Euroleague ve Galatasaray

Gelecek Sezon Euroleague'e 4 Wildcard - Eurohoops

Gelecek sezon Euroleague’de hangi takımların oynayacağını kesin olarak bilemiyoruz ama bugün İstanbul’da söylenene göre finansal ve sportif kriterleri karşılayan 4 takıma wildcard verilecek.

Gelecek sezon turnuvada yer alacağını bildiğimiz takımlar; A lisansına sahip olanlar (CSKA Moskova, Real Madrid, Barcelona, Olympiacos, Maccabi T.A., Panathinaikos, Anadolu Efes, Unicaja Malaga, Fenerbahç Ülker, Laboral Kutxa, Zalgiris Kaunas, EA7 Milano) ve Eurocup’ı kazanan Khimki.

Kalan 7 boş yerin yerel liglerde alınan sonuçlara göre B lisansına sahip takımlara -ki bunlardan 2’sinin Crvena Zvezda ve Cedevita olması bekleniyor- verilmesi beklenirken 4 takım da wildcardlar sayesinde turnuvada yer alacak.
Önceden duyurulduğu üzere eleme raundu olmayacak ve bu sezon Galatasaray’ın başına gelenlerden sonra kulüpler için finansal durum oldukça kritik olacak. Euroleague CEO’su Jordi Bertomeu Eurohoops’a yaptığı açıklamada: “Bu yıl Galatasaray’ın başına gelenler bizi gerçekten çok uğraştırdı. Kulübün yaşadığı finansal sıkıntılar Top16’da sahadaki duruma da yansıdı. Böyle bir şeyin tekrar olmasına izin vermeyeceğiz. Eğer bir kulübün yeterli kaynakları yoksa Euroleague’de oynayamaz. Tıpkı geçtiğimiz yılın Adriyatik ligi şampiyonu Cibona’nın başına gelenler gibi”.Bu yüzden gelecek sezon Galatasaray’ın Euroleague’de yer almasını beklenmiyor.

Türkiye için durum hala biraz karmaşık çünkü tipik bir profesyonel lig değil ve hala federasyon tarafından kontrol ediliyor. Bu sebepten dolayı TBL, FIBA’ya yeni takvim hakkındaki endişeler için yollanan mektubu imzalamadı. Bu yüzden Türkiye’den sadece Anadolu Efes ve Fenerbahçe Ülker’in gelecek sezon Euroleague’de yer alması garanti. Bir wildcardın Türk ekibine verilme olasılığı var ancak bu wildcard verilirken sadece sportif açıdan bakılmadığından zengin bir kulüp olan Darüşşafaka Doğuş ilk aday olarak göze çarpıyor.
 
Şu haber başlı başına bir rezillik, becerisizlik belgesidir. Tabi ki kimse üstüne alınmayacak bizim kulüpten her zamanki gibi!

Ne yazıktır ki bizi bu hale düşürenler utanmadan hala Galatasaray yönetimine talip olabiliyorlar.
 
Tebrikler emeği geçenlere. Şikeci yalakası emanetçi Duygun'un dediği gibi küçülerek Türk oyuncularla mücadele etmek lazım tabi daha ne kadar küçüleceksek. Bu liseli düzeni değişmedikçe bir halt olmaz bizden.
 
Eurolig de Abdi İpekçi deplasmanı diğer takımlar için korkulu rüya iken, şu an getirildiğimiz nokta tam anlamıyla rezalet. Emeği geçen her kim var ise çok teşekkür ederiz ! Duygun dede gider iken torunun Murat Özyeri de yanında götür lütfen !
 
Geçici yönetimin bize büyük bir zararı oldu. Sponsor ve kullanımı konusunda yıllardır geride kaldık, seyirci katkısı konusunda da maalesef gerideyiz.

Fenerbahçe -Ülker birleşmesinin getirdiği doğruları tartınca, bakalım kim ne kazanmış.

