Eurocup 3. Maç | Galatasaray CC 79 - 53 Panellinios

Re: Eurocup 3. maç | Galatasaray: 79 ? Panellinios: 53

Şamil Turançiftçi' Alıntı:
Sühan abi sen yakındaydın Rado'nun çok iyi bitirdiği bir pozisyondan hemen sonra mola oldu çok fena kızdı Rado'ya. Niye kızdı abi anlayamadım pas vermedi falan diye mi.


Pozisyonu hatırlayamadım Şamil şu an. Ama Oktay Hoca'nın en kızdığı şey faul yapılırsa adamın atış yapmasına izin vermeyin. Buna çok kızıyor. Benim gözümde en çok kızdığı pozisyon ilk yarının son hücumunda oyun çizdi hoca, çok net anlaşılıyordu. Oyunu Haluk'a çizdi, Andric ve Taylor da oyuna iştirak edecekti. Oyunu aynen yaptılar ama sonlandıramadı Haluk, eveledi biraz. O zaman delirdi. Onun dışında delirmelerinin bir çoğunda düne has olmak üzere feyk atıyor gibiydi. Yani biraz VIP tribününe oynar gibiydi hoca. Ki sahte sinirlendiğinde belli oluyor. Yüzünde ele veren imler var.
 
Re: Eurocup 3. maç | Galatasaray: 79 ? Panellinios: 53

Şamil Turançiftçi' Alıntı:
Sühan abi sen yakındaydın Rado'nun çok iyi bitirdiği bir pozisyondan hemen sonra mola oldu çok fena kızdı Rado'ya. Niye kızdı abi anlayamadım pas vermedi falan diye mi.

1-2 pozisyon once savunmada yaptigi hatadandir saniyorum.
 
Re: Eurocup 3. maç | Galatasaray: 79 ? Panellinios: 53

Bazı alakasız tezahüratlar dışında tribün iyiydi. Ses seviyesi olarak değerlendirecek olursak üst düzey bir maç oldu diyebilirim, Herkes grup grup gelmis herkes bağırdı neredeyse.

Darısı ve fazlası Banvit maçına inşallah.
 
Re: Eurocup 3. maç | Galatasaray: 79 ? Panellinios: 53

Düşündüm de acaba Taylor top kaptığında şık bir pasla Rancik'i buldu rancik sayıyı attı mola geldi. Molaya keyifle gelen ranciki çekti ve azarladı. Bunu diyorsan eğer. Bir önceki pozisyonda gene atağımızda Rancik pozisyonu bitirememişti. hatta arkasından gelen shipde topa smaç vurmaya çalıştı oda vuramamıştı (zaten hakem faul vermişti). İşte o pozisyonu bitiremediği için kızdı Rancik'e. Lakayıt olma ciddi ol dedi.
 
Re: Eurocup 3. maç | Galatasaray: 79 ? Panellinios: 53

benim dikkatimi çeken maç öncesinde sertaç formasını giymiş çıktı 4 5 dakika şut attı sonra kadroda olmadığını öğrendim :)
 
Re: Eurocup 3. maç | Galatasaray: 79 ? Panellinios: 53

Maç geneli hakında yazmaktansa, bu maçtan yola çıkarak birkaç sey yazmak istedim.

