Galatasaray Basketbol Şubesi Yan Gelip Yatma Yeri Değildir!

Ceyhun Yıldızoğlu hocayı oynattığı basketbol ve kurduğumuz takımı baz alarak yeterli görüyor musunuz


  • Kullanılan toplam oy
    120
GALATASARAY BASKETBOL ŞUBESİ YAN GELİP YATMA YERİ DEĞİLDİR!

Ceyhun hocam burayı okuduğunuzu varsayarak bir şeyler yazacağım!Biz bu takımın 2. ligdeykende peşindeydik, 1. ligde öylesine mücadele ettiğinde de peşindeydik, şimdi şampiyonluk için mücadele ediyor yine peşindeyiz ve artık bir şampiyonluk görmeyi hakediyoruz ama malesef bu yönde bir ışık vermiyor takım.

Sahada oynanan basketbolu bir şeye benzetemiyoruz, yabancı oyuncuların bireysel performalarına endeksli bir takım görüntüsündeyiz, sizin döneminizde Işıl vasatlaştı, Bahar sıradanlaştı ve bu formayı haketmeyen yerliler transfer edildi, sizce bir tuhaflık yokmu?Sonra şubede disiplin vs.. göremiyoruz, ezeli rakibine yenildiğin maçın akşamında oyuncularının rakip oyuncularla bir barda eğlenmesi ve bunu teknik ekipten birinin organize etmesi sizce doğrumu?

Deplasmanda yaşanan bir çok disiplinsizlik ve ihmal kulağımıza geliyor üzülüyoruz, yabancılar mutsuz olduklarını her yerde fısıldıyor, kimse başarıya inanmıyor, harcanan para 10 milyon dolar ama takımın bir sürü eksiği var bunlar bizim içimizi acıtıyor acaba siz neler hissediyorsunuz?

Ceyhun hocam, bu takım bu kadar yatırımla başarısız olursa siz ve bu başarısızlığın müessibi olanlar gidecekler, x,y,z takımlarda hayatlarına devam edecekler ama şunu unutmayın Galatasaray taraftarı sizi en iyi efendi bir insan olarak tanımlayacak ama bu şube küçülmeye giderse vermiş olduğunuz zararı asla unutmayacağız!

Hocam benim ve benim gibi bu şubeye çıkarsız bir şekilde ömrünü vakfedenlerin nacizane düşüncesi şudur ki!

GALATASARAY BASKETBOL ŞUBESİ YAN GELİP YATMA YERİ DEĞİLDİR!

Lütfen Galatasaray'ı çalıştırdığınızı ve 2 maç kazanıp 1 maç kaybetmenin bir başarı olmadığını farkedip, özlenen başarıyı bizlere yaşatın.

SAYGILARIMLA!

Eyüp Yıldız
 
Dün çıkan kişisel tartışmalar sonucu konu dağılmıştı. Eyüp Yıldız'ın bu güzel yazısının güme gitmemesi için kendi adıma bu konuyu açmayı uygun gördüm.
Ceyhun Yıldızoğlu'nun ne Galatasaray'a oynattığı basketbolu ne de Milli Takımımıza oynattığı oyunu yeterli görmüyorum. Ayrıntıya girmeden kişisel fikrim bu kadronun koçsuz sahaya çıksa Dee önderliğinde bendan 1 malubiyet fazla almayacağıdır. O yüzden hepimizin sevdalısı olduğumuz Galatasaray'ımız için iş işten geçmeden diyorum ki : İstifada Bir Hizmettir Ceyhun Yıldızoğlu!..
 
Dün gece başlayan ve sabahın ilk ışıklarına kadar süren, yaklaşık 80 mesajın yazıldığı, uzun bir tartışma yaşandı. Sabah konunun taşındığını gördüğümde bu burada sonlanmaz diye düşünüyordum ki Görkem'in Eyüp'ün ilk mesajını sayfaya taşıdığını gördüm.
Sanırım yorumlar tekrar başlayacak. Bu sayede, açıklığa kavuşturulmasını vurguladığım, metnin içinde geçen o iki cümleyle ilgili detayları da Eyüp'ten alabileceğimizi umuyorum.
 
