EL Play-Off | 1. Maç | FC Barcelona 88–61 Galatasaray Liv Hospital

Taktik, set, oyun, istatistik konuşulacak zaman değil, en azından şu maç için ben o havaya giremiyorum.

Gidelim, savaşalım, Galatasaray isminin büyüklüğüne yakışır oynayalım.

EL Play-Off | 1. Maç | FC Barcelona – Galatasaray Liv Hospital

B_78118344107147372795c7de1e808b3d-660x330.jpg


Basketbol tarihimizin en güzel dönemlerinden birini yaşıyoruz.

Aslında temelleri daha önce atılan, şimdi ise sonuçlarını topladığımız bir süreç. Bundan 10 sene önce kadar bir tarafta "Play-Out"larda can çekişirken, diğer tarafta kadın basketbolumuzda tarihimizin en kötü günlerini yaşıyorduk. Hak edilmeyen dönemler geçirdik, ama dönemleri güzel insanların; Cem Akdağ'ların, Oktay Mahmuti'lerin bayrağı yerden kaldırmaları sayesinde yavaş yavaş atlattık. 2009'da kadın basketbol şubemiz bize muhteşem bir sevinç yaşatmıştı, EuroCup şampiyonluğu gelmişti. Erkek basketbolunda süreç biraz daha uzun sürdü, hatırlamak istemediğimiz günler yaşadık, ama kötü gün dostları bizi yalnız bırakmadı. Yerden kaldırılan bayrak erkek basketbolunda geçen sene Türkiye'nin zirvesine dikilmişti;

kupu-e1371319973295.jpg


Ardından da basketbol tarihimizin belki de en güzel günü geldi, geçen hafta ; 11 Nisan 2014. Hiç bitmesin denilen günde; bir tarafta Avrupa'nın en büyük bütçeli, yenilmez denilen Ekatarinburg'unu Sarayın Sultanları, Rusya'da bozguna uğratırken, Yenilmez Armada ise İpekçi'de Partizan'ı geçerek Euroleague'de son sekize kalıp, Avrupa'nın en iyi son sekiz takımı arasına giriyordu.

13 Nisan 2014.. Malum gün, yazılacak fazla bir şey yok.. Ekrem Memnun ve Sarayın Sultanları.. Tek kare yetiyor.

2922_1-copy.jpg


Şimdi ise hikaye devam ediyor, bu güzel günler hiç bitmesin diye, son sekizde rakibimiz; FC Barcelona.

Bu maç özelinde istatistiklere hiç bulaşmamak, analiz yapmamak en güzeli. Galatasaray bir his takımıdır. Galatasaray, "Zor yoktur, imkansız zaman alır." ekolünün takımıdır. Galatasaray, kuruluşunda amacını "Türk olmayan takımları yenmek" üzerine oturtmuş bir takımdır. Ergin Ataman'ın da dediği gibi bundan sonra hedef Final Four, mücadele bunun için olacaktır.

Ayrıca bir Ergin Ataman atasözü de derki; "Galatasaray'ın oynadığı hiçbir maçta rakip takım favori olamaz."

Final Four yolunda Yenilmez Armada'ya ve koçumuz Ergin Ataman'a başarılar dileriz.

