
- Alp Bayramoğlu(Ted)
- Mehmet Bitim ( kepez Belediye)
- Mustafa Aksoy( Çanakkel belediye)
3. Asistan (İstatistik)
- Yakup sekizkök ( Erdemirspor)
- Ertuğ Tuzcukaya(FMV Işık)
- Cüneyt Kendirci( Gelişim Koleji)
- Deniz Atak ( Genç Telekom)
SONUÇ2: Galatasaray geçmiş dönemlerde; arkasını korumaya çalışmaktan Galatasarayı korumaya yeterli konsantrasyonu ayıramayan hocalarla çalıştı. Kimileri ? Bize selamı kesti ? diye eleştirildiler hatta; Galatasaray erkek basketbolunun Avrupada en iyi günlerini gördüğüne bakmadan..Bu nedenle de; Galatasaray artık; saha dışında gçlü olduğu için değil; saha içinde güçlü olduğu için hoca tercih etmeli; ve bu hocaları saha dışında güç arayışına itmeyecek düzenlemeleri sağlamalıdır.
Bölüm 3: Sertlik ve Mobilite kazanır. En azından bugünlerde!
Günümüz basketbolunun en önemli özelliği bu oldu. Sertlik ve mobilite; daima kazanıyor. Örneğin; sert Yunanistan; yetenekli Yugoslavyayı yeniyor; sert Fenerbahçe yumuşak Efes Pilseni yeniyor. Efes Pilsen?in bu yıl favori olmasındaki tek sebep de o : sert olmak. O halde; görünen o ki ; Murat Özyer?in Yuoslavlar üzerine kurduğu pick and roll sistemi tutmazdı; hele ki Marshall Strickland ile. Buna karşılık geçen yılki sert takım ise , çok daha başarılı oldu; Avrupa standartlarında basketbol oynadı. O halde sert olmak lazım.
2 bir konu da yine; saha dışını yönetenlerde olduğu gibi; saha içindekilerde de Çekirdek kadro siyasetini uygulamak gerektiği. Basketbol 12 kişi ile oynanan bir oyun değil. Takımlara baktığınız zaman; rotasyonda birbirini aratmayan 8 veya 9 oyuncunun olmaması gayet yeterli. Galatasaray?daki sıkıntı ise ; Galatasaray?da çok fazla ortalama düzeyde oyuncu olması. Bu nedenle de ;bir türlü derli toplu bir rotasyon kurulamıyor. Hatta; biraz daha netleştirelim; oyuncu isimlerine takılmadan ;en fazlası 5 sayı ortalama ile oynayan 3 oyuncunun Galatasaray?a toplam maliyeti 500 bin dolar civarı. Geçen yıl daha da fazlaydı. Acı lakin gerçek; eğer sizden daha yüksek bütçeli takımlara karşı şampiyonluk mücadelesi veriyoesanız; bir maç 18 sayı atsın dyie; bir oyuncuya 150 bin doalr para verip kadro kalitenizi azaltmazsınız. Azaltırsanız da; sonuç bu oluyor. Bu nedenle de; Galatasaray çekirdek bir kadro kurup, bu kadronun mümkün mertebe; sert ?mobil ve doğru adamlardan oluşmasını sağlamalıdır.
