Dünkü maçın özeli bence üçlük savunmamız ve oyun kurucu eksikliğimiz. Bu iki sorunu halledemediğimiz sürece başarı beklemek hayal olur.
Sıkıntının büyüğü hocada.Tamam kadro mühendisliği yanlış ki kadroyu yapanda Ataman zaten ama doğru düzgün konsantre,işine saygısı olan ve maçı daha oynanmadan kafasında kaybetmeyen bir koçla bu takım çok daha iyi performans verirdi.Yağızer uluğ'un başında çıktığı dönem takım çok daha iyiydi,en azından sahaya inanç koyuyordu.Ne kadar dandik takım varsa hepsine yenilmeyi başarıyor bu takım son 2 senedir!
Avrupa'da galibiyet yüzü görmeyen takıma yenilmeyi başarıyor! Üçlük yağmuru yemediği takım yok sonuçta uzun zamandır!
2 tane dominant uzun almasına rağmen hala yağmur gibi üçlük yiyor her maç bu takım!
Ne yazayım ben şimdi bu göstere göstere alınan yenilgi için?
Sikintiyi hoca dan ziyade oyuncu kadrosunun yapisinda aramakta fayda var. ic sahada olusan direncin deplasmanda olmamasi bile ne kadar yumusak ve tepkisiz oyunculardan olusan bir kadro oldugumuzu gosteriyor. Topa baski yapabilecek tek kisa oyuncumuz yok. Pardon var ama oda 5 senedir top surmeyi ogrenemedi.
Tabi burda hocanin en basta ki sucu ise yanlis planlama. 6 milyon usd oyuncu butcesi ile 7.5 kisilik rotasyon kuracagimiza, en azindan bunu 9 yada 10 a cikarabilirdik. Zaten atan oyuncular varken, safak yerine daha cok savunma direnci gosterebilecek bir 1 numara bulabilidik. Bugun banvit nusret ten trabzon berkay dan katki alirken bizde izzet yali kazigi rolu niye gorur oda ayri bir konu.
Kaybetmek dert deil, sonucta yapilan is spor, kazanmak kaybetmek bu isin dogasinda var, ama mucadele etmemek kabul edilecek bir durum deil. Rok Stipcevic'ten 14 sayi, 34 yasinda ki logandan 19 sayi, toplamda rakibin uc guardindan 52 sayi yiyosak mucadele yok demektir. Orengin mccollum ayni pozisyonda uc kere perdeye takildi ve stipcevic 3 ucluk atti. Ya arkadas hadi ilk ikisinde atladin ama ucuncude artik perdeyi falan yikican, oyle veya boyle o topu atmayacak o adam.
Kocta olayin farkinda bence, takimi sarsmaya bir tepki almaya calisiyor ama oyuncu karakterleri cok yumusak. Buyuk ihtimal hepsi cok iyi, efendi ve uyumlu oyuncular ama iste her seyin fazlasi zarar, bir tanede dengesiz, kavgaci ve tabiri caizse saha ici pislik ve sert bir adam gerekiyor bazen. Bugun ne logan ne haynes ne de stipcevic maci eli dahi acimadan bitirmistir. Boyle olucada ucu toplamda 12/23 3 luk atiyor tabi.
Cem abi şu forumda senelerdir ilk defa sana hiç ama hiç katılmıyorum. Geçen sene farklı oyuncu topluluğu vardı ama yine aynı senaryoyu izliyorduk. Keza sinan, lasme, dorsey, göksenin, schilb bildiğimiz avrupada tanınan oyuncular. Bu adamların böyle deplasmanda ben oynamayayım karaktersizlikleri bilinen vukuatları benim bildiğim daha önceden yok. Keza takımın tamamını topa baskı yapan üstün savunma meziyetli dış oyunculardan kursak yine rakipler bizi üçlük manyağı eder çünkü bu oyuncularla ilgili değil koçun oynatamadığı basketbolla ilgili. Ben dün maçı izlerken net olarak rezalet bir koç, rezalet bir kenar yönetimi, rezalet bir maç öncesi hazırlık gördüm ya da bunların hiçbirini görmedim desem de olur. Bazı arkadaşlar bu başlık altında koç çok yırtındı bağırdı çağırdı diyorlar da mola almayıp başkasının molasında takıma bağırarak mı yırtındı. 8 sayı öndeyken 3 hücüm üst üste Mccollum aynı şekilde perdeden stripcevic'i kaçırıp 3'lük yerken hiçbir reaksiyon göstermeyerek mi çırpındı, daha ilk çeyrekte benim hatırladığım şu dandik takım 5-6 bomboş üç sayı pozisyonu bulurken bunlara önlem almayarak mı çırpındı, adamlarda pota altı savunmasuna, ribaunda dair bir emare olmamasına rağmen bir tane hucüm faül yaptığı için dorseyi çıkartıp posası çıkmış lasmeyi 35 dakika oynatarak mı çırpındı ya da nba dahil bilinen kalburüstü liglerdeki son 2 senedir muhtemelen en kötü üçlük savunmasına sahip birkaç takımdan biriyken bu sorunu çözmeye çalışarak mı yırtındı koç? Allah aşkına biri bana anlatsın şu maç özelinde ve genel olarak koç ne yaptı, hangi antrenörlük meziyetlerini sergiledi, hangi karar anlarında, hangi serilerde, takımın düştüğü hangi anlarda takımı kurtardı? Yemin ediyorum bizim maçlarımızı izlerken düşündüğüm tek şey şu, maçın başlarında vurup geçtik, geçtik, yok eğer vuramazsak ve maç başabaş giderse bala kazanmak dışında bu takımın maç kazanma ihtimali yok. Ancak şutlar girecek maçın başında vurup geçicez o şekilde.
Yeter artık ya vallahi yeter yani. Ben yaklaşık 3 senedir galatasaray futbol takımı maçı izlemiyorum, rezalet kenar yönetimleri rezalet ana yönetimler ruhsuz topçular vs yüzünden. Benim için spor hayattan bunaldığım anlarda zevk almak için var. Benim moralimi bozmak beni sinirlendirmek için değil. Ama galatasaray basketbol takımını izlediğim neredeyse her maç (içerdeki zaragoza maçında bile bu şekil durumlar oldu) sinirden çıldırıyorum. Kusura bakmayın ama bence koçun miadı doldu artık. Sassari gibi şu an avrupanın muhtemelen en rezalet birkaç takımından birine kaybetmek, maça favori bile çıkamamak şu kadronun şu takımın şu taraftarın suçu değil. Takım koçsuz çıksa kaybettiğimiz son 12938 deplasman maçından en az birkaçını kazanırdı.