Galatasaray 58-75 Fenerbahce

Uzun yazacak vaktim yok; ama takım çok çok kötüydü. ne mental ne taktik olarak hazırlanamamışız. Hücumdaki, statikliği geçtim, savunmada yediğimiz backdoorlar, boş potaltı basketleri bizim seviyemizde bir takıma yakışmayan basketler. Taktiksel anlamda hem savunmada hem hücumda rakipten çok çok geri durumdayız.

Bazı problemlerin ise mevcut kadroyla çözülmesinin zor olduğu kanısındayım. Bugün 4 oyuncu PG oynadı; Işıl, Nihan, Tuğba,Hodges(Işıl hariç diğerlerinin özelikle Nihan ve Tuğba'ın 1 noda bu seviyelerde katkı veremeyeceği kanısındayım). Aralarında takımı organize edebilecek Işıl ciddi bir sakatlıktan çıktı ve diğer oyuncuların PG olarak takımı organize etmelerini zor olduğunu burada da konuşmuştuk, açığa çıkmış oldu. Antrenörümüzün transfer isteyebileceğini tahmin ediyorum.

Fenerbahçe'nin bizden iyi göründüğü muhakkak; ama savunmamızın çok kötü olması mental olarak kırılgan yapımızın da onları böyle iy gösterdiğini unutmamak lazım. Taurasi sezon içinde bundan daha iyi olacaktır. Mutlaka çok ciddi ilerleme kaydetmeliyiz. Sonuç olarak, ilk maçta böyle ağır bir yenilgi çıktığımda 26 sayı falan fark vardı, hiç yakışmadı. Oyuncular, staff, yönetim umarım gereken sonuçları çıkarır.

Fowles inanılmaz bir oyuncu; ama onun bir sakatlığında falan ne yaparız hiç bilemiyorum.
 
Ben dün Galatasaray Fenerbahçe maçı diye Abdi İpekçi'de bir maça gittim ama sanırım yanlış gittim galiba Erol bizim maç dün hangi salondaydı acaba.
 
Burada basketbolu gerçekten iyi bilen arkadaşlar olduğu gibi basketbol olarak sığ geçmişe sahip olanlarda var. Aslında bu sene erkeklerde Türkiye kupası müsabakasında bu açık olarak görüldü.

Arkadaşlar mesela Avrupa basketbolunda bir Partizan gerçeği var. Bir çoğunuz biliyordur. Partizan'da oynayan oyunculardan herhangi biri GS'a gelse burun kıvırırız. FB-EFES'e gelmesi hayal hatta. Ama bu takım final-four oynadı geçen sene. Neden? Çünkü basketbol bir sistem oyunudur. Sistemini iyi oturtursan kimlerle oynadığın önem taşımaz makina işler. Tabii iyi oyuncular, o makinanın yağının akışkanlığını hızlandırır o ayrı.

Ceyhun hoca sistem adamı. Mersin gibi bir takımı veya Botaş'ı Avrupada böyle yukarılara çıkardı. Vasat altı oyuncular bile onunla oynarken vasat üstü görünüyordu. GS'da da şu an bu sistem sorunu yaşanıyor. Sistemi hakim kılana kadar çok bocalama yaşayacağız. Yenilgiler almamızda kaçınılmaz. Ama bizim için aslolan sezon sonu şampiyonluk kupasını kaldırmaksa sabretmemiz lazım bu sistemin oturması için. Ama NBA ve WNBA, sizlerin oyuna bakış açınızı çok değiştirmiş. Mesela hala bu forumda da görüdüğüm gibi Miami Heat NBA'de sezonun şampiyonu olarak ilan edilmiş bile. Ama öyle bir şey yok. En iyi 5 baskebolcuyu koy takıma, takım olamazlarsa, sistemli oynamazlarsa yenilmeye mahkumlar. Shaq,Kobe, Malone, Payton'lu kadro'nun finalde Larry Brown'ın Detroit'ine yenilmesinin sebebide budur. Lakersli oyunculara göre vasat sayılacak oyuncular Lakers'i darma duman ettiler.

