BSL 6. Hafta | Fenerbahçe - Galatasaray

Basketbol Süper Ligi 6. haftasında pazar günü saat 19:00'da Fenerbahçe'ye konuk oluyoruz.

10/11 sezonu final serisinden beri, Ülker Arena'nın açıldığından beri henüz Fb deplasmanında galibiyet alamadık, Olympiakos zaferiyle ve Fb'nin bugün İspanya deplasmanındaki maçtan yorgun dönmesiyle son yıllarda galibiyet adına ilk defa bu kadar şansımızın olduğunu söyleyebiliriz.

Fenerbahçe'nin ligde oynadığı 5 maçta toplam 59 sayı atan Bobby Dixon bu alanda takımının lideri konumunda bulunuyor. Vesely 29 ribaundla, Sloukas ise 18 asistle bu alanda takımının öne çıkan isimleri oldular. Fenerbahçe'de Bogdanoviç dışında eksik oyuncu bulunmuyor.

Mücadele Lig TV 3'den yayınlanacak.
 
Galatasaray'ın bundan sonra bugünkü Olympiacos maçından daha az mücadele gösterme gibi bir lüksü yok. Tabii ki rakip bizden çok daha kaliteli ve en nihayetinde bir dış saha maçı. Ama bugünkü gibi mücadele eden, Euroleague'de rakiplerine karşı koyan bir takım, Avrupa'nın her yerinde maç kazanma şansını kendine yaratır. Pazar günü Diebler 5'te 5 atmayabilir, Sinan 12 asist yapmayabilir ama maçın son pozisyonuna kadar maçın içinde kalan bir Galatasaray herkese gerekli mesajları vermiş olur. 2013-14 Final serisinde elimizden çalınan 2. maçtan beri Fenerbahçe deplasmanında hiç karakter koyamıyoruz. Sahada savaşmak demek sadece tribünle, rakiple dalaşmak demek değildir. Bugün ilk yarıdaki baskımızla karakterinden uzaklaştırdığımız bir Spanoulis vardı sahada. O savunma onu öyle yıldırdı ki son dakikadaki şutuna kadar boş pozisyonları, faulleri bile kaçırdı. Önemli olan rakibinizi rahatsız etmek. Bu tarz deplasmanlarda da işi kavga gürültüye götürmeden mücadeleyle rakibi yıldırmak yaşanacak en sert aksiyondan bile daha değerli. Geçen yıl yoktan Antic'le kafa kafaya gelen Göksenin'in yaşadığı tarzda olaylar ancak bizim takımı raydan çıkartır. Sonuçta Türk hakemlerin yönettiği bir deplasman derbisi oynayacağız, dikkat etmek lazım.

Karakterimiz haline dönüşmesini istediğimiz, esasında kesin olarak da gereken mücadeleyi ortaya koyarsak maçın en kritik noktası ribaundlar olacak gibi gözüküyor. Bugünkü Oly maçını daha da efsane haline getirebilecek olay, bizim ribaundlarda 27-44 dezavantajla bitirdiğimiz bir Euroleague maçını kazanmamız oldu. Bugün biz Olympiacos'u fazladan 16 kez hücum ettirerek bir Euroleague maçı kazandık. Bu bile mücadele azminin ne derece olduğunu göstergesi. Ama bu her zaman olacak da bir şey değil. Bu açıdan bu maçta bilhassa kısaların ribaund katkısı bizim için çok önemli olacaktır. Esasında Sinan, Göksenin, Micov, Diebler hepsi boyuna ve pozisyonuna göre fena ribaundçu olmayan oyuncular. Bu katkıyı maçın genelinde almamız şart.