Yabanci oyuncular mutsuz oldugunu her yerde fisildiyor cumlesi acilmali.Onun disinda hersey cok net bence de,bu oyuncular boyle oynatilmamali.Takimin sistemi 'Saldim cayira,mevlam kayira'
 
Benim de takıldığım cümle yabancıların mutsuz olduğunu her yanda fısıldaması. Bilgim olmamakla birlikte tahminim Dee,Alba,Tina gibi çok kariyerli ve kaliteli oyunculara sahip olduğumuz için taktiksel ve disiplinel açıdan eğer büyük zaaflar görmüşlerse , başarı odaklı oyuncu oldukları için ben bu olayın doğru olabileceğini düşünüyorum. Bu konuyu bence Eyüp abi açmalı...
 
Evet açılımının yapılmasını vurguladığım iki cümleden biri bu; "...yabancılar mutsuz olduklarını her yerde fısıldıyor..."

Diğer cümle ise, bence daha da önemli, çünkü ağır bir suçlama içeriyor "...ezeli rakibine yenildiğin maçın akşamında oyuncularının rakip oyuncularla bir barda eğlenmesi ve bunu teknik ekipten birinin organize etmesi sizce doğrumu?..."
 
Evet açılımının yapılmasını vurguladığım iki cümleden biri bu; "...yabancılar mutsuz olduklarını her yerde fısıldıyor..."

Diğer cümle ise, bence daha da önemli, çünkü ağır bir suçlama içeriyor "...ezeli rakibine yenildiğin maçın akşamında oyuncularının rakip oyuncularla bir barda eğlenmesi ve bunu teknik ekipten birinin organize etmesi sizce doğrumu?..."

Şimdi Veli Yiğit böyle bir şeyin olmadığını, yabancı oyuncuların çok mutlu oluklarını hatta Tina'nın sözleşmesini uzatmak istediğini yazdı.
 
Her yeni gelen hocaya süre verilmesi gerektiğinden söz edilir. Biz Ceyhun hocanın 2 yıldır bu takımı iyi oynatmasını bekliyoruz fakat bugüne kadar tek iyi oynadığımız maç olarak bu sene kazandığımız Cumhurbaşkanlığı Kupası maçını hatırlarım. Koskoca 2 yılda tek maç... Hiçbir zaman GALATASARAY'ımızın koçu olmayı hakedecek bir performans göstermedi ve biz Ceyhun Yıldızoğlu'na fazla sabır gösterdik. Bu şubeyi takip edenler Zafer Kalaycıoğlu'nun neden kovulurcasına sezon sonu gönderildiğini hatırlar adam takımı kaale almıyordu. Ceyhun hocanın çalışma arkadaşları yeterli mi acaba ? Eyüp abinin söylediği şeyler bunlar bir de söylemediklerini düşünün ? Işıl Alben'in performansı hiçbir zaman eskisi gibi olmadı. Ceyhun Yıldızoğlu'nun aldığı yerli oyuncular bugüne kadar ne katkı sağlamış ? Ceyhan Belediyesine yeniliyorsun istifa edeceğine yabancı oyuncu talep ediyorsun. Yahu ayıptır AYIP !

Cem Akdağ hocamız kabul ederse ki ben edeceğini düşünüyorum ona olan vefa borcumuzu ödeme zamanıdır diyorum.
 
Şimdi Veli Yiğit böyle bir şeyin olmadığını, yabancı oyuncuların çok mutlu oluklarını hatta Tina'nın sözleşmesini uzatmak istediğini yazdı.

Öncelikle Veli Yiğit kulübün maaşlı bir çalışanı. Doğal olarak negatif şeyleri yada gördüğü eksiklik ve bozuklukları söyleyemez, hatta yukarıda görüldüğü üzere tersini yazmak zorundadır. En basitinden Tina' nın mutlu olmadığını ve sürekli sorun çıkardığını biliyorum. Tinanın ağzından roportaj yapıp mutluyum dedirtse bile içerde olanları değiştirmez bu.

Takımda işlerin yolunda gitmediği apaçık belli. Kendi sahamızda oynayacağımız bir F8 var ve bunun kıymetini ne yazık ki bilemiyoruz henüz. Hakan bey de yok artık gerçi bayan takımı ile çokta fazla ilgilenmiyordu zaten, umarım yeni gelecek şube yöneticisi öncelikle bu takımdan başlar işe ve eksikleri bir an önce tamamlar. Tarihimizin en pahalı bayan basketbol kadrosuna sahibiz ve başarısızlık kabul edilebilir olmayacak bu sezon.
 