Ülker sayesinde Fenerbahçe yepyeni ve zengin bir muhitte spor salonu kazanmış. (Bu salonun yapılmasındaki usülsüzlükler apayrı bir konu.)
Fenerbahçe bu spor salonu için toplam ne kadar ödemekte bilinmiyor, Duygun Bey'in söylediğine göre biz bütçemize göre yüksek bir mebla ödüyoruz.
Ülker'in reklam olarak kullanacağı paranın bir bölümü Fenerbahçe'ye akmış.
Fenerbahçe geçen 6-7 sezon içinde büyük bir takıma uygun kadro yapılandırması ve ego yönetimini bu sene içinde öğrenmeye başlamış.
Ülker Fenerbahçe taraftarını ve sus payı verdiği diğer takımların (Galatasaray da dahil) taraftarlarını peşine takmış, hem ürün satımını artırmış, hem de siyasi düşmanı Efes'e karşı sportif başarılarını artırmayı hedeflemekte.

(Bunlar çok da derin düşünmeden yazdığım şahsi düşüncelerim)
 
Görünen o ki, seneye Euroleague'de yer alabilmek için tek umudumuz Digiturk... Yayıncı kuruluş, kutu satabilmek için Daçka yerine bizim olmamızı isteyecektir. Onların yapacağı kulis bizim için çok önemli olacak. Tabi öncesinde yeni gelecek yönetimin hızlı davanıp, iyi bir sponsor bulması gerekli. İşi ağırdan alırlarsa az olan umut da biter.

Diğer seçenek ligde finale kalmak tabi... Ancak mevcut şartlarda çok zor...
 
Doğuş grubu da sezon sonunda iyice bastıracaktır Euroleague için. Açıkçası Digiturk'un de böyle bir kulis yapması gibi bir şey bana pek olası gelmiyor. Gittikçe üstüne koyarak gittiğimiz bu yapının çökmesinde ne kadar insanın emeği varsa onları Allah'a havale ediyorum.
 
İnşallah Euroleague'de olmayız. Gidip ne yapacağız ki? 365 gün önce Galatasaray'ın olduğu yerde küçülme olmaz diyip Galatasaray'ı bu hale getirenler hala kurtarıcı olsun diye bekleniyor.
 
Asıl mesele bu lig 5 yıl içinde kapalı bir lig olacak. Ve daha da önemlisi en geç 10 yıla NBA dünyaya açılacak. Avrupa için Londra ve Paris kesin olarak NBA'ye takım verecek 3. şehir ve takım kim olacak?
15 yıl önce bir tren kaçırdık bu sefer kaçırmayalım.
 
Yani bunları Jordi'nin ağzından duymaya gerek yok zaten bilebilmek için...Su halimizle katılmakta istemem açıkçası zaten Eurolegue'e ... Olur da bu işe ciddi yatırım yapabilecek bir değişiklik olursa yönetimde, bu sözlerinde bir anlamı kalmaz...Çünkü bu yatırımı yapacak kişiler, şartların değiştiği mesajını Euroleague'e verebilecek kişiler olur..
Hayali şeyler konuşmak yerine durumu konuşmak lazım...5-6 senelik bir emeğin %60-70'lik kısmı boşa gitmiş durumda..Onumuzdeki sezon Eurocup yapamazsak, sıfır puan çekeceğimiz için tamamen başa dönmüş oluruz..Bu yuzden, ligi ve play-of'u olabildiğince yukarıda bitirmek gerekli .. Birinci hedef bu olmalı...İkinci hedefte yeterli bir sıralama elde edemezsek Eurocup'a wild cardla katılmanın yollarını aramak ve orası için zevkli bir sezon geçirtebilecek bütçeyi oluşturmak...Bunu yapabilirsek, önümüzdeki yıllar için sıfırdan başlamamış oluruz... Son iki sezon Eurolegue oynayan bir takım için bu planlama keyifsiz olsa da , gerçekten şu an için büyük önem arz ediyor...
 
3 yılda kazıya kazıya geldiğimiz noktadan birkaç ay içinde düştük. 17 Haziran duruşunun sonu böyle olmamalıydı. 17 Haziran bizim için asaletin değil çöküşün miladı oldu. Asalet mecbur kılar derken bizim anladığımız bu değildi.
 
Beklenmedik bir gelişme değildi maalesef, ama yine de büyük ihtimalle resmiyete dökülmesi üzücü.

