EuroCup | Galatasaray: 72 - BC Donetsk : 68

İnsanların beklentisi her maç 25 sayı fark mı? İyi gün kötü gün olur. formsuz günümüz olur. Jamont konusu başka bir mesele. Bu adam geçen sezon CSKA'da o sürekli değişen rotasyondaydı bu yıl hem süresi arttı hem de sorumluluğu. Her şey yerli yerine oturunca daha iyi olacaktır. Alınan sonuçlar takımın olduğu zannını oluşturuyor bazılarında ama bu takımın gerçek anlamda tam performans vermesi 1-2 ayı daha bulur.
 
arroyonuz batsın emi, yemiyor içmiyor her topikte her mesajınızda arroyo da arroyo diye ağlıyorsunuz.
bize önce adam gibi basketbolu bilen taraftar lazım. 2 günde o gitsin bu gelsin diyen değil.
ergin ataman komple Beşiktaşı alaydı da rahatlasaydınız, başarı gelsin de nasıl gelirse gelsin modundasınız nasılsa.
 
Kadro yapılanmamızı düşündüğümüzde, kısa oyuncularımızın fiziki durumları, bizi savunmada daha efektif bir takım izleyeceğimizi gösteriyordu. Nitekim sezonun başlamasıyla beraber, Jamont-Hawkins odaklı baskı unsurunu sahaya iyi yansıtan, ikili oyunları sürekli değişerek savunan Galatasaray her rakibini bir şekilde saf dışına itmeyi başardı. Burada önemli olan, şu ana kadar oynadığımız her takıma karşı mutlaka size üstünlüğünü elimizde bulundurmamızdı. Takımın savunmada yaptığı rotasyon asla sırıtmıyor, rakibin hücum alternatiflerini baya bir sınırlı hale getiriyorduk. Dün oynanan karşılaşmada maçın büyük bölümünü 3 uzun ile oynayan Donetsk, ilerisi adına bize üstünde durmamız gereken bir çok nokta gösterdi, şut performansı açısından da iyi bir günde olmaları maçın son saniyeye kadar heyecan içinde geçmesini sağladı.

Savunma ile başlayalım. Miss-match durumlarından önce, dün ikili oyun savunmasında sınıfı geçemediğimizi belirtmek gerekiyor. Sert ama görece hızlı olmayan uzunlarımızın yap-a-madıkları show-upların yanında, switch savunmasında rakiplerine her defasında geçilmeleri oldukça sıkıntıya soktu bizi. Donetsk'in orta mesafeden bir çok sayı bulmasının altında, ikili oyun sonrası rakibini sertlik ile karşılamayan Galatasaray uzunlarının payı büyük. Eurocup düzeyinde iyi bir gruba düşmemizin de güzellikleri burada. Henüz 2. maçta, mutlak olarak sertlik seviyesini yukarıda tutmamız gereğini gördük. Galatasaray'ın bu denli kolay yenildiği savunmalarda parkede fark yaratmasının imkanı yok, hele ki rakibiniz iyi şut attığı bir gündeyse.

Miss-match durumlarından başı ağrıyan Ergin Ataman ve ekibinin alan savunması tercihi oldukça akılcıydı, nitekim alan savunmasına dönmemizin ardından yaptıkları 5 hücumdan sadece 1'inden isabet ile döndüler, o da dünkü maç özelinde alışık olduğumuz türden son saniye basketiydi. Deplasmandaki maç öncesi, 3 uzunlu hücumun savunma şeklini gördü diyebiliriz teknik kadro için, ikinci maçta karşımıza aynı şekilde gelirlerse daha baskılı ve efektif bir alan savunması gelecektir.