20 gün önce açıkcası sahada benim izlemekten en utandığım Galatasaray takımlarından biri vardı sahada. Önemli olan Fenerbahçe'ye içerde kaybetmek filan değil, maçın bitmesine 6 dakika varken rotasyonun 10. oyuncusunu oynatmak, son toplarda yarı saha baskıdan bile aciz kalmak ve rakibin çok da dominant olmadığı bir günde, Fenerbahçe'yi kendi sahandan alkışlayarak uğurlayacak kadar yokları oynamaktı. Umarım hayatımda öyle bir Galatasaray bir daha izlemem, öyle söyleyeyim. Benim için galibiyetten fazlası olan bir maç. En fazla yeniliriz, 4-1'sek 4-2 oluruz. Ama bugünkü Oly maçındaki mücadeleyi göremezsem, sezonun bugüne kadar oynanan maçlarındaki gibi bir maç oynarsak benim için ciddi anlamda yıkım olur. Gerekli karakteri ortaya koyarsak maçın bize geleceğinden de hiç şüphem yok. Galatasaray adının olduğu yerde umut vardır.
 
Russ,Pleiss ve Schilb kenarda ki oyuncular olmalı.
Diebler muhakkak Schilb'in yerine tercih edilmelidir.

Sinan-Diebler-Micov-Daye-Tyus
Dentmon-Göksenin-Emir-Deon
Can-Orhan-Ege

9 kişilik bir rotasyon çok iyi olacaktır.

Fenerbahçe Berk'i kullanırsa bizde Can'ı kullanırız.

Konsantrasyon !!!
 
Feneri deplasmanda yenmek kolay değil ama onları gerçekten kötü bir zamanda yakaladık. Maçın başlamasına 32 saat var ama büyük ihtimal adamlar henüz İstanbula gelmediler. Normal şartlarda oyuncuları dinlendirelim derdim ama İpekçinin rövanşını almak lazım.

E5603 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Bence bu maçta hiç olmadığımız kadar avantajlıyız..Hem biz biraz form tuttuk hemde fener formsuz ve yorgun olacak..Daha deplasmandan dönmediler sanırım..Bizim için belirsiz iki konu var oda Ergin Atamanın form durumu ve savunmamızın ne durumda olacağı..Umarım hoca bu maçı hedef maç listesine koymuştur!!

Bu maça; Dentmon-Sinan-Micov-Daye-Tyus beşi ile çıkmalıyız..Sonradan oyuna girecek olan Göksenin-Diebler-Emir-Deon-Pleiss hamle oyuncusu olarak düşünülmeli..Ayrıca Oli maçındaki gibi Diebler üzerinden setler çizilmeli ve oyun bir bölümü bundan faydalanmalıyız.

Şunu da belirtmek isterim eğer Dentmon ilk beşte çıkmazsa sahaya mutlaka onun yerine Diebler olması lazım..Göksenin derdim normalde ama o salonda kesin hedefte olacaktır ve biraz sinsi davranarak faydalanmak lazım Gökseninden..Yoksa ilk dakikalarda bizim için handikap olur..
 
Sadece evimizde değil deplasmanda da sinmeden kora kor çarpışmalıyız.Eğer sinersek mağlubiyeti çok çabuk kabulleniyoruz etrafa aldırış etmeden sadece kafa olarak parkede olmalıyız o zaman fark yaratabileceğimizi düşünüyorum.
 
Fenerbahçe'nin son 2 eurolaegue maçını iyi analiz etmeliyiz.
Nasıl savunma yapılmış ki 2 maçta da az sayı attılar.
Unics ve Baskonia'nın savunmalarını dikkate almalıyız...
 
FBÜlker i kendi seviyesinde gören, kendini onu yenmek zorunda hissedenler yeniyor. Deplasmanda maçı kazanmamıza ihtimal bile vermiyorum ne yazık ki! Senelerdir her maç hocanın maç seçme huyuna rağmen kazanabileceğimizi düşündüm ama onun son saçmalamasından sonra inancım filan kalmadı. En iyi ihtimalle Pleiss filan iyi oynar, birileri de çıkar ben demiştim, Pleiss herkesi susturdu filan der.
 