Ligde şampiyon olsak bile alınmayabileceğimizi de çıkartıyoruz bu konuşmalardan hatta(bkz. Cibona örneği)

Sezonun son maçına çıkmama kararıyla başlayan süreç nerelere geldi, inanmak çok güç. Son maça çıkmamak bir karardır, ve bu kararı aldıysan arkasından yaşanacaklara hazır olduğunu manen tebliğ etmişsin demektir. Ama hem o kararı alıyorsun, sonra bırakıp kaçıyorsun(Ünal Aysal için söylüyorum). Yönetimde olsun veya olmasın takımı finanse etmeliydi, hatta yeni yönetim tarafından ettirilmeliydi. Genel kurula sormadan böyle bir kararı alıyorsan geri dönüşünü de karşılamak zorundasın. Kulübün itibari zedelenmesin diye ibra da edildi zaten. Ama bugünü yaşayan taraftar Ünal Aysal'ın bu yaptıklarını unutmaz.
 
3 sezondur Avrupa´da yarattığımız marka değeri, düşük bütçe ile kalınan son 8, ligde elde edilen şampiyonluk vb. başarılarına rağmen doğru düzgün bir sponsor bulamayışımız en büyük sorunumuz. Ve görünen o ki hatırı sayılır maddi güce sahip Galatasaraylı iş adamları şubeye sahip çıkmadığı sürece işimiz zor bu saatten sonra.

Yapılan açıklamalar ise şaşırtmadı beni, neticede yaşadığımız maddi kriz ile EL´de çok sık yaşanmayan bir durumla karşılaştık. Sonuçta dillendirilmese de içerideki Kızılyıldız ve deplasmandaki Alba maçı da eksi hanemizde bekletiliyor.
 
Herseye ragmen gelecek sezon icin iyi bir sponsor bulup adamlari ikna etme sansimiz vardi ama oda kalmamis demek ki.
Bir sekilde o wild card'i biz alirdik. Yazik.
Bir yanda da diyorum ki Euroleague kacmiyor, orta olcekli uzun vadeli bir takim kurup Eurocup'da iddiali olalim, yeniden baslayalim. Zaten gecmisten pek biseyde kalmadi.

Sonra Murat Ozyer'i dusunuyorum bi gulme geliyor... Basimizdaki o twitullah gitsin oncelikle subenin anahtarlari gercek sahiplerine verilsin, herseyi onlar planlayip programlasin.
Gerekirse Ergin Ataman sube sorumlusu olsun, Yagizer hoca devam etsin. Yeter ki biseyler olsun, bi umut isigi dogsun.
 
Şahsen Eurocup'ı hiç umursamıyorum. Şampiyonluktan başka hiç bir derecenin kıymetinin olmadığı, maç trafiği bakımından Euroleague'den fazla eksiği olmayan, ancak gelir ve prestij bakımından bariz geride olan bir organizasyon... Üstelik şampiyon olmak da eskisi kadar da kolay değil... Çok güçlü kadrolar var. EL'den elenip gelen takımlar var. EL'de çeyrek final oynamak bile başarı sayılırken, Eurocup'ta finale kalmanın bile önemi yok. Sadece şampiyonluk...

Seneye EL'de yer alamayacaksak, tek hedef lig şampiyonluğu olmalıdır. Tıpkı 2012-2013 sezonunda olduğu gibi... 32/1 ihtimalin peşinden koca bir sezon koşup, kendimizi yıpratmaya gerek yok.

Diğer taraftan Jordi Bertomeu'nun açıklamalarının bu zamanda gelmesi, bizim açımızdan, küçük de olsa bir umudun olduğunu gösterir. Yönetim takıma güçlü bir sponsor bulup, ses getirecek bir kaç transfer yaparak, EL yönetiminin karşısına çıkarsa, wild card alabiliriz. Ama elimizi çabuk tutmak lazım. Sanırım EL'ye katılacak takımlar Temmuz başında açıklanıyor. Seçimden sonra önümüzde yeterli zaman olacaktır.
 