Bu noktada; listeye geçerken; kanımca ; 2 önemli nokta var, Cüneyt ve de Hüseyin?in yaşları ilerledi; bu nedenle de; düzenli oalrak geri adım atmayacak 2 oyuncuya ihtiyaç var; ve de 2. konu ; sahada sadece 3 yabancı olabiliyor. Bu yıl atlanan nokta buydu; Galatasaray çok iyi bir takım olabilirdi; lakin sahada ancak 3 yabancı olabiliyor.Sahaya çıkan Galatasaray 5 leri daima bazı pozisyonlarda güdük kaldılar. O nedenle de kişisel olarak ; 3 ve 5 nuamraları yerli oyuncularla geçmeyi önerirdim. Hüseyin gibi bir oyuncunun yanına; yine yerli statüsünde Ermal Kuqo?yu alıp; 3 numarayı da Bekir Yarangüme?ye emanet ederdim. Bu sayede de; Türkiyenin en iyi yedek gardı ve pivotuna sahip oluyoruz; Hüseyin ve Cüneytle; ki bu hem takıma veteran katkısı ; hem de ciddi bir bench katkısı oluyor. Bu nedenle de yabancı oyuncuları 1-2 ve 4 nuamralar alınması; 4. yabancı hakkının ise 4-3 oynayabilen bir oyuncuya kullanılması taraftarıyım.5. yabancı Galatasaray için lüks Adaylarım ise şunlar:
Point Guard:
- Pooh Jeter ( Vive Menorca)
- Shammond Williams (Pamesa Valencia)
- Darius Washington(Ural Great)
- Julius Jenkins( Alba Berlin)
- Doron Perkins( Maccabi Haifa)
Shooting Guard
-David Hawkins ( Armani Milano)
-David Moss( Banca Tercas)
-Fred Warrick( Krasnoyarsk)
-Taquan Dean(Murcia)
-Rashad Anderson (Snaidero Udine)
Power Forward:
-Judson Wallace( Benetton Treviso)
-Kevin Pinkney( Cantu)
-Demetrius Alexander( BC Donetsk)
-James Gist( Biella)
-Sam Clancy( Samara)
4-3
-Gabe Muoneke( Çin)
-Rodney Ehite( Çin)
-P.j Tucker( BC DOnetsk)
-Nik Caner Medley ( Cajasol)
Yerli Kadrosu :
Hüseyin Beşok
Cüneyt Erden
Ermal Kuqo
Bekir Yarangüme
Murat Kaya
Aican güney
Altay Özurgancı
Teoman Örge
Toplam Bütçe: Gelen yabancı oyunculara göre; maksimum 7 milyon dolar.
Sonuç olarak ; Galatasaray basketbol şubesi; uzun süredir; teleffuz ettiği hedeflere varabilecek bir şekilde yönetilmiyor. Bu nedenle de; sezonun sonunda; artık bir Galatasaray yönetimine uygun davranarak ; galatasarayı yükseltecek çalışmalar içine girmelidirler. Bu işlere de; basketbolu; birilerinin düdük öttürmeye çalıştığı ucubik bir yapı haline gelmekten kurtararak başlamlıdırlar.
Son Not: Bu noktada; gelebileceğini tahmin ettiğim; ?bu adamlardan kaç tanesini sen temsil ediyorsun; kendi cebine düşünme? suçlamasına önceden önlem almak adına yazayım; yukarıda adı geçen 19 oyuncudan sadece 4 tanesi benim şirketimin oyuncusudur. Koçlardan ise hiçbiri.
Son not2: Bu yazıyı yazarken ; diğer topiği görmedim; pencere açık olduğu için. Adminlerden özür diliyorum.
Not 1 : Bu projeksiyonda yazacağım isimler ; tamamen kendi kişisel görüşlerimdir; hiçbir isimde çok ısrarcı değilim. Lakin; ana felsefeyi görmek gerekir; isim tartışmak yerine; ana felsenin doğru olduğunda kendi adıma ısrarlıyım.
Not 2: Hiç kıvırmadan evirmeden söyleyelim. Bu yıl Galatasaray şubesinde %30-35 civarı küçülme öngörülüyor; bir değişiklik olmazsa. Resmi rakam değil; fakat bu yıl 10 milyon dolara yakın bir para harcandı. Bu nedenle ben kendi projemi 6 milyon dolarlık oyuncu bütçesiyle sınırlandırdım.
Bölüm 1 : Bulanık Suda Balık Avlanmaz: YÖNETİM
Galatasaray?ın geçen 3 yılının özeti budur: Bulanık suda balık avlamaya çalışmak. Lakin sular durulmadan başarının gelebilir birşey olmadığı görülüyor. Yönetim adına; bu yıl için düşen 2 görev vardır :
A.Galatasaray?ın hedeflerini ve de şubede çalışacak insnaların görev tanımının sınırlarını çizmek
B .Bu sınırların dışında kalan her ama her unsuru temizlemek; yaşlarına, tecrübelerine; kongre oy potansiyellerine; kişisel dostluklara falan acımadan. Biraz daha açalım :
A. Galatasaray spor kulübü; öncelikle hedefini net bir şekilde belirlemelidir. Hedef şampiyonluk mu? Yoksa; haysiyetli bir şekilde; play-off da yarı finalde süpürülüp elenmek mi. Baştan söyleyelim; eğer ; hedef 2. si ise; Galatasarayın parasına yazık edilmesin. 1.5-2 milyon dolar bütçe; Ortalamanın da biraz üstünde bir koçla bu iş yapılır. Öyle ; 10 milyon doalra falan gerek yok. Lakin; hedef ilki; yani şampiyonluk ise; işler değişiyor. Bu noktada; yapılması gereken ilk iş; doğru adamları doğru pozisyonlara yerleştirmek. Ve de arkalarında durabilmek ; altlarının birileri tarafından oyulmamasını sağlamak. Veya da ; birilerinin gönlü olsun diye; Taktik Menajer; Kondüsyon Menajeri, Gönül koçu falan gibi; gudubet düzenlemelere gidilmemesini sağlamak. Bu doğru pozisyonlara seçilmiş doğru insanları koruyarak ancak başarı kazanabilir Galatasaray; kendinen küçük bütçeli takımlara karşı. Bu nedenle de Galatasaray yönetimi oturmalı ve; basketbol branşında görev yapacak profesyonellerin hangi pozisyonlarda olacağını acilen belirlemelidir. Benim gözümde; bu pozisyonlar bir sportif direktör; bir idari menajer ; koç ve ekibidir. Bu noktada; yönetimin içinde basketbol şubesi lağvedilip sportif direktör başkana bağlı çalışmalıdır.