4 kısalı sistemi veri kabul edip buna uygun bir kadro ve yapılanmaya gidilmeli ya da klasik 2 uzunlu bir takım oluşacaksa da bu uzunlarla klasik sistemde pek verim alınamayacağı kabul edilmeli ve gereken değişiklik yapılmalı diye dusunuyorum. Spartak deplasmanı dahil 3-4 maçta yine klasik iki uzunla başladık maçlara ve kötü gittik ta ki dört kısaya dönene kadar. Çunku iki uzunla sahada oldugumuz bolumlerde de hem ribaund hem de hucumda ve savunmada boyalı alanı kullanma sorununu aynı oranda yaşıyorduk. Dezavantaj olarak iki uzunla oynadıgımızda dört kısaya göre daha statik oldugumuz için hucumdaki akışkanlığımızı da kaybediyorduk. Eldeki uzunlar klasik uzun formatına uymadıkları ve birbirlerini tamamlamadıkları için, fiilen dört kısa sistemi daha verimli. Fakat dört kısalı sistemi temel olarak kullanacaksak, bu sistemdeki tek uzunun boyalı alanda dominant biri olması daha makbul olurdu. Diğer bir nokta da, dört kısada kısalardan en az birinin hatta 4 numara gibi oynayan kısanın hızlı, güçlü ve penetresi kuvvetli biri olması, eşleşme sorununu daha belirgin hale getirme açısından önemli. Bu anlamda Haluk, Caner ya da Shumpert tam anlamıyla bunu kullanabilecek özelliklere sahip değil, Shumpert daha çok oyun zekası ve tecrubesiyle iş yapıyor. Bu anlamda Panellinios'taki kısa forvet Krabbenhoft çabukluğu, penetresi ve fiziğiyle oldukça etkili oldu bize karşı.
 
Re: Eurocup 3. maç | Galatasaray: 79 ? Panellinios: 53

Haldun Köktürk' Alıntı:
Bu ribaund konusuna takılıp kalmayalım, uzun savunması da tıpkı ribaund gibi oyun siteminin getirdiği bir sıkıntı.
Takım baskılı savunma yapıyor ve rakibihaddinden fazla top kaybına veya acele atışa zorluyor. Bu durumda bizim uzunlar genelde ikili sıkıştırma veya yardıma gidiyorlar. Sonuçta pota altına bir zaaf doğuyor.

Ancak anladığım kadarıyla Oktay Hoca bilinçli olarak yapıyor bunu. Maç başına rakip ortalama 60-65 şutun 30 tanesini net şut olarak atacağına 70-75 şutun sadece 20 tanesini net olarak atabilsin mantığı var sanırım. Bu da istatistiklere yansıyor zaten. Rakiplerimizin bu kadar düşük şut atması ve bu kadar fazla top kaybı yapması tamamen bununla ilgili
.
Beni asıl mutlu eden ise pas organizasyonu oldu. Andriç'i eleştiriyoruz ama rakiplerin guardları bile bu kadar saha görüşüne sahip değil.
Hele ki çaresiz Yunan takımı alan savunmasına döndüğünde Shumpert'in posta girip oyunu sirküle etmesi ve peşinden gelen üçlükler yüreğimin yağını eritti. Shumpert'in tam bir alan savunması katili olduğunu iki maç üst üste gördük.

Shipp'in kontratı kaç yıllık bilmiyorum ancak mümkünse uzatmak gerek. Bu kadar bitirici ve akıllı top kullanan üstelik de savunmacı bir atlet ABD'li zor bulunur. Olanlar da zaten NBA'de.
Türk oyuncularımızın karekterli olması da bir ayrı güzellik. Ermal olsun, Tutku olsun gerektiğinde takım liderliğini ele alıyorlar.

En büyük alkış tabii ki Oktay Hoca'ya. Bizi mutlu eden bu takımın savunmasını ve hücümdaki organizasyonu (23 asist yaptık, TT maçında da 22 asist vardı) bu kadar kısa sürede bu aşamaya getirmek az iş mi? Üstelik de sezon başında hesapta olmayan sıkıntılara (sakatlık, Evren'in durumu ve kucağımızda bulduğumuz Eurocup) rağmen tünelin ucu aydınlık. Seneye Euroleague'de taş gibi Galatasaray'ı görür gibiyim. Tribünde de binlerce taraftarı.


Bu takımda Taylor'ın yerine iyi bir guard(omar cook)olsaydı,Shumpert yerli statüsünde olsaydı,kalan yabancı kontenjanında da skorer ve ribauntçu bir pivot(macvan)olsaydı,ligi ve avrupayı fena titretirdik...
 

Üst