Türkiye için B lisansı kaldırılmış. Sadece A lisansı ve bir adet wildcard verielcekmiş. Bence bu bizim için iyi haber... Zira B lisansı uygulaması devam etse, lig üçüncüsü Daçka'nın şansı her takımdan fazlaydı. Marketing bakımından da Daçka'nın haberde yazdığı gibi güçlü olduğunu düşünmüyorum. Tamamen algı yaratma çabası... Lig üçüncüsü olmak için bu kadar çabaladıkları bir sezonda B lisansı uygulamasının kaldırılması onlar adına büyük darbe... :)

Euroleague’den önemli kararlar: B Lisansımız kaldırıldı

Euroleague yeni sezonla ilgili kararlarını açıkladı.


İstanbul’da yapılan kongrenin ardından katılacak takımlarla ilgili önemli kararlar duyuruldu. Buna göre 11 A lisanslı takım direk katılım sağlarken Türkiye’den Anadolu Efes ve Fenerbahçe Ülker bu hakka sahip olan kulüpler…


Daha önce Türkiye’ye de verilen B Lisans hakkı ülkemizden alınırken wildcard uygulaması öne çıktı. Buna göre Türkiye’nin yanısıra Fransa, Almanya ve İngiltere’den bir takım davetle Euroleague’e katılacak. Ekonomik ve marketing unsurlarının göz önüne alınacağı karar için Türkiye’den öne çıkan takım Darüşşafaka Doğuş oldu.


Ekonomik konularla ilgili de açıklama yapılırken yeni yapılanmayla önümüzdeki 3 yılda kulüplerin maddi gelirleri yüzde 47,3 artacak.


Eurocup’ta ise Türkiye 2 takımla temsil edilecek.
 
Türkiye için B lisansı kaldırılmış. Sadece A lisansı ve bir adet wildcard verielcekmiş. Bence bu bizim için iyi haber... Zira B lisansı uygulaması devam etse, lig üçüncüsü Daçka'nın şansı her takımdan fazlaydı. Marketing bakımından da Daçka'nın haberde yazdığı gibi güçlü olduğunu düşünmüyorum. Tamamen algı yaratma çabası... :)

Eğer güçlü bir sponsor bulamazsak Daçka ile baş edebilme şansımız çok düşük. Dursun Özbek - Aysal iş birliği ya da Denizbank sponsorluğundan (Görüşülüyormuş ama ne kadar doğru bilemem ) biri olursa ancak bizimde şansımız olur Euroleague için. Artık birilerinin bu şubeye sahip çıkması gerekiyor. Destek veren de vermeyende unutulmaz. Bakalım. :)
 
Türkiye için B lisansı kaldırılmış. Sadece A lisansı ve bir adet wildcard verielcekmiş. Bence bu bizim için iyi haber... Zira B lisansı uygulaması devam etse, lig üçüncüsü Daçka'nın şansı her takımdan fazlaydı. Marketing bakımından da Daçka'nın haberde yazdığı gibi güçlü olduğunu düşünmüyorum. Tamamen algı yaratma çabası... Lig üçüncüsü olmak için bu kadar çabaladıkları bir sezonda B lisansı uygulamasının kaldırılması onlar adına büyük darbe... :)

Bence tamamen olur da Galatasaray gibi mali yönden sorunlu bir takım finale kalır da almak zorunda oluruz diye alınmış bir karar.Ama bu kararı gelipte İstanbul'da almak tam bir meydan okumadır.En önemli sponsorlar bizde yani top bizim ama bizi oynatmıyorlar.Ayrıca Euroleague yönetiminin ne kadar tutarsız olduklarınıda görmüş olduk.Takımlar sezon öncesi alınan kararlara göre hedef belirleyip motive olmuş ama sen dere geçerken at değiştiriyorsun.UEFA'da böyle kararlar alındığında bir sonraki sezondan itibaren başlatılır ki sezon içinde karışıklık olmasın.Bu şekilde gayri ciddi yönetirseniz kar edememeniz normal zaten.Sırf takımlarınızla ilgi çekebilen sıfır organizasyon pespaye bir yönetimsiniz.Kedi uzanamadığı ciğere mındar dermiş ama gerçek bu.Eurocup hakkımızı da 2 takıma indirdiklerine göre yarı finale çıkamazsak en iyi ihtimalle eurochallenge'dayız.Belki organizasyon olarak değil ama sportif açıdan son yılların en iyi sezonunu geçiren türk takımlarının başarısı da cezasız kalmamış oldu!
 

Üst