BSL 8. Hafta | Pınar Karşıyaka 84-55 Galatasaray Doğa Sigorta

16.11.2019 Cumartesi
17:30
Mustafa Kemal Atatürk Karşıyaka Spor Salonu
TRT Spor

Ligin 8.haftasında Ufuk Sarıca ile yine bir atılım yapan Karşıyaka deplasmanındayız. Karşıyaka geçen hafta sürpriz bir şekilde Bahçeşehir’e yenilerek ligde ilk yenilgisini aldı. Avrupa’da Europe Cup da oynamalarının ve geniş rotasyona sahip olmalarının avantajını şu ana kadar iyi kullandılar. Brandon Triche, Jordan Morgan, Tony Taylor ve Amath M’baye gibi iyi ve formda oyunculara sahipler. Onuralp Bitim, Metecan Birsen ve Semih Erden de yerli rotasyonunda iyi katkı veriyor diyebiliriz. Bizde ise ligde işler yolunda gidiyor diyebiliriz ama Eurocup da aldığımız üst üste iki yenilgi tat kaçırdı. Takımda yorgunluk emareleri ve konsantrasyon kayıpları baş gösteriyor. İşimiz çok zor ama imkansız değil. Takımımıza başarılar diliyoruz.
 
Oyunun hiç bir yerinde yokuz, potayı dahi göremiyoruz.
 
Benim anlamadigim nokta. Oldenburg macinda harika oynayan Yigit neden hala yedek basliyor. Goksenin de ne var bu kadar surekli onu baslatiyor hoca. Super savunma yapiyor diye mi. Nitekim Yigit girdi 5 sayi buldu. Daha cok katki veriyor.
 
Can'a yapılan faul de sportmenlik vermediler, şimdi bu pozisyona veriyorlar.

Aguste-Moore değişikliği hoca ya.
 
Ben Moore hariç geçtim katkıyı zarar vermeyen yabancımız yok. İnanılmaz bir şey hakikaten. Kafaca bu kadar olmamış adamı toplayınca böyle sıkıntılar da yaşayabiliyorsun heralde.
 
Tamam kötü oynarsın , bir şeyler yolunda gitmez falan da bunun bi açıklaması olmalı. Galatasaray ismi böyle ezikliği kabul edemez. Sahaya figüran gibi çıkıp keyfe keder dayak yemek gibi iğrenç bir durum bu.
 
Bu kadar yumuşak olup deplasman kazanamayız zaten. Bu takımın deplasmanda kaybederken de pis kaybetmesi lazım. Pota altında sertlik koymalıyız, hak yenince hak aramalıyız, ribaundlara takım halinde atak yapmalıyız. Biz hiçbirini yapamıyoruz. Hoş, Harrison ve Auguste'un bulunduğu bir 5'te 3 oyuncunla bunu nasıl yapabilirsin bilmiyorum ama içerde-dışarda yakın standartı tutturmak için bunu kimlik haline getirmeliyiz. Yoksa iç sahada senden çok daha fazla isteyip biraz da şut sokabilen her takım enerjisi yerindeyken böyle üstünden geçebiliyor. Maalesef çok oyuncumuzu yanlış kullanıyoruz. Tai topu domine etmemeli. Eline aldığında müsaitse kaldırıp atacak, değilse bir gather steple deliciliğini kullanacak. 8-10 saniye topu tutmasının kimseye faydası yok. Harrison ana yönlendirici olmalı, Auguste benchten getirilmeli, Göksenin hiç olmamalı ama maçın başındaki göstermelik baskımızda iyi kötü işe yarıyor yine. Yiğit de mümkün mertebe bitirici olmalı. O da topla iyi değil fazla ama kendi pozisyonunu yaratmada takımdaki en iyi oyuncumuz. Çok sıkıntılı, yumuşak, kafaca sadece basketbolcu olarak değil, insan olarak oturmamış oyuncularımız var. Sen böyle uyuyunca kenardaki şebekliklerinden, tribündeki küfüründen dolayı cezalandırılmıyor işte. Şu Can'ın pozisyonundan sonra takım halinde sportmenlik dışını alamamamız bile devrede neden 20 sayı farka yattığımızın bir nedeni. Olayı çirkefleştirelim demiyorum ama çok daha sert ve özgüvenli bir takım olmalıyız. Topu alanın eli titriyor resmen, böyle güven sorununda başarı olmaz.
 
Son 5 maç rezalet oyun daçka maçı dışında galibiyet yok.Daha önce de yazmiştim para sorunu mu var acaba yoksa bu kadar kötü oynamayı kadro yetersizliği açıklar mi sizce?
 
Temel problem guard yetersizliği.
Guardımız yok.
Koç övdüğü guardı ilk yarıda sadece 3 4 dk oyunda tuttu.
Bir an önce guard değişikliği yapmalıyız...
 
25. Dakika da mağlubiyet ile ayrıldığımız kesinleşiyor böyle bir şey kabul edilemez.
 

Üst