İrem Naz Topuz GSTV’nin konuğu oldu!
Galatasaray Kadın Basketbol Takımı’nın genç oyuncularından İrem Naz Topuz, Galatasaray Televizyonu’ndan Esma Toker’in hazırlayıp sunduğu “Time Out” programının konuğu oldu ve özel açıklamalarda bulundu.
İrem Naz’ın cevaplarından öne çıkanlar şöyle:
Çalışmalarınız nasıl gidiyor? Nasıl hissediyorsun?
“Gayet iyi. Antrenmanlar güzel gidiyor. Milli takım arasındayız, bu yüzden yabancı oyuncular bizimle değil. Sadece Türk oyuncular olarak idman yapıyoruz.”
Marina Maljkovic’ten neler öğrendin? Kendisini nasıl tanımlarsın?
“Çok özel bir antrenör. Kendisinden çok şey öğrendim. En çok da vazgeçmemeyi... ‘Bu da olmaz’ dediğin her hareketin antrenmanda ve maçta olduğunu gösteriyor. Bir maçta 2-3 dakika oynuyorsun ve ‘Tamam artık, olmayacak; yapamayacağım galiba’ diyorsun ama ertesi maçta seni ilk beş başlatıp 30 dakika süre verebiliyor. Benim yaş grubum için bunlar çok ciddi süreler. O yüzden onunla çalıştığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.”
Galatasaray altyapısında yetişen bir oyuncu olarak A takımla çıktığın ilk maçı hatırlıyor musun?
“Evet, Nevriye ablanın kaptan olduğu dönemdeki bir Beşiktaş maçı. Evimizde acayip bir atmosfer vardı. Hiç süre almamıştım ama tüm ailem ve arkadaşlarım televizyon başındaydı. Hiç unutamıyorum. İlk sayılarımı ise Edirne maçında üçlükle atmıştım. Çok mutluluk vericiydi benim için. Elim titremişti ama şutum girmişti.”
Taraftarla iletişimin nasıl?
“Onların desteği benim için çok önemli. Sahaya çıktığım zaman kendimi hiç yalnız hissetmiyorum. Çevremde beni destekleyen birçok insan olduğunu biliyorum. Bu da beni çok mutlu ediyor. İnşallah böyle devam eder.”
Boş zamanlarında neler yapıyorsun?
“Sporculuğun yanında üniversitede halka ilişkiler bölümü okuyorum. Dolayısıyla çok fazla vaktim olmuyor. Deplasmanlarda ve yollarda çok vaktimiz oluyor; bu sürede de kitap okuyorum ve müzik dinliyorum. Onun dışında gezmeyi ve alışveriş yapmayı çok seviyorum.”
İstanbul’da en çok nerede vakit geçirmekten keyif alıyorsun?
“Daha çok Florya’da antrenman yaptığımız için burada vakit geçiriyorum. Boğaz taraflarını ve Galata Kulesi’ni çok seviyorum.”
Futbol ve erkek basketbol takımımızı takip ediyor musun?
“Erkek basketbol takımında Göksenin Köksal’ın savunmasını çok beğeniyorum. Futbol takımında da Muslera ve Gomis’i çok beğeniyorum.”
Hangi tür müzik dinlemeyi seversin?
“Kulağa hoş gelen her müziği dinliyorum. Ağırlıklı olarak ise Türkçe.”
Seni çok etkileyen bir dizi ya da film var mı?
“Whiplash diye bir film... Bir bateristin hayatını anlatıyor. Baterist, hayatta çok fazla zorluklarla mücadele ediyor ve sonunda başarıyor. Asla vazgeçmiyor.”
Hangi üç isimle masa oturup yemek yemeyi isterdin?
“Kesinlikle ilki Mustafa Kemal Atatürk. Eminim ki herkes için öyledir ama bendeki yeri çok farklı. Diğerleri Michael Jordan ve Sıla Gençoğlu. Sıla’nın hayranıyım ve şarkılarını çok beğeniyorum.”
Basketbol kariyeri dışında gerçekleştirmeyi istediğin hedeflerin var mı?
“Ailem için hedeflerim var. Annem bir dükkan açmak istiyor ve ben de buna yardımcı olmak istiyorum.”
Yani hiç bir yönünü eksik görmüyorum. Tek ihtiyacı olan "zaman". Zamanla oyun zekasını kullanma yüzdesi artacak... Bu yaşla da ilgili bir durum. Yaş ilerledikçe zekasını kullanma yüzdesi artıyor. Onun için spor dallarının çoğunda, sporcuların en verimli yılları atletik özellikleri düşüşe geçse dahi 30'lu yıllar oluyor. İrem'den ben de çok umutluyum. Allah sakatlık vb. şansızlıklar yaşatmasın... Yolu açık olsun...