Evimizde oynadığımız Aliağa maçı sonrası, ''bizim yay gerisinden kötü olduğumuz bir günde zorlanmama ihtimalimiz yok gibi'' demiştim, dün gördüklerimizin ardından ''gibi'' kelimesini çıkartıyorum. Domercant'in olmadığı, Cenk'in potaya bakmadığı, Hawkins'in maçtaki tek üçlüğünü 40.saniyede bulduğu bir karşılaşmada epey bir zorlandığımız aşikar. Bunun tam tersi görüntüsünü ise, ikinci periyotta Engin Atsür imzalı 2 üçlük ile bulmuştuk. Aradaki uçurumun bu derece fazla olması açıkçası iyiye işaret değil. Pota altında elit seviyede hücum silahları bulunan takımımızın, oyunu kopartma noktasında yay gerisine bağlı olmaması gerekiyor. Nitekim yine ikinci periyotta oyuna dahil olduktan sonra Ersin odaklı bulduğumuz sayılar takımı müthiş rahatlattı. Evet bu sene dış atışlar Galatasaray'ın en büyük silahı olacak, bir çok etkili şutör oyunculara sahibiz ancak boyalı alanı geri plana itmek bizi de sınırlı bir hale getirir, dün maçta gördüğümüz şekilde.

Her ne kadar isabetsiz bir günde bulunsanız da, elinizde zorluk seviyesi üst noktada olsa bile fark yaratan oyuncular oldukça skor olarak avantajı sağlıyorsunuz. Hawkins ve ikinci yarı özelinde Jamont, bu farkı sağlayan oyuncularımızdı. Hawkins'in uzun zaman sonra bu denli saha içi basket bulmakta zorlandığı günde, Jamont'un ikinci yarı sorumluluk alarak oynaması takım adına çok önemliydi. Maçın çift haneden 3 sayıya indiği 67-64'lük kırılma anında da baskete imzasını atan Jamont'un bu görüntüsü sevindirici. Domercant'in bir süre daha takımda olmayacağı gerçeğinden yola çıkarsak onun mutlaka Hawkins'e bu şekilde yardım etmesi gerekiyor.

Maç sonunda konuşan bütün oyuncularımızın da söylediği gibi, kötü bir günde kazanmak önemliydi. Takımın 20-30 sayı fark arasında kazandığı maçlardan ziyade, zorluk seviyesi üstte olan ve son anlarında kazandığı maçlar, takımın sertlik seviyesine daha fazla katkı yapar. Dün önemli ve güzel bir uyarı aldık, laylaylom tadında geçen maçların ardından takımın zorlu bir virajı görmesi açıkçası sevindirici. Nitekim sezon sonunda bu anların faydasını fazlasıyla görecek takım.
 
Bu yay gerisi atışlara bağlı kalma durumu özellikle zorluk seviyesi yüksek maçlarda ortaya çıkıyor sanki. Diğer maçlarda pota altı elemanlarımızdan baya katkı aldık ama FBÜlker, Efes, Donetsk gibi rakipler karşısında hücumdaki ritmi biraz arka plana atıp, savunma sertliğiyle ağır basma düşüncesi önde olunca, hücumda işi birebirlere çok bırakıyoruz,potaya yaklaşma olasılığımız da azalıyor. Durum böyle olunca da Hawkins'in yanına hem Gordon ikinci yarıda ve Efes maçının genelindeki gibi eklenecek hem de Domercant de olacak ki garanti bir şutörümüz olsun,bu da bizi rahatlatsın.. Bence de bu nokta biraz sıkıntılı. Yani zorluk seviyesi yüksek her maçta birebir oyunu daha ön plana çıkaracaksak Hawkins hep ekstra oynamak zorunda olacak, Domercant sahada olup iyi şut atacak hatta belki istenen Arroyo transferiyle birlikte ideal bir hücum düzeni oluşturulmaya çalışılacak. Ama bence bu tam olarak doğru bir yaklaşım olmayabilir. Topun iyi döndüğü ve farklı isimlerin de devreye girebildiği planları devreye sokabilmeliyiz.
 
Gordon kesinlikle Galatasaray'da oynayacak kalitede biri değil. 1 numara asla değil. O top kayıpları nedir! Tribünde yüreğimiz hopladı.

Gordon yetersiz kalınca onun açığını da Hawkins kapatmaya çalıştı. O da bir insan. Fark yapacağımız maçta maçı son saniyelere bıraktık.

