Fenerbahçe 61 - Galatasaray 56 (2-0)

Hakan Avci' Alıntı:
[quote="Özgür Korkmaz":2jvqift9]salı günü saat 20.00 de Abdi İpekçi' de olucam.Serinin 2-2 ye geleceğine inanıyorum.
2-2 ye gelse bile Caferaga´daki son maci alip sampiyon olurlar.[/quote:2jvqift9]

Bu takım kendisine güvenmemiz için daha ne yapsın bilmiyorum ki? Her maçtan yerden yere atlıyor oyuncular. Son saniyede maçın sonucuna direk etki eden bir kararla da maçı kaybediyoruz. Bir kişi de bana orda Penny hareketli değildi, karar doğru diyemez. O karar doğru verilse şuan çok farklı şeyler konuşacaktık yine.

Uzatmaya gerek yok, onları Abdi İpekçi'ye gömeceğiz.
 
Gazanfer Tosun' Alıntı:
Bu takım kendisine güvenmemiz için daha ne yapsın bilmiyorum ki? Her maçtan yerden yere atlıyor oyuncular. Son saniyede maçın sonucuna direk etki eden bir kararla da maçı kaybediyoruz. Bir kişi de bana orda Penny hareketli değildi, karar doğru diyemez. O karar doğru verilse şuan çok farklı şeyler konuşacaktık yine.

Uzatmaya gerek yok, onları Abdi İpekçi'ye gömeceğiz.


+ olarak

Takım savaşıyor.Şampiyonluğu istediğini gösteriyor ama bir takım güçler ve beceriksizlikler yüzünden başaramıyorlar.Salı günü onların yanında olduğumuzu hissettirmeliyiz.
 
İki maçı da Caferağa'da izledim... Aslında son yıllarda Caferağa'da maç kaçırmadım... Evet önceki yıllarla karşılaştırıldığında rakip seyircinin biraz firenlendiğini söyleyebilirim ancak maçta küfür olmadı demek imkansız. Hele ki, maçın gergin olduğu anlarda dakikalarca küfür edildi... Hadi maç heyecanıyla (!) duymayan hakemler molalarda da topluca edilen küfürlere karşı bir anons yaptırma gereği bile hissetmediler. Yıllardır seyrettiğim bu serilerde Ayhan Şahenk'te ilk dakikada gelen anonslara da aşina olmamız bir bizi tepkili kılıyor. Kaldı ki, serilerin Caferağa'da başlayıp rakip oyuncu + seyirci + hakem cümbüşünden sonra haklı tepkimizi ya da öfkemizi küfürle göstererek bir anlamda rakibin ekmeğine yağ sürüyor.

Her seferinde maçın ikinci yarısında bizim hücum edeceğimiz potanın altında karışacağını düşünerek o potaya yakın oturmaya çalışırım. Bu da beni hakemlere karşı daha tepkili kılıyor. Dünkü maçın son periyodunun başında hakemlerin çaldığı fauller maçı nereye götürdükleri hakkında bana çok net fikir verdi. Üst üste çalınan iki-üç faul rakibin hücum rebaundundan sonra en küçük temaslara çalındı o fauller.Bir kere Katie hariç yabancılarımızın rakibin yabancılarıyla kıyas kabul etmeyecek şekilde kalite ve performans üstünlüğü var. Her hücum da içeri yaptıkları drive'larda şuta gelinceye kadar çok net bir şekilde dayak yiyorlar. Dünkü maçta da aldığımız bir çok hücum ribaund'undan sonra topu yediğimiz dayak yüzünden top dışarı çıkaramadık. Biraz empati yapıp sahadaki gerçekten de canla başla mücadele eden o kızların da ne düşündüklerini hissetmek lazım. Siz de benim gibi düşünüyorsanız sahaya yakın koltuklarda oturun derim. Dost tavsiyesi!.. İlk iki maçtan sonra ben çok eleştirilen Nilay'a da çok fazla kızamıyorum. Gerçekten de en çok dayak yiyen oyuncalardan biri de o. Ha keza, ilk maçta beş faulu aldığında hırsından ağladı denilen Tuğba yüzüne aldığı dirsekten sonra elmacık kemiğinin kırıldığını düşünerek acısından ağlıyordu. Çok net görüldü o tribünden ama kritik dakikalardı. Orada o dakikalarda hücum faul çalınsa maçlar bitmez, hakemlerin de dediği gibi... pota altında box-out'lara geldiğinde kolundan, ensesinden tutularak yere fırlatılıyor bu kızlar... Tribündeki fenerlilerinde dikkatinden kaçmıyor, çok eğleniyor bu pozisyonlarda... Onların arasından bile pozisyonları hakemlerden daha objektif yorumlayanlar var işin ilginç tarafı...