Tarih: 15.04.2014 - Salı - 20:00
Yer: Palau Blaugrana

 
Bayan takımının zaferinden sonra sıra geldi Erkeklere. Oynayacağım ilk maç bence çok önemli. Oradan alacağımız 1 galibiyet ibreyi bize çevirebilir. Real Madrid ve CSKA maçlarını baz alırsak artık tecrübesiz değiliz. İki deplasmanda da çok iyi oynadık.İki maçta da eksiğimiz olmasına rağmen maçları kazanabilirdik. Barca dış oyuncuları bence Realden de CSKA dan da bir tık altta. Gardlarda Huertas çok savruk ve istikrarsız. Maç içinde dalgalanmaları çok olan bir oyuncu. Sada savunma anlamında iyi fakat hücum anlamında bizi çok zorluyacağını sanmıyorum. Navarronun savunmasında özellikle Gökseninin çok dikkat etmesi lazım çünkü savunmada teması seven bir oyuncu, karşısındaki sahtekara dokunsan kurşun yemiş gibi tepki veriyor. İspanyadaki maçlarda hakemlerinde ev sahibi ve Barca logosundan da etkileneceğini düşünürsek Gökseninin ve Navarroyu savunan diğer oyuncularımızın temasa dikkat etmeleri gerekecek. Brad Oleson her maç 2-3 çok kritik şut sokar. Isınırsa çok rahat üçlük sokabilecek bir oyuncu. Dikkat etmemiz lazım.3 numarada Papanikolauo çok ters bir oyuncu, barcanın sistemindeki tutkal oyunculardan biri bana göre. Pas trafiğini sağlayan, hızlı hücuma çıkabilen, çokda iyi bir savunmacı. Size avantajını da düşünürsek bize ters gelebilir. Pota altında Ante Tomic en çok çekindiğim ve savunmasında en çok zorlanacağımız isim. Ayak oyunlarını iyi bilen boyuna göre özellikle hücumda çok yaratıcı ve çabuk bir oyuncu.Furkanın savunmada faul problemine girmeden savunma yapması lazım. 4 numarada bizden çok artıları olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta iki takımında 4 numaraları genelde dıştan oynuyor. Bizim hücumda çok durağan olmamamız gerekiyor. Bazen tek pota maç yaptığımızı sanıyoruz ve topu Arroyonun eline verip kenara çekiliyoruz. Arroyonun seride diri kalması da bizim açımızdan çok önemli. Enderin artık olgunlaşması lazım. Arroyo kenardayken takımı daha düzgün yönetmesi lazım.(Ercegi CSKA maçı öncesi çok eleştirmiştim eurolige rekoru kırdı, haydi Ender sende utandır beni:)).Ayrıca Cenkin de artık kendine gelmesi lazım. Bu seride ona da çok iş düşüyor. Pota altında da mümkün olduğunca hücum ribaundu vermememiz lazım. Açıkçası ben ümitliyim. İlk maç çok önemli. Haydi aslanlar SON TOPA KADAR.
 
Partizan maçından sonra takımın bu sene misyonunu tamamladığını hedefe ulaştığını düşünmüştüm ama Sarayın Sultanları öyle bir iş başardı ki F4 yapmamamız için hiç bir neden yokmuş gibi geliyor şu anda:)
 
Bilet almayı düşünüyorum da pek iyi yerler kalmamış bloklarda, acaba salona girince yer olayına pek dikkat ediliyor mu diye bi soru sorsam ?
 
Bilet almayı düşünüyorum da pek iyi yerler kalmamış bloklarda, acaba salona girince yer olayına pek dikkat ediliyor mu diye bi soru sorsam ?

Genelde istediğiniz yere oturabiliyorsunuz pek dikkat edilmiyor ama bazen gelip burası benim yerim diyen olunca mecburen bir şey diyemeden kalkıyorsunuz. Ben de yarın alacağım bileti muhtemelen pota arkasından falan alacağım gibi duruyor.
 
Son saniyeye kadar savaşırız, eleyebiliriz buna inanıyorum ama elensek bile kolay pes etmeyiz bundanda eminim, deplasmandaki maçlar çok önemli, oradan bir galibiyetle çıkarsak burada o havayla turu geçeriz, Ergin Hoca ve takıma güveniyorum, bu seride mutlaka extra oyuncularda öne çıkmalı, her maç birileri çıkıp Ergeç Cska deplasmanı gibi oynasada turu geçip bir hayali daha gerçekleştirsek, Bizim olduğumuz yerde imkansız yoktur, Barça'da geçemeyeceğimiz bir takım değil, f4 neden olmasın, kadınlardada ilk günden itibaren kazanabileceğimize inandım, burdada inanıyorum, hem erkek hemde kadın basketbolda hoca ve oyunculara güvenim sonsuz, hadi aslanlar sahaya çıkıp savaşın ve kazanın...
 
