Galatasaray - TBF Savaşı!

Bu yaziyi yazmadan uzun sure dusundum durdum, muhakeme ettim, acaba ben mi tarafli bakiyorum diye kendimi telkin edip sustum. Ama kadinlarimizin YDU maçindan sonra, tipki geçen iki sezonda oldugu gibi sahada bizim antrenorumuzle rakip antrenorlere olan davranis farkliligi, çalinan ve çalinmayan dudukleri, yapilan ve yapilmayan teknik faul uyarilarini gorunce artik dayanamadim.

Bikaç hafta once Ulker Arena'da bir Fenerbahçe maçi oynadik, malum olaylar oldu. Simdi çok net olarak sunu kabul etmeye hazirim: son 5 sezonluk sureçte Ipekçi'de daha sik ve daha agir olaylar oldu ve amacim, "biz ne ceza aldiysak Fenerbahçe aynisini alsin" demek degil. Fakat bir gerçek var ki artik kor goze parmak gibi batiyor, o da cezalarin orantisiz dagitildigi: biz, hayali bir olçekte 10'luk olay çikariyorsak 8-9'luk ceza alirken, Fenerbahçe'ye 6'lik olay için 2-3'luk ceza ancak veriliyor. Bunu, malum final serisinde yedek kulubesi çoktugunde yapilmayan anonslardan anlamistik. Zaten federasyonun, minareyi kilifina uydurmak için arkasina sigindigi en onemli arguman da bu: disiplin kurulu kararlarini okursaniz, surekli "x anons yapildigi ve daha once x kez ayni sebepten ceza alindigi degerlendirilerek..." veya benzer bir geçit bulursunuz.

Girizgah uzun oldu, gelelim asil konuya. Malum maçta Melih'in ve Aziz Yildirim'in mikrofonu alip yonergelere aykiri biçimde olaylara el koymalarina, disiplin kurulunun vermedigi cezayi hukuki zemine oturtmak için sigindigi akil almaz mantik bukulmesini buraya kisaca aktarayim : "Fenerbahçe Spor Kulübü Sporcusu Melih Mahmutoğlu’nun eyleminin her ne kadar izinsiz olduğu belirtilmişse de; görevli masasında yapılan anonsun engellenmesi müsabaka görevlileri tarafından sağlanabilecekken sporcuya müsaade edilerek zımnen izin verildiği değerlendirilmiş ve Fenerbahçe Spor Kulübü Sporcusu Melih Mahmutoğlu’na atfedilen eylem nedeni ile ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir."

Evet iyi okudunuz, yonergelere aykiri bir eylem için hakemler tarafindan "zimnen izin verildigi" gerekçesiyle ceza tayinine yer yokmus. Simdi ben size soyle ornek vereyim : acil durumda bulundugunuz ve hastaneye hasta yetistireceginiz (iyi niyet) için kirmizi isikta geçtiginiz EDS tarafindan tespit edilip adresinize ceza gonderilirse, ilgili fotografi isteyniz, eger fotografta civarda bir polis arabasi gorurseniz, yetkililere : "oradaki polis bile aninda mudahale etmediyse zimnen izin vermistir" diyin, belki cezadan yirtarsiniz. Isin komik kismini bir kenara koyuyorum, geçen sezonki Kizer olayina donus yapiyorum. Ayni kurum, yabanci kontenjaninda Galatasaray'a hiçbir kita disi hakki saglamayan bir degiskligi, ustelik sicilden yetkili TBF memurunun (yani denetimden sorumlu zatin) onayi olmasina ve ligler direktorunun "oynatin bir sey olmaz" demesine ragmen "zimnen izin" kapsaminda degerlendirme yapmayi uygun gormemis, kendi hatasindan dolayi bir oyuncunun, artik isini yapamaz hale gelmesini saglamis ve bir takimin koskoca sezonunu bu orantisiz cezayla çope atmisti.

Zimnen izin... evet.
 

Üst