Bu sezon Euroleague'deki bütün takımların birçok maçını izledim. Seyrettiğim maçlar içinde en yi 20 dakika performansını ilk yarıdaki Galatasaray takımı ortaya koymuştur.
- En üst seviyede hücum akışkanlığı,
- Oyuncuların çok soğukkanlı bir şekilde doğru pozisyonu araması
- Savunmada maksimum dikkat ve efor
Galatasaray, Euroleague şampiyonluk adayı Fenerbahçe'yi ilk yarıda adeta aciz bırakıp, sahadan sildi. Atılan 54 sayının hiçbirinde FB savunması normal direncinden aşağıda değildi. Herşey kusursuza yakındı. Peki ne oldu da ilk yarıda muhteşem bir oyun ortaya koyan Galatasaray, ikinci yarıda eli-ayağı titreyen, mantıksız seçimler yapan ürkek bir görüntüye büründü? Ben bu sorunun cevabını şöyle veriyorum:
- Ergin Ataman devre arası röportajında "FB daha agresif oynayacak, biz de oyunu kontrol etmeye çalşıcağız" sözü aslında maçın kırılma anıydı.
- GS, FB'nin sahasında çok rahat oynuyorken, Ataman'ın takımı dizgilenmeye çalışmasıyla akışkanlık gitti ve oyuncular skoru korumak için gerginlik duymaya başladı.
- FB yaklaştıkça, maça korkusuz ve rahat oynayarak başlayan GS takımı panik durumundan çıkamadı. Maçın sonunda rüzgarı tamamen arkasına alan FB kazandı. Eğer maç uzatmaya gitseydi FB çok daha farklı kazanacaktı.
Ergin Ataman takımı maça çok iyi hazırlamıştır. Ancak, ne yazık ki, maç içindeki müdahaleleri son derece yetersizdi. Bakın bu sürekli olan birşey. Ergin Ataman mola aldığında GS takımı moladan hiçbir pozitif ivmeyle dönemiyor. Devre arasında yaptığı konuşma futboldaki anadolu takımlarının td'leri tarafından yapılan açıklamalara benziyor. Bilirsiniz, küçük takımlar, büyük takımlara karşı öne geçince kapanıp skoru korumaya çalışır. Bu genelde ters teper ve büyük takımlar daha fazla yüklenip alır maçı. İşte Ataman'ın yaşadığı bu "küçük takım" psikozu dün Galatasaray'ın harika oynadığı ve ciddi fark yakaladığı bir Euroleague maçını kaybettirdi.
Ergin Ataman, Zelimir Obradovic ve FB'ye karşı kompleks oluşturdu ne yazık ki. Yorgun ve Udoh'suz FB'yi deplasmanda yenme fırsatını kendi takımını korkutarak kaybetti.