O savunmayı ligde yaptırmıyolar maalesef

Kesinlikle. Ama savunmada ısırarak başlayan takım biz olmalıyız. Fenerbahçe'den önce o sertliği gösterirsek onlar oyunu basketbol dışına itmeye çalışacaklardır. Orada da sakin kalmak önemli, Göksenin'i çok severim ama geçen yıl Antic'e ve tribünlere yaptığı ergenlikler ancak bizi geri itiyor. Zamanında bizim salonda Bogdanovic, Bjelica filan da yapardı onları, bunlar ancak taraftarı ateşlemeye yarar, başka bir şeye değil. Vurup çekileceksin, atıp çekileceksin. Ne sineceksin, ne çirkefleşeceksin. Bu takımın sadece derbi oynadığı için değil, başarılı olmak için bir karaktere sahip olması gerekir. Esasında Ergin Ataman iyi bir savunma koçu, Efes'le bilhassa 2008-09 sezonunda grupta elenirken o sezonun Avrupa Şampiyonundan daha az sayı yiyen bir takım yaratmıştı. Yine Beşiktaş'ta Arroyo ve Hawkins'le skora rahat giden görünümde bir takım yaratırken dış savunmada Serhat, Hawkins ve pota altında Bonsu-Dudley'le son yılların yerer ligde rakibi en çok bozan takımlarından birini yaratmıştı. Açıkcası bize geldiği ve elimizden şampiyonluğumuz çalındığı 2012-13 sezonu haricinde hiç iyi savunma takımları kuramadı. Çünkü oyuncu seçimlerini daha skoru yöneten oyuncular üzerinden oynattı. Bu yıl da kötü kadro mühendisliğiyle bireysel anlamda zayıf savunmacılardan oluşan bir kadro grubu kaldı elimizde. Ama son Oly maçında olduğu gibi mücadele etmenin, topa atlamanın bahanesi yok. Olympiacos gibi bir takıma karşı bile gerekli azimle 17 ribaund geri oynadığınız maçı son topta kazanabiliyorsunuz. Ribaunda, şut kaçırmaya çözüm bulunur ama mücadelesizliğin formulü yok. Galatasaray akıllı bir savunma takımı olmayabilir ama iyi bir mücadele takımı olmaması için sebep yok. 8-9 sağlıklı oyuncu maç içinde belli baskıyı korumak için kötü bir rotasyon değil. Bundan sonra bizim her maçı Oly maçı kadar istememiz, emek koymamız lazım. Ben de ligdeki hakem standartına güvenmiyorum. Ama faulden kaçtığımız, itişmeden çekindiğimiz bir maçı, 2-3 oyuncumuzun 5'lediği, Fenerbahçe'yi hücum ederken zulüme sürüklediğimiz bir karşılaşmaya tercih etmem. 20 gün önce tarihin en utandırıcı maçlarından birini oynadık, Galatasaray Dream Team'e karşı da oynasa öyle bir maç kaybetmeye bir daha lüksü olmamalı.
 
Olympiacos maçının faydalı isimleri kadroda olmalı kemik kadro oluşuyor yavaş yavaş o direnci koyan isimler ile bu kadar dağınık bir Feneri zorlayabilecek hatta yenecek güç var,takımda bu olmalı:
Dentmon-Can
Sinan-Diebler-Göksenin
Micov-Emir
Daye-Ege
Tyus-Deon
 
Fener,Baskonia'dan geç geliyor ama son çeyrekte maç zaten kopmuştu. Asların çoğu oynamadı son çeyrekte. Onların bütün konsantrasyonu bizi Ülker Arena'da yenmek üzerine olacaktır. Çünkü Obradoviç İspanya deplasmanında 30 sayı fark yedikten sonra bize Ülker Arena'da kayberse kimseye açıklayamaz durumu. O yüzden maç normalden de zor geçecektir. Biz Olympiakos maçıyla moralliyiz bu bir artı olabilir,ama Fener'i Ülker Arena'da yenmek için çok büyük bir efor sarf etmemiz gerekecek.
 
