Galatasaray'ın gafları - Yavuz Kocaömer

Galatasaray'ın gafları

Galatasaray'ın tekerlekli sandalye basketbol branşı iki yıl önce açıldı. İlk yıl, II. Lig' de mücadele eden takım açık ara şampiyon olduktan sonra, bu yıl da Süper Lig'de tüm rakiplerini yenerek liderliğini sürdürüyor.
Futboldaki UEFA Kupası ile eşdeğer kabul edilebilecek Avrupa tekerlekli sandalye basketbol şampiyonalarının Andre Vergauwen isimli kupasında, 9-11 Mart tarihleri arasında Belçika'da kendi grubundaki tüm rakiplerini yenerek Nisan sonunda İtalya'da yapılan finallere kaldı ve kupa 4'ncüsü oldu. Bu takım belki de bu sene Galatasaray'ın, Türkiye şampiyonluğuna ulaşacağı iki branştan bir tanesi olacak.
Genel Sekreter Selçuk İren, belli ki yönetim kurulunun da etkisiyle, amatör sporlara, özellikle de engelliler sporuna uzak. Telefon konuşmalarımızı buraya yazarsam çok utanırlar. Kulüpte kongre üyesi olduğum için, söylediğim bazı sözler karşısında "Bunları başkanımız ve 2'inci başkanımız hoş karşılamaz" dediğinde ağzının payını aldı. Kendisine tavsiyemiz, böyle Adnan Polat ağabeyinin arkasına saklanarak bizi tehdit etmek yerine, Ali Sami Yen'deki reklam panolarının imalatı ile olan ilişkisini ve neden SPK yasaklısı olduğunu açıklasın !
Ya Adnan Polat başkanlığındaki İcra Kurulu'nun, takıma gelir elde etmek için satılması düşünülen, sadece 5.000.- YTL değerindeki flamaların parası peşin ödenmedi diye siparişini durdurmasına ne demeli ?

Canaydın'a sorular
Koskoca Galatasaray kulübünün Yönetim Kurulu'nda bir tane de üye yok muydu bu sporun ne olduğunu merak eden ? Devamlı verdiği sözlere rağmen bir saat zaman ayıramayan Başkan Özhan Canaydın bir maça da mı gelemezdi ? Onlar herhalde tekerlekli sandalye basketbolunu hâlâ sakatların "dandik" sporu zannediyorlar ! Yarın bu takım Türkiye Şampiyonu olduğu zaman hangi yüzle o kupaları alıp da bu başarıya kendilerinin ortak olduklarını söyleyebilecekler ? Bu kadar duyarsızlık , bu kadar ilgisizlikle Galatasaray nereye gider ?
Haftalarca benzin parası verilmediği için antrenmanlara gidemeyen, maaşları yalvar-yakar ve gecikmelerle ödenen, tazminatları 4 aydır verilmeyen (sadece 23.000.- YTL) bu gençler nasıl hâlâ şampiyonluğa oynuyor, ben de şaşırıyorum.
Şimdi söz Galatasaray yönetiminde; ya spor yöneticisi olduklarını hatırlayıp, tüm branşları kucaklayacaklar, ya da bu işleri daha iyi yapabilecek insanların önünü açacaklar.

mailto:ykoca@milliyet.com.tr

http://www.milliyet.com/2007/05/12/spor/ykocaomer.html

Teşekkürler Yavuz abi.
 
Canaydın ve yönetiminde hiç insanlıkta kalmamış anlaşılan. Boşuna yazıp çizmeye gerek yok artık. Anladıkları ya da anlayacakları yok hiçbirşeyden. Hala başarılıyım diyebilen bir başkanımız var bunca rezilliğe rağmen !
 
bu konu hakkında kullanılabilecek en hafif laf "şerefsizlik"tir...
Kanserli Hücre ne zaman gidecek..?
ben o günleri görebilecek miyim..?
herkesi gömer,öyle gider...
 
Geçen birkaç yılda, basketbol takımlarımız ve diğer branşlarımız da maddi sıkıntıyla boğuşmuyorlar mıydı? Ne bekleyebiliriz ki! Futbol maçlarına gelmeyen birisinin Tekerlekli Basketbol Takımı'nın maçlarına mı gelmesini bekliyoruz! (Popülerlik açısından diyorum. İkinci plâna atmam söz konusu değil. Başkan'dan ne farkım kalır o zaman?) İlgileneceğini mi bekliyoruz!

Başı belli olmayan bir kulübüz ne yazık ki!
 
Onur teşbihte hata olmaz.

İnsanın çok sevdiği birisinin tedavisi mümkün olmayan bir hastalığa yakalandığını öğrenince hasta gözünün önünde gün geçtikçe kötüleşse de durumu kabullenmeyerek tahlilleri tekrar tekrar yaptırıp farklı doktorlara gösterir ya hastasını. Bizimki de o hesap...

Durumu günden güne kötüleşen hastanın yakınları çaresizlikten harap olurken, doktor (genel kurul) teşhis ve tedaviyi bilmesine rağmen ettiği yemine ihanet ediyor.

Konuyu biraz saptırdım ama Yavuz Bey´in yazısını okuyunca aklıma gelenler bunlardı.
 
Onur Yavuz' Alıntı:
Durumu günden güne kötüleşen hastanın yakınları çaresizlikten harap olurken, doktor (genel kurul) teşhis ve tedaviyi bilmesine rağmen ettiği yemine ihanet ediyor.

"Konuyu saptırdım." demişsin, bence saptırmamışsın. Konuya çok güzel bir yaklaşım olmuş. "Çaresiz yakınlar ve ellerinden çok şey gelmesine rağmen hiçbir şey yapmayan doktor." Ne güzel bir söylem.
 
boşuna konuşuyoruz ya adam lig dördüncülüğü başarıdır demiş zaten yakında tekerlekli basketbol takımı olsada olur olmasada olur diyebilir.Kupayı alıp kaldırdığı günde bu benim ekibimin başarısı der beyenmediğimiz aziz efendi bile her branşın maçlarına iki kere gidiyor senede yani bilmiyorum ama bu efendi başkanlığı bıraktığı zaman arkasından yıllar geçsede sövülen ve nefret edilen tek başkan olucak,tarihimizde başka böyle bir başkan yok herhalde varsa beni düzeltin
 
bır avuc ınsan yalnız bırakmadı onları hıc ıstanbulda.
elınden geldıgıncede yanlarında olacak.
verebılecegmız tek sey sevgı ve saygımız.
onları yalnız bırakan yonetım esrafına ınat pesınızdeyız.
 

Üst