B. Bu sınırların dışında kalan herkesle ama herkesle yollar ayrılmalıdır; gayrı resmi çalışanlar dahil. Bu noktada; evet söylediğimiz şey; topyekün bir temizliğe gidilmesi; Galatasaray basketbol camiasına geçmişte hizmet vermiş; bazı büyüklerimizin; hizmetlerinin yeterli olduğu hatırlanmalı; ve günümüzün global basketbol dünyasında ? Yav şu Araba söyleyin postup yapsın ? anlayışının yeri olmadığı bilinmelidir. Görünen o ki; büyüklerimizin bazıları ; Galatasaray?ın yeni sezonki koçunun belirlenmesinde söz sahibi olmak istiyorlar; belirledikleri adaylarda ise Galatasaray?ın istikbalindense ; birilerini mutlu etme ve daha da kötü kriterlerle hareket ediyorlar. Bu nedenler dolayısıyla, bu kişilere teşekkür edilmeli- geçmiş emeklerinden ötürü- lakin; Galatasaray basketbolu üzerindeki nüfuz alanları hızlı bir biçimde kırılmalıdır.
Bu gruba giren 2. bir konu da sponsor konusudur. Galatasaray; şu veya bu şekilde; Fenerbahçeye ana sponsorluk yapan bir kurumun yan sponsorluğunu kabul etmelidir. Açık ki; Ülker grubu; ve şube içindeki nüfuz alanlarıyla yollar ayrılmalıdır. Para konusunun çok ciddi bir husus olduğu kanısında değilim; eğer niyetleri varsa. Galatasaray yönetimi; 5 milyon dolar harcayacak ve de basketbola dair geçmiş know-how?ı olmayan bir sponsor bulmalıdır. Eğer; koskoca Galatasaraya; birçok iş adamından oluşan bir yönetim, bir sponsor ayarlayamıyorsa; sorumluluğu üstüne almalı; örneğin bu 5 milyon doalr Adnan Polat tarafından karşılanıp; kulübe de Ege Seramik spnsorluk yapmalıdır. Eğer; zaten hem Galatasaray için çaba göstermeyecek; üstelik de ellerini maddi anlamda taşın altına sokmaktan kaçacaklarsa; çok fazla konuşmanın bir anlamı yok.
SONUÇ1 : Galatasaray; geçtiğimiz yıllarda; düzgün bir yönetim sergileyememiştir; basketbol şubesi konusunda. Şubeye elini uzatan herkes bir miktar mutlu edilmeye çalışılmış; bu noktada da; ne herkes tam mutlu edilebilmiş, ne de arzulanan başarıya ulaşılmıştır-tabi gerçekten bir başarı arzulanıyorsa- Bu nedenle de Galatasaray; ? Çekirdek yönetim tarzı? na geçip; etkili ve yetkili profesyonellerle anlaşmalı; bunların dışında da; şubeye birileri el uzatmaya kalkarsa; gayet ama gayet acımasız olmalıdır; hiçbir hesap kitap yapmadan.
Bölüm 2 : Teknik Kadro: ?Lobiye değil; takıma çaba?