Bu hafta branşlarda güzel sonuçlar aldığımız bir hafta, umarım güzel noktalandırırız.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
ne olursa olsun çok zor maç hele ki baskonia 30 fark üstüne fb'nin bu maçı kaybetme lüksü yok baya çatlak sesler yükselir orada o yüzden bu maçta baya sert çıkacaklarını düşünüyorum. Bizim ise asıl hedefımiz Zalgris-Daçka maçlarını kazanmak olmalı bu doğrultuda Micov-Daye'den birini dinlendirebiliriz ikiside sakatlık sorunları yaşıyor. Schilb ligde bir şekilde fark yaratıyor ve bence bugün de kadroda olacaktır kadrodan kesilmesini beklediğim isim hazır parmağında sorun varken Micov.
 
Bizim için çok kritik karşılaşma. Eğer galip gelirsek takım ihtiyacı olan özgüveni elde etmiş olur. Fakat bu maçı kazanmak istiyorsak performans olarak Olympiakos maçının da üzerine çıkmalıyız. Russ-Schilb mümkünse hiç süre almasın. Dentmon ve Diebler'dan son maçtaki katkıyı almaya çalışmalıyız. Rotasyonda Emir'den mutlaka faydalanmalıyız. Pota altındaki sertliğe cevap vermek için Thompson'ı da kullanmamız gerekecek. Ataman da konsantre olsun artık.. Kazanmayı başarırsak rakipte işler iyice karışır. Bir oyun kurabilen oyun kurucu transferi ile de bizim önümüz açılır.

Russ smith'in zaten lig lisansı yok, oynamayacak. 6 yabancı kuralına ve dentmon-micov-daye-tyus da kesin olarak oynayacağına göre diebler-schilb ve thompson-pleiss ikililerinden birer tanesi oynayabilecek, diebler'ın son maçtaki performansından sonra kesilebileceğini düşünmüyorum, o nedenle schilb de oynamayacak.
 
Sloukas olmasa maçı alabiliriz ama son maç son çeyrek zaten dinlendiler üstelik ağır mağlubiyet aldılar bu maç gerçek oyunlarını oynayacaklarını düşünüyorum, Sloukas ve Kalinic zaten bize hep ters gelmiş oyuncular, Udoh'ta size olarak fark yaratıyor, fark yeriz bence, bir maçla takım toparlanmaz, Diebler'da bir maçla kurtarıcı olmaz, o şutu daima atabilmesi için penetre tehtidi de olması şart.

Dentmon ve Dixon benzer oyuncular, Eğer Sloukas ile Sinan aynı performansı sergilerse iş uzunlara kalır orada da size olarak üzerimizdeler, bence bütün iş Daye ve Micov'un üstünlük sağlamasına bakıyor, o zaman maça ortak olabiliriz.

Sinan - Dentmon - Micov - Daye - Tyus & Slokas - Dixon - Kalinic - Vesely - Udoh maçın kilit beşleri; Dentmon-Daye-Micov match-up ta üstünlük sağlarsa maçın içinde kalırız, Udoh ve Sloukas ne olursa olsun belli bir seviyede oynayacakları kesin, özellikle Sloukas'ı skora yönlendirip pas kanallarını kesersek düzenleri sekteye uğrar Sloukas isterse 20 atsın ama organizasyonu engelleyelim ve tabi ki geçen sene extra bir takım olmalarını sağlayan uzundan uzuna paslar, bu sene bu konuda geçen seneyi mumla arasalar da yine de dikkat etmek lazım.

Hocanın da artık savunma yapamayacak beşlerde tam sahadan alması baskı yapması şart.
 
Ergin Ataman'ın fark çift hanelere çıkınca geçen seneki gibi hemen yenilgiyi kabullenip maçı bırakma sendromuna girmesin başka bir şey istemiyorum. Kaybetsek bile armaya yakışan mücadeleyi maç sonuna kadar verelim.

Eğer kazanırsak da bundan en büyük kazancı Ergin Ataman alacaktır. Hocanın, kendine gelmesini, kendine ve takıma güvenini tekrar sağlayacaktır galibiyet. Bizim şu an ilk toparlanmasını istediğimiz kişi hoca malumunuz. Umarım işler bizim istediğimiz gibi olur...
 

Üst