Sonuç olarak herkes ayrı bir kişilik ve ayrı fikirlere sahip. Benim bu yıl seyrettiğim branşlar arasında bu kızlardan daha çok mücadele eden Galatasaray takımına rastlamdım açıkçası. Abdi İpekçi'deki maçlarda da sanırım seriyi 2-2'ye getireceğiz. Son maçta yine Caferağa'da olacağım, belki yine karaborsacılardan bilet alarak. Yine yenilse de bu takımın oyuncularını alkışlayacağım mücadelelerinden ötürü... Dedim ya herkes farklı... Bu takımın mücadelesi benim beklentilerimi karşılıyor. Son maça Caferağa'ya gittiğimizde belki sizinkileri de karşılar... :)
 
Re: Fenerbahçe - Galatasaray 2. Maç

Burak Barut' Alıntı:
Hakemler mi suçlu ?
Hakemlerin maç boyunca 1 hatası vardı, o da Tamika'nın hucum faulü bizim takımın kaç hatası vardı sayalım mı ?

Bırakın hakemi falan.

Sonra hakemler şöyleydi böyleydi.

Kimse kusura bakmasın şu forumda kimsenin hakemlerden iyi basketbol bildiğini düşünmüyorum.O yüzden hakem tartışmak yerine takımımızın nasıl kötü oynadığını konuşalım.

GS'lı herhangi birinin ortalama algısı budur işte. Başkan, üye, sporcu, taraftar profilinde hakim olan algı. Birincisi FB maçlarını önemsememek onlara konumuna göre saha içi ve dışı hazırlananamak, ikinciside üstteki.

Demek hakemler forum üyelerinden daha iyi basketbol biliyor. Yav ben bunu Göcek'e, Bünyamin'e bir sürü maçta söverken niye düşünmedim ki. Onlar uzman. Uzmanlık alanı hakemlik. Hani kötü de yönetiyorlarsa 'kötü' yönettikleri içindir. Başka bir nedenden değildir.

Uzman fetişisti değilimdir. 2 maçın hakemlerinin benden kötü basketbol bildiklerini iddia etmiyorum. Sanırım kimse iddia etmiyor. Aksine çok iyi biliyorlar. Çok iyi bildikleri için böyle yönetiyorlar. O klasmana gelen hiçbir hakem gerizekalı da değildir, en basit kuralları bilmeyende değildir. Ben maç uzatmaa gittiğinde bu maçı alamayız diye düşünüyorsam, Bünyamin'in Bursa maçını 70'lerde 0-0'a bağladığını düşünüyorsam veya Göcek'in İBB maçında yav bu adam birşeyler yapmaya çalışıyor, bir bok yiyecek diyorsam kötü hakem oldukları için değil. Gol yiyince nizami olsun diye 4 kere santra yaptıran ama rakibe 10 metre önden serbest vuruş kullandıran hakem kötü hakem değil ki, bende vay be ben olsam yerinden kullandırırım faulü demiyorum ki. Bizde hakemler eyyamcıdır. Bizde hakemler saha dışından kendilerine ne üfleniyorsa ona göre hareket eder. Bunlar karşısında dirayetli olup hakikaten bir spor müsabakası yönetmeye çalışanlar elenir yavaş yavaş. İstersen son 2 yıl Süper Ligde kimler ne kadar maç yönetmiş veya yönetememiş bir araştır.

