Bu takımın Lakovic'e ihtiyacı olmadığını gördük bir kez daha. Prokom'u yendiğimizde herkes "Lakovic kazandırdı", "Lakovic olmadan bir hiçiz", "Galatasaray'ın Lakovic'e ihtiyacı var" gibi; Galatasaray'ı küçük düşürücü laflar ettiler. Yalnız o kişiler bu takımın daha öncesinde, Prokom'dan daha güçlü bir takım olan Fenerbahçe'yi Lakovic'in takımı baltaladığı maçta yendiğini ve Lakovic'in yokları oynadığı lig maçlarında art arda galibiyetler aldığını göremediler sanırım. Kazan karşısında maçı kaybettiren ve Siena karşısında yine yokları oynayan Lakovic'i de fark edemediler. Şimdi de çıkmışlar, "rakip çok iyi tanıyordu ve çok iyi önlem aldı" gibi komik bir bahanenin arkasına sığınıyorlar. Şunu sormak lazım, "ya ne yapacaklardı?". Evet rakip Lakovic'i mi bekleyecekti sayı atsın diye? Tabii ki önlem alacaklar. Önlem aldılar diye sayı atamıyorsa, bir skorerin en önemli özelliği olan "kendi şutunu yaratma" konusunda eksikleri var demektir.
Ayrıca "Euroleague tecrübesi" diye yeri göğü inlettiğimize de değmedi sanırım. Prokom maçı haricinde bakarsak, takımın en kötüsü bile olabilir. Bunun aksine "Euroleague tecrübesi" olmayan bir Furkan Aldemir bize maçı getiriyor. Hem de daha zor bir rakibe karşı, daha iyi bir performansla. Euroleague tecrübesi diye bir şey yok yani. İyi oyuncu, kötü oyuncu var.