O zaman geçmiş olsun Abi. Mutsuz oyunculardan oluşan bir takımdan artık ben başarı beklemiyorum.
Bugüne kadar beğenmediğimi her yerde söylediğim ama istikrar sağlanması için takımın başında olması gerektiğini söylediğim Ceyhun Yıldızoğlu hocamız bu tarz ortamlara müsade ediyorsa kendisine de diyecek bir şey yok.
Tabi bunların hepsi varsayım; İnşallah hepimizi yanıltır, birbirlerine kenetlenip hak ettikleri kupalara koşarlar.
 
Önder abim selamlar. Neden Ceyhun hocayla devam etmemiz gerektiğini düşünüyorsunuz, fikrinizi öğrenmek isterim.

Bu arada Cem Akdağ Telekom'un başına getirelecek sanırım. Bence kaçırmamalıyız.
 
Önder abim selamlar. Neden Ceyhun hocayla devam etmemiz gerektiğini düşünüyorsunuz, fikrinizi öğrenmek isterim.

Bu arada Cem Akdağ Telekom'un başına getirelecek sanırım. Bence kaçırmamalıyız.

Önce Cem Akdağ için daha önce yazdıklarımı tekrarlayayım. Forumun arşiv bölümünde bayan takımını çalıştırdığı zamanlar onun için yazılanlar duruyor. Sopayla kovalanmadığı kalmıştı bir. Tabi ki kişiler değişmiş olabilir ama bana göre taraftar mantığı hep aynı. İşler kötüleşince hemen birileri gitsin. Çok basit ve söylemesi kolay olan bir çözüm. Cem Akdağ gelse bir Fener maçı kaybetsek onun içinde aynı şeylerin yazılacağının garantisini verebilirim. Benim mantaliteme ters istifa kelimesini kullanmak. Bunu tek bir insan için yaptım onunda sebepleri zaten belli. Böyle biri bu takıma bir şekilde geldiyse baştan koyduğum tepkimi sonuna kadar devam ettirir hatta o insanın yüzüne bile söylerim geçmişte yaptığım gibi.

Ceyhun Yıldızoğlu' na gelince. Benim sene başından beri çok savunduğum Ceyhun hocaya karşı evet güvenim kırıldı açıkcası biraz. Hataları var, ama takımın içinde bulunduğu durumun asıl kaynağı bu değil bence. Bayan basketbol takımının yönetiminde ciddi eksikler var. Mesela benim Ceyhun hocada gördüğüm en büyük eksi nokta oyuncularla iletişimi çok iyi değil ve mental olarak hazırlayamıyor ki özellikle yerli oyuncuların performansının artmadan vasat bir şekilde devam etmesinin en önemli nedeni bu bana göre. Yoksa takımın doğru düzgün bir seti yok falan gibi söylemler bana çok komik geliyor. Kaç tane adam var bu forumda setleri izleyerek çizebilecek? Ben yapamam şahsen o kadar anlamıyorum basketboldan.

Bu noktada onla oyuncular arasındaki dengeyi iyi ayarlayabilecek biri devrede olursa olayın daha değişik olabileceğini düşünüyorum. Bu kişinin de Mihriban Oğuz olabileceğini defalarca söyledim ve hala söylüyorum. Kaldı ki F8 gibi bir organizasyona ev sahipliği yapacağız, Müge Erdem ve Özge Alev' in işlerini daha kolaylaştırmak ve yoğunluktan kaynaklanan hataların önüne geçerek bu organizasyondan alnımızın akıyla çıkabilmek adına mutlaka bir takviye şart oraya. Erkek takımının bench ve idari kadrosuna bakıyorum bir dolu insan. E burda da yapılan işler az değil, üstelik F8' e 2,5 ay gibi kısa bir süre kaldı.