Kesinlikle saf bir 1 numara lazım. Yoksa işimiz zor.
 
arroyonuz batsın emi, yemiyor içmiyor her topikte her mesajınızda arroyo da arroyo diye ağlıyorsunuz.
bize önce adam gibi basketbolu bilen taraftar lazım. 2 günde o gitsin bu gelsin diyen değil.
ergin ataman komple Beşiktaşı alaydı da rahatlasaydınız, başarı gelsin de nasıl gelirse gelsin modundasınız nasılsa.

Kimi gitsin dedik ?. Gordon mu gitsin dedik de hemen parlıyorsun. Evet Lakovic gitsin katkı veremiyor, hem de teknik ekip istemiyor bunu herkes görüyor. Bence PG rotasyonumuz orta seviye olduğunu düşünüyorum. Jamont Gordon oyun kurucu olarak değil daha çok 2 numarada faydalı oluyor. 2 gün öncede potacastte sormuştum Gordon hakkında;
Kaan Kural; Gordonun performansı göz alıcı olmayabilir ama yeterli. Ondan verebileceklerinden, asıl yeteneklerinin keskin olduğu şeylerden daha fazlası isteniyor. Oyun kurucu oynaması gibi. Net, Gordon bir oyun kurucu değil.

Gordon, Gökseninin de sakatlığını düşününce alternatifsiz durumda. Dün gördük ki Eurocup'ı almak kolay olmayacak. Bu durumda hem Arroyo transferi bize hem ligde hem kupada güç katar. Dün Gordon ikisi boş olmak üzere 4 üçlük kaçırmıştı. Biri kırılma anındaydı. Arroyo iyi bir şutör.

Gordon'u kötü oyuncu falan demiyorum, özellikle savunmada yaptıklarından çok memnunum. Şunu belirtmek istiyorum. Arroyo bize çok şey katar. Niye anlamıyorsunuz ?
 
Jamont Gordon iyi niyetiyle yapıyor bu hataları. Dün tıkanan hücumlarımıza çözüm bulma çabasındaydı. Oyunun sonlarında da fena değildi. İyi niyeti eninde sonunda performansına yansıyacak umarım. Jamont Gordon'dan umutluyum ben.
 
Gordon savunmada oldukça gayretli ve etkiliydi zaten. Belki de, o saf bir 1 numara olmadığı için beklentimizle onun yetenekleri örtüşmüyor. Yapabileceklerinden fazlasını istiyor olabiliriz. Ama ergin atamadan bilinçli olarak böyle bir oyuncu seçtim, "oynatan guard" almadım demişti.
 
Kimi gitsin dedik ?. Gordon mu gitsin dedik de hemen parlıyorsun. Evet Lakovic gitsin katkı veremiyor, hem de teknik ekip istemiyor bunu herkes görüyor. Bence PG rotasyonumuz orta seviye olduğunu düşünüyorum. Jamont Gordon oyun kurucu olarak değil daha çok 2 numarada faydalı oluyor. 2 gün öncede potacastte sormuştum Gordon hakkında;
Kaan Kural; Gordonun performansı göz alıcı olmayabilir ama yeterli. Ondan verebileceklerinden, asıl yeteneklerinin keskin olduğu şeylerden daha fazlası isteniyor. Oyun kurucu oynaması gibi. Net, Gordon bir oyun kurucu değil.

Gordon, Gökseninin de sakatlığını düşününce alternatifsiz durumda. Dün gördük ki Eurocup'ı almak kolay olmayacak. Bu durumda hem Arroyo transferi bize hem ligde hem kupada güç katar. Dün Gordon ikisi boş olmak üzere 4 üçlük kaçırmıştı. Biri kırılma anındaydı. Arroyo iyi bir şutör.