2. bölümde de; teknik kadroyu incelemek lazım. Yanlış anlaşılmasın; yukarıda yazdığımda ötürü kimseyi suçlamıyorum. Bir transfer döneminde; arkanızdan çalışan çok fazla insan varsa; doğal oalrak siz de; arkanıza birilerini almak istersiniz. Bu ; Erman Kunter; Murat Özyer, diğer bütün liseli koçlar ve hatta Türk koçlar için geçerli. Unutmayın; Erman Kunter Galatasaray?a son yılların en başarılı sezonunu yaşatmışken gitti. Sırf birilerinin ahbap-çavuş ilişkilerinden dolayı. Murat Özyer; ha keza daha yapabilecekleri şeyler varken gittiler. Bütün çabalarına rağmen. Bu nedenle de; açıkça görülüyor ki; Murat Didin; Erman Kunter veya diğerleri, rahat çalışma fırsatı bulamayacaklar. Birileri altlarını oymaya çalışrken; kendileri de; konsantrasyonlarının ciddi bir kısmını lobi yapmak, kendi arkalarını kollamak ve kollayacak insanları kazanmaya çalışmakla geçirecekler. Bu nedenle de; normal şartlarda; uyum sorunundan dolayı pek sıcak bakmamakla beraber; yabancı bir koçla uzun vadeli ve ciddi tazminatlı bir kontrat yapılmalıdır-en az 2 yıl-. Lakin; şüphesiz ki burada da; koçun doğru seçilmesi gerekiyor ; ciddi şekilde. Kişisel olarak ;ben adaylarım şunlar:
Zvika Sherf: Euroleague Finali
Tomo Mahoric: Uleb Cup şampiyonu
Sharon Drucker: Uleb Cup şampiyonu
Andrea Mazzon: Korac Cup şampiyonu; Uleb Cup finali
Slobodan Subotic: Yunan Ligi Şampiyonu
Aleksandar Trifunovic
Jonas Kazlauskas
Asistan koçlar konusunda da; ciddi araştırmalarla; koça uyum sorununu en aza indirebilecek, çalışkan ve profesyonel isimler katılmalıdır kadroya. Benim adaylarım şunlar:
1. Asistan
- Ertuğrul Erdoğan( Fenerbahçe )
- Alessandro Giulliani ( Solsonica Rieti)
- Luigi Gresta( Potenza)
- Okan Çevik ( Galatasaray)
2. Asistan
- Yalçın Küçüközkan ( Banvit)
- Alp Bayramoğlu(Ted)
- Mehmet Bitim ( kepez Belediye)
- Mustafa Aksoy( Çanakkel belediye)
3. Asistan (İstatistik)
- Yakup sekizkök ( Erdemirspor)
- Ertuğ Tuzcukaya(FMV Işık)
- Cüneyt Kendirci( Gelişim Koleji)
- Deniz Atak ( Genç Telekom)
SONUÇ2: Galatasaray geçmiş dönemlerde; arkasını korumaya çalışmaktan Galatasarayı korumaya yeterli konsantrasyonu ayıramayan hocalarla çalıştı. Kimileri ? Bize selamı kesti ? diye eleştirildiler hatta; Galatasaray erkek basketbolunun Avrupada en iyi günlerini gördüğüne bakmadan..Bu nedenle de; Galatasaray artık; saha dışında gçlü olduğu için değil; saha içinde güçlü olduğu için hoca tercih etmeli; ve bu hocaları saha dışında güç arayışına itmeyecek düzenlemeleri sağlamalıdır.
Bölüm 3: Sertlik ve Mobilite kazanır. En azından bugünlerde!
Günümüz basketbolunun en önemli özelliği bu oldu. Sertlik ve mobilite; daima kazanıyor. Örneğin; sert Yunanistan; yetenekli Yugoslavyayı yeniyor; sert Fenerbahçe yumuşak Efes Pilseni yeniyor. Efes Pilsen?in bu yıl favori olmasındaki tek sebep de o : sert olmak. O halde; görünen o ki ; Murat Özyer?in Yuoslavlar üzerine kurduğu pick and roll sistemi tutmazdı; hele ki Marshall Strickland ile. Buna karşılık geçen yılki sert takım ise , çok daha başarılı oldu; Avrupa standartlarında basketbol oynadı. O halde sert olmak lazım.