Çok uzattım. GS Kadın basketbol takımından bir şeyler bekliyorsak sabretmeli o sabır esnası yanlarında olmalıyız. Başarı illa gelecektir. Bu arada oyuncularında rahatlığının ortadan kaldırılması lazım, bazı şeylerin farkına varmakta zorluk çekiyorlar. Maç ile ilgili görüntüleri izledim (maçı daha izlemedim) Bizim yerli oyuncularımızın (bahar, Nihan ) maçın ciddiyeti ile ilgili bilgi eksikliği çektiği belliydi. Amaan yensem ne olur yenilsem ne olur gibi bir moddaydılar. Maçta olaylar çıktığında ise şaşkınlıkla bakıyorlardı:) Sanki allah allah nasıl bu hale geldi seyirci der gibiydiler. Takım olmak, sistem oturtmak istiyorsak o hırs en önemli anahtardır. Partizan oraya çıkarken o hırsını en başta tuttu.
 
Kızlar tribüne ayıp etti.Aşırı küfür eden,su atan tribüne değil.İlk çeyrek boyunca rakip hücumları ıslıklayan,bir kişinin bile oturmadığı mükemmel tribüne.Uzun zamandır özlediğim görüntüydü ilk çeyrek.
Nevriye'ye yıllar sonra panzehir bulduk.Ama doğru düzgün iki top indiremedik Fowles'a.Nevriye'nin boş şutlarıyla,Fowles'un basit atışları kaçırmasına neden olan zorunlu driveları maçın özeti gibi.Ciddi organizasyon farkı var arada an itibariyle.
Ceyhun hocaya ve kızlara güveniyorum.Hoş bir tablo oluşmasa da erkenden asıp kesmemek lazım.6-7 senelik bir kadro artı Taurasi vardı karşımızda.Bundan sonraki maçlarda böyle hazırlıksız olmayız.
 
Seyirci ilk çeyrek ve biraz da 2. çeyreğin başında muhteşemdi,gerçekten takıma destek oluyordu ama maçta fark açıldıkça Fb-Gs bayan basketbol maçı bitirilip taraftarlar arası müsabakaya başlandı,ne rakip takım hücumdayken ıslıklandı,ne de hakemin kararları,ama taraftar potansiyelini gösterdi,her geçen maç basketbol bilgisi arttıkça sahaya olan etkisi de artacaktır diye düşünüyorum.
 
Selcuk Akyuz' Alıntı:
Dün sinirden yazamasamda bugün daha sağlıklı yorumlar yapılabilir heralde .. Dün tribünde sayı olarak üstündük yaklaşık 3500 fenerli 4000 kadarda Galatasaraylı vardı ve istanbulda ilk defa bir spor dalında seyirci bakımından üstün olduğumuzu görmek beni maçtan önce gerçekten çok umutlandırmıştı ama olmadı napalım sağlık olsun inşallah ligde daha hazır bi takımla karşılarına çıkabiliriz. yalnız sayı bakımından üstün olsakta 4.perioda kadar hep onları dinleyip durduk tam 4.period sazı elimize aldık dışarı çıkarıldık , bi sözümde federasyona tamam bizim tribünden küfür edildi sular maddeler falan atıldı eyvallah peki ya fener tribünü sütten çıkmış ak kaşıkmıydı? ışıla edilen küfürler nolucak? bu çifte standardın sebebi nedir?

maçla ilgili olarakta yine fenerin yerli oyuncularına yenildik bu bir gerçek , bu yerli farkını artık bi şekilde kapatmamız lazım esmeral,nevriye,birsel yoksa yabancılar bakımından pek fark olduğunu düşünmüyorum. bide ışıl'a haddinden fazla bir yüklenme var kız elinden geleni yapmaya çalışıyo ama bukadar oluyo işte birsel ve esmeral çok daha oyuna hakim ne istediğini bilen dengeli guardlar yıllardır herkesin söylediği gibi bu takıma çok iyi bir oyun kurucu şart ....
yabancilarla pek farki yokmu

curie mi taurasimi?
augustus mu taylor mu?
hodges mi horakova mi?

