Özellikle vurgu yaptığım iki konudan ( mesaj no 6) birine açıklık getirdik. Geriye diğer konu kaldı;
Oyuncuların mutsuz, huzursuz olduğuna dair ifadeler.
Bunun kaynağını sorduğumda, Önder Tina'nın twitter hesabında yazdıklarından söz etti. Açıkçası twitter'ı kullanmadığım için ne yazıldığını tam olarak bilmiyorum. Şu meşhur sıkıntılı uçak yolculuğundaki tavuk yeme konusu olabilir mi?
Her neyse, bu konuya farklı bir açıyla yaklaşmak istiyorum. Tabi ki resmi sıfatı olan birisinden (kulüp çalışanı, yönetici, idareci, teknik kadro, oyuncu, v.s.) negatif bir yorum alamazsınız. Bu nedenle onlardan gelen açıklamalar tatmin edici olmayabilir ki bu yönde yazılan mesajlar da var.
Ancak bir oyuncunun mutsuz olduğunu yine de anlama şansına sahibiz (örnek: Daniel Güiza). Bazen yanıltıcı sonuçlar doğursa da oyuncunun yüzüne baktığınızda mimiklerinden anlattığı çok şeyi yakalayabilirsiniz. Vücut dili, özellikle maç önü ısınmada, sahaya çıktığında bir çok ipucu barındırır.
Yine de unutmamamız gereken çok önemli bir ayrıntı var. Bu oyuncular da hepimiz gibi insan ve günün 24 saatinin bir kaç saatini işlerine ayırırken geri kalan bölümlerinde her biri kendi özel hayatını yaşıyor.
VE BİZLER BÜYÜK YÜZDEYİ OLUŞTURAN BU BÖLÜMLERE ŞAHİT OLMUYORUZ ki normal olanı da budur.
Kanaatimce bu bölümlerdeki ayrıntılar onların mutlu mu yoksa mutsuz mu olduklarına dair çok daha sağlam kanıtları barındırır.
Haftanın bir veya iki günü Abdi İpekçi'de onları gördüğümüzde, her ne kadar vücut dillerinden hareketle bir yorum yapma şansına sahip olsak da, yukarıda yazdığım nedenlerden dolayı bunun sağlıklı bir sonuç vermesinin zor olacağını düşünüyorum. En azından sahaya çıkmadan önce soyunma odası koridorlarında yaşanan keyifli anlara pek şahit olamıyoruz (Tina Epiphanny muhabbeti gibi)
Yine de kendi naçizane görüşümü soracak olursanız ben (oynayamadığı, fazla süre alamadığı, rotasyonda geride kaldığı, kontenjana takıldığı gibi durumları kastetmiyorum) yabancı oyuncuların başka bir nedenden dolayı mutsuz olduklarını görmedim ve hissetmedim.
O yüzden bu ifadenin çok isabetli olduğunu düşünmüyorum.