Ceyhun hocanın milli takımı avrupa ikincisi oldu. Kimse bana gelipte bunda hocanın payı yoktur, hocaya rağmen bu takım ikinci oldu demesin gülerim gerçekten. Geçen sezon ligin ikinci yarısında kötü bir basketbolda ortaya koymadı ayrıca takım. Malum sebepler olmasaydı yada Tamika ilk maçta elindeki topu potaya göndereceği yere ribaunt için pota altına hareketlenen Işılın kucağına bırakmasaydı da şampiyon olsaydık ne olacaktı? Geçen sezon Türkiye kupasını, bu sezon başında Cumhurbaşkanlığı kupasını aldık. Şu anda havlu attığımız bir turnuva yok. Karşımızda senelerdir süregelen Nevriye, Esmeral ve Birselden oluşan bir Fenerbahçe yerli oyuncu rotasyon gerçeği var. Bizim bir zamanlar yaptığımız gibi senelerdir kupaya ambargo koymuş durumdalar. Bu zinciri kırmak kolay değil.

Kısacası ben Ceyhun hocanın gerekli takviye ve destekle bu takımı başarılı yapacağına hala inanıyorum fakat bende bu konuda sınıra gelmiş durumdayım. Ticha bu konuda önemli bir hamle ama kesinlikle yeterli değil. Avrupalı bir uzun ve Mihriban Oğuz takviyesi hem bizi başarıya götürür hemde Ceyhun hocanın değişimine önemli katkı yapar ki Ceyhun hoca hatalarını görüp özeleştiri yaparak iş işten geçmeden mutlaka değişmeli. Yoksa hem o üzülür hemde biz.
 
Ceyhun Yıldızoğlu bu takımındaki görevini tamamlamıştır diye düşünüyorum.Takımda bir kan değişikliğine ihtiyaç vardır gibi görünüyor.Ayrıca bence bu takım için antrenör seçimi açısından Türk hoca getirilmesinin artık yararlı olacabileceğini düşünmüyorum.Çünkü ülkedeki bütün iyi yerli antrenörler bu takımın başına getirildi ve denendi. O yüzden artık bence takımın başına yabancı antrenör düşünülmelidir. Mesela Ros Casares takımından yeni ayrılan Natalia Hejkovanın takımın başına getirlmesi düşünülebilir. Artık ben bu takımın yabancı bir antrenörle başarılı olabileceğini düşünüyorum. Kaan arkadaşımın dediği gibi takımda bir mutsuzluk varsa zaten bu takımında birlikte bir şeyleri yapıp mücadele koymasını,başarmasını beklemek yanlış olur. Bu noktada Önder abinin dediği gibi Mihriban Oğuz hamlesi yerinde ve yapılması gereken bir hamle olabilir. Takımı bir araya toplayacak,mutsuzlukları giderecek bir şeylere ihtiyacımız olduğu ortadadır. Bunun nasıl doğru şekilde yapılacağı önemlidir.
 
Nedim abi!

Ben uydurma veya yalan şeyler yazmadım Önder'de zaten beni doğrulamış.

Veli çok beğendiğim bir kulüp çalışanıdır işinide muhteşem yapmaktadır ama politik olmak zorundadır ona hak veriyorum, ayrıca bugün Veli'de rakip oyuncular ile o akşam eğlence değil ama bir yemeğin olduğunu ve bunun normal olduğunu söyledi, demekki benim verdiğim bilgi doğru.

GS-FB basketcileri buluştular ve yemek yediler bunda da bir sorun yok denilmesini anlarım ve tartışırım düşünürüm ama saldırmak iftira atmak birilerini savunmak için bu eleştiriyi yapana saygısızlık yapmak doğru değil.
 
Sevgili Önder Tina'nın mutlu olmadığını ve sürekli sorun çıkardığını bildiğini yazmış. Bu bilgiyi paylaşmasında bir sakınca yoksa bilmek isterim.
Tina henüz 23 yaşında ve bu sezon onun ülkesi dışında yabancı bir memlekette geçirdiği ilk yılı. Kendisiyle bir diyaloğum yok ama yapı olarak fazla canayakın değil gibi görünüyor, diğerlerine nazaran daha sakin ve mesafeli (en azından kendi arkadaş çevresi dışındakilerle)
Bazı insanlar daha mesafeli ve soğuk olabilir, bazıları da daha içe dönük ve utangaç. Belki Tina'nın karakteri böyledir. Bilmiyorum.
 
