Rakibine karşı ilk 4 maçını kaybetmiş, Avrupa’da aynı rakibine saf dışı bırakılan takımımızın bu durumdan dimdik ayakta kalkıp, son iki maçını kazanması, çok büyük bir olaydır. Bu işin basketbol yönünü geçiyorum, psikolojik olarak da müthiş bir sınavdı, takımımız başarıyla geçiyor bu sınavları.
İnanılmaz bir ribaund performansımız vardı her şeyden önce. 23’ü hücum olmak üzere 49 ribaundumuz var ki, bu sayı, önemi ve sertliği ortada olan bu karşılaşma için muazzam bir rakam. Sağladığımız üstünlük maçta aşırı avantaj sağladı elbette. Hücum yüzdemiz düşük olsa da ( 27/57 %47 ), kazandığımız ikinci şanslar ile bir çok sayının altına imzamızı attık. Elbette bu üstünlüğümüzden bahsederken Sylvia Fowles’a ayrı bir paragraf açmak gerekir. İnanılmaz bir oyuncu, tarifi konamaz bir dominantlık. 11 hücum ribaundu, kariyer rekoru da ayrıca. Büyüklüğü ortadaydı da, dünkü karşılaşma kariyerinin önemli anlarına girecektir kesinlikle.
Tamika ile daha güçlü ’’takım’’ olduğumuzu daha ilk F.bahçe maçında göstermiştik. Bunun üstüne sürpriz bir Tarsus yenilgisi geldi ama kazandığımız bu çizgiyi devam ettirdiğimiz bir gerçek. Çok değil, daha 1 ay önce Euroleague’de 2-0 yenilen, sahada hiç bir etkinlik sağlayamayan bir takım vardı ortada, bu acı ama gerçek. Ancak bugüne geldiğimizde, bizlere müthiş bir güven uyandıran, oyun anlamında F.bahçe’den hiç bir eksiği bulunmayan hatta bir adım önünde olan bir takım ortaya çıktı. Elbette bu sadece Tamika ile değil ancak takıma müthiş bir ivme kazandırdığı yadsınamaz. Hem hücum alternatiflerimiz çoğaldı hem de savunmamız 2 seviye üste çıktı. Dün de bunun en güzel örneklerini gördük.
Oyuncu özeline indiğimizde, maç boyunca Tamika & Sylvia büyük oynadı, ikinci yarıda ise Seimone ağırlığını koydu ortaya. Işıl - Bahar - Melisa ise kritik katkılar sağladılar.
Dünkü maçın tek olumsuz noktası ne diye düşünürsek, ikinci yarıda Sylvia’ya fazla top indiremedik. Hücumumuzun birinci seçeneği olmalı daima Syl. Ancak geçen aylarda sadece Syl üzerinden oynadığımızı da görüyorduk. Bugüne geldiğimizde, Işıl penetresini yapıyor, Tamika ve Seimone bireysel yetenekleri ile takımı ileriye taşıyor, Melisa - Doneeka ikilisi de ekstra katkılar sağlıyor takımımıza. Bu hücum çeşitliliğinde Sylvia’nın fazla top kullanması elbette zorlaşıyor. Ancak ikinci yarı bunun biraz daha ötesindeydi olay. Maç boyunca 12 şut kullanmış sadece, mutlaka ama mutlaka Sylvia her maçta en az 15 şut kullanmalıdır, ki o rakam bile az kalabilir.
Bize bu mutluluğu yaşatan, şampiyonluk yolunda birinci adayın kendileri olduğunu son iki maçtır ezeli rakibine aldığımız galibiyetler ile kanıtlayan, mücadele duygusunu bir saniye bile kaybetmeyen takıma ne kadar teşekkür etsek azdır.. Ancak bunun yeri burada değil, salonlarda takımı bağrımıza basacağız..
Son olarak, başta ultrAslan - Antep olmak üzere, dün maça giden herkese büyük teşekkürler. Verdiğiniz destek örnek olacak cinstendi. Gidenlerin tekrardan ayağına sağlık.
Zaferler senin, ruhunda var!