2 bir konu da yine; saha dışını yönetenlerde olduğu gibi; saha içindekilerde de Çekirdek kadro siyasetini uygulamak gerektiği. Basketbol 12 kişi ile oynanan bir oyun değil. Takımlara baktığınız zaman; rotasyonda birbirini aratmayan 8 veya 9 oyuncunun olmaması gayet yeterli. Galatasaray?daki sıkıntı ise ; Galatasaray?da çok fazla ortalama düzeyde oyuncu olması. Bu nedenle de ;bir türlü derli toplu bir rotasyon kurulamıyor. Hatta; biraz daha netleştirelim; oyuncu isimlerine takılmadan ;en fazlası 5 sayı ortalama ile oynayan 3 oyuncunun Galatasaray?a toplam maliyeti 500 bin dolar civarı. Geçen yıl daha da fazlaydı. Acı lakin gerçek; eğer sizden daha yüksek bütçeli takımlara karşı şampiyonluk mücadelesi veriyoesanız; bir maç 18 sayı atsın dyie; bir oyuncuya 150 bin doalr para verip kadro kalitenizi azaltmazsınız. Azaltırsanız da; sonuç bu oluyor. Bu nedenle de; Galatasaray çekirdek bir kadro kurup, bu kadronun mümkün mertebe; sert ?mobil ve doğru adamlardan oluşmasını sağlamalıdır.
Bu noktada; listeye geçerken; kanımca ; 2 önemli nokta var, Cüneyt ve de Hüseyin?in yaşları ilerledi; bu nedenle de; düzenli oalrak geri adım atmayacak 2 oyuncuya ihtiyaç var; ve de 2. konu ; sahada sadece 3 yabancı olabiliyor. Bu yıl atlanan nokta buydu; Galatasaray çok iyi bir takım olabilirdi; lakin sahada ancak 3 yabancı olabiliyor.Sahaya çıkan Galatasaray 5 leri daima bazı pozisyonlarda güdük kaldılar. O nedenle de kişisel olarak ; 3 ve 5 nuamraları yerli oyuncularla geçmeyi önerirdim. Hüseyin gibi bir oyuncunun yanına; yine yerli statüsünde Ermal Kuqo?yu alıp; 3 numarayı da Bekir Yarangüme?ye emanet ederdim. Bu sayede de; Türkiyenin en iyi yedek gardı ve pivotuna sahip oluyoruz; Hüseyin ve Cüneytle; ki bu hem takıma veteran katkısı ; hem de ciddi bir bench katkısı oluyor. Bu nedenle de yabancı oyuncuları 1-2 ve 4 nuamralar alınması; 4. yabancı hakkının ise 4-3 oynayabilen bir oyuncuya kullanılması taraftarıyım.5. yabancı Galatasaray için lüks Adaylarım ise şunlar:
Point Guard:
- Pooh Jeter ( Vive Menorca)
- Shammond Williams (Pamesa Valencia)
- Darius Washington(Ural Great)
- Julius Jenkins( Alba Berlin)
- Doron Perkins( Maccabi Haifa)
Shooting Guard
-David Hawkins ( Armani Milano)
-David Moss( Banca Tercas)
-Fred Warrick( Krasnoyarsk)
-Taquan Dean(Murcia)
-Rashad Anderson (Snaidero Udine)
Power Forward:
-Judson Wallace( Benetton Treviso)
-Kevin Pinkney( Cantu)
-Demetrius Alexander( BC Donetsk)
-James Gist( Biella)
-Sam Clancy( Samara)
4-3
-Gabe Muoneke( Çin)
-Rodney Ehite( Çin)
-P.j Tucker( BC DOnetsk)
-Nik Caner Medley ( Cajasol)
Yerli Kadrosu :
Hüseyin Beşok
Cüneyt Erden
Ermal Kuqo
Bekir Yarangüme
Murat Kaya
Aican güney
Altay Özurgancı
Teoman Örge
Toplam Bütçe: Gelen yabancı oyunculara göre; maksimum 7 milyon dolar.
Sonuç olarak ; Galatasaray basketbol şubesi; uzun süredir; teleffuz ettiği hedeflere varabilecek bir şekilde yönetilmiyor. Bu nedenle de; sezonun sonunda; artık bir Galatasaray yönetimine uygun davranarak ; galatasarayı yükseltecek çalışmalar içine girmelidirler. Bu işlere de; basketbolu; birilerinin düdük öttürmeye çalıştığı ucubik bir yapı haline gelmekten kurtararak başlamlıdırlar.
Son Not: Bu noktada; gelebileceğini tahmin ettiğim; ?bu adamlardan kaç tanesini sen temsil ediyorsun; kendi cebine düşünme? suçlamasına önceden önlem almak adına yazayım; yukarıda adı geçen 19 oyuncudan sadece 4 tanesi benim şirketimin oyuncusudur. Koçlardan ise hiçbiri.
Son not2: Bu yazıyı yazarken ; diğer topiği görmedim; pencere açık olduğu için. Adminlerden özür diliyorum.