EL | ZVVZ USK Prague 84 - GALATASARAY 56

daha fazla sıkmamak için son kez söylemek gerekirse
bu takımın madem ki bütçesi var ve kaliteli, şampiyonluk isteyen bir takım o zaman bu kaliteye bizi ulaştırabilecek tecrübeli, bilgili bir yabancı koç ve iyi bir teknik heyet oluşturması şart...
tamam kadro yapılanması kötü olabilir ama kardeşim takımın sahada bir düzeni yok...
Agustus'un atışları elbette eleştirilebilir ama o atışları yapmamasını sağlayabilecek bir taktik disiplin yok...
zaten biz Agustus'un o atışları yapması üzerinden basketbol onuyoruz o atışlarda olmasa her hücumda 24 saniyeyi doldurur top kaybı yaparız...
 
Mert tabii ki hepimizin derdi GS art niyetli olduğunuzu düşünmüyorum ama maksadı aşıyor bazen yazılanlar. Bu forumu Erkek basketçilerimizden okuyan yok ama Kadın basketçilerimizin hemen tamamı okuyor. Bizim onalrı yüreklendirmemiz gerekirken yazılanlar içler acısı. Tabii ki yaşasın 30 sayı fark yedik biraz sabretseydik 40 olrudu diyelim demiyorum :)) Ama burada ayzı yazarken yüzyüze konuştuğunuzu düşünün. Işıl'a Seimone'a laf derken onların içlerinde sakladıkları potansiyeli unutmadan konuşun. O Işıl ki Aziz yıldırım'ın açık çek ile yaptığı teklifi direk elinin tersi ile itti. GS'lılığı tartışılmaz olan bir kız için konuşuyoruz laflar tabii ki üsluplu olacak. Bu arada merak eden olur. Her maç Bench arkasından maç seyrederim en ön sıradan. Işıl ile yanyana maç seyrettiğimd eoldu. Bir kez bile konuşmuşluğum yok (Ya da takımdaki başka bir oyuncu ile) Yani bu takım veya oyuncuları ile ilgili düşüncelerim sadece takım bazında. Herhangi bir feodal ilişkim yok. Ben unutmam unutturmam da Işıl'ı Seimone'u.

Sezon başında da marta kadar sabır demiştim. Takım illaki devre arasında takviye alacak. Bu sene Euro League şampiyonluğu bekleyenmi vardı aranızda? Bu sene hedef lig şampiyonluğu. Ki Avrupa'da da gidebildiğimiz kadar gitmek (en azından gecen seneki 4/6 dan daha iyi işler yaparız). Geçen sene Ros Casares-UMMC'yi Taranto basket'i geçtim Mersinden fark yiyorduk arkadaş.
 
Özgür Ayten' Alıntı:
Devam arkadaşlar iyimserliğe devam, olacak! Takım yeniymiş, koç yeniymiş, uyum sorunuymuş. Bu hafta caferağa'da eze eze yendiklerinde de iyimser oluruz nasıl olsa alıştık. Biraz gerçekçi olduğumuzda kabak bize patlıyor. Guard'ın kadar konuşacaksın, Işıl'dan daha hiçbir şey olmaz, ilk geldiği günden beri ileri gideceğine en dibe vurdu.

Kesinlikle.En katildigim yorum bu. Bir takim oyun kurucusu kadar konusur.Zaten sezon basinda hic umutlu degildim takimdan ve dusuncelerimde degisen bir sey olmadi taa ki yeni kadrolar,isimler,coachlar gelene kadar dusuncem ayni.Yorumlarimin degistigi gunu yazarim bir kac yil sonra.
 
Amerikalı hakkımzı kilitledik yaşadığımız durumun bir açıklamasımı...Augustus ve Fowles iki iyi tercih kanımca,mesela Augustus'un yerine x isim olsaydı bu takım 2 seviye atlardı denilebilirmi?Çünkü açıkca c class bir takım olduğumuz ortada...

