Göreve geldiğinde hepimiz önyargılı yaklaşmıştık, özellikle sneijder hakkında söyledikleri hepimizi tedirgin etmişti. acaba yabancı düşmanlığı yapacak mıydı? yapmadı. prandelli'nin tarumar ettiği takımı bir şeylere benzetti, aman aman top oynatmadı ama ite kaka da olsa bizi şampiyon yaptı, efendiydi, sevecendi, futbolcularıyla yerli yabancı ayırt etmeksizin sarmaş dolaştı, bir şansı daha haketmişti. o şans da verildi.
ancak bu yazın başından itibaren inanılmaz bir güç zehirlenmesi yaşadı. saçmalamaya başladı. yönetimin parasızlık yüzünden yapamadığı transferler hakkında çıkıp "arkadaşlar takımın parası yok, eldeki oyuncularla devam edeceğiz, onlar bizi şampiyon yapan çocuklar" gibisinden iki kelimelik bir açıklama yapsaydı, hiç başı ağrımayacaktı. böylece yapılmayan transferler konusunda sorumluluğu üstlenmeyecekti, ilave olarak da eldeki oyuncuları da küstürmemiş olacak, onlarla devam edecekti.
hamza bunu yapmadı. yönetim transfer yapmadıkça hamza kendisini kurşunların önüne attı. burak süperdir, sabri cafu'dur, umut yeryüzünde tektir, dedi. dedikçe de taraftarı gerim gerim gerdi.
para yok denilmesine rağmen yapılan saçma transferler, üzerine yapılan açıklamalar, daha lig başlamadan herkeste bir antipati yarattı, lig başladı hamza durmadı, konuştu, o konuştukça taraftar çıldırdı.
geçen sene yapmadığını bu sene yaptı; yabancı düşmanlığı yaptı. rodrigez canavar gibi oynarken sebepsiz kesti. denayer kapı gibi oynarken kulübeye hapsetti. e madem yerli genç oyunculara şans versin dedik, sinan diye genç bir çocuk var. çocuğun hevesini sikti attı, forma yüzü göstermedi. sneijder'i, podolski'yi, denayer'i, rodrigez'i, chedjou'yu öven/motive eden tek kelime etmedi. umut dedi başka bir şey demedi. umut koşuyor dedi. her maçtan sonra istatistik baktım. istatistiğin amına koyayım. hiç ilgilenmem normalde. ama baktım. hamza doğru mu söylüyor diye... 32'lik bilal bile en çok koşan oyuncu oldu ama umut olmadı. bakın; balta'yı atletico maçında ön libero oynatması, sabri'yi sol açık oynatması gibi fantastik hatalarına hiç girmiyorum.
hasılı, bal yapmayan arısı umut'a aşkla bağlandı ama taraftarın aşkla beklediği sinan gümüş'e gün yüzü göstermedi. mesele gol değil, gol atmasın ama elmander gibi duvar olsun, alsın versin. amenna. rakibin sol bekine zağar gibi 70 metre koşup gücü tüketmek değildir, koşmak. hiçbir mantığı ve faydası olmayan koşulara aşkla bağlandı, o aşk, bizim takım aşkımızı öldürdü.
hele şu son umut açıklamalarına bakın. lan ben selçuk olsam, sneijder olsam, hatta bilal olsam deliririm be. "umut kadar koşan var mı?" e var, en basiti bilal var. bilal demez mi, "amına koyim aha bak istatistik orada!" sneijder/muslera demez demez mi "takımı biz şampiyon yaptık, bir tatlı söz duymadık, bu kentin zaptiyesi sen misin?"
allahaşkına söyleyin. "para yok transfer yapamıyoruz, genç oyuncuları kazanmaya ve geleceğin takımını yaratmaya çalışıyorum" deyip istisnasız sinan gümüş'ü oynatsa, sinan da her maç sahanın ortasına sıçsa bile hangimiz kızardık? hangimiz hamza'yı hedef tahtasına koyardık?
ünal aysal'a kızardık neden burak'la selçuk'la 4 yıllık tapulu sözleşmeler yaptı diye, neden paraları olmadık adamlara saçtı diye diye... dursun özbek yönetimine kızardık basiretsiz diye, ama sana kızmazdık be hamza.
bu takıma ferguson olacakken bizzat kendi hatalarından ötürü kendini rezil ettin. "üç kupa kazandım güçlüyüm" sandın. üç kupanın iki tanesinin gazoz kupası olduğu gerçeğini atladın. yönetimi, kulübü (gücüm vasıtasıyla) koruyayım derken, tüm oklara hedef oldun. taraftar bile "yönetimi istifaya davet ederken" sen o basiretsiz/ kıçı kırık yönetimin siktir çektiği adam oldun. siktir edildin. buna üzülüyorum hamza. adı güzel grosskreutz transferinde yarrağa yan basan adamlar utanmazca, arsızca seni sildiler işte. gördün. değdi mi hamza bu adamlar için kendini feda etmeye.
mesele çok basitti hamza. biraz senin başarın, şansın, biraz rakiplerinin güçsüzlüğü yüzünden elini güçlendiren kupalara yaslanıp sabır, olgunluk ve tevekkülle yoluna devam etseydin, "arkadaşlar takımda bütçe yok, eldeki oyuncular da bizim çocuklarımız, yola bu şartlarla devam edeceğiz, kimse bana transfer sormasın" deyip gerçekleri söyleseydin, yönetimin çelik yeleği olmak yerine taraftarın cesur yüreği olmayı seçseydin, bugün seni kovan adamların arkasından teneke çalınır ama sen omuzlarda taşınırdın.
yolun açık olsun Hamza, seni sevdik ama sen aşık olununca kıçı kalkan kızlar gibi sağa sola göt atmaya başlamıştın. burası Galatasaray Hamza, Fatih Terim'in bile kalkan götü kesilmişti burada, hatırlatayım