Galatasaray’ın özellikle Top 16 gruplarında iyi oyun planına sahip olduğundan ve bunu iyi uyguladığından bahsetmiştik. Kuban, Zalgiris ve CSKA maçları da bu öngörülerimizi doğrular nitelikteydi. Keza Barcelona karşısında da iyi bir oyun planına sahip Galatasaray izlediğimizi düşünürken, Arroyo’nun sakatlığı bütün planları alt üst etti. Onun olmadığı 6 periyotluk dönemde Galatasaray çok kırılgan bir görüntü çizdi. Hücumdaki keskin düşüşün tetiklediği kötü savunma yapan ve açık alanda geriye iyi koşamayan bir Galatasaray’ı izledik. Ancak üçüncü maçta Arroyo’nun oynaması Galatasaray’ın planlarını doğru uyguluması açısından önemliydi. Ancak Galatasaray son saniyeye kadar maçın içinde olmasına rağmen maçı kazanacak hamleyi yapamadı ve Euroleague’e veda etti.
Galatasaray maçın ilk periyodunda Arroyo’nun etkili performansı ile uzun oyuncularını devreye sokmaya başardı ve istediklerini sahaya yansıtarak iyi bir çeyrek oynadı. Özellikle Lampe’nin oyunda olduğu dönemlerde, Lampe’nin ikili oyun savunmasındaki zaafiyetini kullandı ve uzunlarını sürekli olarak koşturdu. Bu bağlamda ilk çeyrekte Galatasaray uzunlarının bitirdiği transition hücumlarına bir göz atalım;
Yapılan iyi bir savunma sonrası Furkan ribaundu çekiyor ve Arroyo’ya topu teslim ediyor. Arroyo yarı sahayı hızlı geçip, eksik Barcelona savunmasına cezayı kesme eğiliminde. Tabii Furkan ribaundu aldığı zaman Markoishvili ve Erceg ikilisi hücumda pozisyon almak adına hızlı bir şekilde rakip yarı sahaya geçiyorlar ve Markoishvili sol forvet, Erceg de sol dip köşede pozisyon alıyorlar. Arroyo önce Markoishvili’ye pası çıkartıyor ve Marko’nun ekstra pası ile Erceg üç sayı isabetini buluyor. Bir diğer pozisyon da şu şekilde;
Arroyo’nun yarı sahayı hızlı geçtiği bir pozisyon ve yine iyi bir savunma sonrası Arroyo’dan ödülünü alan bir Furkan var. Arroyo’nun uzun oyuncuları maçın içine kattığı ve saha görüşünü ön plana çıkardığı no-look pası. Kısacası maçın ilk çeyreğinde Galatasaray, uzunlarını iyi koşturdu ve Barcelona’nın savunma dengesini bozmasını bildi. Bunun yanı sıra yukarıda da belirttiğimiz üzere ilk çeyrekte, Lampe’nin olduğu bölümde ikili oyunlardan iyi verim alınan bir set hücumu da şu şekilde;
Arroyo – Furkan arasında sağ forvette oynanan bir ikili oyun. Furkan screen’den sonra içeri devriliyor ve Lampe’nin Arroyo üzerinde kalmaya çalışması üzerine Arroyo hiç bekletmeden Furkan’a pasını çıkarıyor ve smaç ile sonlanan bir pozisyon. Galatasaray’ın uzunlarını etkili kullandığından sıkça bahsettik. Bununla birlikte içeri devrilen uzunun dip köşedeki oyuncuyu bulduğu ve savunma dengesinin bozulduğu pozisyonlara göz atalım şimdi de.
Bu sezon Furkan ve Macvan’da sıkça gördüğümüz bir özellik olan ‘içeri devrildikten sonra köşedeki şutörü bulma’ durumunu burada görüyoruz. İlk çeyreğin sonunda oynanan hücumda Arroyo – Macvan ikili oyununu görüyoruz ve Macvan screen’den sonra topu alıyor ve fake & dribbling kombinasyonunu uyguladıktan sonra dip köşedeki Erceg’i buluyor. Erceg de ekstra pas ile Ender’i buluyor ancak Ender atışında isabet yakalayamıyor. Buna benzer bir diğer oyun da üçüncü çeyrekte Arroyo’nun üçlüğü ile sonlanmıştı. Şimdi de o hücuma bir göz atalım;
Hücum sol forvette Hairston’ın topu yarı sahaya taşıması ile başlıyor. Hairston tepedeki Erceg’e pası veriyor ve bu sırada Arroyo sağ tarafta bir screen yapıyor. Sinan sağ forvete çıkarken, Arroyo da sağ köşede pozisyon alıyor. Sinan önce Erceg ile bir hand-off- pick&roll kombinasyonu yapıyor ardından da Macvan ile bir pick&roll oynuyor ve tepeye açılan Macvan’a pası çıkarıyor. Macvan aynı yukarıdaki hücum gibi fake & dribbling kombinasyonu ile boyalı alana atak yaparken, sağ köşedeki Arroyo’ya pası çıkarıyor ve Arroyo isabeti yakalıyor. Macvan’ın içeri drive etmeden Erceg’i bulduğu bir diğer pozisyon da şu şekilde;
Ender – Erceg ikili oyunundan sonra Erceg içeri devriliyor ama Ender tepedeki Macvan’ı tercih ediyor. Macvan içeri devrilen Erceg’e hiç bekletmeden pası veriyor ve Erceg için kolay bir basket. Burada da Macvan’ın ikincil paslarına dikkat çekme adına bir oyun var.