Takımımızda gözle görülür bir sorun yumağı var bir an önce birileri dur demeli.Ceyhun Hoca bunun için orada diye biliyorum. Oyuncu mutsuz ise sorunlarını çözmek kimin işi?
 
Sevgili Önder Tina'nın mutlu olmadığını ve sürekli sorun çıkardığını bildiğini yazmış. Bu bilgiyi paylaşmasında bir sakınca yoksa bilmek isterim.
Tina henüz 23 yaşında ve bu sezon onun ülkesi dışında yabancı bir memlekette geçirdiği ilk yılı. Kendisiyle bir diyaloğum yok ama yapı olarak fazla canayakın değil gibi görünüyor, diğerlerine nazaran daha sakin ve mesafeli (en azından kendi arkadaş çevresi dışındakilerle)
Bazı insanlar daha mesafeli ve soğuk olabilir, bazıları da daha içe dönük ve utangaç. Belki Tina'nın karakteri böyledir. Bilmiyorum.

Tina charles yurtdışında geçirdiği ilk senesi değildir. Geçen sene Nadezhda takımında oynamıştı. O yüzden bu sebep bence bir bahane olmayabilir. Mutsuzluğunu bunu bağlamamak gerekiyor.
 
Nedim abi!

Ben uydurma veya yalan şeyler yazmadım Önder'de zaten beni doğrulamış.

Veli çok beğendiğim bir kulüp çalışanıdır işinide muhteşem yapmaktadır ama politik olmak zorundadır ona hak veriyorum, ayrıca bugün Veli'de rakip oyuncular ile o akşam eğlence değil ama bir yemeğin olduğunu ve bunun normal olduğunu söyledi, demekki benim verdiğim bilgi doğru.

GS-FB basketcileri buluştular ve yemek yediler bunda da bir sorun yok denilmesini anlarım ve tartışırım düşünürüm ama saldırmak iftira atmak birilerini savunmak için bu eleştiriyi yapana saygısızlık yapmak doğru değil.

Eyüp, uydurma veya yalan gibi ifadeleri zaten kullanmadım, biliyorsun. Ben sadece bu bilginin kaynağını merak etmiştim. Aslında asıl cep telefonuyla bu durumu fotoğraflayan arkadaşa sormak lazım o kanaate nereden vardığını.

Artık farz oldu.

Sanırım hepiniz o gece GERÇEKTE neler yaşandığını bilmek istersiniz:

Kadıköy'de yine yenilmişiz Fenere. Moraller sıfırın altında. Özge'nin de canı sıkkın mı sıkkın, eve dönmek istemez. Böyle durumlarda çoğumuzun yaptığı gibi üç bayan arkadaş bir yerlere gidip biraz kafa dağıtmak isterler. Gittikleri mekanın üst katı da bir oteldir. Bir süre sonra onlar içeride otururlarken, mekana dört bayan daha gelir. Bunlardan ikisi bizim oyuncumuz, biri Fenerbahçenin oyuncusu diğeride bu üç oyuncunun da menajeri olan yabancı bayandır. Başka bir yerde yemek yemişler ve dönüşte menajerlerini oteline bırakmadan önce biraz daha sohbet etmek için bu mekana gelmişlerdir. Son derece makul çünkü menajerin oteli mekanın olduğu binadaki oteldir. Sonra Özge ve diğerleriyle karşılaşırlar, selamlaşırlar ama herkes kendi havasındadır. Daha sonra Özge Florya'ya döneceği için Yeşilköy ve Florya'ya dönen oyunculara da isterlerse onları da bırakabileceğini teklif eder. Hep beraber çıkarlar ,önce onları bırakır ve sonra da kendi evine gider.
İşte durum bundan ibaret.

Yani ortada bir eğlence yok, bir organizasyon yok. Fenerbahçeli oyuncularla yenen bir yemek yok. Ortada sadece özel hayatın ihlali var.
 
Gürel abi olayları anlatısında isimleride versende eksik bir yer kalmasa mesela 4 bayan gelir dediniz taurasi penny menejer peki 4 ncü olan bizim oyuncumuz kim alba mı tina mı ? veya özge ile birlikte yemeğe giden gs lı oyuncular kimler.
 

Üst