Burası basketbol forumu, basketbol soralım. Niye İspanya ligini izliyorsunuz arkadaşlar? Çok iyi basketbol oynuyorlar, altyapıları kuvvetli, genç yetenekleri görüyoruz, atmosfer güzel vs... dersin. Peki bütün bunların senin ekranına gelmesinde payı olan herşey saha dışında değil midir? Sen emniyetin salonlarda herkese eşit ölçüde davranmasını, medyanın basketbola bakış açısından basketbol sevgisini özendirici olmasını, hakemlerin A Klasmanına yakışır maçlar yönetmesini konuşuyorsun. İşte polisin, işte hakemlerin, işte senin sus ve pus idarecilerin ve rakiplerin ve medyanın tutumu. Hiçkimse bana Reep ve Murat'ın art niyetsiz maç yönettiğini basketbol üzerinden tarif edemez. Adamların vücut dilleri bile bas bas bağırıyor biz rakibin zora girdiği anda 'basketbol kuralları' adı altında ufak birkaç karar alacağız diye. Futbolunda birkaç haftadır ve özellikle bu hafta yaşananları insan aklı da almıyor, vicdanı da. Sakın bunlardan uzak spora doyuyoruz diyerek Avrupa maçları izliyor olmayasanız.

Türkiye, medyası, idarecileri, siyasetçileri, federasyon yetkilileri, hakemleri ve hatta taraftarıyla boka batmış bir spor anlayışını kendisine şiar edinmiş gidiyor. Basketboldan çok anlamam ama Tamika'nın top kayıplarını, Katie'nin kötü performansını, yerlilerin bir türlü verimli olamadığını, Zafer ve Nilay'a rağmen bende görüyorum. Futbol takımımın yarattığı büyük hayal kırıklığını da. Ama bu ülkede artık spor dışı hertürlü pislik Bilica'nın açtığı çukurun içine gömülüp üstü kapanmadıkça, eşit şartlar oluşmadıkça maçlar hakkında hiçbir şey konuşmak istemiyorum.
 
Aslında uzun zaman sonra tüylerimin diken diken olduğu, ellerimin titrediği bir karşılaşma sonrası yazı yazmak istiyordum ama dün salona giripte şu arka planda ki pankartı gördükten sonra dünü ve bugünü düşünüyorum sadece...
Gözlerim doluyor arkadaş. Helal olsun bugünlere getirenlere.

http://i1005.hizliresim.com/2010/5/8/6187.jpg
 
ya bu fedarasyon nasıl cafer agada maç oynatıyor .skorbodları dogru düzgün çalışmıyor potalar çok yumuşak giren top çıkıyor çok küçük solon hakemler taraftardan etkileniyor .özellikle son dakkalarda . :roll:
 
O kadar çok yazılacak şey var ki hangisini yazayım bilemedim. Dün maçtaydım ben pamuk gibi tribün vardı açıkcası.

Hakemler maçın skoruna etki etti. Burak gibi bir kardeşimin böyle konuşması ise gerçekten daha üzücü. Ortada bir hakem yanlışı var iki maçtır katlediliyoruz. Tamika neredeyse hakeme dalacak. Tribünde FB'liler hakem bizden yana aldık bu maçı diyor. Burak çıkmışhakemden iyi bilenmi var aranızda diyor. Ben o hakemlerin yaşı kadar basketbol maçına gitmiş biriyim. eee onalr dahamı iyi biliyor yani kuralalrı benden? Mimar mühendis değiller ya sonuçta atla deve değil yaptıkları iş. Nilay'ın Birsel'e son dakika yaptığı faul banada faul gelmedi ama benim açım kötüydü emin değildim maç esnası. Ama Tamika'ya çalınan faul tam eğlencelikdi artık. GS spor klübü yöneticilerinin, şu hakemin hayatını karartamıyorsa orda durmalarının manası yok. Hatta pozisyon da faul çalınca masaya yakın olan hekam direk yanına koştu. Ne konuştular bilmiyorum ama ya abi eminmisin demiş bile olabilir..

Oyun kurucu sıkntımız var evet ama Nİlay'ın da hakkını verin arkadaşlar. Burda mesnetsiz laflar etmeiy kesin artık. Yok kaçırdığı boş turnike zaten çok şeyi anlatıyormuş. Neyi anlatıyor yahu? Alemin tek onurlu şerefli adamalrı sizlermisiniz? Bir insana bunu yakıştırmaya hel ki GS formasına bunu yakıştırmaya utanmıyormusunuz? Diyin ki Nişlay'ı sevmiyorum bunu zaten anlıyorum bişidemiyoru. Diyememde zaten. Ama GS formasını taşıyan birine de bu tarz imalı şaklabanlıklaır kesin.