Sonuç olarak Augustus istediğimiz seviyede değil ancak herşeyide bu tercihe bağlamak ne kadar doğru?
Payımızı alamadığımız avrupanın elit oyuncuları konusunda ne düşünülüyor veya elimizde sadece sakatlıktan yeni çıkmış bir oyun kurucu varken yapılan hodges transferini nereye koymalıyız?Aldığımız avrupalı genç oyuncunun buraya gelişinden sonra beklediğim gibi değil gerilemiş diye açıklama yapılmasına ne demeliyiz,yani bu oyuncuyu 1 sene önceki performansına bakarakmı aldık,son maçlarını izlemedikmi...2-3 numarada kadromuza kattığımız bir sürü yerli oyuncunun hiçbirini doğru dürüst kullanamamız...Bu kaynak kaybı değilmi,kadro mühendisliği konusunda sorun yokmu?

Daha eklenecek çok şey var tabiki bunları zaman zaman birçok kişi dile getirdi...

Ayrıca şu sorunsuzmuşuz gibi yazılar yazıp buna itiraz edenlerinde basketbol bilgisini sorgulayan basketbol dahilerine birkaç şey söylemek isterdim ancak kırıcı olmamak lazım...Umarım buna son verilir...

Bu takımın yapısal sorunları var bunuda açıkca görüyoruz hepimiz,öldük bittik Ceyhun hoca bu işi bilmiyor demek ne kadar anlamsız ise,sorun yok bilmem kaçtane maçı kazanırız işler yoluna girer demekte o derece anlamsız...
 
Kerem yüzyüze konuşsak dediklerime ikna olacaksın aslında ama şu an demek istediklerimi anlatmak için detaya inmeye gerek görmüyorum.

İlk iki paragrafına kesinlikle katılıyorum. Bugünkü rakibimizin toplam 2 yabancısı vardı mesela. Diğer tüm oyuncuları Çek vatandaşı idi. 2 Amerikalı 2 üst düzey avrupalı da alsak bu, avrupa şampiyonu ya da lig şampiyonu olacağımız anlamına gelmez.

Ceyhun Hocayı da savunuyorum çünkü hiç bir hocanın yeni bir takıma birden bir sistem oturtması kolay değil. Ben "Ceyhun Yıldızoğlu GS'a geldi" diye başlık açıldığında başlığa hoşgeldin diye bile yazmayan biriyim. Çünkü tam olarak nasıl biri olduğu konusunda bilgim yoktu. Ama GS'ın yeni oluşan kadrosunda hücum oyunlarını gördüm ZK'nın bir senede yaptırmadığının aksine.

Bu arada burada demişlerki (ki Kerem belkide sen dedin) "FB'de yeni kurulan takım, hocası yeni, osu yeni, busu yeni" diye. Bakıyorum Birsel, Nevlin, Nevriye Esmeral Penny aynen takımda. Takımın kurgusunda bir değişiklik yok ki. Bizde ise geçen sene ilk beşde başlayan takımdan bir Bahar var o da tüm sene 3mü oynayacam 4 mü oynayacam diye düşünerek geçirdi koca sezonu.

İnsanların absürd laflarına yanıt vermekten takım için eleştirimi bile yapamaz oldum. Ama inatla böyle devam edeceğim. Çünkü eleştirilerde insanlar böyle duyrasızca yazmaya başladığında yanıt vermezsen daha da arsızlaşıyorlar. Bugün gördük zaten birini nasıl yazdığını. allahtan moderatör arkadaşalr çabuk el koydu olaya
 
Kötü tablo ortada, eksikler ve hatalar mevcut. Bu noktalar elbette dile getirilecek ve takımın daha iyiye nasıl gideceğini belirteceğiz. Ancak alınan mağlubiyetler sonrası bu forumun kalitesine yakışmayan yorumları görmek üzücü. Herkesin bir düşüncesi, olaya bakış açısı var ama en önemli nokta üslup. Burada o üsluba olumsuz yaklaşanlar bu takımın eksiklerini dile getiriyorlar gayet net bir şekilde ayrıca. Nihayetinde eleştiri çok ince bir çizgi ve yapıcı eleştirileri zikretmek çok önemli.