barca-610x360.png


Avrupa’daki en iyi kadrolardan birine sahip Barcelona. Bu geniş ve alternatifi bol kadroya sene başında Spanoulis ve Teodosic gibi kilit rol oynayabilecek bir ekleme yapma isteğindeydiler ama başaramadılar. Buradaki amaçları da guard rotasyonunu derinleştirip Huertas’a olan bağlılıklarından bir nebze olsun kurtulmaktı ama genel yapıları itibariye Huertas’a bağlılıkları üst seviyede ve Brezilyalı’nın performansı takımın performansını büyük ölçüde etkiliyor. Özellikle de Ante Tomic’in performansını. Huertas – Tomic ikilisinin tepeden oynadığı ikili oyunlar Barcelona’nın en büyük silahı olarak göze çarpmakta. Bu düzen diğer oyuncuların da sahaya iyi yerleşmesini sağlıyor. Bunun yanı sıra ribaundlarda etkili oldukları anlarda sahaya iyi yerleşip, hücumda akıcı bir düzene sahip oluyorlar. Ancak bu noktada yaşadıkları bir sıkıntı var. O da ribaundlarda etkili olamadıklarında veya sete set hücumunda tıkandıkları zaman çembere atak yapan oyuncu eksikliğini yaşamaları. Bu noktada da rakip takımlar Barcelona ile oynarken onları top kaybına zorladıkları zaman avantajı ele geçirebiliyorlar. Barcelona bu sıkıntıyı Malaga ve Milano maçlarında sıkça yaşadı. Özellikle Milano’nun kısa oyuncularının hızlı, çabuk ve atlet özelliklere sahip olması bu noktada onlar adına fark yaratmıştı. Malaga takımı ise benzer özelliklere sahip kısa oyunculara (Granger – Calloway – Dragic) sahip olmasına rağmen belirli bir istikrara sahip olmadıkları için bu handikabı işleme konusunda sıkıntı yaşamışlardı. Hemen bu noktada Milano maçında Milano kısalarının açık alanı kullanarak neler yaptığına dair küçük bir videoya göz atalım:

<iframe title="YouTube video player" width="620" height="360" src="http://www.youtube.com/embed/CmTXxu3vuFQ" frameborder="0" allowfullscreen="" style="margin: 0px; padding: 0px; border-width: 0px; vertical-align: baseline; max-width: 100%;"></iframe>

Video içerisinde yer alan pozisyonların türevlerini maçın tamamını izlediğinizde daha net görebilirsiniz. Birçok takım Barcelona’nın bu handikabını iyi işlemekte zorlanıyor. Top kaybına zorlamasına rağmen hücumda bunun ödülü alamadıkları zaman oyundan düşmeleri mümkün.Peki Galatasaray, Barcelona’ya karşı benzer bir savunma anlayışını nasıl benimseyebilir? Bu handikabı hücumda nasıl işleyebilir? Galatasaray için kilit nokta ”Perimeter Defense” olarak duruyor. Yani yay gerisinde iyi bir savunma uygulamalı Galatasaray. Böylece Barcelona’yı top kaybına zorlayabilir ama burada önemli olan bir diğer nokta ise eşleşmeler olacak. Bilindiği üzere Galatasaray savunmada eksik yakalanmama üzerine kurgulu olan bir savunma anlayışını benimsiyor, tıpkı Barcelona gibi. Burada Galatasaray rakibi top kaybına zorlamak için sahip olduğu kurguyu değiştirip topa baskı yapmaya dönebilir mi bilinmez ama bu noktada Arroyo’nun fiziksel durumu belirleyici olacaktır. Keza Hairston’ın ve Markoishvili’nin kilit rolü üstleneceği aşikar. Sada’nın oyunda olduğu anlarda Galatasaray Arroyo ile savunabilir onu. Tabii işin Barcelona kısmına baktığımız zaman ise Sada’nın Arroyo üzerinde yapacağı savunma da ayrı bir önem taşıyor. Burada Galatasaray’ın Arroyo’yu olabildiğince koruyup, onu hücumda daha etkin kullanmaya odaklanması gerekiyor.Barcelona takımı çok fazla hücum setine sahip. Ellerindeki setlerin çok fazla türevi var ve bunun sayısının 50′nin üzerinde olduğu sıkça dillendiriliyor. Xavi Pascual’in ”X’s and O’s” denilen teknik-taktik konularında yaptığı değişimler çok önemli ve saygı duyulası. Ancak oyunun sıkıştığı anlarda veya momentumun rakip takıma kaptırıldığı anlarda panik düğmesine basan bir antrenör. Bu nedenle stres yönetimi konusunda sıkça eleştiriliyor. Bütün bunları göz önünde bulundurduğumuz zaman parkeye tümüyle konsantre olan Ergin Ataman, Pascual’in zihnine girebilirse serinin gidişatını değiştirebilir. Yani Galatasaray’ın sürekli olarak Barcelona’yı tehdit eder durumda olması gerekiyor. Bunun için de Carlos Arroyo’nun yanına seri boyunca düzenli katkı verebilecek bir oyuncuyu ortaya çıkarma ihtiyacı ortaya çıkıyor. Burada aklımıza gelen isimler ise Ender Arslan ve Sinan Güler oluyor. Bu ikilinin parkede kaldığı dakikalarda Huertas’ı olabildiğince bozup, Arroyo’nun yükünü paylaşması gerekiyor. Ancak bu iki oyuncunun da tunnel vision denilen karanlığa girip top kaybı eğiliminin yüksek olması haneye yazılacak bir eksi. Çünkü bu tarz top kayıplarında Abrines ve Papanikolaou gibi oyuncuların açık alanda etkili olduğunu görebiliyoruz. Yukarıda Xavi Pascual’in set opsiyonlarının çeşitliliğinden bahsettik ama Barcelona’nın çok fazla kullandığı bir oyun seti olan fist offense’e bir göz atmak gerekiyor. Çünkü oynamak istedikleri sete bu düzen üzerinden sık bir şekilde başlıyorlar
:
<iframe title="YouTube video player" width="620" height="360" src="http://www.youtube.com/embed/DTmgB6PTx10" frameborder="0" allowfullscreen="" style="margin: 0px; padding: 0px; border-width: 0px; vertical-align: baseline; max-width: 100%;"></iframe>