inanilir gibi degil ayni seviyedeyiz diyenler bile var.iste bu zihniyet yüzünden sezon sonu hüsran yasiyoruz
 
Murat Sari' Alıntı:
[quote="Selcuk Akyuz":13ggxsf9]Dün sinirden yazamasamda bugün daha sağlıklı yorumlar yapılabilir heralde .. Dün tribünde sayı olarak üstündük yaklaşık 3500 fenerli 4000 kadarda Galatasaraylı vardı ve istanbulda ilk defa bir spor dalında seyirci bakımından üstün olduğumuzu görmek beni maçtan önce gerçekten çok umutlandırmıştı ama olmadı napalım sağlık olsun inşallah ligde daha hazır bi takımla karşılarına çıkabiliriz. yalnız sayı bakımından üstün olsakta 4.perioda kadar hep onları dinleyip durduk tam 4.period sazı elimize aldık dışarı çıkarıldık , bi sözümde federasyona tamam bizim tribünden küfür edildi sular maddeler falan atıldı eyvallah peki ya fener tribünü sütten çıkmış ak kaşıkmıydı? ışıla edilen küfürler nolucak? bu çifte standardın sebebi nedir?

maçla ilgili olarakta yine fenerin yerli oyuncularına yenildik bu bir gerçek , bu yerli farkını artık bi şekilde kapatmamız lazım esmeral,nevriye,birsel yoksa yabancılar bakımından pek fark olduğunu düşünmüyorum. bide ışıl'a haddinden fazla bir yüklenme var kız elinden geleni yapmaya çalışıyo ama bukadar oluyo işte birsel ve esmeral çok daha oyuna hakim ne istediğini bilen dengeli guardlar yıllardır herkesin söylediği gibi bu takıma çok iyi bir oyun kurucu şart ....
yabancilarla pek farki yokmu

curie mi taurasimi?
augustus mu taylor mu?
hodges mi horakova mi?

inanilir gibi degil ayni seviyedeyiz diyenler bile var.iste bu zihniyet yüzünden sezon sonu hüsran yasiyoruz[/quote:13ggxsf9]


Hocam fark yok demedim anlatmak istediğim yerlilerle olan fark çok daha büyük yoksa biraz wnba bilen taurasinin dünyanın en iyisi ve iyi olmasının yanında sert yapısı olduğunu penny'nin delici ve çok iyi savunmacı olduğunu bilir, illaki fark var ama fowles , augustus gibi oyuncularda sıradan oyuncular değil ama yerli oyuncuların hepsi sıradan ... dünkü maçta taurasi oynamaya bile tenezzül etmedi birsel,esmeral,nevriye yetti biraz penny oynadı yabancılardan farkı yerliler yarattı ...
 
Sonuc olarak transferlerde sinifta kaldik malesef.
evet augustus cok iyi bir oyuncu ama asla bir taurasi penny degil.

mesela fener taurasiyi mi aliyor,ozaman sende lauren jakcsonu alacaksin karsilik.
fener penny tayloru mu aliyor sende ozaman McCoughtry alacaksin
fowles hamlesi yetmiyor malesef.fowles her mac 20 sayi üstüne cikamaz.
ama bu 1 2 3 numarada oynayan adamlar sürekli cikar.
taurasi taylor karsiliginda hodges curie augustus hamlesi olmamasi lazim.
bu takimda 1 numara sikinti var bunu cümle alem biliyor,git zorla sue birdi al bütceyi zorla madem medicakpark var arkanda yüklenceksin ozaman.

augustus eski augustus degil,geri gelecegini de sanmiyorum.
devre arasinda tamika cathings hamlesi de yetmeyebilir yetmezde bana göre.
 