Takımımızın bu aldığı mağlubiyetlerden sonra işin teknik detayına girmek yanlış olur. Takımın sahada mücadele gücünü en üst düzeye taşıması gerekiyor. Botaş maçının ikinci yarısında oyun geri döndüyse bu da takımın savunma azminden kaynaklanıyor. Her maç olağanüstü hücum etmemiz gibi bir olanak zaten yok. Ancak her maç kötü mücadele etmeye de hakkımız yok. Benim maçlarda görmek istediğim ilk nokta kesinlikle bu. Umarım bundan sonraki maçlarda takım sahada mücadelesini en iyi şekilde sergilediğini görürüz.
 
Arca Yıldırım' Alıntı:
Takımımızın bu aldığı mağlubiyetlerden sonra işin teknik detayına girmek yanlış olur. Takımın sahada mücadele gücünü en üst düzeye taşıması gerekiyor. Botaş maçının ikinci yarısında oyun geri döndüyse bu da takımın savunma azminden kaynaklanıyor. Her maç olağanüstü hücum etmemiz gibi bir olanak zaten yok. Ancak her maç kötü mücadele etmeye de hakkımız yok. Benim maçlarda görmek istediğim ilk nokta kesinlikle bu. Umarım bundan sonraki maçlarda takım sahada mücadelesini en iyi şekilde sergilediğini görürüz.

Benim bugün gördüğüm en büyük eksikti. Mücadele etmedik, sert değildik. Rakip 16 biz 14 faul yapmışız. Neden bir oyuncumuz bile 5 faul alıp cıkmaz? Neden bu kadar kolay pes edip yenilgiyi kabul ettik?

Saygılar.
 
Galatasarayın ne istediğini iyi bilmesi gerek diye düşünüyorum. Bugün Avrupa'nın major takımlarından hiçbiri bir takım inşa etmeye çalışmıyor Ratgeber de dahil hepsi zaten var olan takımlara küçük rötuşlar ve ilavelerle var olanı parlatıyor Ceyhun Yıldızoğlu ise yeni bir takım oluşturma telaşındaki bu sürecin sancılı olacağı muhakkatır bu adamın bu işi yapabileceği de daha önce yaptıklarıyla tescillidir. Ceyhun hocanın taktisyenliği konusunda ise elinde hazır ve kendisinin istediği seviyede bir takım olduğunda nler olacağını görmek gerekir şüphesiz bu kötü sonuçlar karşsında en fazla öfkelenen ve düşünen yine kendisidir.
 
Öncelikle beklentimizi fazla yukarıda tutmamak gerekiyormuş. Bu anlaşıldı. Sadece bu branşta değil diğer branşlarda da (voleybol-basketboldan bahsediyorum, futbolu hiç saymıyorum bile). Şu an tüm takımlarımız, erkek basketbol dahil, ilk klasta değiller. kadın basketbol takımımız ligde 1.sınıf. Ama Avrupa'da değil. Erkek basketbol, voleybol ve kadın voleybol takımlarımız da ne yazık ki ligde de birinci sınıf değiller. Bunu şu yüzden söylüyorum. Bu noktaya kolay gelinmiyor. Bu bakış açısıyla ilgili. Zaten ortaya çıkan sonuç da bu.

Bu takımlardan birine 25 sayı farkla yenilebilirsiniz. Ancak hedef maçların tamamında bu kadar sayı fark yiyorsanız, bir sorun var demektir. yapılan transfer yanlışları ortada. Ancak bu konuda burada yazan bizler de hatalıyız. Bugün Hodges yerine Horakova olsaydı, Currie kalitesinde (daha fazlası değil, o kalitede) bir Avrupalı olsaydı, Augustus diye tutturmasaydık, konumumuz daha farklı olurdu diye düşünüyorum. Sakatlıktan yeni çıkmış 2 oyuncuyu garanti ilk beş düşüncesiyle takımda tuttuk. Işıl, evet savunmada toparladı ama ya hücumda? 2'den fazla atamayan bir guardla oynuyoruz. Augustus, alıp gidiyor, eli tutarsa atıyor. Artık Avrupa basketbolunda böyle bir oyun tarzı yok. Duygusal davranıyoruz. Oysa sporda duygusallığa yer yok. Işıl'ın, Bahar'ın yedek kalacağını, Augustus'un da daha hazır bir şekilde seneye gelebileceğini düşünmemiz gerekirdi.

