G
Guest
Misafir
22.000 kişilik o salon, ama teknoloji her şeye muktedir
Eminim o salon gerektiğinde 5000 kişilik bile olur.
Eminim o salon gerektiğinde 5000 kişilik bile olur.
Eyüp abi şöyle bir durum varEyüp YILDIZ' Alıntı:E.L maçlarına uygun bir salondan başkası bize uymaz bundan sonra.
baris duman' Alıntı:akatlar kadar küçük salonu ne yapacağız acaba anlamadımki bu ülkede de sonunda basketbol sevilecek o zaman ne yapacaksınız okadar salonu ne bi bilet geliri ne birşey. yapılır orayada perde gerekince 5000 kişilik olur gerekirse 22.000 kişilik.
Almanya da dolduruyorlar 20.000 kişilik salonu euroleague maçlarında
euroleague girmemiz için bile bir sebep o salon
Ferhat Yeşiltaş' Alıntı:Buradan takip ettiğim kadarıyla bu sene arkadaşlar Ayhan Şahenk'te oldukça fazla mağdur oldular ve pek memnun değiller. O nedenle Sinan Erdem Spor Salonu eğer ki Yaz aylarında tamamlanırsa Galatasaray'ın önümüzdeki sezon maçlarını orada oynaması daha mantıklı olacaktır. Tabiki bu yönetimin bileceği bir iş ama bence Ayhan Şahenk artık 3 TBL takımına yetmiyor. Bayan ligi maçları falanda olunca program iyice kabarıyor, peşpeşe maçlar falan pek iyi olmuyor. Düşünülmesi gereken bir konu..
Arda Öztürk' Alıntı:[quote="Ferhat Yeşiltaş":rr8652mi]Buradan takip ettiğim kadarıyla bu sene arkadaşlar Ayhan Şahenk'te oldukça fazla mağdur oldular ve pek memnun değiller. O nedenle Sinan Erdem Spor Salonu eğer ki Yaz aylarında tamamlanırsa Galatasaray'ın önümüzdeki sezon maçlarını orada oynaması daha mantıklı olacaktır. Tabiki bu yönetimin bileceği bir iş ama bence Ayhan Şahenk artık 3 TBL takımına yetmiyor. Bayan ligi maçları falanda olunca program iyice kabarıyor, peşpeşe maçlar falan pek iyi olmuyor. Düşünülmesi gereken bir konu..
Maslak'ta Deplasman
Senede kaç defa üç maç ardarda izleme şansına sahip oluruz bilinmez ama Cumartesi günü, vaktini basketbola ayırmak isteyenler için böyle bir fırsat vardı. Günün erken saatlerinde Galatasaraylı bayanların maçıyla başlayan basketbol şöleni, Galatasaray-Telekom ve Efes Pilsen-Mersin BŞB maçıyla devam etti. Bu maçlara dair yazılacak çok şey vardır elbette. Yalnız ben maçlara değil de oynandığı salona değinmek istiyorum.
Galatasaray son yıllarda maçlarını Abdi İpekçi?de, Ahmet Cömert?te ve Ayhan Şahenk?te oynamıştı. Abdi İpekçi?nin büyük gelmesi, Ahmet Cömert?in de aksine küçük gelmesi takımı son olarak Ayhan Şahenk Spor Salonu?na sürüklemişti. İki senedir de maçlarımızı bu salonda oynuyoruz. Salon Maslak-Sarıyer arasında bulunuyor ve kapasitesi 3500 kadar. Türkiye şartlarında yeterli bir salon gibi. Büyük maçlarda kapasitesinin üstünde alınan seyirciye rağmen yine de dışarıda birilerini bırakabilen, küçük maçlarda ise salonun büyük bölümünün boş kalmasına neden olan Ayhan Şahenk?te iki sezondur büyük sorunlarla karşı karşıyayız.
Sportif açıdan değerlendirdiğimizde salonda oynadığımız maçlarda başarılıyız diyebiliriz. Mağlup olduğumuz maçların sayısı çok az. Bunda salona gelen taraftarın yarattığı ambiyansın etkili olması ve Ayhan Şahenk?in meşhur potalarının payı da var elbette. Geçen sezon başında, bulunduğu yerin büyük eleştiri alması, salonu taraftardan biraz soğutmuştu ama bu sene bu tarz eleştiriler bayağı azaldı. Giriş kapısının tek olması ve turnikelerin az olması da salonun eksik yönlerinden. Galatasaray iki sezondur bu salonda çok büyük bir avantaja sahipti ama yavaş yavaş bu avantaj ortadan kayboluyor. Bu da Ayhan Şahenk deplasmanına gidiyoruz söylemine yol açacak bu gidişle.