Şu ana kadar Galatasaray’ın hücumda yaptığı iyi olaylara göz atmaya çalıştık. Ancak Ergin Ataman’ın da belirtiği gibi Huertas’ın savunmasında sıkıntı yaşayan bir Galatasaray vardı. Galatasaray, İspanya’da oynanan ilk maçta Barcelona’nın pota altındaki size üstünlüğünü kendi lehine çevirmesinin yanı sıra, karar anlarında Huertas’ın sahneye çıkmasını amaçlayarak rakibi kontrolden çıkartmak istemişti. İlk iki çeyrek burada başarılı bir performans gösteren Galatasaray, bu maç için de benzer bir plana sahipti. Örneğin; Milano takımı Barcelona ile oynadıkları ve farklı kazandıkları maçlarda Tomic ve Dorsey’in perdelerine takılıp Huertas’ı şut kullanmaya zorlamıştı. Bugün Galatasaray’ın kısaları sadece Huertas’ın değil aynı zamanda Pullen ve Oleson’un perdelerine de sıkça takıldı ve özellikle Oleson’un cross-screen ile tepeye çıkışları sıkıntı yarattı diyebiliriz. Oleson’un tepeye çıkarak sayı yaptığı pozisyon şu şekilde;
Sada’nın yarı sahaya topu geçirmesiyle oynanmaya başlayan bir set. Önce Nachbar screen yaparak Oleson’u tepeye çıkarıyor. Markoishvili ilk screen çıkışında başarılı ancak Tomic’in getirdiği ikinci screen’e takılıyor ve Oleson en sevdiği orta mesafe atışlarından birini yapıyor. Oleson’un bu şekilde birçok pozisyonda sıkıntı yarattığını görmek mümkün. Keza Abrines oyunda olduğu zaman onun üzerinden de bu tarz oyunlar oynandı.
Ergin Ataman’ın basın toplantısında belirttiği gibi Huertas’ın savunmasında sıkıntıların yaşandığı ve Huertas’ın imza atışını yaptğı pozisyonlardan biri şu şekilde;
Huertas – Dorsey ikilisinin arasında oynanan bir tepe pick&roll’ü. Huertas’ın savunmacısı olan Ender, Dorsey’in perdesine takılıyor ve içeri doğru drive ediyor. Bu sırada Dorsey de içeri devrilerek bir alley-oop için tehdit oluşturmakta. Burada Macvan Dorsey’i savunmayı tercih ediyor ve Huertas’ın şutunu bozma adına bir çaba içerisine girmiyor. Bu oyunun bir başka benzeri de Bonsu’nun oyunda olduğu bir anda gerçekleşmişti.
Galatasaray adına başarılı bir Euroleague sezonu geride kaldı. Yaşanılan birçok sakatlığa rağmen Ergin Ataman ve ekibinin hedef maçlarda istediklerini almaları onları Final Eight’e kadar taşıdı. Ancak bu seviyede, hele de Barcelona gibi bir takıma karşı 5 maç üzerinden olan bir seriden çıkmak hiç kolay değil. Bunun üzerine takımın beyni Arroyo’nun olmadığı 6 periyotluk bir zaman diliminde Barcelona’yı geçmek neredeyse imkansız bir hal alıyor. Galatasaray’ın sahip olduğu sistemde bir oyuncunun üstüne gereğinden fazla kalınması normal ama bir adım sonrası için yani Final Four için en az Arroyo kadar performans koyabilecek, onun yokluğunda sahip olduğunuz sistemi işletebilecek bir oyuncuya daha sahip olma ihtiyacı bir kez daha ortaya çıktı. Eğer Galatasaray gelecek sezon Arroyo ile devam edecekse, onun yükünü paylaşabilecek, benzer evsafta bir oyun kurucuya sahip olmalı.
Yarısaha.com