Fenerbahçe henüz Taurasi, Penny Taylor ve Horakova gelmeden de çok iyi oynuyordu. Çok iyi çalıştılar, belli. Geçen yıl basketbol oynamıyordu Fener. Ligi de şansa kazandılar. Ama bu yıl daha hızlı ve takım oyunu oynuyorlar. Bir de Taurasi faktörü eklenince ortaya çıkan sonucu görüyoruz. Bizse bir türlü bir oyun şekli tutturamadık. Bugün bazı paslar şok etti beni adeta. Futboldaki tabirle şişirme toplar attık bugün. Üstelik yalnızca Fowles'a da değil. Augustus'a falan. Bu oyun mantığı 1980'lerde vardı. İçerideki uzuna pas at, basket atsın. İçeride Fowles gibi bir oyuncu varken, Işıl'ın, Tuğba'nın üçlük yağmuruna tutması lazım potayı. Ama bu güç ve oyun şekli yok bizde ne yazık ki.

Ceyhun Hoca'nın da eli kolu bağlı anladığım kadarıyla. Başta takımı iyi hazırlayamadığını ve Işıl ve Bahar'da ısrar ederek hata ettiğini düşünüyordum. Ancak demek ki elindeki malzeme bu kadar. Gintare ve Hodges'un takımdan ayrılacağını düşünüyorum. Gintare'den umutluydum. Uzun süre aldığı maçlarda gayet iyiydi. Bence biraz Işıl'ın kurbanı oldu. Şu anlamda söylüyorum, iyi bir Işıl olsaydı Gintare daha verimli olabilirdi. Ama anlaşılan bu iki Avrupalı tercihi yanlış kullanıldı. Ben Currie-Tamika değişikliğinin de fazla bir katkı sağlamayacağını düşünüyorum. Eksiğimiz Avrupalılar. Augustus yerine Tamika gelirse Avrupa'da daha fazla iş yapabiliriz ama tıpkı geçen yılki gibi iş işten geçmiş olacak. Bizim en önemli sorunumuz güçlü değiliz. Bu çok iyi anlaşılıyor. Hızlı oyun kuramıyoruz, iyi savunma yapamıyoruz. Hızlı oynayan her takımdan fark yiyoruz. Bu yıldan ümidim yok artık. Ligde Fener'le final oynarız ama kaybederiz. Grubu da en iyi ihtimal 4. tamamlarız ve bir üst turda eleniriz. Şu sonuçları aldıktan sonra, tüm maçlarımızı kazansak bile sıralamadaki yerimiz daha yukarısı olamaz. En kritik 3 maçımızı farklı kaybettik çünkü.
 
"Takımda hıyar yok tabii ki cacık olmaz. Fakat kasarsak forumdan iyi bir cacık yapabileceğiz gibi görünüyor."[/quote]
Kesinlikle katılıyorum bu yoruma.
Yazılanları okudukça öfkenin insanlara neler söyletebildiğini şakınlıkla ve kaygıyla görüyorum. Yok efendim "Duygusal davranıyoruz. Oysa sporda duygusallığa yer yok." muş nasıl duygusallığa yer yok. Hepimiz aşkla bağlı değil miyiz bu renklere.Başarı nerdeyse oraya mı yöneliyoruz o takımn taraftarı mı oluyoruz. Anlayamıyorum gerçekten. Hele Işıl için söylenen olumsuz sözler hakaretamiz sözler kanımı donduruyor. Herşey maç kazanmak mıdır ? sahadaki mücadele çaba ve duruşun hiç mi değeri yok artık. Yani herşey topun çemberden geçmesine mi bağlı. Kazanmak için her yol mübah mıdır. Işıl nerde ve nasıl sakatlandı acaba sakatlanmadan önce o dar rotasyonlu kadroda 40 dakika sahada aslanlar gibi mücadele etmiyor muydu. Yazık gerçekten çok yazık. Lütfen biraz saygı ve sağduyu.
Hatayı yanlış yerlerde arayıp hiç olmayacak kişilere yükleniyor onları suçluyoruz. Işıl ı yetersizlikle suçlayanlara soruyorum erkek takımımızın guardı çok mu üst düzey bir oyuncu ? Ama takımı izlerken benim bile anlayabildiğim bazı hücum setlerimiz var, sahada belli bir yerleşimleri var. En önemlisi savunmada bir karekteri var erkek takımının. Kadın takımızın ne oynadğını hucumda ya da savunmada ben anlayabilmiş değilim anlayan varsa anlatırsa çok sevinirim. Koçumuzu Fowles hayranlığı (Cumhurbaşkanlığı maçından beri bariz görünüyor) nedeniyle doğru düzgün bir hucum setimiz yok. Fowles a ver atsın. Agustus a ver zorlasın bu mudur.
 
