Euroleague 4. Hafta | USK Prague - Galatasaray Odeabank

Herkes oldukça iyimser yaklaşıp bu karşılaşmayı 'Nazar boncuğu' olarak nitelendirmiş.

Ben olayı hiç öyle görmüyorum. Nazar boncuğu beklenmedik sürpriz mağlubiyetlerde olur.

Bir anda herkes kötü oynar, motivasyon kaybı vardır ve gidip Tarsus'a Ordu'ya kaybedersin ve bunun adı nazar boncuğu olur.

Ama sezonda oynadığın kritik maçları kaybedersen onun adı nazar boncuğu olmaz ve genellikle de bedeli ağır olur.

Sezon başı hazırlık maçlarında müthiş bir oyun karakteri sergilerken FB maçında sahada yoktuk ve Cumbaba'yı kaybettik.

Konuya sadece puan ya da kupa açısından yaklaşmıyorum ben; biz eğer büyük hedefler peşinde koşacaksak, şampiyonluğa oynayacaksak bunu sezon içerisinde oynadığımız kritik maçlardaki oyun karakterimiz ile ve aldığımız sonuçlarla göstermemiz gerekiyor.

Sezon başından beri oynadığımız iki ciddi rakip vardı ve ikisine de kaybettik. Kaski maçı bu anlamda sıralamadan çok daha fazla anlam ifade ediyor benim için.

Takımın eksiklikleri herkes tarafından biliniyor, yerli ya da avrupalı bir oyun kurucu ve Şaziye transferi bizi oldukça rahatlatacaktır.

Ama hepimiz de biliyoruz ki 200-300 bin $ verip bu transferleri gerçekleştirmeyecekler ve sezon sonunda allah korusun bu takım başarısız olursa 2-3 milyon $'ın bu takıma boşuna harcandığını iddia ederek yine bütçe kısıtlamasına gidecekler.
 
Maçı izleyemedim. Maç değerlendirmesi yapmam komik olur ama bence çok da takılınacak bir mağlubiyet değil genel tabloda. Neticede grupların tiyatrodan ibaret olduğu bir şablon var bizim tarzımızdaki kaliteli takımlar için. Fazla batırmadan 3. viteste grupları oynamanın bir sıkıntı yaratacağına inanmyorum. Ancak umarım yüksek süre alan oyuncular , sezon yorgunluğu yaşamaz.
 
Maçların ilk yarıların da muhteşem olan savunmanın ikinci yarıların da düşmesini yorgunluğa bağlıyorum. Ekrem hocanın özellikle lig de rotasyonu geniş tutup Oyuncuları dinlendirmeli. 20-25 sayı fark attığımız maçlarda oyuncular 30-35 dk süre almamalı.
 
Maçı seyretmediğimizden şu lazım bu lazım demem mantıksız olacak. Ama beklemediğim bir mağlubiyet de değil. Takımın ritm bulması lazım Sancho önemli eksik. Bunun dışında Prag gruptaki tek rakibimiz. 1. torbadan gelen Spartak'ın durumunu da öngörürsek bu şaşırtıcı değil. Ama ben takımı şu maçta göreceğim bu maçta da göreceğim de güzel cümleler değil. Takımda bizi görmek istiyor şu maçta bu maçta:))

GS'daki branşların takımına baktığımda maç sonuna kadar bildiğimiz GS mottosu ile hareket eden maçı ne olursa olsun bırakmayan tek takım Kadın basket takımı diye düşünüyorum. Erkek Takımının Malaga Futbol takımının Real maçlarını da görünce bu daha çok zihnime işliyor. Voleybolda zaten sık sık setler arasında mental farklılıklar görüyoruz bu yüzden iki voleybol takımımıza da değinmiyorum.

Yani GS mottosuna baktığımızda desteği en çok hakkeden takımlarımız Engelsiz Aslanlar ve Kadın basket takımı ve aldıkları destek de gösterdikleri dirençle ters orantılı olması ironik gerçekten.

Ligde takımın rotasyonunun arttırılması gerektiği Yasemen Ble Ayşe daha çok süre almalı bu konuda hepimiz hemfikir. Şu an tam belli olmasa da sezon ilerledikçe başta Işıl Nev olmak üzere takımın çok süre alan oyuncuları artan maç temposunda mental yorgunluklar yaşamaya başlayacak. bunu minimize etmemiz lazım. Lig maçları bunlar için biçilmiş kaftan. Kadın basketbolda önemli olan süreç ocaktan sonra başlıyor 2 ay sürüyor. O 2 aya takımı optimal hazırlamak lazım. Ayakları düz bassın şans yanlarında olsun:))
 
Yasemin oynarsa başımıza taş yağar Sühan abi. Herkes oynar gerekirse ama Yasemen oturtulur. Bu takım 15 sayı öndeyken son periyod Yasemen ile oynayamayacak kadar mı Işıl'a bağlı yahu ? Yeminle anlamıyorum bu rotasyonsuzluğu. Sözüm Ekrem Memnun'a değil Okan Çevik'inden Zafer'lere Ceyhun'lara kadar . Arada hatırlamadığım varsa onlar da dahil.
 

Üst