Hakem ne ya, ilk yarıda 15 sayı öndeyken bile elimiz ayağımız titriyordu resmen. Daçka bir yerde nefesi bulursa maça ortak olacağı kesindi, 3. çeyrek ortasına götürünce heralde yetişemezler dedim ama 1 periyotluk yoğun çabaları tüm farkı bile alıp götürmeye yetti. Futbol dahil çok şubemiz gibi kazanma karakteri yoğa yakın olan yeteneğine göre maç götüren bir takımız işte. Biz deplasmanı 10 bin kişiye İzmir'de oynamışız ya da 2 bin kişiye Daçka'da oynamışız farketmez. 2 taraftar bağırsın, rakip koç bir ortaya atılsın, konsantrasyonu iğne ipliğe bağlı bir takımız. Tabii koç da erkek takımına alışık olmadığı için ortaya atılıp kendini attıracağına oyuncusuyla kavga edip takımını kaptırdı. Ergin hoca maç ortası çıkışıyla bilenmiş Barca'ya karşı olmayacak maçı deplasmanda kazandıracaktı resmen, biz bugün başta koç, sonra oyuncularla 2 bin kişilik ergenlere karşı bile dirençli kalamadık. Yıllardır olduğu gibi yetenek olarak ortalama üstü, kafaca vasatın altı bir takımız gene.