Beklentilerin skor anlamında yüksek olması ne kadar doğru.

Takımın şu an kötü, dağınık olduğu bir gerçek. Özellikle deplasmanlarda. Ama özellikle gençler üzerinden takım kuracaksak genç isimler kadroda mı ? Başka kim var ligde alınabilecek genç ben bilmiyorum açıkçası. Belki bir belki iki isim çıkabilir. (Canitez gibi)

Bence asıl sorun takım kaybetmeye alışıyor. Geriye düştüklerinde rakip vurup geçiyor çok rahat şekilde. Takımda karakterli oyuncular var biliyoruz ama takım karakteri başka bir şey.

Ne yazık ki günler geçiyor. Yılbaşından sonra belki değişiklik olacak ama beklemek zarar veriyor. Beklemek zorundayız ama oyuncuların gerçekleri yüzünden.
 
Bu takımlara karşı zaten depalsmadan galip gelemyeceğimizi düşünüyordum ama böyle farklar insanın canını sıkıyor. Açıkcası bu takımlarla kendi sahamızda oynayacağımız maçlara kadar birşey söylemek istemiyorum. Zira kendi sahmızda Spartak, Halcon ve Prague maçlarından en az iki galibiyet bekliyorum.
 
Gerçekten yine çok ağır bir mağlubiyet aldık.Ancak bu mağlubiyetlerin geleceği çok önceden belliydi.Sene başında çok yanlış bir yapılanma(yapılanma da diyemeceğim)ile sezona başladık. Fenerbahçe'den çok kötü bir oyunla fark yedik, Avrupa ligi hezimetlerini de saymıyorum. Bakın belli bir spor kültürü olan kulüpler hiçbir zaman oyuncu temelli yapılanmaya gitmezler. Galatasaray'ın bugünkü olumsuz durumu bu nedenden kaynaklanıyor. Futbol şubesinde sporcular kaç tane teknik adamı harcadı.Ama fatura hiçbir zaman sporculara veya yönetim kuruluna kesilmedi. Bayan basketbol şubesi 2 sezondur kaynayan bir kazan gibi. Geçen sezon menajerin takımdan ayrılmasından sonra bazı oyuncuların isteksizliğini herkes gördü. Buna rağmen yönetim kurulu hiçbir şey yapmadı. Hep suçluyu başkalarında ve teknik adamlarda aradık.

Neyse bu sene başka bir hocayla anlaştık, ancak takımdaki olumsuzluk artarak devam ediyor.Bazı arkadaşlarımız buna büyüme sancıları diyebilir ama ortada büyüyecek bir çocuk yok. Ceyhun hocayı isteyenler bazı arkadaşlar şimdiden isyan bayrağını açmış durumdalar.

Sevgili arkadaşlar,
Özellikle sene başında yaptığımız transferler Fowles dışında ve 1-2 tane yerli oyuncular dışında yanlıştı.Hatta Augustus transferi bile. Augustus çok ağır bir sakatlık geçirdi. 2 sezon önceki süper performansını artık ondan beklemek imkansız. Işıl Alben sakatlıktan çıkalı çok oldu ancak maalesef hiç bir gelişme gösteremedi. Kocaeli Kağıtspor'dan bir telefonla alınan Ceyda'nın ve Beşiktaş'tan alınan Melek Bilge'nin yüzüne bile bakılmıyor.Nihan Anaz Galatasaray'a ne verebilir? 1,5 sezondur yokluktan 1 numara pozisyonunda oynayan Tuğba'nın yerine kaliteli bir oyunkurucuyu transfer etmek hiçbir yöneticinin aklına gelmez mi? Bahar Çağlar geçen sezon birçok maçta en iyi oynayan oyunculardan birisiydi. Bu sene hiçbir varlık gösteremiyor.Sponsorluktan gelen parayla sadece Fowles'mu getirebilirdik?