İlk olarak Panathinaikos maçında iki hücum üst üste oynadıkları fist offense bu şekilde. İki pozisyonda da ilk olarak tepede Tomic ardından da Navarro’nun yaptığı screen’leri görüyoruz. İlkinde Pullen’e koridoru açıyor, ikincisin de ise Pullen – Tomic iş birliğini görmekteyiz. Stephane Lasme’yi devre dışı bırakan ve savunma dengesini tamamen bozan bir oyun.

<iframe title="YouTube video player" width="620" height="360" src="http://www.youtube.com/embed/9yC5vPGVeh0" frameborder="0" allowfullscreen="" style="margin: 0px; padding: 0px; border-width: 0px; vertical-align: baseline; max-width: 100%;"></iframe>

Bu görüntüler de Milano maçından. Bu sefer Huertas – Dorsey – Abrines üçlüsü arasında geçiyor oyun. İlk pozisyonda Huertas’a koridor açılıyor ve rahat bir şekilde potaya gidiyor Huertas. İkinci pozisyonda ise Huertas’ın açık koridoru bulduğunu gören Moss önlemi alıyor ve Huertas’ı top kaybına zorluyor. Galatasaray’ın dikkat etmesi gereken bir oyun başlangıcı. Bu nedenle rakibin perdelerini iyi okumak lazım.Barcelona adına bir diğer değinmemiz gereken nokta da Brad Oleson. Real Madrid’in Rudy Fernandez’e uyguladığı cross screen ile tepeye çıkışları Oleson’da da görmekteyiz. Oleson’un baseline’dan tepeye çıktığı set de şu şekilde:

Oleson genellikle topu yay gerisinde veya yay civarında alıp içeri drive ediyor ya da yay gerisinden atışını yapıyor. Galatasaray takımı Rudy Fernandez’i savunmakta zorlanmıştı bu set üzerinden ve kısalar perdelere çok fazla takılmıştı. Oleson’un Dorsey’in perdesini kullanarak yukarıdaki setin farklı bir düzeni şu şekilde;
<iframe title="YouTube video player" width="620" height="360" src="http://www.youtube.com/embed/ejgtK3sqHUk" frameborder="0" allowfullscreen="" style="margin: 0px; padding: 0px; border-width: 0px; vertical-align: baseline; max-width: 100%;"></iframe>
Öte yandan bu oyunun bir başka türevini de yukarıda belirttiğimiz fist offense üzerinden oynayan bir takım Barcelona. Loop adı verilen ve yine Oleson veya Navarro üzerinden oynanan oyun şu şekilde;
Bu sefer de Navarro üzerinden oynanan ve yine Dorsey’in perdesinden yararlanılan, yukarıdaki setin farklı türevdeki versiyonu:
<iframe title="YouTube video player" width="620" height="360" src="http://www.youtube.com/embed/vzrR7hZFWmY" frameborder="0" allowfullscreen="" style="margin: 0px; padding: 0px; border-width: 0px; vertical-align: baseline; max-width: 100%;"></iframe>
Galatasaray ise bu tarz oyunları dip çizgiden şutöre pas şeklinde oynuyor ve Markoishvili – Domercant ikilisi bu düzende kullanılıyor. Ancak CSKA karşısında Erceg’e hazırlanan dip köşe oyunları da Galatasaray’ın repertuvarını genişleten bir oyun çeşidi oldu.Kısa bir şekilde Barcelona’nın yapısından bahsetmeye çalıştık. Yukarıda Barcelona için verdiğimiz set oyunları onları izlerken fazla karşılaştığım set oyunlarıydı. Ancak bir mola dönüşü sizi çok ilginç bir set ile de kaşılayabilirler. Bu konuda çeşitlilikleri çok fazla. Ancak Galatasaray bir şans istiyorsa yapması gereken iki şey var. Birincisi; perimeter defense ile Huertas’ı düzenden çıkarmak, ikincisi ise Arroyo’nun yanına istikrarlı katkı verebilecek bir oyuncuyu ön plana çıkarmak. Bununla beraber perimeter defense’te eşleşmelerin nasıl olacağı büyük bir önem taşıyor. Yazının başlarında belirttiğimiz üzere eğer savunmada topa baskıya dönülürse Hairston’ı Huertas’ın savunmasında kullanmak mantıklı olabilir. Markoishvili’nin de Papanikolaou üzerindeki savunma performansı önemli yer tutuyor. Burada Arroyo’nun rakip takımın hücum gücü en düşük kısasını savunmasını sağlamak gerekiyor biraz. Bu durumda Arroyo’yu savunmada saklayıp, hücumda daha etkili kullanabilir Galatasaray. Barcelona iyi bir takım ancak görüldüğü üzere onların da kusurları var ve bu kusurların üstüne gidildiği zaman stres yönetimini kötü yapan bir koça sahipler. Eğer Ergin Ataman, Pascual’in zihninin içine girebilirse bizleri değişik bir seri bekleyebilir.
 
Serinin ilk maçı, kabul edelim Barselona daha düzenli oynayan, daha üst seviye bir takım. Ancak, her zaman kalabalık ve daha fazla imkanlara sahip ordular galip gelmez. Artık, herkes tek yumruk olup inançla ve azimle savaşmalı, herşeyini vermeli!

Haydi Galatasaray!
 
Pazar günü oynayacağımız maçın biletleri hemen tükenmiş. Allah'tan çıkar çıkmaz hemen aldım.

Umarım bu maçtan zor ama Galibiyetle döneriz.

Haydi #YenilmezArmada dağıt şu barcelona'yı !
 
Çok fazla beklentiye de girmemek lazım aslında. Benim de gönlümden final four geçiyor açıkçası ama TOP 8 yaparak müthiş bir başarıya imza attık bu sezon, muhtemel bir 3-0 dahi takımın başarısına gölge düşürmemeli, bizde mutsuzluk yaratmamalı. Karşımızdaki ekip son iki maçta haklı olarak gevşemese o cehennem gibi grupta top 16'yı mağlubiyetsiz kapatacaktı. Müthiş formdalar. Kadro kaliteleri zaten malumunuz... Ha bir yandan da deplasmandaki CSKA ve Madrid maçlarımız ümitlendiriyor insanı tabi :)

Aslanlara başarılar.
 

Üst