Gordon'u kötü oyuncu falan demiyorum, özellikle savunmada yaptıklarından çok memnunum. Şunu belirtmek istiyorum. Arroyo bize çok şey katar. Niye anlamıyorsunuz ?


sadece avrupa kupası için neden oyuncu alınıyor? sakatlıklar filan oluyor diye bahane göstermeyin. sen bugün gider arroyoyu getirir gordonı da ligde tribüne yollarsan o adamdan daha iyi olmasını mı bekleyeceksin? senede 1.4 alıyor gordon. arroyo da en az o kadar alacak. diğer yabancıların rakamlarda böyleyken kimi tribüne göndereceksin senede 70 maçın 4te 1inde oynaması için adam alalım tonla para saçıp. mükemmel olur evet.

gordon gayet yeterli, adam napsa yaranamıyor size. dün maçı bu adam aldırdı bize unutmayın bunu, açın tekrarını izleyin.
domercant iyileşince hücumda da hiçbir eksiğimiz kalmayacak zaten. 2dk sakin olun daha 1 ay oldu sezon başlayalı hergün arroyo da arroyo.
serhat çetin ile bonsuyu da alalım dicem de allahtan sakat bonsu. yoksa Beşiktaşın komple kadrosuyla gelen başarı sizi çok mutlu edecekti.
 
sadece avrupa kupası için neden oyuncu alınıyor? sakatlıklar filan oluyor diye bahane göstermeyin. sen bugün gider arroyoyu getirir gordonı da ligde tribüne yollarsan o adamdan daha iyi olmasını mı bekleyeceksin? senede 1.4 alıyor gordon. arroyo da en az o kadar alacak. diğer yabancıların rakamlarda böyleyken kimi tribüne göndereceksin senede 70 maçın 4te 1inde oynaması için adam alalım tonla para saçıp. mükemmel olur evet.

gordon gayet yeterli, adam napsa yaranamıyor size. dün maçı bu adam aldırdı bize unutmayın bunu, açın tekrarını izleyin.
domercant iyileşince hücumda da hiçbir eksiğimiz kalmayacak zaten. 2dk sakin olun daha 1 ay oldu sezon başlayalı hergün arroyo da arroyo.
serhat çetin ile bonsuyu da alalım dicem de allahtan sakat bonsu. yoksa Beşiktaşın komple kadrosuyla gelen başarı sizi çok mutlu edecekti.

Ben oyun kurucu bölgemizin orta sınıf olduğunu düşünüyorum. Gordon saf 1 numara değil. Bu sıkıntı yaşatabilir. Bu maçlarda olmasa bile daha önemli maçlarda sıkıntı yaşayabiliriz. F4 yaptığımız zaman mesela. Sakatlık bahane değil demişsin ama sakatlık önemli bir olgu. Arroyo yada başka oyuncu geldi diye illa her hafta Gordon tribüne çıkacak değil. Bir maç Hawkins bir maç Domercant çıkar yada diğerleri. Bizden düşük profilli takımlara karşı oynadığımız zaman, bu sıkıntı yaratmaz. Dün gördük ki Eurocup'da istediklerimize ulaşmak kolay olmayabilir. Kazanmak istiyorsan harcayacağın para da ona bağlı olarak artar. Mesela geçen sene Shipp'in yerine gelen Dedovic'den daha iyi bir oyuncu alınsaydı şuanda farklı bir noktada olabilirdik.

Birde Arroyo haberleri çıkıyor. Demek ki ateş olmayan yerden duman çıkmazmış. Yeterli bütçe var ki böyle dedikodular çıksın. (1. ağızdan Arroyo Fiba'ya verdiği ropörtajda söylemişti teklif var diye). Tam bilmiyorum ama belli bir zamandan sonra Arroyo için Beşiktaş'a bonservis vermeyebiliyormuşuz.

1 numara da sıkıntı yaşayabileceğimiz için Arroyo dedim. Hem Ergin Atamanla çalışması hemde çok iyi oyun kurucu olması tercih sebebi. Banane Sehattan banane Bonsu'dan. Büyük kulübse ellerinde tutsalarmış. Arroyo yazdık diye beşiktaşın komple kadrosunu mu istedik olduk ?
 