Hafta sonu oynanacak Fenerbahçe maçıyla ilgili bir yorum yapmayacağım. Yıllardır kadrosunda koruduğu yerli oyuncu çekirdeğiyle ligi forse eden,bu çekirdeği,Taylor ve Taurasi gibi yıldızlarla taçlandıran, Avrupa liginde başarılı maçlar ortaya koyan, bu sene Türkiye Basketbol liglerinin gelmiş geçmiş en iyi kadrosunu kuran bir takımla mücadele edeceğiz. Bence bu kadar tanımlama maçın sonucunu şimdiden belli edecek düzeyde yeterli.
 
Herkes birilerinden şikayet ediyor. Yerine kim gelmeli söyleyen yok. Oyuncu ismi isesem Birsel Meral Nevriye denecek 4. sisim sayılamayacak. Ama elimizdeki yerli oyunculara vurun sopayı anasını satayım.
 
Sühan Cem' Alıntı:
Herkes birilerinden şikayet ediyor. Yerine kim gelmeli söyleyen yok. Oyuncu ismi isesem Birsel Meral Nevriye denecek 4. sisim sayılamayacak. Ama elimizdeki yerli oyunculara vurun sopayı anasını satayım.

Sühan Ağabey, zaten biz elimizdeki oyuncuları sıradan lig maçlarında bile oynatmıyoruz. O zaman bu oyuncular maç oynamadıkça nasıl gelişim gösterecek? Diyelimki kalitesiz oyuncular. O zaman niye alındı? Biz devşirme oyuncularla zaman kazanmaya çalışıyoruz. Sıradan bir Alanya maçında bile Melek Bilge süre almıyor, keza diğer maçlarda da Ceyda Kozluca ve Yasemen Saylar.Hani Ceyhun hocanın meşhur tüm oyuncuları eşit süreli kullanma taktiği niye bu oyuncular için geçerli değil? Siz Bahar Çağlar'a tanımadığınız şansı Michalle Campbell'e tanırsanız sonuç bu olur.
 
Takım, oyun hakkında söylenecek çok şey var; bir çoğu da buraya sığmaz bunların. Fakat buradaki bazı arkadaşlar, isim vermiyorum herkes gördü dün canlı maç başlığında kim olduklarını, o iğrenç düşüncelerini alıp çekilsinler aramızdan. Bu takım küme de düşebilir, Avrupa'da sıfır da çekebilir; hiçbiri o lanet düşünceleriniz ve kirli ellerinizle bu takıma, bu oyunculara, bu teknik ekibe hakaret etme hakkı tanımaz size. Bizbize kalırız, yine düşündüklerimizi etraflıca tartışırız biz üslubunca. Gerektiğinde de teknik ekibe kadar iletiriz bunları, fakat dün ya da sezon başından bu yana alınan her yenilgide takınılan üslupla olmaz bu. Bu takım Avrupa Şampiyonu olmadan 50 kişiye oynayıp, 80 kişiyle takip edilirken de gayet mutluyduk yani biz. Yine de mutlu oluruz, az ama öz olarak.

Bugüne kadar attığım 1000 küsür postta ilk kez böyle bir üslup görüyorsunuz, ama cidden sıktı artık bu bağnaz fikirler; herkesin bir sinir haddi var. Dün gördük ki site yönetimde de bardak taşmak üzere, hatta yer yer taştı. Ne konuşacaksak oturup konuşalım, bu takım bizim diye pamuklara sarıp eleştiri yapmayacak değiliz fakat herkes de bir haddini bilsin önce.
 