Tamika için Murat winner değil dmeiş. Sanırım Winner kelimesinin anlamını bilmiyor Murat. Yoksa böyle demezdi. Tamika gerçek bir Winner. Maçın hiç bir anı maçtan kopmadı hakemlere dalacak sandım bir an. Şu GS'da Sophia, Tamika, Tuğba dışında Winner yok şu an. Bunların üçü de Winner bu yüzdende kaybetmeye dayanamıyorlar kaldıramıyorlar.

Katie'yi neden maçın son anında oyuna almış Leuchanka varken demişler. Bunuda bilmiyorsanız hiç konuşmayalım arkadaşlar. maçın bitmesine saniyeler kalmış. Fark 3 sayı sizce Leuchanka'mı atabilir o 3 lüğü yoksa Katie mi?

Bu takım Abdi ipekçi'de iki maçını da kazanacaktır. Seyircimiz onalra o güveni verecek.Takımın güven sorunu var. Bu yüzden maçın sonunu getiremiyoruz. Türkiye kupasında FB'yi yendik ama maçın sonunda seyircimiz takıma ihtiyacı olan güveni verdi direndiler.2 maçı kazanırsak güven sorununu aşmış bir takım gidecek Caferağa'ya.. Kısmet olursa bende orada yada oralarda olacağım. Gerçi FB-TS maçıda aynı gün olursa ooraları çok karışık kalabalık olacaktır.
 
Sühan Abi, ben diyorum ki bu hakemler yıllardır maçları yöneten hakemler.O zaman karar alınsın takım ligden çekelim.Bu hakemler varken madem şampiyon olacağımıza inanılmıyor çekelim takımı rahatlasın herkes.
 
Sühan hocam, Murat İnal ile farklı anlamları karşılayacak şekilde kullanıyorsunuz 'Winner' kavramını. Tuğba'ya winner dediğinize göre. : ) Hırslı diyelim, olsun bitsin Tuğba için. Bahsedilen winner'ın kapsamı daha farklı.
 
pankart olayında ne var anlamadım.Amatör branşlarda fb iyi fakat avrupada bi kupa var mı? Galatasaray ve Fenerbahçe kendi aralarında didişedursunlar.Zaten biri diğerini geçtiği zaman başarılı sayılıyor öyle değil mi?
 
Sühan Cem' Alıntı:
O kadar çok yazılacak şey var ki hangisini yazayım bilemedim. Dün maçtaydım ben pamuk gibi tribün vardı açıkcası.

Hakemler maçın skoruna etki etti. Burak gibi bir kardeşimin böyle konuşması ise gerçekten daha üzücü. Ortada bir hakem yanlışı var iki maçtır katlediliyoruz. Tamika neredeyse hakeme dalacak. Tribünde FB'liler hakem bizden yana aldık bu maçı diyor. Burak çıkmışhakemden iyi bilenmi var aranızda diyor. Ben o hakemlerin yaşı kadar basketbol maçına gitmiş biriyim. eee onalr dahamı iyi biliyor yani kuralalrı benden? Mimar mühendis değiller ya sonuçta atla deve değil yaptıkları iş. Nilay'ın Birsel'e son dakika yaptığı faul banada faul gelmedi ama benim açım kötüydü emin değildim maç esnası. Ama Tamika'ya çalınan faul tam eğlencelikdi artık. GS spor klübü yöneticilerinin, şu hakemin hayatını karartamıyorsa orda durmalarının manası yok. Hatta pozisyon da faul çalınca masaya yakın olan hekam direk yanına koştu. Ne konuştular bilmiyorum ama ya abi eminmisin demiş bile olabilir..

Oyun kurucu sıkntımız var evet ama Nİlay'ın da hakkını verin arkadaşlar. Burda mesnetsiz laflar etmeiy kesin artık. Yok kaçırdığı boş turnike zaten çok şeyi anlatıyormuş. Neyi anlatıyor yahu? Alemin tek onurlu şerefli adamalrı sizlermisiniz? Bir insana bunu yakıştırmaya hel ki GS formasına bunu yakıştırmaya utanmıyormusunuz? Diyin ki Nişlay'ı sevmiyorum bunu zaten anlıyorum bişidemiyoru. Diyememde zaten. Ama GS formasını taşıyan birine de bu tarz imalı şaklabanlıklaır kesin.