Volkan Bey, bir başka yönetici arkadaş iletiyi Türkçe kurallarına özen gösterilmemesi nedeniyle silmiş. Biz bıktık bu uyarıyı yapmaktan ama Türkçeye saygısızlık yapanlar bıkmadı.

Alper, bir konuda görüş bildirirken ön yargılı olmamak gerekir. Bir abi tavsiyesi..
 
Adamı(gordon) bu kadar yerince dedim berbat oynadı heralde.. 13 sayı 8 rib 2 asist 2 top çalma 1 blokla oynamış napsın daha ölsün mü adam ? Savunma yönü iyi olan bi guarda göre attıgı 13 sayı da gayet normal hatta iyi bile.
 
Anlaymadıgım bu konuda.İmla kurallarından virgül nokta gerekli özeni gösteriyoruz,yetmiyor sanırım zamir ,sıfat, yüklem bunlarıdamı belirtelim?
 
Hayat Galatasaray´dan, basketboldan ya da herhangi bir spordan ibaret değildir arkadaşlar. Gelin biraz Türkçe üzerine yoğunlaşalım...

Volkan Bey´in yazdığı ileti aşağıda. Parantez içerisindekiler ise ortalama bir lise öğrencisinin de görüp düzeltebileceği yazım yanlışları. Noktalama işaretlerine girmedim bile.

Bende (ben de) laf etmedim, her mac (maç) fark atamayız , onların da kötu (kötü) oynamaya tabiki (tabii ki) hakları var. Csk (CSKA) maclarını (maçlarını) izleyın (izleyin) gordon (Gordon) hep savruk dagınık (dağınık) bu adamı böle (böyle) ya kabullenecegiz (kabulleneceğiz) suscaz (susacağız) yada (ya da) elestiricez (eleştireceğiz). Ben geldigindede (geldiğinde de) yazdım begenmiyorum (beğenmiyorum) diye olay olmustu (olmuştu) vay efendim csk`dan (CSKA´dan) gelmiste (gelmiş de) kimi alsaymısızda(alsaymışız da) , bende (ben de) biliyorum csk`da (CSKA´da) oynadıgını ama bende iyi intiba bırakmamıstı (bırakmamıştı) onuda (onu da) zaten gösterıyor (gösteriyor).

Gordon`dan daha iyisini elimizden kacırdık (kaçırdık), gitmek istedi gitti. Gordon (Gordon´dan) daha iyisini alabilirmiydik (alabilir miydik) Bo yada (ya da) Farmar oynadıkları yerler aldıkları ücretler belli hedef sampiyonluksa? üc (Üç) kulvarda ozaman (o zaman) riske girmiceksın (girmeyeceksin),Nba`den (NBA´dan) alırdık veya ikinci sınıf bir takımda takımı sırtlamıs (sırtlamış) felan (filan) bunları aşmalıyız cv (CV) belli aldık.

Begenirim (Beğenirim) benirsiniz (?) begenmessiniz (beğenmezsiniz) bu gordon (Gordon),hawkins (Hawkins), domercant (Domercant), macvan (Macvan), cenk (Cenk), ergin hoca (Ergin Hoca) , oktay hoca (Oktay Hoca) kim olursa olsun takıma katkı zarar (katkı zarar ?) verirken yazmalıyız. Galatasarayın (Galatasaray´ın) basarısı (başarısı) ise önemli olan sahıslara (şahıslara) bakmam.
 
Hayat Galatasaray´dan, basketboldan ya da herhangi bir spordan ibaret değildir arkadaşlar. Gelin biraz Türkçe üzerine yoğunlaşalım...

Volkan Bey´in yazdığı ileti aşağıda. Parantez içerisindekiler ise ortalama bir lise öğrencisinin de görüp düzeltebileceği yazım yanlışları. Noktalama işaretlerine girmedim bile.


Profilimden de belli olacağı üzere uzun süredir bu sitenin takipçisiyim.Bazı site yöneticilerinin ve özellikle de sizin Türkçe'nin kullanımı konusunda gösterdiğiniz çabayı gerçekten çok takdir ediyorum ve böyle kişilerin hala varolduğunu ve bu bünye içerisinde barındığını görmekten de gurur duyuyorum.