Salonun içine girmeden dışarıdan başlamak istiyorum. Farz edelim büyük maç var Fener'le yada Telekom?la. Bu haftaki gibi. Salonun kapıları 1-1,5 saat önceden açılıyor. Pardon kapısı tabi ki. Dışarıda kalabalık yavaştan dağ gibi büyüyor. Turnikeler yavaş, polis kontrol noktası ondan daha yavaş. Birer birer geçiliyor turnikeden ama polis noktasında tıkanıyor insanlar. Sonra dışarıda onlar yüzleri, yüzler binleri buluyor. Maç başlayacak hala sıkışma var. Bu tür izdihamların değişmezi polis-taraftar kavgaları, taraftar-taraftar kavgaları, çocukların gözyaşları, bayanların ezilmesi de cabası. Son anda girebiliyor birçok kişi, tabi giremeyenler de var. Bakıyoruz ellerinde kombine de var. Nedir bu kombineler yahu. Basketbolda kombine de mi var?
Salonun içine giriyoruz, bir de ne görüyoruz öndeki pembe koltuklar kalkmış. Bu kadarına alışkındık zaten şaşırmadık ama ne görelim pota arkasındakiler de kalkmış. Yetmemiş büyük bir bölümü de Telekom?a verilmiş. Soruyoruz kendi kendimize biz deplasmana mı geldik? Evet sanırım deplasmana geldik. Deplasman seyircisinin önünde polisler de yığılmış ya, evet biz deplasmana gelmişiz. Salonumuzun büyük bir bölümü işgal edilmiş, kim etmiş, kim ettirmiş bilmiyoruz. Emniyet yönetime, yönetim salon sahiplerine, salon sahipleri taraftara atıyor suçu.
Kombine dedik ya kombine sahipleri var bir de ortada. İki senedir tüm olumsuzluklara rağmen bilet fiyatlarının çok üstünde para vererek kombine alan ve arma sevgisi uğruna haklarını da arayamayan kombine sahipleri. Pembe koltuklar dedik ya onların sahipleri var bir de ortada. İşte bu kombine alanlar onların da sahipleri ama sadece kağıt üstünde. Kulübümüz kombine satmış bu insanlara ama kombine sattıkları yer resmi olarak kapalı durumda. Kim kapatmış bilmiyoruz? Emniyet? Yönetim? Salon sahipleri? Hayır kombine sahipleri kapatmış. Öğrenmiş bulunuyoruz. Sizin kombineniz burada geçmez deniliyor bu insanlara, siz deplasmana geldiniz. Farkında değilsiniz.
Deplasmanda yolculuğumuz devam ediyor. Öndeki koltuklar, yandaki koltuklar derken arkadaki koltuklara da el atılmış. İlk sıra boşaltılmış. Nedeni ise inanılmaz komik. Sahaya bir şey atılmasın diye. Sanki üstten atılsa ulaşmayacak sahaya. Polis geliyor, oturuyor ilk sıraya. Bu Telekom gibi bir maçta olmuyor ama. Yüz kişinin olduğu herhangi bir maçta oluyor. İnanılmaz güvenlik önlemleri alınıyor, terörle mücadele de orada. Teröristler salona geldi, güvenlik artsın deniliyor belki de. Galatasaray taraftarı deplasman taraftarı olmaktan çıkıyor, terörist oluyor. Emniyet güçleri burada tabi ki en az suçlu olanlar. Onları önümüze kim koyuyor, kim buna müsaade ediyor bilinmiyor. Tabi bilinenler de var, basketbol izlemeye, takımını desteklemeye gelenlere jop ve biber gazı kullanılıyor ama basketbolla alakası olmayan göstericiler rica ile salondan çıkartılıyor. O salonların sahipleri bizleriz onlar değil. İnsan gibi muamele görmek bizim hakkımız, onların değil.
Galatasaray taraftarı kapasitesi bakımından bu salonu seviyor ama artık deplasman seyircisi olmak istemiyor. Maç saatlerinin başkaları tarafından belirlenmesini, tribün düzenine karışılmasını istemiyor. Parasını verdiği koltuğu istiyor, ekstra bir şey değil. Kendi salonunda dayak yemek, terörist muamelesi görmek istemiyor. Kendi yöneticilerinin salonun tek hakimi olmasını istiyor, insan yerine konmak istiyor.
İki senedir yeterli gördüğüm ve çok sevdiğim bu salonu artık istemiyorum. Galatasaray Yönetimi artık takımı ve bizi oradan oraya dolaştırmasın istiyorum. Yönetimin şu anda tek derdi Aslantepe. Bunu biliyorum ama şu anda taraftarın da derdi Aslantepe. Futbol stadıyla değil, spor kompleksiyle. Stad kadar salon da istiyoruz, başka yere değil. Aslantepe?ye salon istiyoruz.
Eyüp YILDIZ' Alıntı:Nereden!!!
Nereye!!!