dün maça ilk giren kişilerden biriydim,
3. periyotun bitimiyle salonu terk ettim.
atmosfer muhteşemdi özlemişim gerçekten yarıyarıya taraftar olan maçları. bence taraftar çok iyidi, maçı baştan sona açık farkla malup götüren bir takım için fazla iyidi hemde...
takım berbat ötesi, hücum yapamıyoruz, şut sokamıyorz, savunmamız evlere şenlik. takım hiç çalışmamış kamp falan hikaye, saçma sapan top kayıpları...
acı ama gerçek çok kalite farkı var fenerle aramızda, bütün transferler hayal kırıklığı.
maçı izlerken forumda her transfere methiyeler düzen ark. çok geldi aklıma....
bu sene yine ikincilik mücadelesi yapacağız belli oldu.... :(
 
Arkadaşlar belki benim basketbol bilgim buradaki çoğu arkadaşın yarsı kadar bile yoktur ama bazılarınız takım eleştirisi konusunu biraz abartıyor. sonuçta biz daha 2 haftalık takım bile değiliz, rakibimiz ise kaç yıldır aynı takımla devam ediyo. Eğer biz her kaybettiğimiz maçtan sonra yok rakipte şu vardı bizde bu vardı bu takımdan hiçbir şey olmaz gibi yorumlar yapacaksak basketbolu az da olsa takip eden insanlar olarak demek ki bu işte bir sıkıntı var. Az sabredelim ya iki transfer yapan her takım kurulur kurulmaz bir makina düzeninde işlemeye başlasaydı ve ya kadrosunda birkaç tane süperstar olan takım hiç yenilmeyecek diye bir kahide olsaydı ne partizan geçen yıl final four a kalabilirdi ne de fultobdan bir örnek verecek olursak mainz önüne geleni yenebilirdi. İki günde takım olunmaz, bir yenilgiden sonra da takım yerin dibine sokulmaz...

Saygılarımla...
 
Felaket tellallığı yapmaya gerek yok. Maç öncesinde de söylemiştim işimiz çok zor diye. Bütün oyuncularımız bireysel performanslarının en iyisini oynayabilirlerse şansımız olurdu o da olmadı malesef, doğru düzgün şut sokamadık, çok top kaybı yaptık, savunmada rakibi çok boş bıraktık ve bu son kaçınılmaz oldu.

Oyuncularımızı adeta birbirini tanımıyor, tam takım olarak en fazla 3-4 idman yapmışızdır. Fenerde ise çoğu oyuncu birbirini çok iyi tanıyor. Bakmadan pas atıyolardı nerdeyse. Onlar oynayabileceklerini en az % 80 ini sahaya yansıttılar, biz ise belki %20. Bu seneki en kötü maçımız tahminen bu olur. Ama şunu unutmamak gerekir karşımızda Avrupa Liginin favorilerinden bir tanesi var. Gerçekten kadroları çok iyi. Onları ancak takım olgusunu iyi yaratıp, çok çalışmayla geçebiliriz. Ceyhun hoca yönetiminde bunun olacağına inanıyorum. Bu maç bu inancımı en ufak bir şekilde bile azaltmadı.

Bu arada belki kupayı kaybettik ama bana göre Işılı kazandık. Maçın büyük bölümünde sakatlığını hiç aklına getirmeden, tamamen maça motive olup birşeyler yapmaya çalıştı. Evet iyi oynamadı ama en azından bu korkuyu attığını gösterdi ki bu çok çok önemli bir nokta.
 
Önder ağabey bence Işıl'ı da kazanamadık. Alanya maçında korkarak oynadığı çok belliydi zaten Ceyhun hoca da diğer takım arkadaşlarına 'zihin izin vermiyor ki' diye sitem etti.
 
Işıl'ın yeniden sakatlanma korkusunu bugünden yarına atlatmasını beklemek hem Işıl için ekstra bir zihinsel sorun olur hem de gereksiz bir beklenti olur. O korku diğer oyuncularda nasıl geçtiyse Işıl'da da mutlaka geçecek. Ama zamanla oynaya oynaya olacak. Acele etmek süreci uzatır diye düşünüyorum.
 

Üst