Tamika için Murat winner değil dmeiş. Sanırım Winner kelimesinin anlamını bilmiyor Murat. Yoksa böyle demezdi. Tamika gerçek bir Winner. Maçın hiç bir anı maçtan kopmadı hakemlere dalacak sandım bir an. Şu GS'da Sophia, Tamika, Tuğba dışında Winner yok şu an. Bunların üçü de Winner bu yüzdende kaybetmeye dayanamıyorlar kaldıramıyorlar.

Katie'yi neden maçın son anında oyuna almış Leuchanka varken demişler. Bunuda bilmiyorsanız hiç konuşmayalım arkadaşlar. maçın bitmesine saniyeler kalmış. Fark 3 sayı sizce Leuchanka'mı atabilir o 3 lüğü yoksa Katie mi?

Bu takım Abdi ipekçi'de iki maçını da kazanacaktır. Seyircimiz onalra o güveni verecek.Takımın güven sorunu var. Bu yüzden maçın sonunu getiremiyoruz. Türkiye kupasında FB'yi yendik ama maçın sonunda seyircimiz takıma ihtiyacı olan güveni verdi direndiler.2 maçı kazanırsak güven sorununu aşmış bir takım gidecek Caferağa'ya.. Kısmet olursa bende orada yada oralarda olacağım. Gerçi FB-TS maçıda aynı gün olursa ooraları çok karışık kalabalık olacaktır.

İmzamı atıyorum Eline sağlık çok güzel yazmışsın.
 
yelena hakkında herkes haklı fenere sayı attırmadı iyi oynuyor çıkarıyorsun katie
yi oyuna alıyorsun yorumcu bile neden yelena yı çıkarıyor anlamıyorum diyor.yine diyorum bu yerli oyuncularla işimiz çok zor.
 
A.Çağlar TORUN' Alıntı:
Sühan hocam, Murat İnal ile farklı anlamları karşılayacak şekilde kullanıyorsunuz 'Winner' kavramını. Tuğba'ya winner dediğinize göre. : ) Hırslı diyelim, olsun bitsin Tuğba için. Bahsedilen winner'ın kapsamı daha farklı.


Çağlar, polemik olarak söylemiyorum bunları. Winner olmak, takım sporlarında farklı algılanır. Winner diyince dünyada aklıma ilk gelen isim Kobe Bryant tır. Bu her zaman kazandığı anlamına gelmez ama onun için mücadele eder. Nİtekim NBA'de her zaman tepede olmasada onun için mücadele vermiştir. Winner olmak, bu anlamda Tamika'ya yakışıyor. Tuğba için haklısın herkes benimle aynı fikirde olmaz. O benim öznelimde winnerdır.

Burak, sende dediklerinde haklısın dostum. Hakemler konusunda eğer birileri bir müdahale de bulunmazsa bu böyle devam edecek. Beni kimse yanlış anlamasın. Hakemlerin bizim leyhimize karar vermesini istemiyorum. Sadece gördüklerini çalsınlar. Önyargılı olmasınlar.

Serinin kaderini de bence bu maç değil Abdi ipekçide yapacağımız ikinci maç belirleyecek. Ben GS'ın şampiyon olacağına inanıyorum. Buna inanmamın bir kaç sebebi var. birincisi Salı günü takım kendisine gereken özgüveni yakalayacak alacağı galibiyetle. İkincisi perşembe günü oynayacağı rahat tempo bir maç rahatlığın onlaır nereye getirdiğinin farkına varmasını sağlayacak. Üçüncüsü ve en önemlisi ise, FB dar rotasyon ile oynuyor. Seri uzadıkça onalrın üzerinde baskı ve yorgunluk artacaktır. 10 günde yapacakları 5 maç mental olmasa da fiziksel yorgunluğu onalrın üzerine yıkacaktır. Bu da 5. maça kalması durumunda GS'ın rotasyon avantajı ile büyük şans yakalayacağını gösteriyor.

Serinin kaderini ne olursa olsun Katie belirleyecek bence. Sakatlıktan yeni çıkması aksiyonunu sağlamasını engelliyor. Umarım yeterince dinlenmiş ve antrene olmuştur. Bahar'ında önemli bir avantaj olarak elimizde tuttuğumuz jokerlerden olduğunu düşünüyorum. Tmaika, Sophia zaten takımın şu an için bir adım önündeler.
 

Üst