Mert Vardar' Alıntı:
[quote="Sühan Cem":3fkpad2p]Herkes birilerinden şikayet ediyor. Yerine kim gelmeli söyleyen yok. Oyuncu ismi isesem Birsel Meral Nevriye denecek 4. sisim sayılamayacak. Ama elimizdeki yerli oyunculara vurun sopayı anasını satayım.

Sühan Ağabey, zaten biz elimizdeki oyuncuları sıradan lig maçlarında bile oynatmıyoruz. O zaman bu oyuncular maç oynamadıkça nasıl gelişim gösterecek? Diyelimki kalitesiz oyuncular. O zaman niye alındı? Biz devşirme oyuncularla zaman kazanmaya çalışıyoruz. Sıradan bir Alanya maçında bile Melek Bilge süre almıyor, keza diğer maçlarda da Ceyda Kozluca ve Yasemen Saylar.Hani Ceyhun hocanın meşhur tüm oyuncuları eşit süreli kullanma taktiği niye bu oyuncular için geçerli değil? Siz Bahar Çağlar'a tanımadığınız şansı Michalle Campbell'e tanırsanız sonuç bu olur.[/quote:3fkpad2p]

Melek Sakat. Son lig maçında ısınmaya bile çıkmadı. 12. oyuncuyu doldurmak amacı ile benchteydi Mert. Ama Erkeklerin Cantu mçaında tribündeydi maçı heyecanla seyretti :) Ceyda neden süre almıyor bende bilmiyorum. benim tahminim fiziği 3 numara için ufak kalıyor ama takım ile en çok ilgilenen oyuncumuz konumunda. Molalarda ve maç esnası full konsantre takımın yanında. Ceyda daha pişecektir. 40 dakika süre aldığı her şeyi olduğu bir takımdan buraya geldi buna alışması bile zaman alır. Orada şut atıyordu girmezse gene atıyordu. Burada şut atsa girmedimi hemen demoralize olabiliyor. Bahar milli tkaım kampı esnası formunun zirvesine geldi. Bu yüzden de sezon başı hazırlık maçalrının en iyisi idi. Ama tabii ki bu form yükselmesinin dfüşüşü oalcaktı o da bu sıralara denk geldi. Yavaş yavaş yükseltecektir formunu tekrar. Yalnız Bahardaki sorun biraz da konsantrasyon ile alakalı. Pek konsantre olamıyor şu sıralar maçlara.

Bu Cehhun hocanın rotasyon ısrarını açıkcası bende anlamıyorum. Mesela Botaş maçında Seimone deli tayalr gibi akıyordu. Bırtak aksın kız atabişldiği kadar atsın morali yerine gelsin. Ceyhun hoca hemen kenara aldı. Benim aklım yatmadı açıkcası ama bildiği vardır dedim.
 
Her ne olursa olsun Sühan Ağabey, Ceyda Kozluca süre almalı. Bahar'la ilgili dediklerine katılıyorum, ancak Bahar'ın bu durumu maçlarda oynama süresiyle ilgili.Ancak Melek Bilge'nin sakatlığı çok uzun zamandır sürmüyor olmalı.
 
Arkadaşlar 2 yıldan uzun süredir kayıtlı olduğum ve öncesinde de uzun süre takip ettiğim, basketbol bilgisi benden çok fazla olan birçok kişinin olduğu benimde bu nedenle pek yazamadığım fakat yazılan herşeyi en ince ayrıntısına kadar takip ettiğim bu forumda dün ilk defa üzüldüm, kırıldım ve utandım. Takımımızın aldığı sonuç her ne olursa olsun dün özlellikle canlı yayın başlığında yazılanlar nedeniyle uzun zaman sonra ilk defa foruma girerken bir çekingenlik oldu bende. Hiç kimsenin oyunculara, hocalarımıza veya başka birine böyle ağır biçimde hakaret etmeye hakkı yoktur. Dün kendi sınırlarını aşan arkadaşlar!!! sizden tek ricam eğer eleştiri yapacaksanız adam gibi yapın ya da benim gibi kenara çekilin ve güzel yorumlardan az çok birşeyler öğrenin, en azından benim göz zevkimi bozupta beni forumu takip etmekten soğutmayın.

Saygılar
 

Üst