Yazılarına hiç özen göstermeyen arkadaşlara gelince.Yahu çok mu zor Oktay'ın O'sunu,Ergin'in E'sini büyük yazmak,CSKA yazmak,isimleri doğru yazmaya özen göstermek,noktalamaları doğru kullanmak vs ? Eğitim görmemiş insanlar olsanız normaldir bilmiyorlar sonuçta deyip geçeriz ama gerçekten rahatsız ediyor.Açıkçası ben böyle yazanların yazılarını hiç okumadan geçiyorum.Yazısına,diline özen göstermeyen birisinin paylaştığı fikirleri neyleyim düşüncesindeyim.

Onur Yavuz,sizi bir kez daha yürekten kutluyorum.Umarım emeklerinizin karşılığını -en azından bu sitede- alırsınız.
 
Sonuç olarak çok iyi başladığımız bu senede izleyemediğim bazı maçlar oldu,her maç için konuşmuyorum o yüzden ama içime sinmeyen bazı durumlar var. Çok fazla şut endeksli bi takım görüntüsündeyiz,bu asisti cok seven beni maç izlerken biraz üzüyor. Mücadele kısmının takımımızda bi kimlik haline döndügünü görmek sevindirici. Takımdaki coğu oyuncu değişssede mücadele etme sertleğimiz iyi boyutta. Yeni kurulmuş bir takım olarak mutlaka daha iyiye gidecegimize inanıyorum.
Umarım iç dış dengesini iyi sağlar pota altı oyunlarıyla,her oyuncunun eline top degerek yapacagımız hücumlarla göze daha hoş gelen bi oyun oynarız.
 
Hayat Galatasaray´dan, basketboldan ya da herhangi bir spordan ibaret değildir arkadaşlar. Gelin biraz Türkçe üzerine yoğunlaşalım...

Volkan Bey´in yazdığı ileti aşağıda. Parantez içerisindekiler ise ortalama bir lise öğrencisinin de görüp düzeltebileceği yazım yanlışları. Noktalama işaretlerine girmedim bile.

Ya yazan kisi yurt disindan,veya Turkcesi zayif olan,yurt disi dogumlu Galatasaray'li biri yaziyorsa?
 
Ya yazan kisi yurt disindan,veya Turkcesi zayif olan,yurt disi dogumlu Galatasaray'li biri yaziyorsa?

Forum yöneticileri kimin nereden yazdığını, kimin kim olduğunu biliyor ya da az çok tahmin ediyor. Gerektiğinde yurtdışından yazanlara da anlayış gösteriyor, karşıdaki iyi niyeti sezerse. Yalnız, yurt dışından yazan birisi Türkçe karakteri hiç kullanamaz, Türkçe harfi bir sözcükte kullanıp diğer sözcükte kullanmazsa burada özensizlik söz konusudur.

Tekrar dile getirelim; biz kimseden mükemmel bir Türkçe ile yazmasını beklemiyoruz. Neticede burada edebi bir metin yazılmıyor ama dilimizin genel kurallarına da özen gösterilsin istiyoruz. En basitinden konuşma diliyle yazma dili arasındaki farklara önem verilsin, özel isimlerin ilk harfinin büyük olması ya da cümleye büyük harfle başlanması gerektiği kuralına (ilkokul 2. sınıfta öğretilen) uyulsun...

Türkçe konusunda aşırı titiz olduğumuzu düşünen üyeler; yazmama, okumakla yetinme, foruma girmeme hakkına sahiptir.
 
Maçtaydım, Gordon savunmada çok iyi fakat oyun kurmakta zorlanıyor ve çok top kaybı yaptı.Engin'de o gün vasattı, Ender yine oyunu toparladı biraz.Arroyo veya başkası iyi bir oyun kurucuya ihtiyacımız var, tabi 3 kupayıda almak istiyorsak.3 kupayı almak istemiyorsak bencede fazla para saçmaya gerek yoktur...
 

Üst